30 Eylül 2013 Pazartesi

Maç Analizi: Elazığspor - Sivasspor

       Ligin hücum ağırlıklı, göze hoş futbol oynayan iki takımını karşı karşıya getiren maçtan önce tribünlerde güzel görüntüler vardı. İki dost şehrin taraftarları maç öncesi buluştu ve sohbet etti. Maçtan önce de Elazığspor taraftarı iki takımı da tribünlere çağırdı.

       Maça iyi başlayan taraf Sivasspor'du. Rakip sahada daha çok görünen Kırmızı-Beyazlılar, Elazığspor'un da kötü oyunuyla oyunda hakimiyeti eline geçirdi. 10. dakikada sağ taraftan kullanılan serbest vuruşa çok iyi yükselen Manuel De Costa güzel bir kafa vuruşuyla skoru 1-0'a getirdi. Bu dakikadan sonra oyun Elazığspor lehine döndü. Çok sayıda oyuncuyla rakip sahada bulunan Elazığspor beraberlik golünü ararken Sivasspor'un golü geldi. 17. dakikada seri paslarla kontra atağa geçen Sivasspor, Utaka'nın vuruşuyla 2-0 öne geçti. 2 farklı üstünlüğün ardından Sivasspor kendi sahasına çekildi. Elazığspor ise farkı indirmenin peşindeydi. Kanatları iyi kullanan Bordo-Beyazlılar iki kanattaki Serdar'larla etkili ataklar geliştirdi. Fakat çok iyi bir uyum yakalayan Costa-Ümit ikilisi rakibe gol şansı vermedi. Elazığspor'da Köksal kötü oyunuyla dikkat çekerken yeni transfer Vitolo, Elazığsporlu taraftarlara umut verdi. Sivassporda ise ilk yarının yıldızı şüphesiz Manuel De Costa'ydı. Defanstaki mükemmel oyununu birde golle süsleyen Portekizli en çok beğeni toplayan isimdi ilk yarıda.

       İkinci yarının başında Köksal'ı çıkararak Noyan'ı oyuna alan Trond Sollied araya atılan toplarla skor bulmaya çalıştı ki başarılı da oldu. Noyan'ın oyuna girmesiyle 4-4-2 sistemine dönen Elazığspor'da her zamanki gibi liderliği Sane yapıyordu. Çağlar'ın geriden oyunu kurmasıyla ataklar geliştiren Gakgoşlar golü de buldu. 50. dakikada kullanılan duran topun savunmadan dönmesiyle yapılan ortaya çok iyi yükselen Görkem Görk skoru 2-1'e getirdi ve takımını umutlandırdı. Bu dakikadan sonra oyunun tek hakimi Elazığspor'du. Deniz Yılmaz ve Noyan Öz ile çok sayıda pozisyon yakaladı Elazığspor ama skoru eşitleyemedi. Dakikalar 60'ı gösterdiğinde Serdar Özkan'ın vuruşunda topu eliyle kesen Manuel De Costa penaltıya sebebiyet verdi ve sarı kart gördü. Topun başına geçen Tidiane Sane topu ve kaleciyi farklı köşelere gönderdi ve skoru eşitledi. Bu dakikadan sonra Elazığ tribünleri coşmuştu ve 3. golü istiyorlardı. Ve her şey Elazığspor'un istediği gibi gitmeye başlamıştı. 67. dakikada Deniz Yılmaz'la kafa topuna çıkan Manuel De Costa dirseğiyle müdahelede bulunduğu için ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. Ne olduysa bu dakikadan sonra oldu. Burhan Eşer'in yerine Murat Akça'yı alan Roberto Carlos defansı elden bırakmadı ve hızlı hücumlarla golü bulmak istiyordu. Dakikalar 76 olunca Mehdi'nin harika pasıyla yayın üzerinde topla buluşan Aatif Chahechouhe çok güzel bir vuruşla takımını 3-2 öne geçirdi.

       Tam Elazığspor'un umutları bitti derken 82. dakikada bir kez daha penaltı kazanan Gakgoşlar ilk penaltıyı ağlara gönderen Sane ile bu penaltıdan yararlanamadı ve moral olarak bitti. 89. dakikada Görkem'in yaptığı müdahale sonrası yerde kalan Aatif kendisinin ikinci, takımının 4. golünü attı ve maçın gol perdesini kapattı. Uzatma dakikalarında rakibine kasti olarak tekme atan Çağlar da direk kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı.

       Trond Sollied, müdahaleleri doğru zamanda yaptı ve başarılı da oldu fakat istediği sonucu alamadı. Roberto Carlos ise Burhan Eşer'i çıkarıp Murat Akça'yı oyuna alarak defansı garantiye alıp kontra ataktan golü buldu. Carlos da kenarda sakin tavırlarıyla maçı iyi tamamladı.

       En son STSL maçı 1,5 yıl önce olan hakem Deniz Çoban'ın iyi bir maç çıkardığını söyleyemeyiz. Penaltı ve kırmızı kart kararları dışında maç içindeki birçok kararı da tartışmaya açıktı. Bu harika maçı bize izlettikleri için de iki takımı da kutluyorum. Sivasspor'u tebrik ediyor, Elazığspor'a da ileriki maçlarda başarılar diliyorum.

       Ligin hücum ağırlıklı, göze hoş futbol oynayan iki takımını karşı karşıya getiren maçtan önce tribünlerde güzel görüntüler vardı....

Manchester United'ın Düşüşü..

       Manchester United, bu sezon ilk 6 haftanın sonunda sadece 7 puan toplayabilirken, son 21 senenin en kötü başlangıcını yapmış oldu. Aşağıdaki tabloda görebileceğiniz üzere son 21 yılda bu sezon dışındaki en kötü başlangıç 2002-03 sezonunda toplanan 8 puan. Ancak tabloya baktığımızda dört kez 16 puan, iki kez de 15 puanla başlangıçlar yapıldığını görüyoruz. Biz de kötü gidişatın olası nedenlerini sizler için derlemeye çalıştık.

Transfer dönemi
       Hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz senenin sonunda Sir Alex Ferguson'ın emeklilik kararı almasının sonucunda teknik direktörlüğe Everton'ın teknik direktörü David Moyes getirilmişti. Geçen sezonun şampiyonu Manchester United, bu sene transferde durgundu. Crystal Palace'dan genç golcü Zaha'yı ve Everton'dan Fellaini'yi renklerini bağlayan Manchester ekibi uzun süre peşinden koştuğu Baines ve Fabregas'ın transferlerinde ise başarısız oldu.

Wayne Rooney krizi
       Moyes geldikten sonra Rooney ile yıldızı hiç barışmamış, Rooney'nin transfer döneminde adı birçok kez Chelsea ve Arsenal ile anılmıştı. Her şey Moyes'un Rooney için "O ancak van Persie'nin yedeği olabilir" ifadesini kullanmasıyla başladı. Özellikle Rooney'nin geçirdiği sakatlıktan sonra riske edilmemek için (!) dinlendirilmesi de taraftardan çok tepki toplamıştı.

Üst aste alınan olumsuz sonuçlar
       Premier Lig'de 6 maçta 7 puan toplayabilen Manu, Şampiyonlar Ligi'nde ortalama bir gidişat tutturdu. Ligde Liverpool'a kaybedip Chelsea ile berabere kalan Manchester ekibi, geçtiğimiz haftalarda Manchester City'den yediği 4 golle hezimet yaşamıştı. Geçen hafta West Bromwhich'e de yenilen United'da işler iyice kötüye gitmeye başladı. Takımda gol yükünü gönderilmekten son anda dönen Rooney(3), Moyes'in gözdesi van Persie (3) ve genç yıldız Danny Welbeck (2) çekti.

Atak ve dinamizm
       Genelde atakları sağ kanattan yapan (Valencia'nın kanadı) United, en çok 2. bölgede aktif oldu. Manu'da dikkat çeken bir başka nokta ise, aşağıdaki grafikte de görebileceğiniz gibi bu sezon ortadan yani merkezden etkili atak geliştiremiyor olmaları. Ofansif dörtlüde Nani, Rooney, Kagawa ve sakat olmadığı zaman van Persie bulunan United'ın yedeğinde Welbeck ve Hernandez gibi iki tane silahı var. 8 maçta 8 gol gibi bir ortalama tutturmasına rağmen defansta büyük sorun çeken Manchester United, ağlarında attığı kadar gol gördü.
       Defansif anlamda ise tecrübeli oyunculara yer veren Manchester United'da gol yeme sebepleri genelde uzaktan şutlar ve kişisel hatalar oldu. Bunun düzelmesi için şu an oynayanamayan Vidic'in dönmesi lazım. Aynı zamanda kanatlardan yenen gollerin çözümü ise Büttner'in takımı alışması ve tecrübe kazanması ile mümkün olacaktır.
Yazar: Vural OKTAV

       Manchester United, bu sezon ilk 6 haftanın sonunda sadece 7 puan toplayabilirken, son 21 senenin en kötü başlangıcını yapmış oldu....

Scout Raporu: Mert Türkileri (Bursa Zaferspor)

       Scout Raporu köşemizin bugünkü konuğu Bursa Zaferspor'da forma giyen 1997 doğumlu genç golcü Mert Türkileri

       4 Ağustos 1997 doğumlu forvet oyuncusu futbola 2007 yılında Zaferspor'da başladı, halen bu takımı formasını giymekte. Genç oyuncuyu U-17 ve U-19 maçlarında takip ediyorum. Tam bir pivot santrafor özelliklerine sahip olan Mert, henüz 16 yaşında olmasına rağmen 1.88cm boyu ve mükemmel fiziği ile de dikkat çekiyor.

       Forvet mevkiinde çok etkili olan Mert, golü koklayan, iyi pozisyon almasını bilen ve her an kaleciyle karşı karşıya kalabilen bir oyuncu. Bu sezon Zaferspor'un U-17 ve U-19 takımları olmak üzere çift kulvarda da mücadele eden gölcü oyuncu, şu ana kadar oynadığı 18 maçta 29 gol atmayı başardı.

       Son olarak dün oynanan Zaferspor-Kurtuluşspor maçında da bir gol atan Mert Türkileri, performansıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Çok güçlü bir fiziğe sahip olan Mert, adam eksiltme ve topu saklama konusunda da oldukça usta bir oyuncu. Hava hakimiyeti üstünlüğüyle rakip takım defansına oldukça zor anlar yaşatan ve girdiği her pozisyonda tehlikeli olabilen genç forvet, maç içinde defansa sürekli pres yapması ve bitmek bilmeyen enerjisiyle rakip takımın rahat çıkmasını da engelliyor.

