30 Ekim 2014 Perşembe

Araştırma: 4x4 Maçlar

       Gol demek futbolun meyvesi demek; stadyumlarda dolup taşan seyircilerin temennisi de bu leziz meyvelerden bol bol tatmaktır kuşkusuz. Hele hele arka arkaya geldi mi yağmura benzer; gözler de bundan nasibini fazlasıyla alır.

       Bildiğiniz gibi, pazar günü oynanan Trabzonspor-Gaziantepspor karşılaşmasında 4-4 gibi pek de alışık olmadığımız bir sonuç ortaya çıktı; zaten Süper Lig'de de böyle bir sonuca en son 17 Mart 2007 tarihinde oynanan Kayserispor-Antalyaspor karşılaşmasında ulaşılmış.

       Türkiye geneline bakıldığında pazar günü çeşitli illerde oynanan 5 amatör küme müsabakası da 4-4 sona ermiş. Ben de bundan yola çıkarak bu sezon 8 gollü beraberliğin yaşandığı 19 karşılaşmanın bazılarını ele aldım; umarım keyif alırsınız:

Bayburtspor-Beylerbeyi
       Bu sezon yükseldiği 3.Lig'e tutunma mücadelesi veren Bayburtspor, ligin 7.haftasında orta sıralarda yer alan Beylerbeyi'ni konuk ediyordu. Bu mücadele öncesi sarı-siyahlılar son 4, yeşil-kırmızılılar da son 5 maçından beraberlikle ayrılmıştı.

       Adnan golüyle geriye düşen Beylerbeyi, rakibine Fatih ve İsmail ile karşılık verecek ve devreye 2-1 önde girecekti. Mücadeleyi bırakmayan Bayburtspor, Kasım (1'i penaltıdan 2) ve Erçin'in golleriyle  62.dakikayı 4-2 önde geçecekti. 69'da Kerem'in penaltısıyla farkı bire indiren İstanbul ekibi, 73.dakikada da Alper'in golüyle skoru dengeleyecekti. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca taraflar sahadan yine birer puanla ayrılacaktı. Bu sonucun ardından Bayburtspor beraberlik serisini 5'e, Beylerbeyi de 6'ya çıkaracaktı. Bu müsabakanın bir diğer özelliği de bu sezon 4-4 biten ilk profesyonel lig maçı olmasıydı.

Akhan ile Çameli arasındaki Denizli 1.Amatör Lig maçı.
Tepecikspor-Kırklarelispor
       2.Lig Kırmızı Grup'ta düşmeme mücadelesi veren iki yeşil-beyazlı ekibin mücadelesinin ilk yarısında Adem Çalık ve Onur Garip'in karşılıklı golleri vardı. Esas heyecan fırtınası son yarım saatte yaşacaktı: Kemal ve Lokman'ın karşılıklı golleriyle durum 2-2'ye gelse de Kemal ve Sinan Tepecik'i 4-2 öne geçiren golleri atacaktı; ancak ligin dibinde bulunan Trakya ekibi pes etmez, 89.dakikada Hakan (penaltıdan) ve 90+4'te Onur'un golüyle bu sezon üçüncü kez rakip sahadan bir puanla ayrılacaktı. İstanbul temsilcisi ise son dakikalarda yenen gollerin şoku ve kendi sahasında yine kazanamamanın hüznüyle sahayı terk edecekti.

Kızıltepe Eğitimspor-Kızıltepe Belediyespor
       Mardin 1.Amatör Küme Beyaz Grup'ta mücadele eden iki ekip,sezonun ilk karşılaşmasında karşı karşıya geliyor; fakat 8 gollü mücadeleden puanları paylaşıp sahadan ayrılıyordu. Üçüncü haftası geride kalan ligde, iki takım da 7 puanla ilk iki sırayı paylaşıyor.

Kartepe Suadiyespor-Çubuklu Balaspor
       Geçtiğimiz sene Bölgesel Lig'den düşen ve sezona genç bir kadroyla lige giren Kocaeli ekibi Suadiye, ligin maçını farklı kaybetmişti. Çubuklu karşısında maça hızlı başlayan yeşil-beyazlılar; Furkan, Kerem (pen) ve Mert'in golleriyle ilk 30 dakikada 3-0 öne fırlayıverdi. Devrenin sonlarına doğru Mustafa kırmızı kart gördü ve Suadiye 10 kişi kaldı; bu fırsatı iyi değerlendiren Çubuklu, Sercan ve Emre'nin golleriyle durumu 3-2'ye getirdi. İkinci yarıda bu sefer Gökhan sahne alıp durumu 3-3'e getirecek, daha sonra Halil Suadiye'yi öne geçiren golü atsa da Balalı Mesut son sözü söyleyecekti.

