31 Temmuz 2014 Perşembe
Futbolcu fabrikası denildiğinde herkesin aklına Ajax gelir. İnsanların aklına Ajax gelmesi normaldir tabi. İbrahimovic, Sneijder, ...
30 Temmuz 2014 Çarşamba
1-) Yerel televizyonda ''Emre Selen ve Juninho hariç diğer bütün futbolcularla yollarımızı ayıracağız'' dedi ve Yiğitcan, Ferhat, Emre, Mesut ve İlhan gibi isimler takımda kaldı, takımda kalacağı söylenen Juninho parası ödenmedi diye Karşıyaka'ya gitti. Madem ki eski futbolcularınınla anlaşacaktın neden Mehmet Eren, Efe, Juninho, Erçağ, Oğuzhan'ı da takımda tutmadın?
2-) Her konuda şeffaf olacağız dedi ancak henüz teknik ekibe verdiği parayı açıklamadı. Transferlere ve yeniden anlaşılan futbolculara yıllık kaç bin TL vereceği açıklanmadı. Şeffaflık yönetimin en büyük vaadiydi ama maalesef şeffaf olunmadı.
3-) Kendi çabamızla bir yerlere geleceğiz dedi ancak Bolu'da futbolcuların peşinatlarını ödemek için Belediye'den para beklendi maalesef.
4-) En kısa sürede transferleri yapacağız dedi, 38 gün geçti sadece 6 transfer yaptı.
5-) Toplu imza olacak sabırlı olunsun denildi, taraftar bekledi, sabır etti ama orta da ne imza var ne de transfer.
6-) Bolu kampı başladı, bitti.. Isparta kampına bugün itibariyle başlandı, bütün takımlar transferlerini yaptı, kadrolarını kurdu hatta taktiklerini bile oturttu ama maalesef Adana Demirspor henüz takımı kuramadı.
7-) Üst düzey futbolcu diye taraftara umut aşılandı, insanlar Demirspor'dan deneyimli isimler bekledi, alınan isimleri görünce isyan etti zira 3.Lig'e düşmüş ve 5 yılda 11 takım değiştiren bir isim, son 5 sene de 7 PTT 1.Lig takımı değiştiren ve hiç birinde iyi oynamayan, çoğu kesime göre de 2.Lig kalitesinde bir forvet, son maçını 23 Aralık 2013'te yapan bir orta saha gibi transferler yapıldı. Taraftarlar her gün üst düzey futbolcu beklerken bu yapılan transferlere karşı şaşkınlık ve öfke vardı.
8-) Bütün transferleri @AdsKulubu adlı resmi Twitter adresimizden duyuracağız dedi, sadece Alaattin Tosun transferi duyuruldu fakat kampa katılan diğer futbolcular duyurulmadı.
9-) Alınan transferlerden Alaattin Tosun geçen sezon İstanbul BŞB'de 200 bin Euro alıyordu, Adana Demirspor'dan imza parası dahil 550 bin Euro aldığı söyleniyor. 31 yaşındaki bir futbolcu değerini 1 senede böyle katlar mı? Bu aradaki 350 bin Euro nerede?
10-) Taraftarlar her gün sosyal medyadan transfer beklediklerini dile getirip isyan ediyorlar, yönetimden doğru düzgün açıklama gelmedi, gelen küçük açıklamalarda ise sabır deniliyor fakat yine transfer yapılmıyor.
11-) Takım 17 Temmuz'dan bu yana Bolu kampındaydı, kamp bitti ama takımdan taraftarın haberi yok. Ne bir resim, ne bir haber ne de bir açıklama yapılmıyor kampla ilgili.
12-) Başkan Selahattin Aydoğdu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve son olarak da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a forma hediye etti, taraftar buna da isyan etti, Adana Demirspor'un siyasete karışmasından dolayı taraftar öfkeliydi.
13-) Ercan Albay'a büyük vefasızlık yapıldı, Adana Demirspor'u iki kez üst üste PTT 1.Lig'e çıkaran "İmparator" lakabını hak ederek kazanmış Ercan Albay, takımı çok kötü dönemde aldı, düzlüğe de çıkardı fakat yine sezon bitince büyük bir vefasızlık yapılarak gönderildi.
14-) Ercan Aslankeser'in 21 bin TL'lik borcu ödenmedi, Aslankeser dava açtı 105 bin TL para +kulübe transfer yasağı getirilmesini istedi. 21 bin liralık borç çok pahalıya mal oldu.