        Geçen sezon oldukça başarılı bir grafik çizen genç golcü, Trabzonspor'un da dikkatini çekmeyi başardı. Temmuz ayında Trabzonspor'un kampına davet edilen Mert, halen birçok kulübün takibinde. Biz de Transfer Merkezi ekibi olarak genç golcünün başarılarının devamını diliyoruz.
Yazar: Emin ÖRNEK

       Scout Raporu köşemizin bugünkü konuğu Bursa Zaferspor 'da forma giyen 1997 doğumlu genç golcü Mert Türkileri .         4 Ağ...

Transfer Raporu (Eylül)

Elazığspor: Serdar Gürler’in 2015'te bitecek olan sözleşmesini 2018 yılına kadar uzattı.,
Kocaelispor: Teknik direktör Faruk Sarman istifa ettiğini açıkladı.
Nazilli Belediyespor: Teknik direktör Armağan Turhan istifa etti, onun yerine Kahramanmaraşspor'un eski teknik direktörü Fethi Çokkeser'in adı geçiyor.
Galatasaray: Roberto Mancini ile 2+1 yıllığına anlaştığını KAP'a bildirdi. İtalyan teknik adamla bu yıl 3,5 milyon €, sonraki yıllar 4,5 milyon € ve bonuslar karşılığında anlaşma sağlandı.
Adanaspor: Ekrem Al'ın yerine gelen teknik direktör Ercan Albay ile yollarını ayırdığını açıkladı.
Şanlıurfaspor: Teknik direktör Nurullah Sağlam ile anlaşamadı. Sağlam'ın Süper Lig'den aldığı bir teklif nedeniyle vazgeçtiği tahmin ediliyor. Şanlıurfa ekibinde arayışlar sürüyor.
Gaziosmanpaşa: Teknik direktör Taşkın Güngör, protestolar nedeniyle istifa ettiğini açıkladı.
Galatasaray: Görüşmek için özel uçakla İstanbul'a getirdiği İtalyan teknik adam Roberto Mancini ile yıllık 4,5 milyon € ücret karşılığında 2+1 yıllığına anlaştı.
Kasımpaşa: Kalu Uche ile yollarını ayırdı, Nijeryalı golcünün Katar'a gitmesi bekleniyor.
Şanlıurfaspor: Yılmaz Vural ile maddi konularda anlaşamayan Şanlıurfaspor, bir başka tecrübeli teknik direktör Nurullah Sağlam ile 1,5 yıllığına anlaştı.
Getafe: Bonservisi elinde olan Romen milli golcü Ciprian Marica ile anlaşmaya vardı.
Barnsley: Stoke City'nin 20 yaşındaki kalecisi Jack Butland'ı 3 aylığına kiraladı.
Trabzonspor: Lietuvos Rytas'tan Litvanyalı power forvet Mindaugas Katelynas ile anlaştı.
Patnos Gençlik: Eski Kocaelisporlu ofansif orta saha oyuncusu Uğur Yasan'ı transfer etti.
Palermo: Teknik direktör Gennaro Gattuso'nun görevine son verdiklerini açıkladı.
Beşiktaş: Sivas 4 Eylül Belediyespor'dan 16 yaşındaki forvet Fatih Kama'yı transfer etti.
Bayern Münih: Borussia Dortmund'un yıldız oyuncusu Robert Lewandowski önümüzdeki sezon Bayern Münih forması giyeceğini açıkladı, Ocak ayında ön sözleşme imzalanacak.
Acarlar Belediyespor: Tire 1922'den Ganalı oyuncu Mohammed Sumaila'yı transfer etti.
Galatasaray: Teknik direktör Fatih Terim ile yollarını ayırdı. Terim'in ayrılışının ardından yardımcıları Hasan Şaş, Ümit Davala ve Taffarel de görevlerinden istifa ettiklerini açıkladı.
Sırbistan Milli Takımı: Ünlü coachu Dusan Ivkovic, görevinden ayrıldığını açıkladı.
Şanlıurfaspor: Geçen sezon Elazığspor'u çalıştıran Yılmaz Vural ile büyük ölçüde anlaştı.
Denizlispor: Sezon başında göreve getirilen teknik direktör Serdar Dayat ile yollarını ayırdı.
Şile Yıldızspor: Senegal genç milli takımı kaptanı Muhammed Salifu'yu transfer etti.
Hamburg: Hollandalı Teknik direktör Bert van Marwijk ile 2 yıllık sözleşme imzaladı.
Ceyhanspor: Zonguldak Kömürspor'un tecrübeli golcüsü Abuzer Şahin'i transfer etti.
AS Roma: 37 yaşındaki ünlü yıldızı Francesco Totti'nin sözleşmesini 2 yıl daha uzattı.
Kilmarnock: Eski Galatasaraylı Ismael Bouzid ile sezon sonuna kadar sözleşme imzaladı.
Fatsa Belediyespor: Maltepespor'dan 1994 doğumlu kaleci Umut Özüyanık'ı transfer etti. 
Babaeskispor: Küçükçekmecespor'dan 1995 doğumlu kaleci Berkay Çöl'ü transfer etti. 
Şanlıurfaspor: Teknik direktör Raşit Çetiner'in istifasını kabul ederek yollarını ayırdı.
Pribram: Sparta Prag'tan eski Beşiktaş ve Bursasporlu Tomas Zapotocny'yi transfer etti.
Atletico Madrid: Arda Turan ile sözleşmesini 2017 yılına kadar uzattı. Arda, yeni sözleşme gereği yıllık 3,5 milyon € kazanacak ve sözleşme fesih bedeli 41 milyon € olacak.
Kahramanmaraşspor: Teknik direktörlük için Yılmaz Özlem ile 2 yıllık sözleşme imzaladı.
Volga Nizhniy: Twente'den 33 yaşındaki forvet Dmitri Bulykin ile 1+1 yıllık sözleşme imzaladı.
Elibol Sandıklıspor: Teknik direktörlüğe Bursaspor'un efsane futbolcusu Selim Özer'i getirdi.
Enel Brindisi: Geçen sene Karşıyaka'da oynayan Nijeryalı pivot Alade Aminu'yu transfer etti.
Kahramanmaraşspor: Teknik direktör Besim Durmuş görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Feyenoord: Bonservisi elinde olan ofansif orta saha oyuncusu Otman Bakkal'ı transfer etti.
Johor Darul Takzim: Ünlü Arjantinli futbolcu Pablo Aimar ile 2+3 yıllık sözleşme imzaladı.
OFI Crete: Geçen sene Karşıyaka'da oynayan Ariza Makukula ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.
Yomraspor: Trabzon Akçaabat FK oyuncusu Semih İpek ile anlaşmaya vardı.
Atletico Madrid: 28 yaşındaki sağ bek Juanfran'ın sözleşmesini 2017 yılına kadar uzattı.
Zeytinburnu Eroğlu: Fatih Yaylaspor'dan iki tecrübeli oyuncu stoper Murat Ismailoğlu ve ön libero Sercan Ekinci ile anlaştı
Edirne Gençlikspor: Yeni Amasyaspor'da forma giyen Celalettin Topçu'yu transfer etti.
Yeniköyspor: CFS Bağcılar'dan Uğur, Gönen Belediyespor’dan Ahmet Teke ve Mesut Aytemiz, Sancaktepe Belediyespor'dan Rıdvan Yazıcı, Sliivrispor'dan Gökhan Kalkan, Çerkezköy Belediyespor'dan Yağız Kabil’i renklerine bağladı. 
Metz: Sporting Lizbon'un ABD'li savunma oyuncusu Oguchi Onyewu ile 2 yıllığına anlaştı.
Zonguldakspor: Orhangazispor'dan Serkan Küçük ve Vanspor'dan Gökhan Sipki ile anlaştı.
West Ham United: Bonservisi elinde olan Mladen Petric ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.
Ankaraspor: Transferin son gününde Fas'ın WAC Casablanca takımından 28 yaşındaki Kongolu forvet Lys Mouithys'i transfer etti. Mouithys'i daha önce Boluspor da istemişti.
Göztepe: Teknik direktör Erhan Altın'ın görevine son verdi. Sportif direktör Özgür Zengin, Göztepe'nin yeni teknik direktörü olarak takımın başına getirildi.
Kırklarelispor: Kaleci Muhammet Şentürk'ün sözleşmesini 2015 yılına kadar uzattı.
Localtime Karagümrük: İstanbul Büyükşehir Belediye'den stoper Mehmet Can'ı transfer etti.
Nazilli Yıldızgücü: Nijeryalı sağ bek Raphael Dan ve Mardinspor'dan Davut Kaya ile anlaştı.
Belediye Vanspor: Ankarspor'dan Vedat Kurhan ve Diyarbakır BŞB'den Berat Bilen'i kiraladı.
Bayburt İl Özel İdare: Manavgat Evrenseki'den tecrübeli forvet Ali Yıldırım ile anlaştı.
Sultangazispor: Teknik direktör Alaattin Çepeloğlu ile sözleşmesini karşılıklı olarak fesh etti.
Halide Edip Adıvar: Teknik direktör Metin Ayçiçek ile yollarını ayırdı.

Elazığspor: Serdar Gürler’in 2015'te bitecek olan sözleşmesini 2018 yılına kadar uzattı., Kocaelispor: Teknik direktör Faruk Sarman...

29 Eylül 2013 Pazar

30.09.2013 İddaa Tahminleri

Pazartesi günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Pazartesi günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Maç Analizi: Şanlıurfaspor - Denizlispor

       PTT 1. Lig’in 7. haftasında teknik direktörsüz iki takımın maçına sahne olan Şanlıurfaspor-Denizlispor maçını ev sahibi ekip 3-0 kazandı. Maça iyi başlayan taraf Şanlıurfaspor oldu. Güneydoğu ekibinin bu kadar etkili oynamasında Denizli’nn oyun anlayışının da payı büyüktü. İlk yarı boyunca oyunu kontrol eden Şanlıurfaspor golü de 42. dakikada Mehmet Ayaz’ın kafa golüyle buldu ve ilk yarı 1-0 ev sahibi ekip lehine bitti.
       İkinci yarıda da etkili oyununu sürdüren Güneydoğu ekibi 63. dakikada İsmail Haktan Odabaşı’nın golüyle durumu 2-0 yaptı. Bu dakikalarda oldukça etkili olan Şanlıurfaspor dakikalar 74'ü gösterirken Sercan Yıldırım’ın golüyle durumu 3-0 yaptı ve maç Şanlıurfaspor’un 3-0’lık galibiyetiyle sonuçlandı.

Maçın İyileri
       Şanlıurfaspor’da iyi oynayan çok oyuncu vardı ama en iyisi 2 asist yapan Youssef Yeşilmen’di. Youssef'in ismini ilerleyen haftalarda daha sık duyabiliriz. Denizlispor'da vasatı aşan çok fazla isim yoktu ama Barış Örücü'nün takım arkadaşlarına nazaran daha iyi bir maç çıkardığını söylemek mümkün.