Gürpınarspor-Yıldırım Bosnaspor
       Devreyi 1-0 önde bitiren Bosna, ikinci yarının başında 2-0'ı bulsa da Enis, Burak ve Enver'in golleriyle evsahibi Gürpınar 3-2 öne geçecek,Yıldırım Bosna daha sonra 3-3'ü bulacaktı. Enis yine sahne alıp Sarıyer ekibini öne geçiren golü atsa da Yıldırım Bosna maçın sonlarına doğru bulduğu golle bu zorlu deplasmandan bir puanla ayrılmayı başaracaktı.

Bahçelerüstü-Turizm
       Ankara 1.Amatör 2.Grup'ta düşmeme mücadelesi veren iki takım, Altındağ'daki bu randevudan birer puanla ayrılırken; Bahçelerüstü ikinci, Turizm de ilk puanını kazanıyordu. 9 takım mücadele ettiği ligde şu an Turizm 4 puanla altıncı, Bahçelerüstü 2 puanla sonuncu sırada yer alıyor.

Gaziemir Hoyranspor-İşçievlerispor
       İzmir 1.Amatör 7.Grup'ta zirve yarışı yapan iki ekibin, Gaziemir Sahası'ndaki puan mücadelesine evsahibi Hoyran hızlı başlıyor ve devreyi 2-0 önde tamamlıyordu. Daha sonra atılan karşılıklı gollerle durum 4-2'ye gelse de İşçievleri son 20 dakikada rakibine baskı kurup art arda bulduğu 2 golle bir puanı kurtarıyordu.

Iğdır Devlet Hastanesi-Sürmelispor
       26 Ekim'de oynanan ve Trabzon-Gaziantep maçı da dahil, Türkiye'de 4-4 biten 6 müsabakadan biri olan bu mücadelede Ali Yeşilçimen ve Murat Ali Aras'ın ikişer golüyle öne fırlayan taraf Sürmelispor oluyor ve devreyi 4-2 önde tamamlıyordu. Ne var ki; Osman Kaya 71. ve 82.dakikada yine sahneye çıkıyor, takımına bir puanı getirecek golleri atıyordu. Üstelik bu müsabakada tam 4 gol birden atan Kaya, Iğdır'da haftanın futbolcusu olmayı fazlasıyla hak ediyordu kuşkusuz.

ÖZEL PARANTEZ: Yığılcaspor
       Düzce Süper Amatör Lig'de mücadele eden Yığılcaspor kimsenin yapamadığını yapacak ve sezonun ilk iki haftasında oynadığı karşılaşmalardan 4-4'lük sonuçla ayrılacaktı.

       İlk hafta Köprübaşıspor'a konuk olan yeşil-beyazlı ekip, henüz maçın başında geriye düşüp üstelik 10 kişi kalmasına karşın Serkan ve Metehan'ın golleriyle 2-1 öne geçecekti.Durum 2-2'ye gelse de Metehan ve Nezihi Yığılca'yı 4-2 öne taşıyacaktı; fakat yeşil-beyazlı ekipte Tarık 72.dakikada kırmızı kart görünce Köprübaşı kalan dakikalarda 2 gol daha bulacaktı. 2.haftada Koçyazı'yı konuk eden Yığılca, Nezih (2) ve Gökhan'ın ilk 30 dakikada attığı gollerle 3-0 öne geçse de son 20 dakikasına 4-1 önde girdiği mücadelede Mesut'un 3 golüne de engel olamayacaktı.

4-4 Biten Diğer Müsabakalar

Dip not: Bana desteğini esirgemeyen Mehmet İmamoğlu'na sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Hazırlayan: Erkan ADAY

       Gol demek futbolun meyvesi demek; stadyumlarda dolup taşan seyircilerin temennisi de bu leziz meyvelerden bol bol tatmaktır kuşkusu...

30.10.2014 Euroleague Tahminleri

28 Ekim 2014 Salı

Oyuncu Raporu: Arif Demir (Nancy)

       11 Kasım 1996 yılında Fransa’da doğan Arif Demir, futbola Haut de Lievre takımında başladı. Bir süre burada futbol oynamaya devam ettikten sonra Fransa’nın Sens şehrinde sınırlar ötesi turnuvada gösterdiği performans ile Lorraine Bölge karmasına seçildi ve 13 yaşında Nancy futbol akademisiyle sözleşme imzaladı.