İşte Başkan Aydoğdu'nun Adana Demirspor'da 2. Başkanlık sürecinde yaptıklarının kısa bir derlemesi. Bu takım eğer böyle devam ederse PTT 1. Lig'i çok kötü noktalarda bitirebilir. Bu düpedüz intihardır fakat şahıslara bir şey olmaz olan Adana Demirspor'a ve onun cefakar taraftarına olur. Taraftarlar, 2. Kamp etabı olan Isparta Davraz'dan daha da geç olmadan transferde olumlu haberler bekliyorlar. Umarım bu kez çok geç kalınmaz.
Adana Demirspor'da 2. kez başkanlığa seçilen Selahattin Aydoğdu, Adana Demirspor taraftarlarını hayal kırıklığına uğratmaya dev...
26 Temmuz 2014 Cumartesi
Merhabalar hocam. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Merhabalar. Uzun yıllar süren futbol hayatımın ardından şu an teknik direktörlük yapmaktayım. Düzcespor, Batman Belediyespor, Mardinspor, Alanyaspor, Aksarayspor, İskenderun Demirçelikspor, Cizrespor, Maltepespor, Samsunspor ve Siirtspor'da görev aldım. Bu yıl birçok kulüpten teklif almama rağmen Şekerspor'un hedefinin şampiyonluk olmasından dolayı Şekerspor'u tercih ettim.
Bu sene zor bir grupta mücadele edecekseniz. Grubu nasıl değerlendiriyorsunuz, hedefleriniz nelerdir?
Hedefimiz kesinlikle şampiyonluk. Grubumuzun çok zor olduğunu biliyoruz. Bence 3.Lig'de bulunan gruplardan en zoru bizim grup. Şampiyonluk hedefi olan birçok takım var. Biz bu gruptan lider olarak çıkmak istiyoruz. Birkaç eksiğimiz dışında takımımızdan oldukça memnunum. Yapılacak transferlerle başarıdan başarıya koşmak istiyoruz.
Bu sezon bir değişiklikle maçlarınızı artık Polatlı ilçesinde oynayacaksınız. Bu size göre avantaj mı?
Bence bu bizim için çok güzel bir gelişme oldu ve büyük bir avantaj sağladık. İlçenin profesyonel liglerdeki tek takımı olacağımız için çok şanslıyız. Tribünlerin dolacağını, Polatlı halkının sevgisini kazanacak bir takım yaratacağımızı düşünüyorum.
Taraftarlara da değinmişken, bizim aracılığımızla taraftarlarınıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Bizim için yeni bir macera olacak, taraftarlarımız içinde aynısı geçerli. Taraftarlarımıza şampiyonluk sevinci yaşatmak istiyoruz. Onları iyi günde kötü günde takımımızı desteklemeye davet ediyorum.
Hocam sizce Türkiye'de genç oyunculara yeterince şans veriliyor mu?
Maalesef. Bence futbolumuzdaki en büyük problem bu. Tüm takımlar hazır oyuncu peşinde. Hal böyle olunca Milli takımımızın durumu da ortada. Futbolumuzun tek kurtuluşu alt yapılardan gelecek çocuklar olacak. 3.Lig takımlarına aslında çok iş düşüyor bu konuda. Ben genç oyuncularla çalışmaktan haz alan bir kişiyim. Samsunspor'da iken Turgut Doğan Şahin, Ramazan Sal, Emre Balak gibi isimleri futbola kazandırdım.
Ankara Şekerspor'da genç oyunculardan kurulu bir kadro kurdunuz. Sizce bu oyuncular arasında ilerleyen yıllarda Süper Lig'de oynayacak oyuncular bulunuyor mu?
Kesinlikle. Kurduğumuz kadrodan Mehmet Eksik, Mustafa Akdağ, Hasan Cankurt, Abdulkadir Özdemir ve İlhami Uğur Yılmaz'ı Süper Lig'de görebileceğimize inanıyorum. Başka oyuncularımızı da gönderebiliriz tabii ki. Biz çocuklara şans vereceğiz, çocuklarımız da inşallah bu şansı değerlendirecekler.
Sitemiz ve dergimizi takip etme şansı buldunuz mu?
Derginiz elime geçmediği için takip edemedim ama sitenizi uzun zamandır takip ediyorum. Gerçekten çok başarılı işler çıkarıyorsunuz. Sosyal medya aracılığı ile sizi takipteyim. Doğru haberler vermeniz sizin ayrıcalığınız. Yayın hayatınızda başarılar diliyorum.