Maçın Kötüleri
       Şanlıurfaspor’da kötü oynayan bir oyuncu söylemek zor ama Sankoh'un oyuna girdikten sonra pek etkili olamadığı görüldü. Denizlispor ise takım halinde çok kötüydü.

Hakemler
       Hakem ilk yarıda Şanlıurfaspor’un attığı 2 golü saymadı. Bu kararlarda ne kadar haklı olduğu tartışılır.

Teknik Direktörler
       İki takımın da teknik direktörünün olmaması çok ilginçti. Şanlıurfaspor’un Nurullah Sağlam ile beraber daha iyi olacağını düşünüyorum. Denizlispor’un Yusuf Şimşek ile anlaştığı söyleniyor. Bugün izlediğim Denizlispor, devre arasında gerekli bölgelere takviye yapmazsa ilerleyen haftalarda çok sıkıntı yaşar.

       PTT 1. Lig’in 7. haftasında teknik direktörsüz iki takımın maçına sahne olan Şanlıurfaspor-Denizlispor maçını ev sahibi ekip 3-0 kaza...

29.09.2013 İddaa Tahminleri

Pazar günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Pazar günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Nostalji | İstanbulspor (1996-97)

İstanbulspor (1996-97)
Murat Türksoy, Emre Aşık, Marian Zeman, Nesim Özgür, Oğuz Çetin
Saffet Akyüz, Gerson, İsa Turan, Engin Özdemir, Fuat Buruk, İlkan Aksoy.

İstanbulspor (1996-97) Murat Türksoy, Emre Aşık, Marian Zeman, Nesim Özgür, Oğuz Çetin Saffet Akyüz, Gerson, İsa Turan, Engin Özdemir...

28 Eylül 2013 Cumartesi

PTT 1. Lig'de İlk 6 Hafta Panoraması

       PTT  1. Lig gerçekten her sonuca açık mücadele dolu bir lig. Zaten bu ligi izlenir kılan yanı da bu yoksa çok üst düzey bir futbol oynandığını söylemek pek doğru olmaz. Geçtiğimiz sezon Çaykur Rizespor’un 59 puanla üst lige çıkması bile ne denli kırıcı bir lig olduğunun göstergesi (maç başına 1.73 gibi bir puan ortalaması) Bu sezonun da geçtiğimiz sezondan pek farklı olacağını sanmıyorum 52-53 puan playoff sınırı olacaktır. Ligde izlediğim, takip ettiğim takımlardan elde ettiğim izlenimlerle tamamen şahsi öngörülerime dayanan bir panorama oluşturdum.

ŞAMPİYONLUK
       Benim şampiyonluktaki 1 numaralı adayım Mersin İdman Yurdu. Geçen sezondan kalan kaliteli yabancılar ve bu sene yapılan tecrübeli transferlerle bu ligin üstünde bir takım kurulduğunu düşünüyorum.

       Her ne kadar beklenen performansı sergileyemese de Şanlıurfaspor da kaliteli kadrosuyla ve Nurullah Sağlam faktörüyle sonuna kadar bu yarışın içinde olacaktır. Bu kadar yatırımın ardından üst lige çıkmayı başaramazsalar Şanlıurfaspor’un geleceğini pek parlak görmüyorum.

       Özellikle bu 2 takım direkt olarak çıkmasını beklediğim takımlar ama tabi form tutarsa İstanbul BBSK da kimse tarafından gözardı edilemeyecek bir kadroya sahip.

PLAY-OFF
       İlk play-off adayım play-offların gediklisi Adana Demirspor. Son derece kaliteli bir kadro kuruldu, şu ana kadar beklenen sonuçlar alınmamış olsa da Demirspor yine bir şekilde kendini play-off potasına atacaktır.

       İstanbul BBSK’nün de kaliteli kadrosuyla playoff potasında yer alacağını düşünüyorum.

       Balıkesirspor lige gerçekten harika bir giriş yaptı. Kadro planlaması, oyun anlayışı her şeyiyle lige yeni çıkan takımlara örnek olmalılar. Ligin kırıcı yapısını da göz önüne alırsak bir noktada tıkanma yaşamaları pek de şaşılacak bir durum olmamalı, yine de play-offta yer alacaklardır.

       Ankaraspor ve Samsunspor da play-off için diğer adaylarım. Bu takımların en önemli avantajı ligin yapısına uygun yenemese de yenilmeyen takımlar olmaları.

KÜME DÜŞME
       Kahramanmaraşspor bu konuda ilk aday konumunda. Plansız transferler, yabancı transferlerin takımla kampa katılamaması, tecrübesiz bir teknik adamla anlaşılması onlar adına dezavantajlar. Fethi Hocayla sezona başlansaydı ya da Besim Durmuş’tan sonra tekrar Fethi Hoca göreve getirilseydi çok daha doğru bir hamle olurdu.
     Fethiyespor da transferin son anlarında yaptığı Ali Dere, Artun Akçakın, Ndjock gibi transferlerle kadro olarak bir nebze daha güçlendi ve bunu oyun anlamında da görmek zor değil ancak ben yine de Fethiyespor’un ligde kalmasının zor olduğunu düşünüyorum.

     Tavşanlı Linyitspor da ligde kalma konusunda sıkıntı yaşayacağını düşündüğüm bir takım. Geçen sene dramatik bir şekilde ligde kalsalarda bu sezon işleri hiç de kolay görünmüyor.

     1461 Trabzon da Mustafa Reşit Akçay dönemindeki istek ve yapıda değil onlar içinde ligin zor geçeceği kanaatindeyim. Düşmeseler bile ligi alt sıralarda bitirmeleri muhtemel. Bu dörtlüye ek olarak Bucaspor da sıkıntı yaşayabilir ancak ben Bucaspor’un ligde kalmayı başaracağı inancındayım.

       PTT  1. Lig gerçekten her sonuca açık mücadele dolu bir lig. Zaten bu ligi izlenir kılan yanı da bu yoksa çok üst düzey bir futbol ...

Haftasonu TV'de Spor Ekranı

28 Eylül Cumartesi
14:00 Balıkesirspor – 1461 Trabzon @TRT Spor
14:45 Tottenham – Chelsea @Lig TV 3
15.00 Lorient – Marsilya @Tivibuspor
15:00 Terek – CSKA Moskova @Lig TV 2
15:00 Altınordu – Bozüyükspor @Yeni Asır TV
16:30 Bayern Münih – Wolfsburg @TRT HD
17:00 Orduspor – İstanbul BBSK @TRT 1/TRT HD
17:00 Manchester United – West Bromwich Albion @TRT 1
17:00 Valencia – Rayo Vallecano @NTV Spor Smart
18.00 PSG – Toulouse @Tivibuspor
18:30 Metalurg Donetsk - Shakhtar Donetsk @TV Net   
19:00 Galatasaray – Çaykur Rizespor @Lig TV
19:00 Gaziantepspor – Karabükspor @Lig TV 2
19:00 Mersin İdman Yurdu – Tavşanlı Linyitspor @TRT Spor
19:30 Eintracht Frankfurt – Hamburg @TRT Haber/TRT HD
19:30 Swansea City – Arsenal @Lig TV 3
19:45 AZ Alkmaar – PSV Eindhoven @Fog TV
21:00 Real Sociedad – Sevilla @NTV Spor
21:00 Genk – Mechelen @TV Net  
21:45 Ajax – Go Ahead Eagles @Fog TV
21.45 Milan – Sampdoria @Tivibuspor
23:00 Real Madrid – Atletico Madrid @NTV Spor Smart
00:30 Nautico – Coritiba @Lig TV 2

29 Eylül Pazar
13:00 Osasuna – Levante @NTV Spor Smart
13.30 Torino – Juventus @Tivibuspor
14:00 Ankaraspor – Adana Demirspor @TRT Spor
15:00 Şanlıurfaspor - Denizlispor @TRT Web TV
15:00 Anadolu Selçukluspor – Göztepe @Kon TV
15:00 Çankırıspor – Tokatspor @Yaren TV
15:00 Giresunspor – Sarıyer @Mavi Karadeniz TV
15:00 Nazilli Belediyespor – Altay @Yeni Asır TV
15:00 Trabzon Akçaabatspor – Derince Belediyespor @Çay TV
15:30 Feyenoord – ADO Den Haag @Fog TV
15:30 Stoke City – Norwich City @Lig TV 3
15:30 Anderlecht – Lierse @TV Net 
16:00 44 Malatyaspor – Birecik Belediyespor @Vuslat TV
16.00 Sassuolo – Lazio @Tivibuspor
16:00 Elazığspor – Sivasspor @Lig TV 2
16:00 Trabzonspor – Torku Konyaspor @Lig TV
16:30 Werder Bremen – Nürnberg @TRT HD
18.00 Ajaccio – Montpelliler @Tivibuspor
18:00 Celta Vigo – Elche @NTV Spor Smart
18:00 Sunderland – Liverpool @Lig TV 3
18:30 Braunschweig – Stuttgart @TRTHaber/TRT HD
19:00 Gençlerbirliği – Fenerbahçe @Lig TV
19:00 Kasımpaşa – Eskişehirspor @Lig TV 2
19:00 Samsunspor – Gaziantep BB Spor @TRT Spor
19:00 Adanaspor – Fethiyespor @TRT Web TV
19:00 Karşıyaka – Kahramanmaraşspor @TRT Web TV
19:00 Vorskla Poltava – Dinamo Kiev @TV Net
20:00 Espanyol – Getafe @NTV Spor Smart
22:00 Real Betis – Villarreal @NTV Spor
22.00 Reims – Monaco @Tivibuspor
00:20 Boca Juniors – Quilmes @TV Net
00:30 Atletico Mineiro – Santos @Lig TV 3
03:15 Lanus – River Plate @TV Net

30 Eylül Pazartesi
20:00 Bucaspor – Boluspor @TRT Spor/TRT HD
20:00 Kayseri Erciyesspor – Kayserispor @Lig TV 2
20:00 Medical Park Antalyaspor – Beşiktaş @Lig TV
21.45 Fiorentina – Roma @Tivibuspor
22.00 Everton - Newcastle United @Lig TV 3
23:00 Granada – Athletic Bilbao (NTV SporSmart)
TransferMerkez.com tarafından hazırlanmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

28 Eylül Cumartesi 14:00 Balıkesirspor – 1461 Trabzon @TRT Spor 14:45 Tottenham – Chelsea @Lig TV 3 15.00 Lorient – Marsilya @Tivibusp...

28.09.2013 İddaa Tahminleri

Cumartesi günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Cumartesi günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Cumartesi İddaa Kuponları

             İDEAL KUPON
             SİSTEM KUPONU
       Arkadaşlar Cumartesi bülteninden sizler için hazırladığım iki kuponu paylaştım. Sistem kuponun bedeli 11 TL'dir. Herkese bol kazançlı hafta sonları diliyorum...

