30 Kasım 2013 Cumartesi

Teknik Direktör Değirmeni: Kahramanmaraşspor

       PTT 1. Lig'in yeni takımı Kahramanmaraşspor, bu sezon şu ana kadar 4 teknik adam değiştirerek adeta bir "teknik direktör değirmenine" dönüşmüş durumda. Sezon öncesi kamp sürecinde Fethi Çokkeser’in yerine takımın başına getirilen Besim Durmuş’un Kahramanmaraşspor kariyeri  4. haftanın sonunda 3-2 kaybedilen Adanaspor maçıyla son bulmuştu. Kahramanmaraşspor, Besim Durmuş döneminde 4 haftada sadece 1 puan alabilmişti. Daha sonraki süreçte takımın başına getirilen Yılmaz Özlem ile Tavşanlı Linyit galibiyeti, Fethiyespor ve Karşıyaka beraberlikleriyle 5 puan toplandı. Yılmaz Özlem’in de istifa etmesiyle bu sezonun 4. teknik adamı Orhan Şerit ile anlaşan Kahramanmaraşspor, üst lige çıkan bir takımın neler yapmaması gerektiği konusunda açık ve net bir örnek oldu maalesef. Şehirde kimsenin takımın ligde kalabileceğine dair bir umudu yok. Dünya yıldızları alınıyormuş gibi kamp sürecinin sonuna dek beklenen yabancı transferlerin, paralarını alamadıkları için devre arası ayrılacakları söyleniyor. PTT 1. Lig’e uzun yıllar sonra çıkan bir takımın şehirde daha etkili bir hava yaratması gerekirdi. Kahramanmaraşspor’un ligde kalması şu anda büyük bir mucize olur ancak en azından bu sezondan dersler çıkarılıp önümüzdeki sezon tekrar PTT 1.Lig’i zorlayacak bir yapılanma oluşturulmalı. Kısa vadeli işlerle yürümeyeceği artık görülmeli..

       Yarın 13.30’da oynanacak olan Kahramanmaraşspor-Boluspor mücadelesi her açıdan ilginç bir mücadeleye sahne olacak. Kahramanmaraşspor yeni teknik adamı Orhan Şerit, Boluspor ise sezona Kahramanmaraşspor’la başlayan Besim Durmuş ile anlaştı. Orhan Şerit gerçekten ilginç bir tercih oldu ancak bu saatten sonra kim gelirse gelsin takımın toparlanması çok zor olurdu zaten. Besim Durmuş ise ağır defansif temelli futbolunu muhtemelen Boluspor’a da yansıtacaktır. Besim Hoca Kahramanmaraşspor’un başındayken gerçekten aşırı sıkıcı ve tamamen defansa yönelik bir futbol sergiletmişti. Kahramanmaraşspor’un başındayken galibiyet alamasa da Boluspor’un Kahramanmaraşspor deplasmanında puan veya puanlar alma ihtimalini yüksek buluyorum. Umarım Besim Hoca da bir nebze de olsa hücuma yönelik hamleler yapar ve karşılaşmanın seyir zevki yükselir.

       PTT 1. Lig'in yeni takımı Kahramanmaraşspor, bu sezon şu ana kadar 4 teknik adam değiştirerek adeta bir "teknik direktör d...

TV'de Spor Ekranı (Cumartesi)

13.00 Fenerbahçe Grundig - Gümüşhane TG @Smartspor
13.30 Tavşanlı Linyitspor - Denizlispor @TRT Spor WebTV
13.30 Altınordu - Bandırmaspor @Yeni Asır TV
13.30 Çankırıspor - Hatayspor @Yaren TV
14.00 Olin Edirne - Beşiktaş İntegral Forex @Lig TV 3
14.00 Mersin İdman Yurdu - Samsunspor @TRT 1
14.00 İstanbul BBSK - Adana Demirspor @TRT Spor WebTV  
14.30 İstanbul BB - Galatasaray FXTCR @NTV Spor
15.30 Kayserispor - Akhisar Belediyespor @Lig TV
16.00 Pınar Karşıyaka - Banvit @Lig TV2
16.30 Mainz - Borussia Dortmund @TRT Spor/TRT HD
17.00 Cardiff City - Arsenal @Lig TV3
17.00 Elche - Atletico Madrid @NTV Spor
17.30 Galatasaray Daikin - Fenerbahçe @Smartspor
19.00 Orduspor - Balıkesirspor @TRT 3 Spor
19.00 Manisaspor - Gaziantep BŞB @TRT Spor WebTV   
19.00 Gençlerbirliği - Gaziantepspor @Lig TV 2
19.00 Celta Vigo - Almeria @NTV Spor Smart
19.00 Parma - Bologna @Tivibu Spor 2
19.30 Schalke 04 - Stuttgart @TRT Haber/TRT HD
19.30 Galatasaray Liv Hospital - Royal Halı Gaziantep BŞB @Lig TV 3
20.00 Fenerbahçe - Beşiktaş @Lig TV
21.00 Valenciennes - Lille @Tivibu Spor 3
21.00 Real Madrid - Valladolid @NTV Spor Smart
21.45 Genoa - Torino @Tivibu Spor 2
22.15 Academica - Porto @Tivibu Spor
23.00 Espanyol - Real Sociedad @NTV Spor Smart
23.30 Fluminense - Atletico Miniero @Lig TV 3
03.30 Dallas Mavericks - Minnesota Timberwolves @NBA TV
03.30 San Antonio Spurs - Houston Rockets @Smartspor
TransferMerkez.com tarafından hazırlanmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

13.00 Fenerbahçe Grundig - Gümüşhane TG @Smartspor 13.30 Tavşanlı Linyitspor - Denizlispor @TRT Spor WebTV 13.30 Altınordu - Bandırmasp...

Cumartesi İddaa Kuponu

             BANKO KUPON
             SÜRPRİZ KUPON

             BANKO KUPON               SÜRPRİZ KUPON Serkan Çokaydın - Futbolajanda.com

30.11.2013 İddaa Tahminleri

Cumartesi günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Cumartesi günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

Transfer Raporu (Kasım)

Johor FC: Guiza'nın eski takımı Malezya ekibi Johor FC, Panathinaikos'tan eski Arjantin milli futbolcu Luciano Figueroa'yi 750 bin Euro´ya transfer etti.
Tavşanlı Linyitspor: Teknik Direktör Erol Tok, Denizlispor yenilgisinden sonra istifa etti.
Boluspor: Sezon başında K.Maraşspor'u çalıştıran Besim Durmuş ile sözleşme imzaladı.
Denizlispor: Makedon oyuncusu Bajram Fetai ve Azeri oyuncu Arif Isayev ile yollarını ayırdı.  
FC Toronto: Tottenham'ın golcüsü  Jermain Defoe'yi Ocak ayından itibaren transfer etti.
Bucaspor: Kemal Kılıç'ın yerine teknik direktörlüğe eski futbolcuları Mustafa Bahadır getirildi. Yeni Sportif Direktör de eski kalecilerden Cenk Tekelioğlu oldu.
Royal Halı Gaziantep BŞB: Ünlü coach Jure Zdovc ile 2015'e kadar sözleşme imzaladı.
Kahramanmaraşspor: Yılmaz Özlem'in yerine teknik direktörlük için Orhan Şerit ile anlaştı.
Hazar Lenkeran: İstifa eden teknik direktör Toshack'ın yerine Mustafa Denizli ile anlaştı.
Bucaspor: Teknik Direktör Kemal Kılıç, Şanlıurfaspor yenilgisinin ardından istifa etti.
Beşiktaş İntegral Forex: NBA kariyerli oyun kurucu Sundiata Gaines'i transfer etti.
Büyükçekmecespor: Basketbol 2. Lig ekibi, Amerikalı pivot Kahime Seawright'ı transfer etti.
Medical Park Antalyaspor: İç transferde Lamine Diarra ile 3 yıllık sözleşme yeniledi.
Batman Petrolspor: Teknik direktörlük görevi için Durmuş Ali Çolak ile anlaşmaya vardı.
Gaziantepspor: Sezon başında Fransa’dan transfer edilen Mustafa Durak, Sakaryaspor’dan gelen Kerem Eryılmaz ile alt yapıdan alınan İbrahim Keser ve Mehmet Çolak ile yollarını ayırdı.
Sampdoria: Delio Rossi'den boşalan teknik direktörlük görevine Sinisa Mihajlovic getirdi.
Royal Halı Gaziantep Büyükşehir Belediyespor: Coach Aziz Yıldırım ile yollarını ayırdı.
Bandırmaspor: Hüseyin Yenikan'ın yerine teknik direktörlüğe Mustafa Çapanoğlu'nu getirdi.
Aydınspor 1923: Fethiyespor'dan ayrılan teknik direktör Mustafa Ceviz ile anlaşmaya vardı.
Arsenal: 23 yaşındaki Polonyalı kalecisi Wojciech Szczesny'in sözleşmesini 7 yıl daha uzattı.
Gaziantepspor: Bülent Uygun'dan boşalan teknik direktörlük görevine Sergen Yalçın getirildi. Sergen'in yardımcılıklarını Tamer Tuna ve Murat Şahin yapacak.
Ankaragücü: A2 takım teknik direktörü Fuat Akyüz'ü Hayati Soydaş'ın yerine göreve getirdi.
Şanlıurfaspor: Ömer Can Göksu'nun yerine teknik direktörlüğe Reha Kapsal'ı getirdi.
Ankaragücü: Yönetim, teknik direktör Hayati Soydaş'ın görevine son verildiğini açıkladı.
Bandırmaspor: Teknik direktör Hüseyin Yenikan görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Napoli: Bonservisi elinde olan Fransız sağ bek Anthony Réveillère ile anlaştı.
Adana Demirspor: Teknik Direktör Yücel İldiz ve Başkan Mustafa Tuncel istifa etti. Mavi Şimşekler, istifanın ardından eski teknik direktörü Mustafa Uğur ile anlaşmaya vardı.
Körfez FK: İstifa eden Bülent Baturman'ın yerine teknik direktör Muharrem Uğur ile anlaştı.
Schalke 04: Türk defans oyuncusu Kaan Ayhan'ın sözleşmesini 2017 yılına kadar uzattı.
Eyüpspor: Teknik direktörlüğe Nazilli Belediyespor'dan ayrılan Armağan Turhan'ı getirdi.
Kocaelispor: Faruk Sarman'ın yerine göreve getirilen teknik direktör Remzi Demirer istifa etti.
Altay: Ümit Kayıhan'ın yerine U20 Milli takım Teknik Direktörü Feyyaz Uçar ile anlaştı.
Aydınspor 1923: Sportif Direktör Ali Aydın, Teknik Direktör Hüsnü Özkara ve ekibi istifa etti.
Fethiyespor: Teknik Direktör Mustafa Ceviz görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Tofaş: Alt yapısından yetişen oyun kurucu Hakan Demirel ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.

Johor FC: Guiza'nın eski takımı Malezya ekibi Johor FC, Panathinaikos'tan eski Arjantin milli futbolcu Luciano Figueroa'yi 7...