Transfer Merkezi 'nin bugünkü konuğu Ankara Şekerspor 'un teknik direktörü Orhan Kapucu . Futbol oynadığı yıllarda başta F...
24 Temmuz 2014 Perşembe
23 Temmuz 2014 Çarşamba
22 Temmuz 2014 Salı
19 Temmuz 2014 Cumartesi
17 Temmuz 2014 Perşembe
Hazırlayan: Muhammed EKTİ
KARİYER Oğuzhan Aydoğan, Almanya’nın Marl şehrinde 4 Şubat 1997 yılında dünyaya geldi. Henüz 4 yaşındayken futbol oynamaya ...
16 Temmuz 2014 Çarşamba
Merhabalar Turgay Genç. Öncelikle Transfer Merkezi Dergisi okuyucularına kendinizi tanıtır mısınız?
Merhabalar. Ben Turgay Genç. Düzyurtspor asbaşkanıyım.
Öncelikle bu sezon yaşadığınız şampiyonluktan ötürü sizleri kutluyoruz. Amatör liglerden gelerek büyük bir yol katettiniz. Bu başarı öyküsünü anlatabilir misiniz?
Teşekkürler. Düzyurtspor'un şampiyonluk öyküsü gerçekten çok ilginç. 2002 yılında kapanmak üzere olan kulübü mevcut hocamız ve 5-6 kişilik arkadaş grubumuzla birlikte kongrede devraldık. O senelerde Düzyurtspor sadece bir klasörden ibaret olan bir kulüp. Trabzon 2.Amatör'den başlayan bir mücadele ile 2006'da ilk şampiyonluğumuzu aldık. Bu şampiyonluk Düzyurtspor için önlenemez yükselişin başlangıcı oluyor. Bundan sonraki süreçte sürekli şampiyonluklar yaşanıyor. Bu süreçte ne bir tesisimiz, ne bir antrenman sahamız var. Kısacası hiç bir şeyimiz yok. 2011 yılında bizim için bir mucize oldu ve Bölgesel Amatör Lig'e yükseldik. Ondan sonra sırasıyla 3.Lig'e ve ardından çok şükür bugün bulunduğumuz lig olan 2.Lig'e yükseldik. Düzyurtspor 12 yılda sıfırdan başlayarak büyük bir yol katetti. Bu başarının sırrı aynı teknik ekip ile, aynı yönetim ile devam etmemiz oldu. Düzyurtspor Türk futbolu içinde örnek teşkil edecek bir kulüp oldu.
Düzyurtspor'un kamyon işiyle uğraşan insanların yardımlarıyla buralara geldiğini biliyoruz. Kamyoncular tarafından takıma olan desteği bize açıklayabilir misiniz?
Düzyurtspor'un kamyoncuların takımı olarak adlandırılmasının nedeni, Düzyurt'un Trabzon'da merkez ilçeye bağlı bir köy olması ve bu köyün insanlarının ana geçim kaynağının kamyonculuk ve nakliye olması. Haliyle Düzyurtspor'un taraftarının büyük kısmı bu insanlar. Kulübün kurucuları da destekleyicileri de bu köyün insanları. Kamyoncuların kurmuş olduğu kulüp, önceleri kamyon kooperatifine aitken, sonradan şirketleşerek Birlik Nakliyat'a ait olmuştur. Başkanlığımızı yapan Erdoğan Genç, aynı zamanda bu firmanında yönetim kurulu başkanıdır. Birlik Nakliyat Düzyurtspor'u mali yönden destekleyen kuruluştur.
Ülkemizde, profesyonel liglerde yer alan tek köy takımısınız. Bir köy takımı olarak taraftar desteğini nasıl yorumluyorsunuz. Trabzonspor taraftarı tarafından destek görüyor musunuz?
Taraftar futbolun vazgeçilmez ögesidir. Taraftar grubumuz yok açıkçası ama bilindiği üzere Trabzon'da futbol yaşam tarzıdır. Bizim örgütlememize gerek kalmadan Trabzon halkı bizim başarılı grafiğimizi görüp desteklemeye geliyorlar. Trabzon bir futbol tarlasıdır. Trabzon'da Trabzonsporlu taraftarlar bizim de taraftarımızdır. Futbol adına doğru işler yapıldığını gören herkes bizim yanımızda oluyor. Deplasmanlarda da hemşehrilerimiz hep yanımızdalar. Sizin aracılığınızla kendilerine teşekkür ediyorum.