             İDEAL KUPON              SİSTEM KUPONU        Arkadaşlar Cumartesi bülteninden sizler için hazırladığım iki kuponu payla...

27 Eylül 2013 Cuma

Nostalji | Diyarbakırspor (2000-01)

Diyarbakırspor (2000-01) 2. Lig Şampiyonu Kadrosu
Aykut Canik, Halit Köprülü, Mehmet Gönülaçar, Alparslan Kartal, Murat Şahin, Saffet Akbaş
Kemalettin Şentürk, Armağan Yapıcı, Engin Özdemir, Nedim Yiğit, Hasan Çelik.

Diyarbakırspor (2000-01) 2. Lig Şampiyonu Kadrosu Aykut Canik, Halit Köprülü, Mehmet Gönülaçar, Alparslan Kartal, Murat Şahin, Saffet A...

Süper Lig Sakat ve Cezalı Oyuncular (6. Hafta)

SAKAT OYUNCULAR
Akhisar Belediyespor: Emin Aladağ, Mustafa Aşan
Beşiktaş: Filip Holosko, İsmail Köybaşı*, Oğuzhan Özyakup, Mehmet Akgün
Bursaspor: Ozan İpek, Fernando Belluschi
Çaykur Rizespor: Eren Albayrak
Elazığspor: Youssef Hadji, Alper Kalemci*
Fenerbahçe: Emre Belözoğlu*
Galatasaray: Hamit Altıntop, Eray İşcan
Kayserispor: Bobo, Marko Simic
Sivasspor: Abdulkadir Özgen, Adem Koçak
Trabzonspor: Giray Kaçar
Oynama ihtimali olan oyuncular yanlarında * işareti ile gösterilmiştir.

CEZALI OYUNCULAR
Beşiktaş: Slaven Bilic (T.D.)
Eskişehirspor: Hürriyet Güçer
Galatasaray: Felipe Melo
Gaziantepspor: Zydrunas Karcemarskas (İzinli)
Trabzonspor: Batuhan Karadeniz, Volkan Şen (Kadro dışı)
Bu liste, TransferMerkez.com tarafından hazırlanmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. 

SAKAT OYUNCULAR Akhisar Belediyespor : Emin Aladağ, Mustafa Aşan Beşiktaş : Filip Holosko, İsmail Köybaşı*, Oğuzhan Özyakup, Mehmet...

Haftasonu İddaa Yorumları

Gençlerbirliği - Fenerbahçe
       Lige iyi bir başlangıç yapamayan Gençlerbirliği kendi sahasında, son haftaları sorunsuz geçiren Fenerbahçe’yi ağırlıyor. Ankara temsilcisi ligin 6.haftasına geldiğimiz şu günlerde, gol yollarında yaşadığı soruna henüz bir çare bulamadı.3-0 kazanılan Akhisar Belediyespor karşılaşması dışında kalan 4 maçta sadece bir gol atabilmiş olmaları sıkıntının boyutunu bizlere anlatıyor. Sezon başında Sırp forvet Lekiç’le yolların ayrılması bir nebze onaylanabilir, fakat son olarak altyapıdan yetişen genç oyuncu Artun’un PTT 1. Lig takımlarından Fethiyespor’a kiralanmasını büyük bir hata olarak görüyorum. Artun, forvet sıkıntısına ilaç olabilirdi. Kırmızı-Kara’da saha içerisinde oyunu değiştirebilecek tek oyuncu Jimmy Durmaz olarak görünüyor. Fenerbahçe ise sezon başındaki olumsuz görüntüsünü bir kenara atmış durumda. Maç başına 3 gol ortalamasıyla oynayan Fenerbahçe'nin bu maçta da en az 2 gol bularak, rahat bir galibiyet alacağı kanaatindeyim.

Kayseri Erciyesspor - Kayserispor
       Fuat Çapa’nın neredeyse sıfırdan kurduğu Kayseri Erciyesspor’la, sakatlık sıkıntısı yüzünden henüz sıralamada istediği yerde olamayan Kayserispor karşılaşıyor. Erciyesspor hem evinde kazandığı Akhisar karşılaşmasında hem de geçen hafta Karabük’te iyi sinyaller vermedi. Özellikle, yeteneklerine rağmen Azofeifa ve Ibricic’in aynı anda sahada olması, çok koşan takımlara karşı büyük bir sorun olacağa benziyor. Zira Azofeifa mücadeleyi pek sevemeyen bir oyuncu. Ibricic ise henüz temposunu bulamadı. Kayserispor tam da Erciyes’e ters gelecek bir kadroya sahip. Koşan, mücadele eden bir yapıları var. Forvet hattında Bobo’nun sakatlığı sürüyor fakat Nobre’nin sakatlıktan dönüp, Trabzonspor ve Pazarspor maçlarında görev almış olması takım için iyi bir haber. Kayseri’nin iki takımının mücadelesinde Kayserispor’un kazanarak yükselişe geçeceğini düşünüyorum.

Ankaraspor - Adana Demirspor
       Denizli’den 4 gollü bir galibiyetle dönen Ankaraspor, sahasında Bucaspor’u gol düellosu şeklinde geçen bir karşılaşma sonucunda 5-4 mağlup eden Adana Demirspor’u ağırlıyor. ADS kadro yapısı olarak bu ligin belki de en iyisi fakat bunu henüz sonuca yansıtamadılar. Gol bulmakta zorluk çekmiyorlar diğer yandan ise defanslarının henüz oturmadığı da bir gerçek. Bucaspor’dan dört gol yemeyi başarmış olmaları bunun en iyi kanıtı aslında. Ankaraspor’a gelince son olarak Hanni transferiyle iyice güçlendiler. Maç boyunca basan, rakibi rahatsız eden bir görüntüleri var. Bu konuda özellikle Tisdell’e değinmekte fayda var. Harika bir kondisyona sahip. Defans ve orta saha mevkilerinde sorun yaşamayan Ankaraspor’un bence kalesinde sıkıntı var. İsmail Şahmalı çok güven vermiyor. Forvette ise Göksu/Can Erdem’in biraz daha çaba göstermesi gerekiyor. Adana Demirspor karşısında karşılıklı goller görmemiz büyük olasılık.

Adanaspor - Fethiyespor
       Adanaspor son 3 haftada 7 puan toplayarak kara bulutları bir nebze olsun dağıtmış durumda. Bu haftaki rakipleri Fethiyespor geride kalan haftalarda ligden düşecek takımlara aday bir görüntü veriyor. Ufuk’un cezasını tamamlayıp takıma dönmesi avantaj. Artun’un da takımı hücüm anlamında bir kademe yukarıya taşıdığını gördüm.Defans oyuncusu Etoga’nın oynamaması takımı olumsuz yönde etkileyecektir. Adanaspor’un istekli oyunuyla sahasında galip geleceği kanaatindeyim. Alternatif arayanlar karşılıklı gol tercihini seçebilir.

Mersin İdman Yurdu - TKİ Tavşanlı
       MİY bu ligin bence en iyi kadrosuna sahip, Hakan Kutlu hocayla da çok iyi bir ritim yakaladılar. Kadrolarını belirli ölçüde korumuş olmaları da avantajları. Alternatifi bol bir kadroya sahipler. Bu hafta Tavşanlı’yı ağırlıyorlar, MİY maçın ağır favorisi durumunda. Tavşanlı, Cafercan ve Agbetu odaklı oynuyor. Hakan hoca bu ikiliye özel önlem olarak etkili olmalarına engel olacaktır. Mersin İdman Yurdu'nun bir önceki iç saha maçı olan Kahramanmaraşspor karşılaşması kadar olmasa da rahat galip geleceklerini tahmin ediyorum.

Gençlerbirliği - Fenerbahçe        Lige iyi bir başlangıç yapamayan Gençlerbirliği kendi sahasında, son haftaları sorunsuz geçiren Fener...

Röportaj: Fatih Çakır (Yeşil Bursa)

       Transfer Merkezi Dergisi'nin bugünkü konuğu Bursaspor'un pilot takımı Yeşil Bursa'da forma giyen Fatih Çakır. Türkiye Kupası'nda Kızılcahamamspor'a attığı nefis frikik golüyle turu getiren 23 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusu, forvette ve hücumun kanatlarında da oynayabiliyor. Genç oyuncuyla Bursa futbolu ve gelecek planlarıyla ilgili konuştuk..

Merhabalar Fatih. Bize futbola başlama hikayeni anlatır mısın?

       Merhabalar. Futbola 11 yaşında Bursa amatör takımlarından Mudanyaspor'da başladım. Aslında o zaman derslerim çok üst düzey olmasına rağmen farklı olmak istiyordum. 19 yaşında eski adı Oyak Renault, yeni adı Yeşil Bursa olan kulübümle profesyonelliğe adım attım.

Futbolcu olmanda ve gelişmende senin üzerinde katkısı olan kişiler kimler?

       Sağolsun babamın üzerimde çok emeği vardır. Sportif anlamda da Oyak Renault genel menajeri Rıza Tosunay ve alt yapı koordinatörü Ahmet Neneoğlu arkamda durup desteklerini esirgememişlerdir. Onlara da buradan sizin aracılığınızla teşekkürlerimi iletiyorum.

Gelecek hakkında düşüncelerin neler? Hedeflerinde neler var?

       Hedefım kendimi kanıtlayıp pilot takımı olduğumuz Bursaspor'a yükselmek ve uzun yıllar Bursaspor forması giymek.

Kendi mevkinde oynayan futbolcular içinde en çok beğendiğin, örnek aldığın futbolcular kimlerdir?

       Zeki ve yetenekli futbolcuları çok beğeniyorum ve kendime örnek alıyorum. Bunların başında da Del Piero ve Cesc Fabregas geliyor.

Kendinde beğendiğin ve zayıf yönlerin nelerdir?

       Eksiklerim arasında sertlik ve koşu temposu olduğu söyleniyor ama son zamanlarda bunları da yavaş yavaş geliştirdiğime inanıyorum. İyi yönlerimde ise öne çıkan yanlarım top tekniğim ve duran topları iyi kullanmam olduğu söylenebilir.

Maçlardan önce totem yapar mısın?

       Bence her futbolcunun kendine ait bir totemi vardır. Benim de maçlara giderken otobüsteki koltuğum hep aynıdır ve maça çıkarken sol bileğimi sarıyorum.(Gülüyor)

Yaş sınırı için düşüncelerin neler?

       Yaş sınırının bir an önce kaldırılmasından yanayım. Bir çok yetenekli futbolcu, erken yaşta sırf bu kural yüzünden amatöre dönmek zorunda kalıyorlar.

Türkiye'de ya da yurt dışında taraftarı olduğun ve ileride formasını giymek istediğin bir takım var mı?

       Çocukluğumdan beri Juventus'un hayranıyımdır. Tabi ki Juventus forması giymek isterdim.