29 Kasım 2013 Cuma

Süper Lig Sakat ve Cezalı Oyuncular (13. Hafta)

SAKAT OYUNCULAR
Antalyaspor: Mehmet Sedef, İbrahim Dağaşan
Beşiktaş: Julien Escude*
Bursaspor: Ozan İpek
Çaykur Rizespor: Hakan Hacıbektaşoğlu, Leonard Kweuke, Eren Albayrak
Elazığspor: Youssouf Hadji, Çağlar Birinci, Köksal Yedek
Eskişehirspor: Dede*
Fenerbahçe: Emre Belözoğlu
Galatasaray: Hamit Altıntop, Fernando Muslera*
Gaziantepspor: Erman Bulucu
Gençlerbirliği: Oktay Delibalta
Kayseri Erciyesspor: Erhan Güven*
Karabükspor: Hakan Özmert, Eren Güngör*, Lomana LuaLua
Konyaspor: Elvis Kokalovic, Ali Turan, Djalma*
Sivasspor: Ziya Erdal
Trabzonspor: Yusuf Erdoğan
Oynama ihtimali olan oyuncular yanlarında * işareti ile gösterilmiştir.

CEZALI OYUNCULAR
Antalyaspor: Milan Baros
Bursaspor: Pablo Batalla (Kadrodışı)
Çaykur Rizespor: Hurşut Meriç (Kadrodışı, Kıvanç Karakaş
Elazığspor: Adem Alkaşi (Kadrodışı), Tidiane Sane
Eskişehirspor: Tanju Kayhan
Galatasaray: Dany Nounkeu
Gençlerbirliği: Serkan Kurtuluş
Kayserispor: Abdullah Durak
Kasımpaşa: Hüseyin Kala (Kadrodışı) Kerem Şeras
Sivasspor: Ümit Kurt, Cicinho, Manuel da Costa, Kadir Bekmezci
Trabzonspor: Batuhan Karadeniz, Volkan Şen (Kadrodışı) Jose Bosingwa
Bu liste, TransferMerkez.com tarafından hazırlanmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. 

SAKAT OYUNCULAR Antalyaspor : Mehmet Sedef, İbrahim Dağaşan Beşiktaş : Julien Escude* Bursaspor : Ozan İpek Çaykur Rizespor : Hak...

Süper Lig'de Perde Aralanıyor!

       Spor Toto Süper Lig'in 13. haftası, bu akşam 20:00'da başlayacak olan Elazığspor-Bursaspor ve Sivasspor-Medical Park Antalyaspor maçları ile start alıyor. İki takımında uzun süredir kazanamadığı ve kaybetmenin farklı anlamlar taşıyacağı Elazığspor-Bursaspor maçı öncesi, maçın kaderini etkileyebilecek iki oyuncu Serdar Gürler ve Şener Özbayraklı'nın karşılaştırmalı istatistiklerini çıkarttık. Bakalım gülen taraf kim olacak?



Hazırlayan: Vedat SERİN

       Spor Toto Süper Lig'in 13. haftası, bu akşam 20:00'da başlayacak olan Elazığspor-Bursaspor ve Sivasspor-Medical Park Antalya...

PTT 1. Lig Sakat ve Cezalı Oyuncular (15. Hafta)

SAKAT OYUNCULAR
1461 Trabzon: Mehmet Kuruoğlu
Adanaspor: Cem Özdemir, Tayfun Aksoy
Adana Demirspor: Rıdvan Koçak
Ankaraspor: Ahmet Güven
Boluspor: Ali Güzeldal
Bucaspor: Tam Nsaliwa
Denizlispor: Bajram Fetai, Arif Isayev
Fethiyespor: Ufuk Bayraktar, Patrick Etoga
Gaziantep BB.Spor: Erhan Şentürk, Ahmet Devret*
İstanbul BBSK: Rızvan Şahin*
Kahramanmaraşspor: Erhan Çelenk, Moustapho Dabo
Karşıyaka: Kerem Bulut, Caner Ağca
Orduspor: Valeriy Fomichev (İzinli), Subasic, Bakary Soro
Tavşanlı Linyitspor: Çağrı Tekin*
Oynama ihtimali olan oyuncular yanlarında * işareti ile gösterilmiştir.

CEZALI OYUNCULAR
1461 Trabzon: Savaş Yılmaz, Oğulcan Gökçe
Adanaspor: Veli Kızılkaya, İzzet Yıldırım
Ankaraspor: Ramazan Sal
Balıkesirspor: Caner Arıcı, Selçuk Kaban
Boluspor: Daniel Zlatkov
Denizlispor: Ömer Kandemir, Bülent Ertuğrul
Kahramanmaraşspor: Şamil Ünal
Manisaspor: Ümit Yasin Arslan
Mersin İdman Yurdu: Ali Tandoğan, Murat Ceylan
Orduspor: Emre Aygün, Erkan Sekman
Şanlıurfaspor: Sercan Yıldırım, Sedat Ağçay, Ozan Tahtaişleyen
Tavşanlı Linyitspor: Hakan Çevik
Bu liste, TransferMerkez.com tarafından hazırlanmıştır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz. 

SAKAT OYUNCULAR 1461 Trabzon : Mehmet Kuruoğlu Adanaspor : Cem Özdemir, Tayfun Aksoy Adana Demirspor : Rıdvan Koçak Ankaraspor : ...

Cuma İddaa Kuponu

       Arkadaşlar Cuma programından sizler için seçtiğim maçlar bunlardır. Basketbol, futbol karışık bir kupon oldu. Oynayan herkese bol şans dilerim.....

       Arkadaşlar Cuma programından sizler için seçtiğim maçlar bunlardır. Basketbol, futbol karışık bir kupon oldu. Oynayan herkese b...

29.11.2013 İddaa Tahminleri

Cuma günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar.

Cuma günü bülteninden seçtiğim maçlar bunlardır. Herkese bol şanslar.

28 Kasım 2013 Perşembe

Karikatür: Ahmet Cebe

Karikatür: Ragıp Can ERTAÇ
Ahmet Cebe (Akhisar Belediyespor)

Karikatür: Ragıp Can ERTAÇ Ahmet Cebe (Akhisar Belediyespor)

Röportaj: Faruk Sarman

       Transfer Merkezi Dergisi'nin bugünkü konuğu Kocaelispor'un efsane futbolcularından Faruk Sarman. Doksanlı ve ikibinli yıllarda uzun süre Kocaelispor formasını giyen Faruk Sarman, Samsunspor, Gaziantepspor, Ankaragücü gibi birçok Süper Lig takımında da oynamıştı.

       Bu sezona Kocaelispor'da Teknik Direktör olarak başlayan ancak istenen sonuçlar alınamayınca istifa eden Faruk Hoca'yla Kocaelispor'u ve geçmiş yılları konuştuk.

Merhabalar hocam, futbola başlama hikâyenizi bizlere anlatır mısınız?

       Merhabalar, futbola Kocaelispor minik takımında başladım. Seçmelerden Şener Dal hocam vasıtası ile seçilerek futbola başlamış olsam da daha öncelerinde top ile cam kıran, çoraplarının iç içe geçirip top oynayan biriydim. Yani futbol benim hayatımın önemli parçasıydı her zaman.

Futbol oynadığınız dönemlerde unutamadığınız bir olay oldu mu?

       Benim kariyerimde unutamadığım iki olay vardır. Birincisi Türkiye Kupası şampiyonu olmamız, diğeri ise Arsenal’i 4-1 yenerek plaka yazmamızdı.

Futbolculuk döneminde oynadığınız takımlarda istikralı bir görüntü çizmenize rağmen neden daha üst düzey takımlarda oynayamadınız sizce?

       Oynadığım tüm takımlarda canı gönülden başarı olmak için mücadele verdim. Zaman zaman hırsıma yenilip kavgacı, kart gören bir tip gibi göründüm. Sanırım bu imajım yüzünden üç büyüklerde oynayamadım.

Seneler önce Ankaragücü'nde oynadığınız dönemde Vedat İnceefe ile aranızda bir ısırma olayı geçmiş, medyada büyük yankı uyandırmıştı. Olayı birde sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?

       Deplasmanda Galatasaray ile oynuyorduk. Maçın son 10 dakikasına 2-1 mağlup girmiştik. Hocamız beni gol atmam için forvete aldı. O sırada ise Fatih Terim, beni tutması için Vedat’ı oyuna aldı. Maç içinde bazı olaylar yaşadık. Bir pozisyonda ise Vedat beni omzumdan ısırdı. Maç sonunda kavga etmiştik ama yıllar sonra bir antrenörlük kursunda karşılaşıp barışmıştık.

Kocaelispor'da oynadığınız dönemden bugüne kadar aynı takımda ya da karşı karşıya oynadığınız oyunculardan bir 11 oluşturmak istesek kadronuza kimleri yazardınız?

       Ömeroviç, Ömer Aysan, Milan Timko, Faruk Sarman, İbrahim Üzülmez, Cem Sinan Vergül, Engin Öztonga, Alex Yordanov, Serdar Topraktepe, Taner Gülleri, Lazarov.

2005 senesinde Sivasspor’un transfer teklifini köpek korkunuzdan dolayı reddettiğiniz söylendi. Bu bir iddia mı yoksa doğruluk payı var mı?

       Böyle bir şey söz konusu değil. O dönem çıkarılan tamamen uydurma bir haberdi.

Kariyeriniz boyunca birçok önemli takımın formasını giydiniz, çok kulüp gezdiniz. Bu takımlar arasında size en fazla katkı sağlayan ekipler hangileriydi?

       İnsana katkıyı en çok kişinin kendisi katar diye düşünüyorum. Çünkü nereye gidersen git; senin işin çalışmak. Sen gerçek bir profesyonel olup işine saygı duyarsan kendini sürekli geliştirebilirsin.

Kariyeriniz boyunca birlikte zevk alarak oynadığınız oyuncular kimlerdi?

       Timko, Cihat Aslan, Alex Yordanov ve Ayew gibi oyuncular kariyerim boyunca zevk alarak oynadığım oyuncuların başında gelir.

Futbolculuk kariyerinizde verdiğiniz en kötü karar neydi sizce?

       Kötü demeyelim ama kendi kaderimi kendim çizdim. 2002 senesinde, Süper Lig'den düştüğümüzde bir çok Süper Lig ekibi beni istese de benim içimdeki Kocaelispor sevgisi ağır bastığından takımda kaldım. Belki o zaman Süper Lig'de devam etseydim kariyerimi Süper Lig'de noktalayabilirdim. Her şey nasip, kısmet.

Sezon başında uzun yıllar formasını giyip sembol isimlerinden biri olduğunuz Kocaelispor'a Teknik Direktör olarak geri döndünüz. Bu göreve gelirken takımın eksiklerini etüt etmiş miydiniz? Sizce alınan başarısız sonuçların nedeni neydi?