       Nancy futbol akademisinde bir süre antremanlara çıktıktan sonra ilk ciddi durağı U17 takımı oldu. Burada antremanlara çıkıp 4 maç forma giydikten sonra antrenörleri Arif’i bir üst kademeye alıp U19 takımına çıkardı. Buradaki sıçrayışı Milli Takım yetkililerinin gözünden kaçmadı ve U17 Avrupa Milli seçmelerine çağrıldı. Gösterdiği başarılı performans ile Milli Takım’a seçildi ve ilk maçına Mersin’de Romanya karşısında çıktı. Bir sonraki oynayacağı maç kötü hava şartları nedeniyle iptal oldu. Milli Takıma çağrılmaya devam eden Arif Demir, U17 Milli takımımızın İtalya ile oynayacağı maça çağrılırken, kulübü fikstür nedeniyle Arif Demir’e izin vermedi. Başarılı performansıyla sıçrayışını Milli Takım’da da yaptı ve bu sefer U18 Milli Takımı’na çağrıldı. Ayrıca Rusya’da düzenlenen ‘’Valentin Granitkin’’ turnuvası kadrosunda yer aldı.

       Biraz da kulübünde ne yapmış ondan bahsedelim. Arif  yaş grubu nedeniyle U19 takımında yer alması gerekirken Nancy’nin rezerv takımında futbol hayatına devam ediyor. Nancy rezerv  takımı profesyonel takımlarla birlikte rezerv takımların da olduğu Fransa 5. Ligi'nde yer alıyor. Arif geçen sezon sadece 1 maça çıkarken bu sezon ligde 5. Hafta geride kalırken tüm maçlarda 90 dakika sahada kaldı. Takımı ligde 2. sırada bunu da belirtelim

       Arif Demir futbola forvet olarak başladı fakat seneler geçtikte defans hattına evrimlendi. Önce forvet mevkisinden ön liberoya, daha sonra stopere ve şimdi de sağ bek olarak futbol yaşantısına devam ediyor. Burada mevki anlamında çok yönlü bir futbolcu olduğunu görüyoruz fakat ana mevki anlamında ilk tercih sağ bek. En başarılı performansını burada gösteriyor. Bu sezon oynadığı maçlarda sağ bek ile birlikte gerektiği için stoper mevkisinde de kullanıldı. Arif Demir fiziksel anlamda gayet iyi ve henüz gelişme çağında olduğu da unutulmamalı. Hava toplarındaki üstünlüğü fena sayılmaz. Birebirde kaldığı taktirde güçlü olması nedeniyle genellikle bu pozisyonların galibi oluyor. Müdahale gücü yerinde. Gerektiğinde takımın liderlik bile yapabilir, öyle bir havası ve zihinsel anlamda büyüklüğü var. Çok hırslı bir futbolcu ve sürekli kazanmaya oynayan bir tip. Geliştirmesi gereken noktalar tabi ki var. Öncelikle büyük takımlarda oynamak istiyorsa hücumsal anlamanda mutlaka kendine bir şeyler katması gerek. Hücumsal anlamda repertuarını biraz geliştirmesi mutlaka iyi olacaktır. Bu şekilde gelişimine devam ettiği takdirde 2-3 sezon içinde ligimizin kalburüstü takımlarında yer alabilecek bir potansiyele sahip olduğunu da es geçmeyelim.

Hazırlayan: Muhammed EKTİ

       11 Kasım 1996 yılında Fransa’da doğan Arif Demir, futbola Haut de Lievre takımında başladı. Bir süre burada futbol oynamaya devam...

27 Ekim 2014 Pazartesi

PTT 1.Lig Panorama (7.Hafta)

       PTT 1.Lig'in 7. haftasında Antalyaspor deplasmanda Adana Demirspor ile berabere kalınca, Altınordu'dan 3 puan alan Osmanlıspor liderlik koltuğunu geri aldı. G.Antep B.Ş.Bld. Spor evinde Ş.Urfaspor'a yenildi. Bucaspor evinde iki farklı skor ile öne geçmesine rağmen skoru koruyamadı ve Adanaspor'a karşı sahadan bir puan ile ayrıldı. Teknik Direktörü gönderilen bir diğer takım haberi de bu hafta Giresunspor'dan geldi. Sahasında Albimo Alanyaspor'a mağlup olması bu sonucu doğurdu. Boluspor deplasmanda ligde henüz mağlubiyeti olmayan Denizlispor'u farklı mağlup etmeyi başardı ve haftanın takımı olmayı fazlası ile hak etti. Ezeli rakipler Manisaspor ve Karşıyaka, Manisa'da karşı karşıya geldi ve kazanan Karşıyaka oldu. Osmanlıspor ligde kötü günler geçiren Orduspor'u farklı yenmeyi başardı ve liderlik koltuğuna yeniden oturdu. Altınordu ligde Cüneyt hoca ile çıkış yakalayan güçlü Kayserispor karşısında özellikle ikinci yarıda çok baskın oynamasına rağmen gol yollarındaki eksikliğini fazlası ile hisseti ve sahadan iki farklı skor ile mağlup ayrılmaktan kurtulamadı. Samsunspor sahasında Elazığspor'a karşı geriye düşmesine rağmen bir puanı aldı, yoğun tepki ve protestolar altında sahadan ayrıldı.