Bu sezon itibariyle Spor Toto 2.Lig Kırmızı Grupta yer alacaksınız. Öncelikle grubunuz ve rakipleriniz hakkında neler düşünüyorsunuz? Lige yeni yükselmiş bir takım olarak okuyucularımıza hedeflerinizi aktarır mısınız?
Grubumuz gerçekten çok zor. Bundan önce Süper Lig deneyimi yaşamış bir çok büyük camia var. Ama bu bizi asla ürkütmüyor. Bu takımlarla aynı ligde oynamak bizim için hem gurur kaynağı, hem de bize yüklenen önemli bir misyon oluyor. Takımımız Trabzon'da küçük bir köyden çıkan futbol takımı olarak, Trabzon futbolunun Türkiye'de ki gerçeğini tüm Türkiye'ye anlatma fırsatını bulacaktır. Bölgesel Amatör Lig'de mücadele eden tek köy takımıydık, 3.Ligde de mücadele eden tek köy takımı olduk.Şu anda bulunduğumuz ligde de tek köy takımıyız. Başarıyı kendine hedef seçen bu takım, yeni katıldığı her ligde ''Burayı kaldıramazlar,küme düşerler.'' söylemleriyle karşı karşıya kalmıştır. Biz ezber bozacağız ve Trabzon futbolunu çok iyi yerlere getireceğiz. Böylesine rakiplerinin Düzyurtspor'un 10 katı fazla maliyetle takım kurduğu bir ligde öncelikli hedefimiz kalıcı olmaktır. Ama şuna da canı gönülden inanıyorum ki Düzyurtspor çok daha fazlasını başaracaktır.
Transfer politikanıza baktığımızda dikkatimizi çeken noktalardan biri, Trabzon kökenli ve ya komşu şehirlerde oynamış futbolcuların alınması oldu. Bu transfer politikanızın amacı nedir ?
Transfer politikamızın böyle olmasının 2 ana nedeni var. Birincisi şu an takımımızda Trabzon kökenli olmayan bir tane oyuncu var. Biz futbolda Trabzon gerçeğine inanıyoruz. Türk futbolunun lokomotifi olan Trabzon'un bu potansiyelinden yararlanmak istiyoruz. İkincisi ise Düzyurtspor kulübünün bir tesisi yok. Başka illerden gelen oyuncuların kalabileceği bir tesis olmadığı için kendi bölgemizden oyuncu seçiyoruz.
Trabzonspor Türk futbolunda önemli bir projeye imza attı ve 1461 Trabzonspor ile alt yapıda birleşti. İlerleyen zamanlarda Trabzonspor ile böyle bir çalışmanız olabilir mi?
Alt yapı konusunda Trabzonspor'un gerçekleştirdiği proje gerçekten önemliydi. Bunun dışında Trabzon'da ki bütün kulüpler Trabzonspor'un alt yapısıdır. Bizde öyle tabii ki. Bu anlamda Trabzonspor'un da kulübümüze destek vermesini istiyoruz. Trabzonspor,Düzyurtspor'un abisidir. Bizim görevimiz Trabzonspor'a futbolcu yetiştirmektir ve bu anlamda Trabzonspor yanımızda olmalıdır.
Trabzonlu bir yönetici olarak sormak istiyorum size. Şike olayları ve 3 Temmuz süreci hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şike futbolun yüz karasıdır ve futbolun içine işlemiş kötü huylu bir tümördür. Şikeye duyarsız kalırsak, üstünü örtersek, bu tümör tüm vücudu sarar ve futbolun yok olmasına neden olur. Bu tümör görüldüğü yerde yok edilmelidir. ''3 Temmuz'' süreci Türk futboluna yapılmış bir darbedir. Vicdanlar rahat değildir. O kulüp bu kulüp demeden şike konusunda gereken derhal yapılmalı, hak edene hakkı verilmeli. Türk futbolu bu kötü huylu tümörden kurtulmalıdır. Aksi halde bu tümör Türk futbolunu kurutacaktır.
Biraz da Türk futbolu hakkında konuşalım isterseniz. Futbolumuz son yıllarda genel olarak bir düşüş içinde. Sizce bu neden kaynaklanıyor. Çözüm için neler yapılabilir?
Türk futbolunda önemli bir potansiyel var ve bu potansiyel ara ara önemli patlamalar yapıp, sonra tekrar düşüşe geçiyor. Bu potansiyeli harekete geçirip, bunu sürekli kılabilmek için önemli alt yapı yatırımları yapılmalı. Bunun en güzel örneğini Almanya'da görüyoruz. Alt yapı yatırımlarının meyvelerini sürekli topluyorlar ve sürekli çıkış içindeler. Spora ve futbola devletin de bakış açısı değişmeli. Bu anlamda kulüpler desteklenmeli, projeler gerçekleştirilmelidir. Tabii ki futbolda adalet de işin olmazsa olmazıdır.