Antrenman ve maçlar dışında boş kalan zamanlarını nasıl değerlendiriyorsun?

       Boş zamanlarımı genellikle fitness yaparak ve arkadaşlarımla vakit geçirerek kullanırım.

A Milli takımımızın son yıllarda beklenen başarıdan uzak, sence bu neden kaynaklanıyor? Milli takım ve Türk futbolunun daha ileriye gitmesi için neler yapılabilir?

       Oturaklı bir kadromuzun olmadığını düşünüyorum. Ama en kısa sürede hocalarımız ve yetkililerimiz bunun üstesinden gelip eski başarılı yıllara döneceğimizden şüphem yok.

Biraz da Bursa'dan konuşalım. Sence Bursa'da futbola verilen önem nasıl? Bursa'daki altyapı hakkında ne düşünüyorsun?

       Bursa tam bir futbol şehri. Her sokakta, her semtte futboldan konuşmayan birini bulamamanız imkansız. Zaten Bursaspor taraftarı da şehrin takımına nasıl sahip çıkılacağını gösteriyor. Alt yapı olarak Türkiye'nin en önemli takımlarından birisi Bursaspor. Her yıl A takımına yeterince oyuncu yetiştirip pazarlayabiliyor.

Bu keyifli sohbet ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak senin okuyucularımıza iletmek istediğin bir şey var mı?

       Ben teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.
Röportaj: Sefa ÖRNEK

       Transfer Merkezi Dergisi 'nin bugünkü konuğu Bursaspor 'un pilot takımı Yeşil Bursa 'da forma giyen Fatih Çakır . Türki...

PTT 1. Lig Sakat ve Cezalı Oyuncular (7. Hafta)

SAKAT OYUNCULAR
1461 Trabzon: Mehmet Kuruoğlu
Adanaspor: Cem Özdemir, Onur Aksar, Fabiano, Tiago
Adana Demirspor: Rıdvan Koçak
Ankaraspor: Ramazan Sal, Ahmet Güven, Furkan Şeker*
Balıkesirspor: Mustafa Kayabaşı
Boluspor: Ali Güzeldal, İskender Alın, Metin Depe*, Sinan Kurumuş
Bucaspor: Taha Can Velioğlu
Denizlispor: Bajram Fetai, Dajan Simac
Fethiyespor: Patrick Etoga
Gaziantep BŞB: Ali Sakal, Tolga Özgen, İbrahim Ferdi Coşkun
Mersin İdman Yurdu: Coşkun Kayhan
Orduspor: Ufukhan Bayraktar
Samsunspor: Eldin Adilovic, Ekigho Ehiosun, Ahmet Burak Solakel, Şaban Özel*
Oynama ihtimali olan oyuncular yanlarında * işareti ile gösterilmiştir.

CEZALI OYUNCULAR
Boluspor: Jimmy Dixon
Bucaspor: Kemal Kılıç (T.D), Ümit İnal (Yrd.Ant)
İstanbul BŞB: Orhan Taşdelen
Karşıyaka: Rıdvan Şimşek
Bu liste, TransferMerkez.com tarafından hazırlanmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. 

SAKAT OYUNCULAR 1461 Trabzon : Mehmet Kuruoğlu Adanaspor : Cem Özdemir, Onur Aksar, Fabiano, Tiago Adana Demirspor : Rıdvan Koçak ...

27.09.2013 İddaa Tahminleri

Cuma günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Cuma günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

26 Eylül 2013 Perşembe

İnceleme: Manisaspor'un İlk 6 Hafta Performansı

       Manisaspor‘un 6 haftalık performans durum değerlendirmesini yapacağım bu yazıda, öncelikle Manisaspor‘un şu ana kadar oynadğı maçların sonuçlarına bakalım. sağdaki tabloda yer alan ilk 6 haftada alınan sonuçların ardından Manisaspor’un şu an 7 puanla ligin 13. sırasında bulunduğunu görüyoruz. Peki bu Manisaspor için başarı mıdır, yoksa başarısızlık mı?

       Açıkçası bunun cevabını verebilmemiz için Manisaspor‘un bu yılki hedefini bilmek gerekir. Ne yazık ki Manisaspor‘un bu sezonki hedefini Manisa şehrinde tam olarak bilen birisine rastlamak mümkün değil. Manisa‘da yaşayan, Manisaspor‘u destekleyen insanların bu hedefi bilmemesi takım için çok önemli olmayıp sorun yaratmayabilir ama bu hedefi Manisaspor‘un yönetimi ve teknik heyeti de bilmiyorsa büyük bir sıkıntı olabilir, dikkat!

       Manisaspor‘un performans değerlendirmesine dönecek olursak dikkat etmemiz gereken en önemli unsur şu ana kadar oynadıkları tüm maçların zorluk seviyesinin üst düzeyde olmasıdır. Ankaraspor, Mersin İdman Yurdu, Orduspor ve Şanlıurfaspor’un hedefinin direkt olarak Süper Lig olduğunu ve kadrolarının bu lig için çok üst düzey seviyede olduğunu unutmamak gerekir. Bir de bu maçların yanına Manisaspor‘un ezeli rakibi olan Karşıyaka‘yı ve bu ligin en zor deplasmanlarından biri olan Adana ‘yı eklediğimizde Manisaspor‘un lige çok zor bir fikstür ile başladığı sonucuna varabiliriz.

       Manisaspor‘un bu sezonki fikstür dezavantajı; sadece zor rakipler ile arka arkaya ve ligin başında oynamak değil, 3 günde bir ligin yüksek seviyeli ekiplerine karşı oynamış olmasıdır. Burada sorulacak olan esas soru da tabii ki TFF‘ye olmalıdır. PTT 1. Lig seviyesinde olan bir takımın 3 günde bir maç oynaması ne derece mümkündür? 3 günde bir maç oynamayı Süper Lig ekipleri bile başaramazken bu sistemi PTT 1. Lig‘e uyarlamanın mantığı nedir?

       Manisaspor‘un bu sezonki transferlerini ve 6 haftalık genel oyuncu performanslarına baktığımızda ise yapılan en doğru hamlenin Perovic olduğunu düşünmekteyim. Sırp oyuncu hücum hattının her alanında görev alabilen bir oyuncu. Kemal Özdeş ‘in daha çok sol önde görevlendirdiği Sırp oyuncu santrafor olarak görev yaptığında daha etkili oluyor ve olmaya da devam edecek gibi. Şu an Manisaspor‘un birinci santraforu konumunda bulunan yeni transfer Simonek‘i ise Manisa şehrinde henüz anlayabilmiş, çözebilmiş bir tek insan bile bulunmamakta. Bu kadar etkisiz bir hücum oyuncusunu transfer etmek büyük bir hata olarak nitelendirilebilir ama en büyük hata ısrarlı bir şekilde ona forma verip takımı zarara uğratmaktır!

       Bir başka yeni transfer olan genç Umut Sözen ise 10 numara pozisyonunda görev yapıyor, tekniği üst düzey yetenekli bir oyuncu. Evet, Umut için söylenebilecek sözler sadece bunlar. Bütün bir maç boyunca Manisaspor taraftarı da Kemal Özdeş de bir ara pası atmasını, kapanan savunmaya karşı ekstra bir hücum hareketi yaratmasını bekliyor ama ne yazık ki genç Umut, bu beklentilere şu ana kadar cevap verebilmiş değil. Bir başka transfer olan tecrübeli Barbaros Barut‘u ise yaşadığı sakatlık sorunlarından dolayı henüz izleyebilmiş değiliz fakat ben Barbaros‘un doğru bir transfer olduğunu düşünmekteyim, takıma katılması güç katacaktır. Takımda tecrübeli oyuncuların bulunmaması, Manisaspor'da geçen sezondan bu yana gözüken bir eksiklikti. Barbaros Barut bu açıdan takıma faydalı olabilir.

       Son olarak; yazımın başında da belirttiğim gibi Manisaspor‘u bu yıl bekleyen en büyük tehlike takımın hedefinin net ve gerçekçi olarak telaffuz edilmemiş olmasıdır. bBu hedefsizlik oyuncuları da olumsuz etkileyecektir. Her ne kadar Kemal Özdeş birkaç açıklamasında direkt olarak Süper Lig‘e çıkacağız demiş olsa da mantık sınırları içerisinde bunun pek mümkün olmadığını söyleyebilirim. Aldığım duyumlar sonucunda yönetimin bu yıl ile ilgili hedefleri ise geçen yılın altına düşmemek yani en kötü ilk 6 içinde olmak ve sonucunda Süper Lig‘e yükselmek şeklindeymiş. Ancak şunu da söylemek gerek, Manisaspor yönetiminin sezon öncesi yaptığı hamleler ne yazık ki bu hedeflerin çok uzağında kaldı. Manisaspor‘un belki büyük hamleler yapacak ekonomik gücü yoktu ama bir gerçeği göz ardı etmeleri önemli hata. Bu takım geçen sezon da çok kaliteli bir kadroya sahip değildi ama bir sistem ve o sistemi fazlasıyla benimseyen bir teknik direktör takımıydı. Bu sezon neler getirecek sezon sonunda hep birlikte göreceğiz.

       Manisaspor‘un 6 haftalık performans durum değerlendirmesini yapacağım bu yazıda, öncelikle Manisaspor‘un şu ana kadar oynadğı maçla...

26.09.2013 İddaa Tahminleri

Perşembe günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlar, herkese bol şanslar bol kazançlar..

Perşembe günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlar, herkese bol şanslar bol kazançlar..

25 Eylül 2013 Çarşamba

Maç Yazısı: Şanlıurfaspor - Giresunspor

       Ziraat Türkiye Kupası 2. Tur maçında 2. Lig ekibi Giresunspor ile karşılaşan PTT 1. Lig'in iddialı takımı Şanlıurfaspor hiç beklemediği bir sonuçla karşılaştı. Karadeniz ekibi Giresunspor, bir çok ünlü ismi kadrosunda bulunduran Şanlıurfaspor'u 1-0 yenerek günün sürprizini gerçekleştirdi.

       Maç iki takımında karşılıklı orta saha mücadelesiyle başladı ancak daha etkili olan taraf Giresunspor’du. Nitekim Giresunspor golü de 15 dakikada Emre Özgiven’in ayağından buldu. Şanlıurfaspor golü yedikten sonra oyunu toparlaması beklenirken, oyunu kontrol altına alamadı ve ilk yarı Giresunspor’un üstünlüğü ile sonuçlandı.

       İkinci yarıya Sercan/Berkin, Sankoh/Fotakis değişiklikleriyle başlayan ev sahibi ekip, devreye iyi başladı ancak bu baskılı futbol pek uzun sürmedi. 60. dakikadan sonra sahadaki bütünlüğünü kaybeden Şanlıurfaspor takımı, Giresunspor’un kontra ataklarına engel olamadı. Ancak Karadeniz ekibi de net fırsatlardan yararlanamayınca maç Giresunspor’un 1-0 üstünlüğüyle sonuçlandı.