       Kocaelispor’un başına geçmek en büyük hayalimdi. Oyuncuların yetenekli olduklarını biliyordum. Doğru çalışma, dürüst ve sevgi içinde davranış sağlayıp onlara iyi örnek olup başarılı olacağımı düşündüm. Bunu aslında kamp döneminde çok iyi yakalamıştık ama Doğan’ın eksikliği bizi önemli derecede etkiledi. Lige başlayıp İzmit’e gelince çok çalışmamıza rağmen bireysel hataları engelleyemedik. Oyuncularım ve ben üstüste alınan başarısız sonuçlara çok üzülmüştük. Bu durumun ardından ise kulüpten ayrılmak zorunda kaldım.

Son olarak sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı hocam?

       Elimden geldiğince takip etmeye çalışıyorum derginizi. Benimle bu keyifli röportajı yaptığınız için size teşekkür ediyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum.

Röportaj: Ümit ŞENGÜN
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

       Transfer Merkezi Dergisi 'nin bugünkü konuğu Kocaelispor 'un efsane futbolcularından Faruk Sarman . Doksanlı ve ikibinli yı...

UEFA Avrupa Ligi Kuponu

       Kuban - St Gallen mücadelesinde iki takımında galibiyete ihtiyacı var. Kaybedecekleri hiçbir şey yok. Açık oynayacaklardır. Bu nedenle karşılıklı gol olabilir. L.Varşova - Lazio mücadelesinde iddiası bulunmayan ev sahibinin direneceğini sanmıyorum. Lazio hem gruptan çıkmak için hem liderlik için kazanmak zorunda. 1.70 oran hiç fena değil. Trabzonspor - Limassol maçı temsilcimiz için tur maçı olacak. Kendi saha ve seyircisi önünde rahat bir galibiyet alacağını düşünüyorum. Son maçımız basketboldan. Olympiakos - Galatasaray; ciddi güç farkı bulunan iki ekibin mücadelesinde namağlup yoluna devam eden Yunan ekibin ilk yarıda 5 sayı farkın üzerine çıkacağı kanaatindeyim.

       Kuban - St Gallen mücadelesinde iki takımında galibiyete ihtiyacı var. Kaybedecekleri hiçbir şey yok. Açık oynayacaklardır. Bu ...

Biz de Anlayamadık Sinyor...

       Rakibin 5 kg pirinç kadar değer vermediği bir maçta, kadrosundan 5-6 tane as oyuncusu bulunmayan ve üstüne üstlük defansın bel kemiği bir ismi kaybedip 10 kişi kalmış bir takıma karşı 65-70 dakika boyunca bir reaksiyon verememeni ve neredeyse dayak yercesine mağlup olmanı anlayamadık Sinyor Mancini.

       Realist bir şekilde yaptığın "Juventus'un %80 tur şansı" yorumunu kendi lehine değiştirme fırsatını yakalamana rağmen, buna kendin dahil kimseyi inandıramamanı, tur işini bunca fırsata rağmen son maçtaki galibiyete bırakmış olmanı anlayamadık Sinyor Mancini.

       İyi defans yaptırır, takımları az gol yer diye bildiğimiz bir teknik adamın defansının, rakip fovetlerinin her geldiği pozisyonu tabelayı yazdıracak kadar evlere şenlik bir halde olmasını bir türlü anlayamadık Sinyor Mancini.

       Topu her ayağına aldığında bırakın gidip asist yapmayı, mutlaka geri dönen ve sürekli hata yapma potansiyeli olup bunların çoğunda da hata yapan Dany'yi , defalarca sol bekte denemene ve hiçbirinde muvaffak olamamana rağmen neden orada zorladığını anlayamadık Sinyor Mancini.

       Alternatifi Dany gibi kötü bir seçenek olmasına ve takımın başında ilk çıktığın maçta Juventus gibi bir deplasmanda kendisine güvenmene rağmen dün güvenmediğin, çakmada olsa iki yıldır sol bek oynayan Riera'yı neden sol bekte düşünmediğini anlayamadık Sinyor Mancini.

       Sol kanatta oynadığından duyduğu rahatsızlığı açıkça belirten, kendi mevkisine geçtiğinde gol pozisyonlarına giren ve gol de bulan, geçen sene aynı platformda 8 gol atan Burak Yılmaz'ı gole ihtiyacın olan bir maçta neden hiç düşünmediğini anlayamadık Sinyor Mancini.

       Lig maçlarında suratına bakmadığın Amrabat'a hiç birşey yapmamasına rağmen 70 dakika neden sabrettiğini anlayamadık Sinyor Mancini.

       Gençliğine ve tecrübe kazanması gerektiğine sürekli vurgu yaptığın Bruma'yı, stresi daha az olan bir kulvarda yani ligde neredeyse hiç oynatmadan Real Madrid'e karşı  ilk 11 başlatmanı anlayamadık Sinyör Mancini.

       Yine lig maçlarında kurtarıcı olarak oynattığın, kanat oyuncusu sıkıntısı çeken ve kanatları neredeyse hiç çalışmayan Galatasaray'da az da olsa etkili olduğunu kabul ettiğim Aydın Yılmaz'ı neden kadroya bile almadığını anlayamadık Sinyor Mancini.

       Tüm Türkiye'nin birşey göremediği Ceyhun Gülselam'da ne gördüğünü, Ceyhun'da gördüklerinin hangisini Yekta, Engin ve Emre de göremediğini ve skor 4-1 olmuşken dakika 88'de neden  Ceyhun'u oyuna aldığını anlayamadık Sinyor Mancini.

       Real Madrid maçına hiç önem vermediğini anladık da değer verdiğin Juventus maçı için, dün takımın Umut ile birlikte savaşan iki isminden biri olan Melo'yu sarı kartlı olmasına rağmen neden 1 saat boyunca riske attığını anlayamadık Sinyor Mancini.

       Ve en önemlisi futboldan daha iyi anladığını düşündüğüm giyim kuşam mevzusunda kırmızı atkıyı biraz anladım da takım elbiseyle kırmızı eldiveni hiç anlayamadım Sinyor Mancini...

       Rakibin 5 kg pirinç kadar değer vermediği bir maçta, kadrosundan 5-6 tane as oyuncusu bulunmayan ve üstüne üstlük defansın bel kemi...

28.11.2013 İddaa Tahminleri

       Perşembe günü bülteninden seçtiğim UEFA Avrupa Ligi ve Euroleuge maçları bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

       Perşembe günü bülteninden seçtiğim UEFA Avrupa Ligi ve Euroleuge maçları bunlardır. Herkese bol şanslar dilerim.

27 Kasım 2013 Çarşamba

Röportaj: Akın Köroğlu (İstanbulspor)

       Transfer Merkezi Dergisi'nin bugünkü konuğu İstanbulspor'un sezon başında Elazığspor'dan transfer ettiği genç kaleci Akın Köroğlu. Sizleri yazarımız Haydar Bulaca'nın 23 yaşındaki başarılı kaleciyle yaptığı röportajla başbaşa bırakıyoruz...

Merhabalar Akın, bizlere kendinden ve futbola başlama öykünden bahseder misin?

       Merhaba, Ben İsmail Akın Köroğlu, 1990 Isparta doğumluyum. Futbola 10 yaşında başladım. Yaz okulunda 3. gün antrenmanda hocamız seni alt yapıya alalım dedi. Antrenman maçında kaleye geçmiştim, beğendi, keşfetti diyebiliriz. Kendisi çok değerli bir hocamdır, Erol Yedibela hocama buradan da teşekkürlerimi sunuyorum. Futbola başlamamda payı büyüktür.

Kaleci olmanın zorlukları neler sana göre?

       Kaleci olmanın zorluklarından bahsedecek olursak, öncelikle tek başınasınız, arkanızda açığınızı kapatacak birisi yok. Bu yüzden kalecilik zor bir iş. Kalecilik çok çalışma ve sabır gerektiren bir meslek, eğer bunu beceremezseniz zaten sizin için başlamadan bitmiş demektir

Kalecilik futbolda forma şansı en az olan mevkii diyebiliriz. Bu seni korkutmadı mı?

       Açıkçası hiç korkutmadı çünkü ben kendimi şu yönden şanslı görüyorum; çalışmayı çok seviyorum ve sabrediyorum, her şeyin başında bunlar geliyor.

8 yıl Ispartaspor forması giydin. Bizlere Ispartaspor'da yaşadıklarından bahseder misin? 

       Ispartaspor’da bir çok futbolcu ve hoca tanıdım, büyüdükçe küçülmeyi öğrendim. Her ne olursa olsun mütevazı ve ağır başlı olmanın gerektiğini öğrendim.

Bir kaleci için hiç kolay  olmayan bir transfere imza atıyorsun 3. Lig'den 1. Lig ekiplerinden Elazığspor'a transfer oluyorsun. Bu transfer nasıl gerçekleşti, okuyuclarımıza anlatır mısın?


       Transferim şöyle oldu, eski çalıştığım hocalarımdan biri beni aradı ve Elazığspor'un hocasıyla konuştuğunu genç bir kaleci istediklerini söyledi, ben de "neden olmasın" dedim. Bir nevi deneme gibi bir şey oldu, hazırlık kampına katıldım. Beni çok sevdiler, hem yeteneklerimden hem de çalışmamdan memnun kaldılar. Sonuç itibariyle Elazığspor’a transferim gerçekleşmiş oldu.

Elazığspor forması ile pek şans bulamasan da bizlere Elazığspor'da yaşamış olduğun heyecanı anlatır mısın?

       Evet, pek şans bulamadım çünkü önümde tecrübeli ağabeylerim vardı ama bu beni korkutmuyordu çünkü Elazığspor’da bulunmak benim için büyük bir şanstı. Türkiye Kupası maçında forma şansı buldum ama (gülüyor). Üst lig gerçekten bambaşka bir şey, oradaki hava bile çok farklı. Gerçekten Elazığspor’da olmak güzeldi

PTT 1. Lig veya Süper Lig takımlarının genç kalecilere olan güvensizliği neden? 

       Bence genç kalecilere güvensizlik değil de hocaların kendilerine olan güvensizliği bu çünkü herkes iyi bilir ki bir kaleci oynaya oynaya gelişir. Orta saha, forvet gibi değildir. Yabancı ülkelere baktığımızda İspanya liginde adamlar gözlerini kırpmadan yaşı küçük bir kaleciyi oynatabiliyorlar ama bu bizde maalesef yok. Yani kimse kaleci yetişmiyor demesin, genç kalecileri oynatacak hoca yok desek daha doğru olur.

Türkiye'de oynamak, genç yaşta şans bulmak için biraz da torpil şart diyebilir miyiz peki?

       Bence şart çünkü herkes biliyor kimlerin nereye nasıl geldiğini ancak çok iyi ve güçlü olacaksın ki bir yerlere öyle gelebilesin, öteki türlü çok zor.

Elazığspor'dan kiralık olarak Isparta Emrespor'a geliyorsun fakat talihsiz bir şekilde takım küme düşüyor hiç hesapta olmayan bu durum seni nasıl etkiledi?

       Ben kendimi geliştirmek amacıyla kiralık gidip oynadım, takımın düşmesi de tamamen yöneticilerin ihmalkârlığı yoksa çok rahat ligde kalıyorduk. Küme düşeceğimiz aklımızın ucundan bile geçmiyordu.
 