Bu keyifli sohbet ve bize ayırdığınız zaman için teşekkürler. Son olarak sizin okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Ben teşekkür ediyorum. Ben son olarak şunu belirtmek istiyorum. Futbolda bazı şeylerin kötü gittiği ülkemizde bunun nedenleri araştırılırken, ''Düzyurtspor bu yoklukların içinde bu olağanüstü başarıları nasıl kazanıyor?'' diye irdelenmelidir. Şunu açık ve net olarak söyleyebilirim ki, Düzyurtspor önceden nasıl bildiği doğrulardan dönmediyse, taviz vermediyse bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir. Trabzon futbolunun gerçeğini tüm Türkiye'ye ispatlayacaktır. Transfer Merkezi okuyucularına selamlar.
Transfer Merkezi 'nin bugünkü konuğu amatör liglerden gelip bu sezon TFF 2.Lig'e yükselme başarısı gösteren köy takımı Düzy...
12 Temmuz 2014 Cumartesi
Peki Kızılcahamamspor’un bu kısa 2. Lig macerası nasıl sürdü? Gelin birlikte inceleyelim isterseniz.
İlk sezonunda 34 maçta 40 puan toplayabilen yeşil beyazlılar grubunu 11. sırada bitirmişti. Lige peş peşe beş mağlubiyetle başlayan Kızılcahamamspor, sonranda toparlanmış ve hatta ikinci devrede dokuz maç peş peşe kaybetmeme serisi yakalamıştı.
2011-12 sezonuna biraz daha kontrollü başlayan başkent temsilcisi, bu kez daha başarılı bir sezon geçirmiş ve topladığı 53 puan ve bilhassa son haftada play off’u garantilemiş olan Fethiyespor’dan aldığı üç puanla Körfez FK’nin bir puan önünde play off’a kalmış ancak play off’ta ilk maçta Bozüyük’e 1-0 yenilerek havlu atmıştı.
2012-13 sezonunda ise beş maçta beş galibiyetle lige giriş yapan bir Kızılcahamamspor vardı. Herkes, bir önceki sezonda yaptıkları atılımdan sonra onlardan en azından play off beklerken onlar dört puanlık bir farkla play off’u kaçırmış, üstelik ligin son beş haftasında sadece altı puan alarak bunu da göz göre göre yapmışlardı. 45 puanla, ligi altıncı sırada bitiren Kızılcahamamspor Türkiye Kupası’nda da 1461 Trabzon’a 3-2 yenilerek 3. Tur’da kupaya veda edecekti.
2. Lig’deki en kötü sezonunu ise 2013-14’te yaşayan Kızılcahamam, Türkiye Kupası’nda 3. Lig temsilcisi Yeşil Bursa’ya elenerek bunun sinyallerini aslında veriyordu. Sezon boyunca sekiz kırmızı kart görmeyi başaran başkent ekibi, küme düşen ezeli rakibi Eyüpspor’un bir puan üstünde, toplam 37 puanla ligi tamamlayarak rahat bir nefes aldı.
Ancak, Kızılcahamam’ın 2. Lig serüveni sadece istatistiklerden ibaret değil. İlginç bazı hikayeler de bıraktı geride…
“Şike soruşturmasını marka değeri olarak gören Başkan”
İlk dönemler kulüp başkanı olan Zeynep Bekçe, bir gazeteye verdiği röportajda ilginç bir ifade kullanmıştı. 3 Temmuz Soruşturması’nın ve şike iddialarının Türk futbolunun marka değerini arttırdığını öne süren Başkan Bekçe’nin sanırım kendince haklı sebepleri vardı zira aynı soruşturmada ciddi anlamda üzerinde zan olan Zafer Önder İpek’e “genel menajer” olarak kulüp kapılarını açmışlardı.