Maçın İyileri
       Giresunspor’da Ramazan Zorlu, Hasan Güleryüz ve Emre Özgiven sahanın en iyi isimleriydi. Şanlıurfaspor’da ise Yasin Avcı oyuna girdikten sonra etkili oldu.

Maçın Kötüleri
       Şanlıurfaspor takım halinde kötüydü ancak Sezer Badur, Berkin Kamil ve Fotakis çok kötüydü. Giresunspor takım halinde iyi mücadele etti ancak Rıdvan Sağlam vasatı aşamadı.

Hakemler
       Maçın hakemi Emre Altun tutarlı bir maç yönetse de yardımcı hakemler için aynı şeyi söylemek pek mümkün değil. Yardımcı hakemlerin bir çok pozisyonda yanlış kararlar verdiğini düşünüyorum.

       Giresunspor, Şanlıurfa’ya 15 kişilik bir kafileyle geliyor vee milyon dolarlık yıldız futbolculara (!) her şeyin para olmadığını  gösteriyor, helal olsun! Şanlıurfalı taraftarlar, 2. yarıda oyuna girmek için ısınan Sercan’a sevgi gösterisinde bulunurken, altyapıdan yetişen Emre Mest’e ilgi yoktu. O kadar ilgi gösterilen Sercan Yıldırım ise şu ana kadar 7 maçta sadece 1 gol atabildi. Gelecek ne getirir bilinmez ama Şanlıurfaspor bugün itibariyle beklentilerin çok aşağısında…

       Ziraat Türkiye Kupası 2. Tur maçında 2. Lig ekibi Giresunspor ile karşılaşan PTT 1. Lig'in iddialı takımı Şanlıurfaspor hiç be...

Ciao Grande Terim..

       Sene 97 yada  98,  yaşım 11 yada 12. Hatırladıklarım sarı bir forma üzeri bir özel kanal ismi, yeleli saçlarıyla Hakan Şükür, baş parmağını yukarı kaldırıp koşan kıvırcık bir adam Arif Erdem, geride hafif "takoz" ama mücadeleci Bülent ve kenarda saçı başı dağınık ancak takımı aksine derli toplu bir adam. Daha sonra aynı adamları 3-4 sene arka arkaya seyrederken büyüyüp, aklımda ermeye başlayınca iyi işler yaptıklarını farketmeye başladım. Artık takımımın kazanmasına alıştığımdan, hafta içleri Avrupa'nın dev takımlarına yenilince sabahlara kadar ağlar hale gelmiştim. Hele ortaokulun son yılında kazanılan Avrupa Kupası, lise yıllarına diğer takım taraftarı olan arkadaşlarımız karşısına bir sıfır önde başlamamızı sağlamıştı. Bunlar olurken kenarda yine hep aynı adam vardı.

       Tabi kenardaki bu adamın ismi büyüdükçe tanımaya ve sevmeye de başlamıştım. Ancak birgün gittiğini duyunca eksiklikliğinin yıllar boyu hissedileceğini düşünmemiştim. Babam ile Galatasaray dışında kahveye maçlarını izlemeye gittiğimiz bir takım daha vardı. "Mor Meneşekler". İlginç bir şekilde Hakan Şükür kadar Chiesa'yı, Hagi kadar Rui Costa'yı, Ali Sami Yen Stadı kadar Artemio Franchi'yi de sevmeye başlamıştım. O dönem yayınlanan bir reklamdan ötürü İtalyanca'ya karşı bir sempatim bile oluşmuştu. Bunların hepsinin sebebi, bana Galatasaray'ı da sevdiren kenardaki o adamdı. Geri döndüğünde heyecanlanmıştım ancak nedenlerini (stat, kadro, yönetim) daha sonra anladığım başarısızlık ona olan sevgimi azaltmasa da gözümde çok büyütmemem gerektiğini düşündürüyordu. Ancak bu düşünce yerini, yıllar sonraki üçüncü gelişinde tamamen "Fatih Terim=Başarı"ya bırakıyordu. Kısacası bu adamı; çoğunlukla yüklemi olmayan cümlelerini, yabancı dil konuşma çabalarını, kilolarca terleyen gömleklerini, karizmasını, otoritesini, başarısını ve Galatasaray'ı en az benim kadar sevişini çok ama çok seviyorum. Gidişine de çok üzüldüm.

       Peki ne oldu da bu duruma geldi? Tarafarın büyük çoğunluğunun bu kadar sevdiği bir hoca kovulurcasına neden gönderildi? Başarılı gidilirken bu kumar neden oynandı? Neden hocayı tutmak için daha fazla çaba gösterilmedi? Bu soruların tamamının muhattabı yönetim. Yönetim içinde de Fatih Terim sevmeyenler olabileceğinden bu sorulara Fatih Terim açısından olumsuz cevaplar bulmak da mümkün? Peki Fatih Terim'in hataları var mıydı? Gerçekten bir güç kavgasının içine girdi mi? Egolarının kurbanı oldu mu? Ön planda olduğunu söylediği Galatasaray'ı kişisel problemlerinden dolayı göz ardı etti mi? Bu soruların da cevapları şimdilik belirsiz. Bunları zamanla anlayacağız. Herkes kendine göre haklı olduğundan haklı-haksız arama çabasına girmekten uzak duracağım. Ben şimdiden sonrasına bakmanın daha faydalı olduğunu, zaten Fatih Terim o yada bu şekilde bu kulübe yeniden döneceğini ve mihenk taşı olmaya devam edeceğini düşünüyorum. Büyük ihitmalle bu dönüş şimdi kavgalı gittiği başkana, başkan adayı olup karşısına çıkma olarak gerçekleşecektir. Böyle bir durumda ne olacağını tahmin etmekte zor değil. Muhtemelen Terim bugünün acısını çıkarırcasına Aysal'ı sandığa gömüp bu kulübün başkanı olacaktır. Ancak bu süre zarfında Galatasaray şampiyon olmaya devam edip, Avrupa'da da ilerlemeye devam ederse tablo tamamen tersine de dönebilir.

       Fatih Terim'in ayrılışı bir dönemin sonu olduğu gibi bir dönemin de başlangısı olacağı için bu dönemin nasıl geçeceğine, nelere dikkat edileceğine de bir göz atmakta fayda var. Bence Terim'in yerine bulunacak hocadan çok bu takımda Terim için yer alan bazı isimlerin gelecekleri netleştirilmeli. Örneğin Selçuk, Burak, Muslera gibi isimlerin sözleşmeleri mutlaka uzatılmalıdır. Çünkü Terim'den sonra yaşanacak bu ayrılıklar taraftarı daha da gerebilir. Fatih Terim'in yerine getirilecek isim ince elenip sık dokunmalı. Bahsedildiği gibi ismi büyük bir hoca, egoları yüksek başkan için yine çalışılması zor bir tercih olabilir. Bence başkanın ilk önce bu kritere göre hareket etmesi lazım. Yoksa Terim de yaşadığı problemi yeni hocada da yaşaması kaçınılmaz olur. Konuşulan isimlerden hangisinin iyi olup olamayacağı ile ilgili yorum yapmak şimdiden yersiz olur. Çünkü Barca efsanesi Rijkaard ile kulüp antrenörü Cevat Güler yaptıkları ile kariyer orantılarındaki anormallik, kariyeri olan her hocanın başarılı olacağını yada tam tersi bir durumu kesinleştirmez. Ancak kadro yapısı itibariyle ismi küçük bir ismin, özellikle Fatih Terim'den bu takıma çapsız gelme ihitmali çok yüksek.

       Bir başka sorun da Fatih Hoca'nın yardımcıları konusunda yaşanacak. Özellikle Scott Piri'nin ayrılması takım performansını olumsuz yönde etkileyebilir. Taffarel'in Muslera dışında bir ismi yetiştiremeden Florya'dan ayrılması kaleci probleminin devamının habercisi. Şaş ve Davala'nın Türk ve duygu yoğunluğu yüksek futbolcular üzerindeki etkileri de yadsınamaz. Bunların dışında belkide yaşanabilecek en büyük sorun, sezondur takımın arkasında büyük bir desteğe ve itici kuvvete sahip olan taraftarın kaybı olabilir. Bu sezon itibariyle zaten istenilen gibi gitmeyen takımın olası kötü sonuçları, taraftar ve yönetim arasını iyice açarki bu da sadece ve sadece Galatasaray'a zarar verir. Konuyla şimdilik alakası olmasa da bu hamle ile gelecek sene olması muhtemel olan Arda Turan transferinin de tamamiyle rafa kalktığını söyleyebiliriz.

       Kısacası Galatasaray'ı bekleyen ve önceden zor olan serüveni, son yönetim hamlesiyle daha da zor bir hale gelmiştir. Ancak olaya "Hoca'yı satanı bizde satarız." penceresinden bakmakta çok doğru değil. Hocanın da dediği gibi başında kim olursa olsun Galatasaray'ı yaşamaya, Galatasaray ile yaşamaya, aslolan kısmı Galatasaray'ı koymakta fayda var. Ancak yönetim kim olursa bir Galatasaray geleneği olan "taht oyunlarına ve ayaklı gazeteceliği" de son vermenin artık zamanın geldiğini düşünüyorum.

       Not: Adana'da Galatasaray Lisesi olsaydı ya da Fatih Terim gençlik yıllarında bir şekilde Mekteb-i Sultani ile buluşabilseydi bu camianın Alex Ferguson'u olurdu.

       Sene 97 yada  98,  yaşım 11 yada 12. Hatırladıklarım sarı bir forma üzeri bir özel kanal ismi, yeleli saçlarıyla Hakan Şükür, baş p...

Yıldız Savaşları: Terim vs Aysal

Bacağın kangren olmuş, keşke olmasaydı, yaşaman için kesilmesi lazım.
Ya topalsın ya ölü. Hayırlı bir ihtimal yok.
Biraz buna benzetiyorum dünkü kırılma noktasını.

Bu Galatasaray bazındaki durum özetim.
Fatih Terim'le aynı pasaportu taşımaktan ömrüm boyunca gurur duymuşumdur. Türkiye'de onunla aynı mesleği yapmak, lisanslandığı anda kişilere teslim edilen bir gurur bahşidir kanımca.

Beraberlik yaşayan iki taraf, birbirini direkt kısıtlamak istemez, olur da bir tartışmada koz olarak geri döner diye, baskıcı diye yaftalanmamak adına,  ama zikirler gölgeliyse bile fikirler üç aşağı beş yukarı kendini belli eder. "Şunu şunu yapma" denmese de ne yapılırsa taviz görmeyeceği iki taraf tarafından da bilinir.
Taviz görmemesi göze alındığı noktada da karşılık bulur.
Yani inisiyatif kullanacak kişi etkiye tepki verir, mecburdur.
Bu Terim ve Aysal cephesi adına özetim.