Haftanın Takımı: Boluspor
Haftanın Teknik Direktörü: Reha Erginer (Boluspor)
Haftanın Futbolcusu: Erdal Kılıçaslan (Osmanlıspor FK)
Haftanın Formsuzu: Luiz Hengique (Bucaspor)
Haftanın Gölü: Mehmet Çakır (Elazığspor)

Adana Demirspor 1-1 Antalyaspor
       Haftanın zorluk derecesi en yüksek maçlarından biriydi. Adana Demirspor, maçı kazanıp liderle aradaki puan farkını kapatıp üst sırada yer almak istiyordu fakat maça etkili başlayan takım Antalyaspor oldu. Adana Demirspor savunması çizgi halinde öne çıkınca arkaya atılan topta büyük hata yaptı ve Gökhan Karadeniz bu büyük hatayı affetmeyip takımını öne geçirecek golü attı. Maçın ikinci yarısına Ünal hocanın yaptığı değişiklikler etkili oldu ve Adana Demirspor maça ağırlığını koydu. Hüseyin Kala'nın bireysel çabası ile yaptığı ortaya Mulanga muhteşem yükseldi, bu vuruş skora eşitlik getirdi. Maçın son bölümleri tamamen Adana Demirspor atakları ile geçti, yakaladıkları birçok pozisyonda Antalyaspor kalecisi Fornezzi başarılıydı ve gole izin vermedi. Antalyaspor kaybettiği iki puan ile liderlikten oldu buna rağmen zorlu deplasmanda aldığı bir puan çok önemliydi.

G.Antep B.Ş.Bld.Spor 0-1 Ş.Urfaspor
       Maça etkili başlayan takım ev sahibi takımdı ve Ameobi ceza sahası içinde kötü kontrol edince pozisyonu kaçırdı, bir diğer pozisyonda dönen topu kazanan Mehmet Nas etkili vurdu fakat top kalecide kaldı. Antep takımının savunma arkasına attığı uzun topta Javadov iyi kontrol etti ve şutu az farkla üsten auta çıktı. G.Antep takımı ceza sahası üzerinde ve çevresinde kazandığı serbest atışları Sertan direk kaleye vurmayı tercih etti ama kaleyi bulmadı. Maçın ikinci yarısında da maça etkili başlayan takım ev sahibi takım oldu ve Javadov'un solda taşıdığı topu Sertan'a verdi fakat Sertan'ın şutu sonuç vermedi. Ş.Urfaspor takımından Volkan'ın oyuna girmesi ile hücum hattında biraz daha hareketlilik yaşandı ve Volkan'ın kazandırdığı serbest atışlar ile Urfa takımının üçüncü bölgeye yerleşmesi çok daha kolaylaştı. Abdülkadir'in ceza sahası üzerinde kullandığı serbest atış barajda Josef'in eline çarpınca hakem sarı kart ve bir serbest atış daha verdi, bu defa topun başına Youssef geçti ve sol ayağı ile çok etkili kullanıp takımının ve maçın tek golünü kaydetti. Golden sonra Ş.Urfaspor kontrataklar ile hücum ederken Antep takımı tüm hatları ile hücuma geçti. Sertan soldan taşıdığı topu iyi ortaladı fakat Erdal'ın kafa vuruşu kaleyi bulmadı. Maçın son anlarında bu defa sağ kanattan Erkam'ın ortasında yine kafayı vuran Erdal oldu ve çok uygun pozisyonda topu dışarı vurdu. Bu mağlubiyet Nurullah Sağlam'ın da istifasını beraberinde getirdi.