Kötü günleri geride bırakıp 2013-2014 sezonda İstanbulspor ile yeni bir serüvene başladın. Yeni sezon ve yeni takımınla ilgili düşüncelerin neler?

       İstanbulspor köklü ve geçmişi olan bir kulüp, bu da benim için bir şans. İstanbul her zaman futbol için en iyi piyasalardan biridir. Takımımız gerçekten karakterli ve iyi niyetli futbolculardan kurulu bir takım, inşallah bu sezon şampiyon biz oluruz.

Bu sezon Türkiye Kupası'nda 2 maçta forma giydin özellikle 1-0 mağlup olmanıza rağmen Çaykur Rizespor maçının kahramanıydın bu maçı anlatabilir misin?

       Mağlup olunan bir maçın kahramanı olmak güzel aslına bakarsanız şanssız bir şekilde yenildik. Tamamen yedek ağırlıklı kadro ile çıktığımız maçtı, düşünün sahada A2 oyuncusu 1995 doğumlu Deniz Karadeniz arkadaşımız bile vardı. Bizler zaten 1990 ve 1991 doğumlu oyuncularız, Çaykur Rizespor as kadrosu ile çıktı maça. Şanssız bir gol yedik, sayısız fırsattan yararlanamadık ve maçı 1-0 kaybettik. Nasip değilmiş, bizim için iyi bir tecrübe oldu.

Özel hayatından bahsedelim biraz. Boş zamanlarında neler yaparsın, nasıl vakit geçirirsin?

       Dışarı çıkıp bir yerlerde oturur bir şeyler içerim kafamı dağıtırım. Sakin ortamları severim, gece kulübü ya da başka eğlence mekânları gibi kalabalık yerlere gitmeyi pek sevmem.

Genç bir kalecisin, kariyerinin bundan sonrası için hedeflerin neler?

       Gelecek için hedeflerim; inşallah PTT 1. Lig'de oynamak ve oradan da Süper Lig'e gitmek istiyorum. Ailemi en iyi şekilde yaşatmak istiyorum. Futbol oynamamın en büyük nedeni de ailemdir, onların rahatı benim için en büyük zenginlik.

Seninle aynı mevkiide görev yapan isimler içinde en beğendin ve örnek aldığın oyuncular kimler?

       Örnek almak diye bakmıyorum olaya ama Volkan Demirel, Serkan Kırıntılı ve Ahmet Şahin'i gösterdikleri performanstan dolayı beğeniyor ve takdir ediyorum.

Bu keyifli sohbet ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak senin Transfer Merkezi okuyucularına iletmek istediğin bir mesajın var mı?

       Böyle bir sohbette bana yer verdiğiniz için teşekkür ederim. Şunu söylemek istiyorum; yöneticiler ve teknik ekip oyuncu seçerken önce karakterine baksınlar ve arkası tanıdığı var diye kimseyi almasınlar çünkü bu yüzden birçok insan onlar yüzünden ekmek yiyemiyor ve futbolu bırakmak zorunda kalıyor. Herkese eşit mesafede olunsun, kimsenin hakkı yenmesin. Transfer Merkezi dergisine sonsuz başarılar diliyorum.
Röportaj: Haydar BULACA
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.

       Transfer Merkezi Dergis i'nin bugünkü konuğu İstanbulspor 'un sezon başında Elazığspor 'dan transfer ettiği genç kaleci...

Transfer Merkezi Dergisi Panele Katılıyor!

       Eski hakem ve MHK Başkanı Mustafa Çulcu, Olay TV Spor Müdürü Orhan Güney, eski ünlü futbolcu İsmail Güldüren ve İnegölspor'da forması giyen Gökhan Güleç'in katılacağı "Türk Futbolunun Dünü Bugünü Geleceği" isimli panele Transfer Merkezi Dergisi'ni temsilen yazarımız Emin Örnek de katılacak.

       Panelde isminden de anlaşılacağı gibi Türk futbolunun geçmişten günümüze durumu ve geleceği konuşulacak. İnegöl Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi Toplantı Salonu'nda düzenlenecek olan panel 2 Aralık 2013 Pazartesi günü saat 14:00'de yapılacak. Katılımın serbest olduğu panele İnegöl, Bursa ve çevresinde yaşayan tüm futbol severleri bekleriz.

       Eski hakem ve MHK Başkanı Mustafa Çulcu , Olay TV Spor Müdürü Orhan Güney , eski ünlü futbolcu İsmail Güldüren ve İnegölspor'd...

Süper Lig Panorama | 12. Hafta

       Spor Toto Süper Lig’in 13. haftasında karşı karşıya gelecek olan Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin, derbi öncesindeki son provalarında rakiplerine karşı istediklerini sahaya kolay yansıttığını izledik. 21 golün kaydedildiği 12. haftada puan tablosundaki en büyük sıçrayışı 5 basamak birden yükselen KDÇ Karabükspor yaparken, Sergen Yalçın’la ilk maçına çıkan Elazığspor haftanın hüsranını yaşadı. İşte atak, dakika dakika analiz ettiğimiz 12. haftanın panoraması…

GALATASARAY – SİVASSPOR
       Carlos’la birlikte müthiş işler çıkaran Sivasspor, ligin 12. haftasında TT Arena’da Galatasaray’ın konuğu oldu. Son haftalardaki oyuncu seçimleriyle dikkat çeken Mancini, bu kez de Drogba’yı yedek soyundurduğu maçta rakibini evine puansız yolladı.

       Seyircisini arkasına alan Galatasaray, baştan sona tartışmalı hakem kararlarıyla haftaya damgasını vuran karşılaşmaya Selçuk ve Melo ikilisinin orta alandaki top dağıtmalarıyla başladı. Cimbom için en dikkat çekici özellik, maç boyunca orta alandaki tüm top çıkarmalarını Selçuk İnan ve Melo ikilisinden birinin yapmasıydı. İlk gol de dk. 13’te böyle geldi. 40 metre önde yakalanan Sivas savunması, Selçuk-Burak ikilisinin Trabzonspor’dan hatırladığımız hızlı organizasyonuna engel olamadı ve konuk ekip 1-0 geriye düştü.
Tam 15 kartın çıktığı mücadelede ilk kırmızı kartı gören Dany, takımını 21. dakikada 10 kişi bıraktı. Bu dakikadan sonra oyuna asılan konuk ekip, Riera’nın sol bekteki ağırlığını kullanarak 3’e 3 yakaladığı Galatasaray defansını Djebbour’un ayağından bulduğu golle mağlup etti. Skorun 1-1’e geldiği 31. dakikadan sonra tansiyonun son düdüğe kadar devam ettiği maçta, karşı atakta kazandığı penaltıyla durumu 2-1’e getiren Sarı-kırmızılılar karşılaşmanın da skorunu tayin etmiş oldu.

       Galatasaray’ın dinamosu Selçuk İnan’ın etkili oyunuyla göze girdiği maçta, Yiğidolar güçlü rakibini oldukça zorladı. Zira Sivasspor’un Galatasaray karşısındaki maç sonu istatistiklerine göre; topa sahip olma (%55), toplam pas (439) ve ceza alanına atılan top (37) rakamları ev sahibi ekipten daha fazlaydı.
İkinci yarıda oyuna giren Drogba’nın ileride tek başına yarattığı pozisyonların yanı sıra, maçın ilk golünü atarak 100’ler kulübüne adını yazdıran Burak Yılmaz’ın direkten dönen bir de topu oldu. Sivasspor, ikinci yarıda orta sahada Galatasaray’ın Melo ve Selçuk’la kurduğu pas trafiğini büyük ölçüde durdurmayı başarsa da sonuca etki edemedi.

       Galatasaray’da Mancini’nin sistemi hala oturtamamış olduğu alenen görüldü. Sivasspor’un teknik patronu Carlos ise sadece 3 puan değil 3 as oyuncusunu da kaybederken, hiçbir yazar değinmese de 13. haftaya büyük darbe alarak girdi. 2-1’lik sonuç Aslan’ı 5.’liğe taşırken, konuk takımı ise 4.’lüğe geriletti.
Son olarak; hakem Halis Özkahya’nın maça damgasını vurduğu karşılaşma sonrasında Roberto Carlos’un sonuca ve hakem kararlarına aldırmaksızın ‘‘fair play’’ adına sergilediği tutum, haftanın en güzel görüntülerini oluşturdu. Dünya starı olan Brezilyalı çalıştırıcıya alkışlarımı sunuyorum… 

MP ANTALYASPOR – FENERBAHÇE
       Spor Toto Süper Lig’de 12. haftaya da lider giren Fenerbahçe, MP Antalyaspor’a konuk oldu. Akdeniz Üniversitesi Stadı’nda oynanan karşılaşmada gülen taraf, maçın favorisi Sarı-lacivertliler oldu.

       Mücadeleye 4-1-4-1 dizilişiyle start veren Fenerbahçe’de Mehmet Topal’ın yokluğunda ön liberoda Emre Belözoğlu görev aldı. Maça hızlı başlayan konuk ekip, golü de erken buldu. Maç boyunca yer değiştirdiği iki kanatta da kök söktüren Moussa Sow, bireysel becerisiyle topu Gökhan Gönül’e taşıyarak ilk golün de yaratıcısı oldu. Webo’nun ayağından bulduğu golle 1-0 öne geçen Sarı-kanaryalar, ilk yarının sonlarında yedikleri beraberlik golüne kadar Antalyaspor kalesini topa tuttu. Fenerbahçe’nin ilk yarıda Emre’nin oyunu kanatlara yayarak çoğu kez topu Sow ile buluşturması ve bunun takibinde ceza alanı yayı önünde şut pozisyonu yaratması göze çarptı. İlk 40 dakika boyunca ağırlığından taviz vermeyen Ersun Hocanın ekibi, çıktığı her atakta kaleyi görmeyi başardı ve ilk yarıda 5 net pozisyonu adeta harcadı. Kalesinde art arda gördüğü ataklarla hücum şansını ilk devrenin son dakikalarında bulan Kırmızı-beyazlılar, yakaladıkları fırsatı iyi değerlendirip soyunma odasına 1-1’lik skorla gitmeyi başardı.

       İkinci yarıda da aynı tablonun devam ettiğini söyleyebilirim. Zira Fenerbahçe, 8 kişi ile yüklenirken, geride ise seken topları Emre ile rakip ceza sahasına şişiriyordu. Bu şişirmelerin neredeyse tamamında top Fenerbahçeli oyuncularda kalırken, MP Antalyaspor’un lider karşısındaki savunma zayiatı da belirginleşmeye başlamıştı. Savunmada Fenerbahçe ataklarını izleyen ev sahibinde Tita ve Uğur İnceman’ın orta alanda top yapma şansı bulamaması da oyunun hakimiyetini tamamen konuk takıma verdi. Dilediğinde kanatlardan, dilediğinde cepheden gelebilen Fenerbahçe, Emenike değişikliği ile iyice açılırken; kalesindeki 2 net atakla da maçın kırılma anlarını yaşadı.