Hocanın yaptığı iddia edilen şey kabul edilebilir gibi değil.
Bu, Aysal'ın diktatoryası değil, hiyerarşik düzende hocamızın çalışamamasıdır.
Görevlerin paylaşıldığı bir yerde Terim'e rol biçilemiyor, çok duygusal, çok zor.
Abdürrahim Albayrak daha mı az sevdalıdır benim diyenden?
Barış elçisi gibi bir adam.
Ne oldu?
Temsilde fire verdi ve gitti.
İçim yandı, dün olduğu gibi, dün aynı radikallik gösterilmeseydi idari zaafiyet belirirdi, "gücünün yettiği" kelamları mevzubahis olurdu.
Elimde değil, Aysal gibi sözü ve eylemi tutarlı insanları başka bir yere koyuyorum.
Başkan gelirken hedefini söyledi. Kurumsallaşmak, profesyonellerin entegrasyonu, vb.
Kaç kere başkanlık yapma şansı var ki? 
Aslında ne kadar isterse yapar diye düşünüyorum ama çok isteyeceğini zannetmiyorum.
Başkan, verdiği sözleri tuttuğu için mi sevilmiyor şimdi?
Ya da akıllı ve kariyeri başarılı olduğu için mi nefret etmek çok hızlı gelişiyor?
Arabasını çizmek de icap eder mi?
Kişiler değil, sistemler aktarılabilirdir diye düşünüyorum.
Kişilere hakları teslim edilir, onore edilirler, edilmelidirler.
Yerine başkası geldiğinde sırıtmaması amacıyla yapılanılır.
Hocayı Florya'da bütün gün alkışlayacak bir orkestra kurulması mı tatmin edecekti durumu yadırgayanları?
Bu arz ve talep oldu. Hocanın arzı talep buldu. Bundan ibaret.
Türkiye'de erkeksen, kalabalığın kanaatini en hızlı kazanma yolu gururlu ve mağdur olmaktır.
Kadınsan da ağlamaklı bir hal ve doğurganlığını anneliğe dönüştürmüş olman.
Nitelik ve detay kelimeleri kayboluyor bu noktada.

Terim'in durumu internetten öğrendiği bilgisi doğruysa, en az Terim'in işverenini takmaması kadar yakışıksızdır. Ama bu noktada yorum katıyorum ve başkanın kısasa kısas yaptığı sonucuna varıyorum, vefalı ve kindarımdır, üzüldüm ama yadırgamadım.

Aysal ütopik derecede iyi bir yönetici. Zannediyorum ki, kanun adamı olsa, kanunsuzluğunu gördüğü kişi çocuğuysa dahi tutuklar, evine gelir baba olarak ağlar, kimselere göstermez. Bende bıraktığı izlenim bu.

Bizde kişileri değil, gelenekleri el üstünde tutan başkanlar destek görmeme noktasında ortaklar, anında manen vebalılaştırılırlar, halbuki gereken yapılmıştır.

Mesela, Adnan Polat, şahit olduğum en büyük Galatasaraylıdır. Tasvip dahi edemiyorum o boyutta bir efendiliği. Ben insanın önce kendini düşünmesinden ve emniyetten yanayımdır.
O fedakar sükun, bir gün hatırlanır, hatırlatılır.

Galatasaray'da başkanlık merci çiğnenemez, kim olursa olsun. Geleneklerle yönetiliyor. Sevilmek gayeli iş yapılmaz. Gerekenler yapılmalıdır.

Destek talep edecek kadar ufalmayarak yine Galatasaray başkanlığına yakışan bir tavır takınacaktır lakin destek olunması gereken bu durumda Aysal'dır.
Ortada bir komplo olduğunu düşünmüyorum.
Aysal'ın zekası üzerinden kreatif ihtimaller öne sürmek trend olmuş durumda çünkü.
Terim işine son verilsin istedi, dileği yerine getirildi.

Hocanın manevra hakkı hemen hemen sonsuz, sıkıntıya sokulmuş görüneceği her hal bir ordu yaratır.
Ki komplo meraklılarına şu ihtimalden de bahsetmek lazım, hoca düz bir adam değil, komplike düşünebilme yetisine sahip. Ne belli bu tavrın bir yatırım olmadığı?
Fikrim bu değil, ihtimali hatırlatmak istedim.

Ünal Aysal çok şiddetli muhalefetlerle karşılaşacak.
Şuana kadarkiler bence hiçbirşey.
Yaranma kaygısı yok. Görevine liyakat etmeye çalışıyor.
Beni sevsinler gibi bir kaygısı olsa yapacağı son iş bu olurdu.
Ayrıca, başkanlık hizmetini koltukta kalıcı olmaya yönelik değil, var olduğu dönemde kalıcı işler yapmaya adanmış bir görünümde.

Vermek durumunda kaldığı kararlar her Galatasaraylı gibi beni de üzüyor.
Fakat başkanın o kadar çok tepki vermesi gereken etki oldu ki, bir kere taviz verse hep vermesi beklenirdi.

Sportif başarılardan, dönemden falan bahsetmek arabesk, olay olay incelenmesi gereken bir durum. Son etkinin tepkisi bu oldu. Kimse başarılı olduğu için kovulmadı. Çok sığ yorumlar bunlar.
Her hareketi, her tavrı "işlevsellik"e varan bir adam yürüyen düzenini niye tekletmek istesin?
En nihayetinde Fatih Terimle çalışma kararını alan da odur. Başarılar zaten onun adına da yazılıyor.

Gözlerimle gördüğüm en ideal başkandır, yöneticidir. En iyi Galatasaraylı değildir belki ve zaten gerekli de değildir zira "iyi" soyut bir kavramdır.
Aysal somut şeylerle ilgileniyor.
Pozisyonuna yakışacağı, olması gerektiği üzere.
Ben yakışandan yanayım.
Başarılar başka isimlerle yinelenebilir.
Yinelenmediği sürece en başarılı teknik adam Fatih Terim'dir.
Bu başkanlık mercinin gerekeni yapmasına tesir edemez.
İnsanlar üzerine düzen kurulursa yapı organik olur, insan dediğin ölümlü bir varlık.
Sistemler, gelenekler aktarılabilir şeyler. Revize edilemez demiyorum.
Kişiler için revize edilmemelidir.

Aslında en talihsiz ama anlaşılır ifadem olarak şöyle söyleyeyim,
başkanlık görevi bitince sivil olarak sokakta birbirlerine girdiklerini görsem,
Bir saniye bile düşünmem, hiç tanımasam bile öz amcam kadar, babam kadar sevdiğim
Fatih Terim'e yardım ederim.

Konuyla ilgili çok fazla duygusal yazı okudum, hepsi de kendini duygusal yaftasından kurtarma gayretindeydi, sadece gayret bazında kaldılar. Hepsi de çok hızlı onaylandılar. Birşeyin çoğunluk tarafından hızlı onaylanması bende biryerlerde yanlışlık olduğu fikrini uyandırır.
Olaya biraz eniyle, boyuyla, astarıyla, yüzüyle bakmak lazım.

Ben de hocanın gönderilmesini hazmedemiyorum ve gönderilebilen bir görev tanımında bulunmasını yediremiyorum.
İnsanların değişmesini beklemek veya eleştirmekten ziyade, niteliklerine en uygun pozisyonlar belirlenmelidir.
Dilerim hoca en hazır olduğu bir zamanda başkan adayı olur, kazanır ve bu mümkünse müebbet müddette devam eder.

Yazar: Yiğit Can ERTUNÇ

Bacağın kangren olmuş, keşke olmasaydı, yaşaman için kesilmesi lazım. Ya topalsın ya ölü. Hayırlı bir ihtimal yok. Biraz buna benzetiyo...

Aaron Ramsey'nin Durdurulamayan Çıkışı..

     Arsenal'in 22 yaşındaki futbolcusu Aaron Ramsey'nin çıkışının başlangıcı, Arsenal'in deplasmanda Fenerbahçe ile oynadığı maçta başladı. Deplasmanda 1, Emirates'te 2 gol atan Aaron Ramsey formayı kaptı ve çıkışını ligde de sürdürdü.

       Şampiyonlar Ligi'ndeki iki Fenerbahçe maçından sonra Tottenham maçını boş geçen Ramsey, bu maçtan sonra çıkışına kaldığı yerden devam etti. Ligdeki Sunderland ve Stoke maçlarında toplam 3 gol birden bulan Aaron Ramsey, Şampiyonlar Ligi deplasmanında Marsilya ağlarına da bir gol bıraktı.


Peki bu çıkışın sebebi neydi?
       2012 yılında Arsene Wenger (Ramsey hakkında): "Bir kez gol atmaya başlarsa duramayacak." demişti. Çok derin bir kadroya sahip olan Arsenal'de özellikle orta saha inanılmaz. Ramsey'nin şansınadır ki kendi gibi yavaş ama ayağı düzgün bir oyuncunun bütün açığını kapatacak kadar hızlı bir orta sahası var Arsenal'in. Bu durumda ise parçalar yerine oturuyor ve Arsenal Ramsey'den tam verim alabiliyor.

       Örneğin söz konusu kadroda Wilshere gibi dikine top sürebilen, Walcott gibi süratli bir oyuncu orta sahada (her ne kadar Walcott tam orta saha olmasa da) Ramsey'nin açığını kapatabiliyor. Mesut ve Cazorla gibi oyuncular ise orta sahanın pas yapan ayakları olarak görev alıyor. Bu durumda Aaron Ramsey için bütün koşullar sağlanmış oluyor.

Ramsey'nin Pas Ortalaması
       Bu resimde de görüldüğü gibi 2013/14 sezonundan itibaren "7.91" gibi bir ortalama tutturan Ramsey, maç başına 87.8 gibi muazzam bir pas isabet oranıyla oynuyor.


       Şu ana kadar 8 maçta attığı 7 gol atan ve 1 de asisti bulunan Aaron Ramsey, 2 kez de "maçın adamı" seçilme başarısı gösterdi.

Yazar: Vural OKTAV

     Arsenal'in 22 yaşındaki futbolcusu Aaron Ramsey'nin çıkışının başlangıcı, Arsenal'in deplasmanda Fenerbahçe ile oynadığı ...

Çarşamba İddaa Tahminleri

25.09.2013 İddaa Tahminleri

Çarşamba günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Çarşamba günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

24 Eylül 2013 Salı

PTT 1. Lig'de 6. Haftanın Değerlendirmesi

       PTT 1. Lig'de rekorluk bir haftayı geride bıraktık. Atıl 40 gol ile maç başı 4.44 gol ortalamasına ulaşıldı ve bu inanılmaz bir rekor. Gol sayısı kadar atılan gollerin güzelliği de haftaya damgasını vurdu. Her izlediğimiz maçta atılan gol "haftanın golü" olur derken sonraki golün aynı güzellikte olduğunu gördük. Penaltılardan ve serbest atışlarından atılan goller haftaya damgasını vuran olaylardandı. Haftanın tek beraberliği TKİ Tavşanlı-Adanaspor maçından gelirken, deplasman takımlarından 5 tanesi kazanmayı başardı. Adana Demirspor, Boluspor ve Gaziantep BBSK evinde galip gelmeyi başaran takımlar oldu. 1461 Trabzon ise haftayı bay geçiren takımdı.