“Erhan Kuşkapan bilmecesi”
Ankaraspor çıkışlı Erhan Kuşkapan, 2010-11 sezonunda Kızılcahamamspor kalesini korudu. Fena da bir performans göstermeyen Kuşkapan’ı 2011-12 sezonu devre arasında İskenderun Demir Çelik’e satarak para da kazanan Kızılcahamamspor’da asıl macera bundan sonra başladı. Ligin ikinci devresinde İDÇ’nin kalesini koruyan Kuşkapan sezon bitiminde serbest kalmıştı ve bir gün, kulüp yöneticileri Twitter hesaplarından Erhan Kuşkapan ile sözleştiklerini, kalecinin yeni sezonda kendileriyle anlaştığını duyurdular. Ancak bir gün sonra başarılı eldivenin Tokatspor’la anlaştığı ortaya çıktı. Hala, “o gece” ne yaşandığı muamma…
“Aile şirketinden, Belediye takımına”
2. Lig’deki ilk sezonlarda kulüp başkanı, kulüp yöneticilerinden eski futbolcu Erkan Özbey’in kayınvalidesi Zeynep Bekçe’ydi. Derken ne olduysa oldu ve Bozüyük’e 1-0 kaybedilen play off’un ardından kulüp başkanı Erkan Özbey oluverdi. Ancak sonrasında Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal fazlasıyla ön plana çıkmaya başladı. Hatta Mehmet Yılmaz transferinde çekilen fotoğrafta masanın “lideri” konumunda oturan ismin kulüp başkanı Erkan Özbey değil, belediye başkanı Coşkun Ünal olması dikkatlerden kaçmıyordu…
“Bir garip transfer hikayesi”
1 Şubat 2013’te imza töreni yapılarak Kızılcahamamspor’a transfer edilen Süper Lig golcüsü Mehmet Yılmaz ile Kızılcahamam ailesinin saadeti uzun sürmedi. Mart ayında futbolcunun şehri terk ettiği iddiaları ayyuka çıkınca kulüp yönetimi de noter çağırıp futbolcunun idmana çıkmadığını belgeletti ancak kazın ayağı görüldüğü gibi değildi. Sonrasında, futbolcunun iki aydır maaş alamadığı, kulübün idman ve tesis şartlarını uygun bulmadığı için kulüpten ayrıldığı ortaya çıktı. Neticede, Mehmet Yılmaz Kızılcahamam’da sadece iki maçta 75 dakika forma giyerek kariyerine son vermiş oldu.
“Ev sahibi nezaketi”
2011-12 sezonunun ikinci devresinde, tam da şubatın ortasına denk gelen bir günde Kızılcahamamspor kendi evinde Adana Demirspor’u ağırlayacaktı. Demirspor’un taraftarı da malum, hatta mevzubahis maça 300 kişi gitmişti. Ancak maç oynanmadı! Çünkü Kızılcahamam yönetimi iki gün boyunca yağan kara aldırış etmemiş, maç günü sahayı temizletmeye başlamıştı. Neticede Demirspor taraftarı evine döndü, maç da bir gün sonra oynandı. Akıllarda hep, olayın bilinçli yapılıp yapılmadığı sorusu kaldı.
“Gol Kralı”
Kısacık 2. Lig serüvenine bir de gol kralı sıkıştırdı Kızılcahamam. 2011-12 sezonunda 2. Lig’de 24 gol atan Üstün Bilgi, gol kralı sıfatıyla 1. Lig temsilcisi Erciyes’e transfer olacaktı… Ancak sonrasındaki iki sezonda toplam dokuz gol attığını belirtmekte fayda var…
Geçtiğimiz günlerde, bizzat kulüp yönetiminin yaptığı bir açıklama ile 2. Lig’de mücadele eden başkent temsilcisi Kızılcahamamspor ...
11 Temmuz 2014 Cuma
KARİYER 3 Eylül 1995 yılında Main nehri kıyısında bulunan Almanya’nın en büyük 5. Şehri Frankfurt’ta dünyaya geldi. Kendi yaş g...
10 Temmuz 2014 Perşembe
9 Temmuz 2014 Çarşamba
8 Temmuz 2014 Salı
7 Temmuz 2014 Pazartesi
Transfer Merkezi ekibi olarak yetenekli gençleri sizler için tanıtmaya devam ediyoruz. Sıradaki oyuncumuz 1997 Şubat doğumlu Faik...
5 Temmuz 2014 Cumartesi
3 Temmuz 2014 Perşembe
Scout Raporu sayfamızda bugün ele alacağımız oyuncu Konyaspor U15 takımının kalecisi Metehan Demiral . 1999 Niğde d...
2 Temmuz 2014 Çarşamba
1 Temmuz 2014 Salı
Transfermerkez olarak alt yapılarda ve amatör liglerde oynayan izlediğimiz, takip ettiğimiz genç oyuncuları sizler için ele alarak d...