       Son bölümlere doğru nispeten yorulduğu gözlenen Fenerbahçe orta sahasının, son 15 dakikada rahat top çıkaramadığı göze çarparken; Emenike sahneye çıktı. Sol kanattan sürüklediği topla hızını ve dayanıklılığını kullanan Nijeryalı golcü, ceza sahasına kat ederek Sow’a galibiyeti getiren altın değerindeki asisti yaptı.

       Maçın sonunda kenarda taktik galibi olan Ersun Yanal’ın istediği her şeyi sahaya yansıtan bir Fenerbahçe olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü istatistikler, asla yalan söylemez. Ki Fenerbahçe; orta alanı çabuk ele geçirirken %71’lik topa sahip olan(orta sahada), hücumda 90 dakika boyunca üst üste pozisyon harcarken 51 kez ceza alanına top taşıyan ve 21 şut atan taraf olarak istatistiklerde sınırları zorladı.
Caner’in performansındaki gerileyiş dikkatlerden kaçmazken, hücuma çıkmayan Emre’nin rahatlatıcı top yaymaları ve dağıtmaları da maça damgasını vurdu. Karşılaşma bitiminde bu sezon son dakikada kazandığı dördüncü 3 puanla liderliğini sürdüren Sarı-lacivertliler, Kasımpaşa’nın yaşadığı puan kaybını değerlendirerek en yakın takipçisiyle arasındaki puan farkını da 6’ya yükseltti. Antalyaspor ise bu sezon ilk kez 2 maç üst üste yenildi ve 2 sıra birden düşerek 12.’liğe geriledi.

BEŞİKTAŞ – TORKU KONYASPOR
       Beşiktaş, Fenerbahçe derbisinden önce sahasında çıktığı son provada Torku Konyaspor’u ağırladı.
Öncelikle Slaven Bilic’in rakibinin geçen haftaki mücadelesini iyi analiz ettiğini söyleyerek başlayalım. Zira Hasan Kabze, Djalma, Gekas ve Recep’in oyunlarını kilitleyen bir Beşiktaş orta sahası izledik. Maçta ilk gole kadar orta alan kapışmaları yaşandığı görülse de Beşiktaş, Veli’nin çılgın Gattuso’luğuyla defansif, Oğuzhan Alex’liği ile de ofansif orta sahanın kontrolünü ele geçirmeyi başardı.

       İlk iki golde de hem hızlı, hem organize, hem de bitirici bir Beşiktaş gördük. Olcay Şahan ve Hugo Almeida’nın kaydettiği bu goller, aynı zamanda iki oyuncu için son haftalarda yapılan eleştirilere son noktanın konması gerektiği sinyali verdi. Öte yandan Kartal bu sezon ilk kez ilk yarım saatte 2-0’lık skoru yakalamış oldu. Bu iki golde Uğur Tütüneker’in geçen hafta oynanan Antalyaspor karşılaşmasındaki taktiğini bozmamış olmasının da etkisi bir gerçektir ki, Beşiktaş iki golde de rakip savunmayı kendi kale çizgisinden en az 40 metre önde yakaladı. Son 7 haftada sahada hiç olmadığı kadar diri olan Siyah-beyazlılar, rakibini oyundan kolay düşürdüğü maçta farkı da henüz ilk yarıda üçe çıkarmayı bildi. Beşiktaşlı gazeteci Ali Ece’den öğrendiğimiz üzere takımı adına kaydettiği 3. golün hazırlanışına son bir buçuk ayda en az 1000 denemeyle çalışan Oğuzhan Özyakup, kendi yarattığı pozisyonla kaleyi karşısına alarak yerden ve net bir şutla ağları bulmayı bildi. Henüz 41. dakikada elde edilen 3-0’lık skorun yanı sıra kalenin yoklandığı sert şutları ve 6 pasın içinden auta atılan topları da olan Kara Kartal, soyunma odasına rakibinden çok yüksekte uçarak girdi.
İlk yarının sonlarına doğru yaptığı hatanın farkına varan Tütüneker, iki değişiklikle birlikte takımının defans çizgisini de kalesine yaklaştırdı. Ancak artık çok geçti ve ikinci yarıya güçlü rakibi karşısında deplasmanda 3-0 mağlup durumda başlamıştı. 3-0’ın verdiği avantajla rahat davranan Beşiktaş orta sahasının, ikinci 45’te Torku Konyaspor’u kendi sahasında kabul ettiği aşikardı. Tabii bu noktada Ali Çamdalı’nın hakkını yememek gerekir. Zira Ali, Mehmet Güven’le birlikte takımının orta sahasında pas akışlarını sağlayarak Beşiktaş kalesinde en az 4 pozisyonla hücum şansı sağladı. İkinci yarıya golle başlayan Yeşil-beyazlı ekip, farkı ikiye erken indirse de sonuca etki edemedi.

       Tolga Zengin, sezon öncesinde yoğun pazarlık sürecine rağmen transferi için ısrarı kesmeyen Beşiktaş’ta söz konusu çabanın hakkını yine, yeni, yeniden verdi. Tolga’nın performansının yanında Sivok ve Ersan ikilisinin Escude’yi aratmayan uyumu yine göz doldurdu. Öte yandan Veli Kavlak’ın koşu rekoru kırması, ön libero anlayışıyla özdeşleşmeye başladığının göstergesi anlamında olumlu işaret verirken, Töre’nin 90 dakika boyunca taşıdığı toplar ve yakaladığı pozisyonlar bonservisinin alınmasını gündeme getirecek cinstendi.
Rakibine kalesine yaklaşma fırsatı vermediği gözlerden kaçmayan Beşiktaş, rakip kalede ise kaleye bir o kadar yakın oynadı. Siyah-beyazlı oyuncular, karşı ataklarda ceza sahası içine gönderdiği toplarda 18’in yakın çevresinden pas dağıttı ve orta açtı. Bunun yanında atağın gelişine göre hem cepheden hem de kanatlardan yüklenmeyi beceren Bilic’in Kartalı, pozisyon üretmekte zorlanmadığı bir 90 dakika çıkardı. Oğuzhan faktörünün meyvesini oynadığı her maçta alan Beşiktaş dikine, yerden, seri, hızlı düşünerek çıkardığı 90 dakika ile 12. haftayı kayıpsız geride bıraktı.

       Tam 7 hafta sonra üst üste 2 maç kazanan Beşiktaş, zorlu Kadıköy deplasmanı öncesinde çıkışa geçerken puanını da 24’e yükseltmeyi bildi. Torku Konyaspor ise 13 puanda kalarak yerinde saydı.

TRABZONSPOR - ESKİŞEHİRSPOR
       Ligin üst sıralarını kovalayan iki takımın kozlarını paylaştığı maçta Trabzonspor, Eskişehirspor’u ağırladı. Başarılı iki teknik adamı karşı karşıya getiren 12. hafta karşılaşmasında 3 puanı ev sahibi ekip aldı.
Karşılaşmanın ilk ataklarını Trabzonspor yapsa da ilk yarıda orta sahayı daha çabuk geçen, daha sağlıklı pas yapan ekip Eskişehir oldu. Ertuğrul Sağlam’ın Bosingwa’nın yokluğunda ilk yarıda özellikle sağ kanadı kullanmak istediği dikkatlerden kaçmadı. İlk 45 dakikada rakibinin orta sahasını ekarte eden konuk ekip, ikinci yarıya orta sahanın hakimi olarak çıktı. Geçtiğimiz hafta Akhisarspor maçında da benzer bir tabloyla rakibini kilitleyen Kırmızı-siyahlar, maç boyunca orta alanda sözünü geçirse de ceza sahasına kat etmekte başarısız oldu. Bunu uzaktan şutlarla telafi etmeye çalışan Sağlam’ın Eskişehir’i, 23 kez yokladığı Trabzonspor kalesinde Onur Kıvrak’ın olduğunu hesaba katmayı unutmuş görünüyordu. Zira Onur, kalesinde uzadı, devleşti, yıldızlaştı ve daha bir sürü tarifsiz şey yaptı…

       Rakibine göre %8 daha fazla topla oynama oranını yakalayan konuk ekipte Ertuğrul Hocanın 3 puanı kaybetme sebebi ise, orta alanda hakimiyet sağlamak için defans bloğunu aşırı derecede olmasa da önde oynatmasıydı; üstelik Henrique gibi hızlı bir santrafor karşısında. Keza Trabzonspor’un yıldızı Malouda, ikinci yarıda Henrique ve Adrian’ı yerden ve derin toplarla kale önünde buluşturmaya başlamıştı. Dk. 74’te de yine aynı organizasyonla bu kez topa hareketlenen Olcan Adın, Henrique’ye asisti yapıyor ve golü de attırıyordu.
Trabzonspor Malouda, Adrian ve Colman’la alışılan orta saha pas trafiğini maç boyunca sergileyemedi. Bu anlamda Ertuğrul Sağlam’ın Reşit Akçay’ı daha iyi analiz ettiğini söyleyebiliriz. Son haftalardaki orta saha oyunuyla bu kategoride ön plana çıkmaya başlayan Eskişehirspor, deplasmanda oynadığı halde rakibine pozisyon vermediği mücadelede 3 puanı bırakarak hak etmediği bir sonuç elde etti. Zira maç sonundaki tüm istatistiklerde dahi rakibini sollayan bir Eskişehirspor vardı.

       Karşılaşmanın sonucunda 1-0’lık galibiyet elde eden Karadeniz fırtınası UEFA Ligi maçından önce moral depolarken, sıralamada da bir basamak yükselerek 6. oldu. Konuk ekip ise kaybettiği 3 puanla 2 sıra birden düşüş yaşayarak Galatasaray ve Trabzonspor’un altına düştü.

ÇAYKUR RİZESPOR – KAYSERİSPOR
       Spor Toto Süper Lig’de 12. haftanın açılış maçında uzun süredir galibiyet alamayan iki ekip karşı karşıya geldi. 6 maçtır 3 puana hasret olan Çaykur Rizespor’un, 10 haftadır kazanamayan Kayserispor’u ağırladığı maçta gülen taraf konuk ekip oldu.

       Maça daha istekli başlayan Kayserispor, golü de erken buldu. Maçın başında geriye düşen ev sahibi ekip, özellikle Cenk Ahmet’in sağ kanattan yarattığı büyük boşluklarla dengeyi eşitlemeye çalışsa da ilk devre 1-0’lık Kayserispor galibiyetiyle sonuçlandı.