       Adanaspor iki hafta üst üste önemli galibiyetler aldıktan sonra TKİ Tavşanlı deplasmanında bir puan aldı ve 3 haftada 7 puan alarak ilk üç hafta kaybettiği puanların telafisi için önemli iş başardı. Türk liglerinin özellikle de PTT 1. Lig'in güzel yanlarından biri de deplasman takımlarının açık futbol oynamaları ve hücuma çok oyuncu ile çıkabilmeleri. Adanaspor da iki hafta üst üste aldığı galibiyetlerin güveniyle daha maçın başında çok adam ile hücuma çıktı ve maçın beşinci dakikasında sol taraftan verdiği büyük boşluk ile kalesinde golü gördü. Beraberliği yakalaması kolay oldu fakat devre biterken yediği gol ikinci yarı planlarını değiştirdi ve Ümit'i oyuna alarak çift forvete döndü. Bu dakikadan sonra zaten ilk yarıda Ali-Rahman değişikliği ile Adanaspor orta sahasında Samican, Rahman ve Talha ile üç sol ayaklı oyuncu olmuştu, Marko'yu da ısrar ile göbekte tutmaya çalışmasıyla Adanaspor tek kanata düştü. Fakat TKİ Tavşanlı takımı büyük boşluk olmasına rağmen bu zafiyeti lehine çeviremedi. Tavşanlı ahaya iyi oyuncular ile çıkıyor fakat yabancı oyuncularından yeterli verimi henüz alamıyor, bunun yanında, sonradan oyuna dahil olan oyuncular da yeteri kadar katkı sağlamıyor. Evinde öne geçtiği maçta skoru korumayı başarabilmesi gerekiyordu, fakat bunu başaramadılar ve haftayı bir puan ile kapattılar. Merthan'ın geriden gelerek attığı gol haftanın güzel gollerinden biriydi.

       Manisaspor evinde Karşıyaka'yı en iyi şekilde ağırladı ve rakibi uğurlarken de rakibin hiç beklemediği "üç puan" hediyesi ile uğurladı. Çok sayıda Karşıyaka taraftarının da gittiği maçta atmosfer gayet iyiydi, fakat futbol adına birkaç oyuncunun bireysel çabası dışında iki takıma yakışır bir oyun sergilenmedi. Karşıyaka takımı oyuna başlıyor ve geriye oynanan topu Rıdvan uzun oynuyor ve o top dönüp ligin en erken atılan golü olarak kalesinde bitiyor. 35.dakikada beraberlik golü buluyor ve hemen arkasından ikinci golü yiyor. Manisaspor takımı ise savunmada hata üstüne hatalar yapıyor, iyi oyunculardan kurulu savuma fakat özelikle geriden topla gelen oyuncuları karşılamakta sorun yaşıyorlar. Ofoedu ve Caner, Karşıyaka takımında büyük çaba gösterirken Manisapor ise Perovic ile pozisyonları değerlendiremedi. Ofoedu'nun attığı ikinci gol haftanın güzel gollerindendi. Hikmet'in kalesine attığı golde ofsayttaki oyuncudan dolayı golde tartışmalar olsa da hakem golü verdi ve haftanın kazananlarından biri de Karşıyaka oldu.

        Kahramanmaraşspor hakkında yazılabilecek en güzel şey Sinan'ın serbest atıştan attığı gol ve evinde çok sayıda gol pozisyonuna girmiş olmaları. Teknik Direktör değişikliğinden sonra evinde oynadığı maçta güçlü Orduspor karşısında en azından bir puan almalıydı diye düşünüyorum. Orduspor, deplasmanda iyi oynamamasına rağmen üç puanı üç güzel golle aldı üst sıraya yerleşti. Yediği ilk golde o mesafede 5 kişilik baraj gereksizdi ve topu görmek için Alişan yakın direkten daha fazla uzaklaşmak zorunda kaldı ve Sinan'ın iyi vuruşuna uzanma şansı kalmadı.

       Denizlispor, evinde Ankaraspor'a farklı mağlup oldu ve bu sonuçtan sonra Serdar Dayat sıkıntıların büyük olduğunu belirtip görevinden istifa etti. Kaleci Ceyhun'un formsuz haftasında savunma ile arasında büyük bir iletişimsizlik görüldü. Ankaraspor hedeflediği yolda ilerliyor ve göze hoş gelen futbol oynuyor. Denizlispor yeni teknik direktörleri ile neler yapabileceğini ileriki haftalarda göreceğiz.

       Adana Demirspor evinde Bucaspor ile tam bir gol düellosu yaşadı ve sahadan 5-4 ile kazanan taraf oldu. Bir çok pozisyonun yaşandığı ve izleyenlerin heyecan ile güzel golleri izlediği bir maç oldu. Adana Demirspor'un hücumu düşünen, ofansif yönü güçlü oyuncuları var ve her maç birçok pozisyon buluyorlar. İçerde oynadığı bu maçta da 5 gol bulmuş olmaları normal fakat normal olmayan skor avantajı yakaladıktan sonra evinde oynadığı maçta 4 gol yemeleri. Bucaspor adına ise normal olan tek şey Umut'un büyük çabası.  Bununla beraber Umut çok geriye gelip top alarak hücumdaki gücünü azaltıyor. Bucaspor takımı deplasmanda 4 gol atma yerine 5 gol yememelidir ve takım savunmasına daha fazla önem vermesi gerekecektir. Haftalar ilerledikçe zorluk derecesi daha yüksek maçlar oynanacak ve Bucaspor'da işler hiçte iyi durumda değil.

       Boluspor kötü oynadığı haftada üç puan almasını bildi, geçen hafta Orhun ve Emre'yi beraber izlemek istediğimizi yazmıştık, bu hafta bunu izleme şansı elde ettik ve topla dikine oynayabilen ve topla ilişkileri iyi düzeyde olan iki oyuncu topla rakibin üzerine giderken futbol adına Boluspor'un sahada yaptığı tek güzel görüntüydü. Boluspor savunması iyi oyunculardan kurulu ve orta alanda Alp'in performansının biraz daha artması ve Dimitrov'un da yeniden oynamaya başlaması hücum gücünü de artıracaktır. Fakat hala bir forvet eksiği mevcut ve İskender veya Ali dönene kadar buna bir çözüm bulunması gerekir. Samsunspor istediği futbolu bir türlü ortaya koyamıyor, kadro seçimi ideale yakın fakat orta alanda ofansif yönü daha güçlü ve oyun kurabilen bir oyuncuya ihtiyaç var.

        Gaziantep BBSK evinde, mağlubiyeti bulunmayan ve lige çok iyi bir başlangıç yapan Balıkesirspor'a hem ilk golü attı, hem de ilk mağlubiyetini yaşattı. Gaziantep ekibi geriye düştükten sonra Serdar ve Abdullah'ın oyuna girmesi ikinci yarıda hücumda daha da hareketlendi ve yaptığı iki değişiklikle iki gol bulmayı başardı. Balıkesirspor'un yediği ilk golde büyük çöküntü yaşadığı görüldü. Uzun süre gol yemeyen ve yenilmeyen bir takımın buna hazırlıklı olması gerekiyordu. İçeride oynayacağı 1461 Trabzon maçı kendileri için çok kritik yeniden toparlanma adına iyi sonuç almaları gerekecek.

        Fethiyespor bildiğimiz gibi yoluna devam ediyor. Şanlıurfaspor, Raşit hocanın istifasından sonra yeni hoca ile maça çıkma yerine beklemeyi tercih etti. Deplasmanda alınan güzel bir sonuç ile eve dönmeyi başardı. Kadroda büyük değişiklilerin olduğu maçta Engin yerine İzzet, Kağan'ın yerine Onur Güney ve haftalardır aynı özellikte üç oyuncunun birlikte oynadığını belirttiğimiz orta alanda Sedat'ın cezalı oluşuyla Mehmet Ayaz ve Sankoh da yedeğe çekildi ve Şanlıurfaspor takımı daha ofansif ve daha çok hücumu düşünen bir takım görüntüsüne büründü. Takımda kadro zenginliği mevcut, belli mevkilerde oyuncuya ihtiyaç olmasına rağmen yeni hoca ile devre arasına kadar takım üzerinde birkaç değişikliğin olacağı görülüyor.,

        Haftanın kapanış maçında, ligin iki hedef takımı karşı karşıya geldi. Büyük bir heyecan ile beklediğimiz maçta maalesef seyir zevki vasatın altında bir maç oldu. Maçta bol gol olmasına rağmen maçın temposu çok düşüktü ve oyuna hakim bir takım yoktu. İlk yarıda İstanbul BBSK rakibi daha geride karşıladı ve kazandığı toplar ile hızlı hücumu denedi. Mersin İdman Yurdu topa daha hakimdi ve gol yollarında organize ataklar yerine baskıyı görünce uzun oynamayı tercih ettiler. Murat'ın attığı gol, tam bir forvet becerisiydi. İkinci yarı Orhan'ın atılmasıyla İBB puan alma telaşına düştü, fakat son dakikada yediği gol ile puandan oldu. İBB'nin elindeki kadro ile daha ofansif bir yapıya bürünmesi ve rakip takımlara baskı kuracak organizasyonları gerçekleştirmesi gerekiyor. Puan sıralamasına baktığımız zaman bazı takımların 5 maç oynadığı diğer takımların ise 6 maç oynadığını görüyoruz buna rağmen takımların sezon başı kurdukları takımlara göre sıralamada bizleri çokta şaşırtan bir takımın olmadığını söyleyebiliriz.

Haftanın Takımı: Mersin İdman Yurdu
Haftanın Teknik Direktörü: Suat Kaya (Gaziantep BBSK)
Haftanın Futbolcusu: Caner Ağca (Karşıyaka) Erçağ Evirgen (Adana Demirspor)
Haftanın Üzüntüsü: Teknik direktör değişikliklerinin devam etmesi
Haftanın Formsuzu: Ersel Çetinkaya (Kahramanmaraşspor) Ceyhun Demircan (Denizlispor)
Haftanın Gölü: Murat Yılmaz (İstanbul BBSK)

Yazar: Namet ATEŞ

       PTT 1. Lig'de rekorluk bir haftayı geride bıraktık. Atıl 40 gol ile maç başı 4.44 gol ortalamasına ulaşıldı ve bu inanılmaz bi...