       İkinci yarıya 1-0’ın avantajıyla başlayan Prosinecki, takımını geriye yasladı. Öyle ki, Kayserisporlu futbolcular maçın son 45 dakikasında kalesinin en fazla 60-65 metre uzağında dizilerek oynadı. Bu taktiğe karşılık Rıza Çalımbay, 4-4-2 olan taktiğini 3-5-2’ye çevirerek yüklenmeye başladı. İlk yarıda olduğu gibi yine sağ kanatta tehlikeler yaratan Yeşil-mavililerde maçın en agresif ismi olarak dikkat çeken Cenk Ahmet, durdurulmak için son çare olarak çok kez faule maruz kaldı. Bu faullerden birinde Ali Adnan artık klasikleşmeye başlayan şutlarından birinde topu ‘‘doksan’’ şeklinde tabir ettiğimiz noktaya nişanladı. Kaçan bu frikik, Rize adına maçın da kader anı oldu. Zira ev sahibi ekip, dakikalar sonra ikinci golü de yedi.
Kayserispor’da Prosinecki’nin kabul edilmeyen istifasından sonra Hırvat teknik adamın taktik anlayışındaki defansif profil dikkatimi çekti. Prosinecki, maça ‘‘1-0 olsun bizim olsun’’ sloganıyla çıkmış olacak ki, bilhassa ikinci yarıda Kayserispor yerine 2004 Avrupa Şampiyonası’ndaki Yunanistan sahadaymış gibiydi. Bu anlayış kötü gidişata dur demek isteyen Sarı-kırmızılıların yüzünü güldürmeye yeterken, sıralamadaki yerlerinde de kıpırdanma sağladı. Konuk ekip, kaydettiği kritik 3 puanla bir basamak yükselerek 17. sıraya çıktı.

       Çaykur Rizespor’da işler karışmaya başladı. Evinde aldığı bu mağlubiyet sonrasında galibiyet özlemini 7 maça çıkaran Çalımbay’ın Rize’si, geçtiğimiz haftalarda 2.’liğe kadar yükseldiği sıralamada 10.’luğa düştü. Defans oyuncularının ceza sahası içinde adam paylaşmada ve ön liberoda rakibi karşılamada resmen sınıfta kaldığını gördüğümüz Rizespor’da, bu maçta forma giyen 3 forvetin kaleye çektiği şut toplamı koca bir ‘‘sıfır’’ oldu.

BURSASPOR – KASIMPAŞA
       Hafta içinde Batalla kriziyle sarsılan Bursaspor, sahasında ligin dişli ekiplerinden Kasımpaşaspor’u ağırladı. Batalla’nın yokluğunu maç boyunca çeken Yeşil-beyazlılar, seyircisine 3 puanı hediye edemese de maestrosuz çıktığı mücadeleden kritik 1 puanı hanesine yazdırmayı bildi.

       Karşılaşmanın ilk bölümlerinde kontrollü oynayan Kasımpaşaspor’un, kendi yarı sahasında Bursasporluların top yapmasını kabul ettiği görüldü. Konuk ekibin bu dakikalarda takım halinde önde oynadığı da göze battı. Batalla’nın yokluğunda oyunu Sebastian Pinto’nun üzerine kuran Bursaspor’sa, duran toplarda Taiwo’nun ayağından çıkan etkili ortalarla tehlike yarattığı pozisyonlardan üçüncüsünde şansının da yardımıyla maçtaki ilk golü attı. Golden sonra geri çizgisini atak halindeyken orta yuvarlağa kadar öne alan Shota, orta sahasını iyi analiz ettiği Bursaspor’a karşı vitesi yükseltti. İlk devrenin son 15 dakikasında kolay geçmeye başladığı Bursaspor orta sahasında Donk ile dikine top yapan konuk ekip, bu çıkışlardan sonucu erken aldı. Donk’un taşıdığı topta etkili ismi Scarione’nin 18’in dışından yaptığı düzgün vuruşla golü bulan Apaçiler, ikinci yarı öncesi beraberlik avantajını ceplerine koydu. Bursaspor, yediği golde bu sene sürekli eleştirdiğim, kendi ceza sahası önünde rakibine kolay top yaptırmasının cezasını bir kez daha çekti.

        İkinci 45’te Babel ve Scarione ile hücumda iki kez pozisyona giren Kasımpaşa, orta sahada topla oynama oranında %60’lara kadar çıktığı mücadelede ev sahibi ekibi kalesine yaklaştırmadı. Orta alanın hakimiyetine verdiği önemi ileri hatta taşıyamayan Lacivert-beyazlar, ceza alanına 46 kez top ulaştırsa da 2. golü atmayı başaramadı. 1-1’lik sonuçla iki takımın da puan tablosundaki sıralamaları korunurken, Batalla’sız Bursaspor’un kaleye sadece 6 şut atabilmesi son derece düşündürücüydü. Zira Timsah, bu sezonki en düşük şut atma derecesini elde etti.  

KAYSERİ ERCİYESSPOR – GENÇLERBİRLİĞİ
       Mehmet Özdilek ile geçtiğimiz iki haftayı kayıpsız kapatan Gençlerbirliği, Erciyes deplasmanına çıktığı 12. haftada rakibine 1-0’lık skorla boyun eğdi.

       İlk bölümlerde bulduğu kornerde topu çizgiden dönen Erciyesspor, maça daha arzulu başlayan ekipti. Orta alanda Traore’nin önderliğinde kanatlara top yayan Lacivert-beyazlılar, golü de aynı sistemle buldu. Traore’nin göbekten sağ kanada açtığı topta Cem Can’ın derinlemesine gönderdiği pasa hareketlenen Yasin Öztekin, takımını öne geçiren golün pasını da vermiş oldu. Haftanın en organize gelişen atağı olarak kabul ettiğim bu hücum oyunu, maçında skoru olurken ilk yarıda kayda değer başka pozisyon olmadı.
İkinci yarıda ipleri eline alan taraf Gençlerbirliği oldu. Son 45’in büyük bölümünde konuk ekibin etkili olduğu karşılaşmada kader anının ise Petrovic’in direkten dönen şutu olduğunu söyleyebiliriz. Zaman zaman sinirlerin gerildiği maçta rakibinin sol bekinin aksadığını sezen Mehmet Özdilek, Jimmy ile sağ kanattan bindirmeler yapsa da sonucu değiştirmeyi başaramadı. Oyunu sağ kanada yıkan Gençlerbirliği’nde sağ bek Serkan Kurtuluş’un agresif tavrıyla çift sarı karttan kırmızı görmesi de Mehmet Hocanın taktiksel umudunu yıkan etken oldu.

       90 dakikalık geniş açıya yaydığımızda iki takımın da maçta yer yer etkili olduğu görülecektir. Hakkı daha çok beraberlik kokan mücadelede konuk ekibin ikinci yarıda kaçırdığı fırsatlar Kayseri Erciyes’e 3 puanı hediye etti. Erciyes, bu sonuçla puanını 12’ye çıkarırken ayrıca bu sezon ilk kez üst üste 2 galibiyet elde etmiş oldu. Özdilek’in gelmesiyle çıktığı ilk iki maçta harikalar yaratan Gençlerbirliği ise Ankara’ya eli boş dönerken, puan tablosunda 1 sıra gerileyerek 13.’lüğe yerleşti.

       Maç sonunda başkent temsilcisi adına göze çarpan en önemli ayrıntı ise; son iki haftada rakip savunma arkasına sarkarak goller bulan Gençlerbirliği’nin, bu hafta derinlemesine toplar çıkarmakta zorlanmış olmasıdır.

GAZİANTEPSPOR – ELAZIĞSPOR
       Düşme potasının iki ekibini karşı karşıya getiren maçta Gaziantepspor, SB Elazığspor’u konuk etti. Teknik direktörlüğe Sergen Yalçın’ı getiren ev sahibi ekip, taraftarının da yoğun ilgi gösterdiği mücadelede 3 puanı 3 golle almayı başardı. Henüz ikinci dakikada bulduğu golle maça da 1-0 önde başlayan Gaziantepspor, ortada geçen ilk yarıda kendi kalesine atarak rakibine hediye ettiği golle soyunma odasına 1-1’lik eşitlikle gitti.

       Ev sahbi ekip, ikinci yarıda oyuna giren Turgut Doğan Şahin, Bekir Ozan, Traore ile orta sahada ağırlığı ele geçirirken ataklarını da arttırdı. Son 45’te orta alanda daha rahat top çeviren Kırmızı-siyahlar, pas trafiklerinde de başarılı olunca Elazığspor orta alanı yoruldu ve tamamen çöktü. Bu sıralarda Turgut Doğan’ın net şutuyla 2-1 öne geçen ev sahibi ekip rakibinin moralini de tuzla buz etti. Okan Buruk’un göreve getirilmesinden bu yana da vaziyeti değişmeyen ve takım halinde kötü bir performans sergileyen Gakkoşlar, ikinci golden sonra resmen dağıldı. Kaybedecek bir şeyi kalmayan Okan Buruk, en azından beraberlik sağlama düşüncesiyle defans çizgisini de orta yuvarlağa kadar çekince farkın üçe çıkmasına resmen davetiye çıkardı. Zira agresif, ne istediğini bilen ve hücumcu anlayışla sahada olan Gaziantepspor, Bekir Ozan’ın etkili paslarıyla defans arkasına da sarkmayı iyi beceriyordu. Elazığspor’un son kozuna karşılık 2-1’in üstüne yatmayan Sergen Yalçın’ın öğrencileri, 3. golü de Bekir Ozan’ın yarattığı derin topa hareketlenen Turgut’un kazandırdığı penaltıyla buldu.

       Sergen Yalçın’la çıktığı ilk maçta 4 hafta sonra kazanan Gaziantespor, sahayı dolduran ve 90 dakika boyunca olağanüstü destek ortaya koyan 14.200 seyircisine 3 puanı hediye etmeyi başardı. Bu sonuçla sıralamasında değişiklik yaşanmayan ev sahibi ekip puanını da 11’e yükseltti. Sahadaki her alanında çatlaklar yaşayan Elazığspor ise, puan hasretini 8 maça çıkarırken ligin dibine yerleşti.
Sergen Yalçın’la En’ler Yaşandı

       Eğlenceli kişiliğiyle tanınan Sergen Yalçın, Gaziantepspor’la anlaşarak sürpriz yarattığı 12. haftada camiada da doping etkisi yarattı. Öyle ki, Kamil Ocak Stadyumu geçen sezon oynanan Galatasaray-Beşiktaş-Fenerbahçe mücadelelerinde dahi ulaşamadığı seyirci rakamlarına bu hafta ulaştı. Kırmızı-siyahlar Yalçın’la 14.200 Gaziantepli taraftarı stada çekerken, ayrıca %55’lik oranla bu sezon en çok topla oynama yüzdesini elde etti. Bu oranla bu sezon ilk kez rakibinden daha çok topla oynama başarısını da gösteren Sergen’li Gaziantepspor, uzun bir aradan sonra nefes almış oldu. 

AKHİSAR BELEDİYESPOR – KDÇ KARABÜKSPOR
       Ligde Galatasaray galibiyetinden sonra 3 puan alamayan Akhisarspor, 3 haftadır kaybetmeyen Karabükspor’u ağırladı. 4 haftanın ardından galibiyet arayan ev sahibi ekip, orta sahada daha kalabalık ve daha baskılı başladığı mücadelenin ilk yarısında agresif tavırdaydı. Daha çok sol kanadı kullanan Akhisar Belediye, ceza sahası içine top taşımayı başarsa da golü bulamadı. Bir topu direkten dönen ve Niasse ile tamamı 18’in içinde yakaladığı birçok net pozisyonu değerlendiremeyen Akigolar, oyun kurmasına dahi izin vermediği rakibinin ikinci yarıdaki dirilişine de umut ışığını kendi elleriyle yaktı.

       Zira işler ikinci 45’in ilk düdüğüyle değişmiş durumdaydı. Tolunay Kafkas’ın sakatlanan Hakan Özmert ve etkisiz olan Lua Lua’da diretmemesi ile erken yaptığı iki değişiklik, Kırmızı-mavililerin Akhisarspor’un yorulduğu gözlenen orta sahasını da kolay geçmesini sağladı. Hücumda İlhan Parlak ve Akpala’nın ikili paslarıyla kaleci Oğuz’u yoklamaya başlayan konuk ekip, Lua Lua’nın yerine oyuna giren Ahmet İlhan’ın sağ kanattaki etkili bindirmeleri sonucunda 1-0 öne geçmeyi başardı. 1-0’dan sonra resmen dağılan Akhisarspor, zaten ikinci yarıda hiç olmayan orta sahasından sonra defans hattında da büyük hatalar yapmaya başladı. Karabükspor, golden sonra savunması da çöken rakibi karşısında farkı daha da açabilecekken yakaladığı atakları değerlendiremeyince maç bu skorla bitti.

       1-0’lık sonuçla Akhisarspor’un kriz masasına olan ihtiyacı gözler önüne serilirken, konuk Karabükspor’da ise moralleri arttırdı. 12. hafta sonunda Karabükspor, tam 5 sıra birden atlayarak 8.’liğe yükseldi ve ev sahibi ekip ise kendisini koltuğundan eden rakibinin bir altında yer aldı.
Hazırlayan: Kâşif YAVAŞ

       Spor Toto Süper Lig’in 13. haftasında karşı karşıya gelecek olan Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin, derbi öncesindeki son provalarında rak...

27.11.2013 İddaa Tahminleri

Çarşamba bülteninden seçtiğim Şampiyonlar Ligi Grup maçları bunlar, herkese bol şanslar!

Çarşamba bülteninden seçtiğim Şampiyonlar Ligi Grup maçları bunlar, herkese bol şanslar!

Çarşamba Şampiyonlar Ligi Kuponu


       Arkadaşlar bugünün maçlarından sizler için seçtiğim maçlar bunlardır. Dün çok sürpriz yaşandı maçlarda umarım bugün de aynısı olmaz. Herkese bol şans...

       Arkadaşlar bugünün maçlarından sizler için seçtiğim maçlar bunlardır. Dün çok sürpriz yaşandı maçlarda umarım bugün de aynısı o...

26 Kasım 2013 Salı

Roma'da Tılsım Bozuldu..

       İlk 10 maçta 10 galibiyet alarak sezona tarihi bir başarı ile giriş yapan Roma'da işler son 3 haftada pek iyi gitmiyor. Her ne kadar 19 korner kullanıp, %66 topla oynasan da gol gelmeyince bunların hepsi gereksiz bilgi olarak kalıyor. 10 maçlık serinin sonlandığı Torino deplasmanında alınan 1-1'lik beraberlik, daha sonra adı Inter'den 7 yiyen takım olarak anılan Sassuolo'dan alınan iç sahadakiberaberlik, belki de dün akşamın habercisiydi. Cagliari ile 0-0 berabere kalan Roma'da maçın başında yakalanan çok net pozisyonların gole çevrilememesi belki de iyice gün yüzüne çıkan 'bitirici golcü' eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Kaptan Totti'nin olmayışının kanatları olmayan bir arıya döndürdüğü Roma'da, Fransız Hoca Rudi Garcia'yı yanlış kadro seçimi nedeniyle İtalya basını gibi ufak ufak eleştirmeye başlayabiliriz.

       Herkesin kendi doğruları olduğu hayatta futbolda böyle bir kavramdan bahsetmek yanlış olur. Eğer elinde çok üst düzey bir santraforun yoksa ve de özellikle İtalya Ligi'nde mücadele ediyorsan, kadronda olan Borriello'yu en önde oynatmak zorundasın. Bugüne kadar Garcia'nın kafasındaki ve sahaya çıkan 'banko' takımda olmayışı, -seri galibiyetler alsanız da- bu durumun yanlış olmadığı anlamına gelmez. Garcia'nın takımında forvet bölgesinde tercih ettiği oyuncular doğal olarak alıp giden tipte oyuncular (Florenzi, Ljajic, Gervinho ve Marquinho). Arkaya alınan rüzgarla beraber ortaya çıkmayan bu gibi açıklar, alınan kötü sonuçlarda net şekilde görünür hale geldi. Orta sahadaki dinamizminde en ufak bir gerileme olmayan Roma'nın defans hattı da kötü gününde değildi. Lakin Roma'nın Totti'ye ihtiyacı olduğu kadar Balzaretti'ye de aşırı derecede ihtiyacı var. Dodo evet çok kaliteli bir oyuncu ama maalesef. Bu ikilinin içinde bulundukları durum Caner Erkin/Hasan Ali Kaldırım ikilisini çağrıştırıyor bana. Balzaretti bu takımın en önemli 2-3 oyuncusundan biri.


       Roma'nın bu yıl ki performansından sonra rakipleri de onların karşısına önceki yıllardaki gibi cesurca çıkmıyor, bunu 3 maçtır net bir şekilde görüyoruz. Yani rakipler artık kontrollü oyunu tercih ediyor ve bu durum bazen büyük sıkıntı yaratıyor. Defansla mücadele edecek, pivot santrafor özellikleri de olan bir oyuncuya ihtiyaçları var. Şahsi fikrim Luca Toni vari bir isim bu ihtiyacı karşılar. Transfer sezonunda bu yönde bir girişimleri olacağını tahmin ediyorum. Genel manada çok fazla sıkıntısı olmayan Roma'nın liderliği kaptırması belki de üzerlerindeki baskının azalıp tekrardan bir hava yakalamalarına imkan verebilir. Tabi kaptan Totti'nin de bir an önce sahalara dönmesine de çok fazla ihtiyaçları var..

       İlk 10 maçta 10 galibiyet alarak sezona tarihi bir başarı ile giriş yapan Roma'da işler son 3 haftada pek iyi gitmiyor. Her ne ...

PTT 1. Lig Panorama | 14. Hafta

       PTT 1. Lig'de 14. hafta maçları, Milli maçlar için verilen bir haftalık aradan sonra oynandı. Milli maç arasının takımlara nasıl yansıyacağını merakla beklerken, beraberliklerin ağırlıkta olduğu bir hafta yaşandı. Beklentilerin yüksek olması ve aradan sonra sanki takımlarda büyük bir düzelme görüleceği öngörüsü bazı takımlarda hayal kırıklığı yaşatmış olacak ki, Teknik Direktör değişikliklerine gidildi. Bucaspor'da Kemal Kılıç taraftarın göstermiş olduğu tepkiye, karşılık verdi ve istifa edeceğini belirti. Boluspor'da klasik Pazartesi yönetim kurulu toplantısından Ali Beykoz ile yolların ayrılması kararı çıktı. Fethiyespor'da kongre sona erdi ve başkanlığa yeniden seçilen İsmail Öztürk, Teknik Direktör olarak Engin İpekoğlu ile anlaştıklarını açıkladı. Ankaraspor bay geçirdiği haftada rakiplerinin puan kaybetmesi ile haftayı karlı kapatan takımlardan oldu. Birbirinden güzel gollerin atıldığı haftada haftanın golünü seçmede büyük zorluk yaşadık.

Haftanın Takımı: Manisaspor
Haftanın Teknik Direktörü: Hüseyin Kalpar (Samsunspor)
Haftanın Futbolcusu: Mehmet Eren Boyraz (Adana Demirspor)
Haftanın Formsuzu: Veli Kızılkaya (Adanaspor)
Haftanın Gölü: Eldin Adilovic (Samsunspor)

1461 Trabzon-Orduspor
       Bir haftalık aradan sonra PTT 1. Lig'i özlemişken ligin iyi futbol oynayan iki takımı 1461 Trabzon-Orduspor açılış maçında tam bir hayal kırıklığı ile karşılaştık. Saha zeminin kötülüğü oyuncuları da yanına çekti. Her iki takımda da karşılıklı top kayıpları fazla olduğu maçta takımlar duran toplar ile pozisyon bulmaya çalıştılar. 1461 Trabzon evinde oynadığı maçta, deplasmanda maç kaybetmeyen Orduspor'a karşı kalabalık bir orta saha ve kontratağa yönelik bir strateji planlamıştı. Bu yolda Mustafa Tiryaki ve Yakubu gibi güçlü fiziği olan oyuncuları kenarda oturttu. Orduspor, kullandığı kornerde rakip takım savunmasının hataları sonucu golü buldu. Ön direkte Gökhan arkaya aşırttı ve Oğulcan, top uzaklaştırma gerçekleşmeden adamını bırakmaması gerektiği bildiği halde oyuna dalıyor ve Emre kolay bir gol ile takımını öne geçiriyordu. Orduspor deplasmanda bir galibiyet daha alacak diye düşünürken yine bir duran top ve bu defa oyuna giren Mustafa Tiryaki kötü bir teknikle yükselmesine rağmen kafasının arkası ile topa vurmayı başardı ve takımının beraberlik gölünü buldu. 1461 Trabzon takımının alacağı her puan çok değerli ve aldıkları bu bir puan ile düşme hattı ile aralarındaki puan farkını altıya çıkardılar. Orduspor emin adımlar ile yolundan ilerliyor, ikinci devre lig çok daha zorlu geçeceğinden ilk yarı topladıkları her puan hedefe ulaşma yolunda kendileri için çok değerlidir.

Adana Demirspor-Kahramanmaraşspor
       Adana Demirspor sahasında Kahramanmaraşspor karşısında net bir skor ile kazanmayı bildi. Efe ve Rajnoch'ın yedek oturduğu haftada Mehmet Eren etkili oyununu iki güzel gol ile süsledi. Kahramanmaraş takımı Oseni ve Fahrettin ile iki net pozisyon yakaladı fakat değerlendirmedi. İlk yarıda gösterdikleri direnç ikinci yarıda görülmedi ve ikinci yarıda üst üste hatalar yaptılar, özellikle sol kanatta yaptıkları pozisyon, yönlendirme, baskı ve markaj hataları üst üste gelince gollere engel olamadılar. Adana Demirspor aldığı üç puan ile alt sıraların biraz üstüne çıktı, fakat Kahramanmaraşspor için işler kötü gitmeye devam ediyor.

Denizlispor-İstanbul BBSK
       Denizlispor evinde ligin güçlü ekiplerinden İstanbul BBSK'u ağırladı. Denizlispor ligin başında yaşadığı olumsuzluklar, kongre ve devamında gelen teknik direktör değişikliği gibi birçok sorun ile uğraşırken toplamış olduğu 15 puan ile lige şampiyonluk parolası da başlayan birkaç takımla aynı puanda veya üzerinde olması bana göre çok önemlidir. Oynadıkları futbolda birçok eksiklik var, bireysel oyuncu ve takım performansları çok düşük fakat buna rağmen İstanbul BBSK gibi güçlü bir takımdan puan almaları çok önemliydi. Özellikle 1995 doğumlu ve U19 Milli takım oyuncusu Şevki Çınar'ın performansını çok beğendim. Kulübün bu oyuncunun fiziksel, mental ve sosyal gelişimi için bireysel bir antrenör görevlendirmesi ve bu oyuncuya yatırım yapması hem Denizlispor hem de milli takım için büyük kazanç olacaktır. İstanbul BBSK ligin iyi takımlarından ve günün sonunda hedefe ulaşacaklarını düşünüyorum, maçlarını izlerken keyif alıyorum fakat gerçek potansiyellerinin çok altında bir performans sergiliyorlar. Rakip üzerinde büyük bir baskı kuramıyorlar ve top rakibe geçtiği zaman topu en kısa sürede kapmak yerine rakibin hata yapıp top kaptırmasını bekliyorlar, bu da topun gerekenden daha az kendilerinde kalmasına ve yapacakları atak sayısının sınırlı kalmasına neden oluyor. Ayrıca üçüncü bölgede yaratıcılığını ve tercihlerini kaleden yana kullanan oyunculara diğer oyunculardan büyük tepki doğuyor bu da takım içinde sıkıntılar doğuracak aynı zamanda dışarıdan hoş görülmemektedir. Visca'nın çaprazda kaleye çektiği şutta iyi vursa gol olacaktı, fakat içeride daha uygun olduğunu düşünen oyuncuların tepki göstermesi anlamsızdı.

Balıkesirspor-Mersin İdman Yurdu
       Balıkesirspor evinde Mersin İdman Yurdu'nu ağırladı. Haftanın en keyifle seyrettiğim maçlarından biriydi ve her iki takımda adına yakışır bir futbol sergilediler. Futbol adına her şey vardı, seyirci uzun zamandır görmek istediğimiz güzellikteydi, pozisyonu bol, mücadelesi üst düzey ve atılan iki gol ile haftanın maçı oldu. Mersin İdman Yurdu galip gelse rakibini yakalama şansı elde edecekti fakat buna rağmen evinde başarılı sonuçlar alan ve ligin etkili takımlarından Balıkesirspor'a karşı bir puan almak da başarılı bir sonuçtur. Balıkesirspor'da Karikari'nin yokluğunda Lalawele üstün bir performans sergiledi ve takımının tüm ataklarını sırtladı. Soldan taşıdığı toplarda İlhan biraz dikkatli olsa takımı adına goller bulabilirdi. Burak'ın topu alışı ve zayıf ayağı ile vuruşu güzeldi. Mersin İdman Yurdu hakkında yazılacak çok şey var ve bunların birçoğu olumludur. Deplasmanda sayısız gol pozisyonuna girdiler ve direkten dönen topları var, Mehmet Al'ın boş kaleye vurma yerine direğe vurması tüm bunlar maça heyecan katan olaylardı. Lawal'ın performansı üst düzeydi ve bana göre Ben Yahia bu takıma daha çok katkı sağlayabilecek durumda.

Fethiyespor-Tavşanlı Linyitspor
       Fethiyespor yaşadığı olumsuzluklara rağmen sahasında kazanmak istediği maçlardan birinde TKİ Tavşanlı ile karşılaştı. İlk yarım saatte karşılıklı atılan ikişer golle sahadan birer puan ile ayrıldılar. Her iki takımın bolca pozisyon bulduğu maçta Cafercan'ın serbest atıştan attığı gol haftanın güzel gollerindendi. Fethiyespor'a nereden bakarsak bakalım çok olumsuz bir tablo önümüze çıkıyordu ve o belirsizliklerin birçoğu bu maç ile son buldu. Başkan yeniden seçildi, teknik direktörlüğe Engin İpekoğlu getirildi. Şu an itibariyle lig sonuncusu ve alınan 6 puan var. Bunun yanında rakiplerden bir maç fazla oynamış durumda. Fethiyespor için tablo bu ve bakalım bundan sonra nasıl bir kurtuluş mücadelesi vereceklerdir.

Boluspor-Manisaspor
       Boluspor evinde Manisaspor'dan yediği tek gol ile mağlup oldu ve Teknik Direktör Ali Beykoz ile yolları ayırdılar. Manisaspor aldığı başarılı sonuçlar ile üst sıralara yükselmeyi başardı. Boluspor'un kadro seçimi için söylenecek çok fazla bir şey yok, hangi oyuncu oynarsa oynasın benzer performans gösteriyor. Oyuncuların bireysel performansı düşük seviyede olduğu için taktik anlayışın sahaya yansıma şansı neredeyse imkansız. Oyuncular birbirinden çok kopuk ve topa sahip olan oyuncuya alternatif oluşturacak bir organizasyon sahada görünmüyor. Topa sahip oyuncunun oynama alternatifi olmayınca uzun oynamayı tercih ediyor veya sınırlı kapasitesine rağmen bireysel becerilerini zorluyor. Hücumsal anlamda oyuncuların koşu yolları ve hareketliliğinde büyük eksiklik var, hücum kombinasyonlarında oyuncular uyumsuz durumdalar. Defansif anlamda hücumdan savunmaya geçişleri çok ağır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, önlerinde iyi bir fikstür var ve Teknik Direktör tercihinde yapıya uygun seçim yapmaları durumunda ilk devre kalan 5 maçta 10 ile 12 arasında bir puan toplayabilir ve ikinci devreye yapacakları takviyeler ile ilk altı için güçlü bir hedef koyabilirler. Manisaspor güzel oyununu puanlar ile süslüyor ve üst sıralarda yerini almaya devam ediyor. Özellikle bu maçta Perovic'in performansı ön plana çıktı ve attığı gol ile takımına deplasmanda üç puanı aldırdı.

Bucaspor-Şanlıurfaspor
       Bucaspor puan kaybetmeye devam ediyor, bununla beraber kayıplar artıyor. Taraftarın göstermiş olduğu tepkiye Kemal Kılıç kayıtsız kalmadı ve iki şampiyonlukta katkısının bulunduğu, fedakarca çalıştığı bir takımın taraftarından hak etmediği bir tepki gördüğünü belirtip istifa edeceğini söyledi. Alınan kötü sonuçlarda her zaman tek sorumlu teknik direktör değildir. Ayrıca başarısızlığın sorumlusu Teknik Direktör olması durumda dahi, taraftarın tepkisi cezalandırma boyutuna varmamalıdır. Futbolun ortak paydaşları bir birlerine saygı duymalı ve ortak sevdaları uğruna mücadelelerini sürdürmeleri gerekmektedir. Tüm olumsuzluklara rağmen, Bucaspor'un akademi liglerinde uyguladığı rakip yedek kulübesini de selamlama merasimi, profesyonel lige taşındı ve umarım bu davranış tüm maçlara yansır ve nihayetinde kurala dönüşür. Şanlıurfaspor takımı Reha Kapsal ile çıktığı ilk maçta deplasmanda üç puan ile döndü ve çok önemli üç puan aldı. Şanlıurfaspor takımı fiziksel anlamda güçlü oyunculardan kurulu bir takım olmasına rağmen, taktiksel anlamda sıkıntıları büyüktü. Lige verilen arada Teknik Direktör değiştirmeleri önemliydi fakat taktik anlamda başarılı bir Teknik Direktör olan Reha Kapsal'a bu sürenin yeterli olmadığı açıktı ve bu da sahaya yansıdı. Buna rağmen önemli olan pozisyon vermemekti ve bunu fazlası ile başardı. Savunma anlamında sıkıntı yaşayan bir takımda bunu ilk maçında başarmak önemliydi. İlerleyen haftalarda çok daha iyi bir takım izleme ümidimiz artmış durumda. Banahane'nin vuruşunda ligin iyi kalecilerinden Ziya'nın hatası olabilir. Ayrıca Banahene attığı güzel golü gölgede bırakacak davranışlardan uzak durması gerekir.

Gaziantep BŞB-Karşıyaka
       G.Antep B.Ş.B.Spor evinde Karşıyaka ile karşılıklı attıkları birer gol ile berabere kaldı. Antep takımı iyi mücadele etti ve haftalarca iyi oynamasına rağmen gol yollarında sıkıntılar yaşıyorlardı. Serdar'ın vuruşunu Sinan iyi takip etti ve takımın öne geçirdi. İkinci yarının hemen başında öne fazla çıktığını gördüğü kaleci Tolga'nın hatasını Ofoedu iyi değerlendirdi ve aşırtma attığı vuruş ile takımına bir puan getirdi.

Samsunspor-Adanaspor
       Haftanın bir diğer kapanış maçında Samsunspor ile Adanaspor karşı karşıya geldi ve tam anlamı ile iki devreli bir maç oldu. Adanaspor kanatlarda Ahmet ve Ömer ile başladı. Tuna'nın cezalı oluşu geride dörtlü savunmaya dönmelerini sağladı. Sol bekte Rahman görev alırken orta alanda Ali ve Marko gibi direnci yüksek orta saha oluşturdu. Adanaspor ilk yarıda geriden ayağa oynayan ve orta alandan pas ile hücuma çıkan bir taktik ile, uzun zamandır ilk defa deplasmanda bu kadar sakin ve özgüvenle oynuyordu. Araya attıkları toplar ve kenardan taşıdıkları toplar ile Tiago ve Ergin ile pozisyonlar buluyorlardı. Netice de aradıkları golü penaltıdan buldular ve ilk yarı öne geçmeyi başardılar. Samsunspor'da Hüseyin hoca ikinci yarıya büyük bir risk alarak başladı ve devrede Ekigo ve Adnan'ı çıkarıp Musa Aydın ve Turgay'ı oyuna aldı. Veli'nin rakip oyuncunun tahrikine kapılıp kırmızı kart görmesi oyunun şeklini bir anda değiştirdi. Ömer oyundan alında ve yerine stopere Yiğitcan alındı fakat oyuna girdikten kıza bir süre sonra yanlış bir hamle yaptı ve bu pahalıya mal oldu.  Aslında Adanaspor eksik oynamaya her zaman alışık bir takımdır, fakat oyuncuların direnci bunu kaldıracak düzeyde olmadığı görüldü. Ahmet'in yerine oyuna dahil olan Okan bir varlık gösteremedi ve yeterince hazır olmadığı görüldü. Takımın baskı yediği anlarda Samsunspor taraftarının büyük desteği oldu ve bu destek baskıyı daha da artırdı. Özellikle şunu belirtmek isterim ki baskı yiyen takımların, bu rakip baskısını kırma yöntemi oyuncunun kendisini yere atıp oyunu soğutması olmaması gerekir. Topa sahip olma, sakin olma ve topu rakip sahaya taşıyacak sorumluluğu alacak, takım içinde tecrübe gereklidir. Futbol dışındaki davranışlara profesyonelliğin gereği demek futbolda profesyonelliğin anlaşılmadığı anlamını taşır.

Hazırlayan: Namet ATEŞ

       PTT 1. Lig'de 14. hafta maçları, Milli maçlar için verilen bir haftalık aradan sonra oynandı. Milli maç arasının takımlara nası...