Bucaspor 2-2 Adanaspor
       Geçen hafta Adana Demirspor galibiyetinden sonra bu hafta ligde sıkıntılar yaşayan ve kazanamayan Bucaspor karşısında Adanaspor maça kötü başladı ve ilk yarıda iki gol yiyerek geriye düşme hastalığına yeniden yakalandı. Bucaspor oyuncularının Adanaspor ceza sahası içinde rahat hareket etmeleri ve Adanaspor oyuncularının sayıca fazla olmalarına rağmen yaptıkları hamle ve pozisyon hataları gol yemelerine neden oldu. Bucaspor santrforu İskender'i marke etmek için sol bek Selçuk adamını bırakıp gidince stoperler olduğu yerde kaldı ve İskender düşerek yaptığı vuruş ile takımını öne geçirecek golü buldu. Erkan'ın kullandığı korner atışında iyi yükselen Gökhan Sinanoğlu'ydu ve farkı ikiye çıkaran golü buldu. İlk yarıda Fahri'nin sakatlığı Uğur'un oyuna girmesini sağladı ve zorunlu bir değişiklik hakkı ilk yarıda kullanış oldu Adanaspor. İkinci yarıda etkili başlayan takım yine Bucaspor oldu ve Erkan'ın soldan ortasına İskender kayarak vuruş yapmak isteyince top kaleyi bulmadı. Adanaspor ikinci yarıda ilk pozisyonunu orta alanda Cem'in kazandığı topla hızlı hücum gerçekleştirdi ve Ergin kaleci ile baş başa birazda zor pozisyonda yaptığı vuruşu gol yapmayı başaramadı. Ceza sahası içine gelen yüksek topta Bucaspor stoperi Luiz sıçrarken Murat Yılmaz'a müdahale edince penaltıya sebep oldu. Tiago'nun vuruşunda gecenin başarılı ismi Çağlar kurtardı ve dönen topu Tiago bir kez daha vurdu Çağlar yine başarılıydı. Maçın kırılma anı Mehmet İncebacak'ın kaleci ile baş başa kaçırdığı pozisyon oldu, penaltı kaçırmış bir takım üçüncü golü de yedikten sonra takımın tüm gardı düşebilirdi fakat bu pozisyonun kaçması ve devamında Olcay'ın kullandığı serbest atışta yine stoper Luiz'in topa çıkıp vuramaması kaleci Çağlar'ı çaresiz bıraktı ve Adanaspor'un farkı bire indiren golü geldi. Olcay'ın bu defa soldan kullandığı serbest atışta ceza sahası içinde yine Luiz'in marke ettiği Tiago topu indirince boşta kalan top Ergin'in önünde kaldı ve Ergin'in vuruşu skora beraberliği getirdi. Bucaspor ikinci yarı biraz direnç gösterebilse kaleci Çağlar haftanın oyuncusu olacaktı.

Giresunspor 1-2 Albimo Alanyaspor
       Albimo Alanyaspor ligin üst sıralarında yer almaya devam etmesi için deplasmanda da kazanması gerekiyordu. Maça hızlı başlayan taraf oldu ve Ayite ile kazandığı net pozisyonu değerlendiremedi. Giresunspor Abwo ile atağa kalktı ve sağdan içeri çıkardığı topu Jones dışarı vurdu. Arka arkaya pozisyonlar bulan Giresunspor aradığı golü Abdülaziz ile ilk yarı bitmeden buldu. İkinci yarı Giresunspor Ergün ile pozisyonu değerlendiremeyince Albimo Alanyaspor sağ çaprazdan kazandığı serbest atışta Emre Akbaba, Adanaspor'un Olcay ile bulduğu gole benzer, bir vuruş yaptı Cihan Can'ın dokunması ile Albimo Alanyaspor'un golü geldi. Giresunspor geriden oyun kurarken Cihan Can'ın yaptığı pas hatasını Albimo Alanyaspor affetmedi ve Ayite çok düzgün bir vuruş ile maçın skorunu belirledi. Giresunspor istediği oyunu bir türlü ortaya koyamadı, kadrosunun çok fazla takviyeye ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum fakat eldeki oyuncuların maksimum performans gösterecek düzende oynatılmadığını düşünüyorum.

Manisaspor 0-2 Karşıyaka
       Manisaspor teknik direktör değişikliğinden sonra zorlu Karşıyaka maçında da beklediği futbolu ve skoru bulamadı ve Karşıyaka'nın ilk yarıda attığı goller ile mağlup oldu. Maça etkili başlayan takım Karşıyaka'ydı ve Shukurov'un sağdan ortasını Kahe iyi kontrol etmesine rağmen pozisyonu değerlendiremedi. Manisaspor orta sahasının ve savunmasının yaptıkları hatalar sonucu kazanılan topları önce Juninho daha sonra Ofoedu etkili kullanamadı. Karşıyaka takımının atağında Servan'ın vuruşu savunmadan döndü, dönen topu alan Ahmet Arı rakibinin üzerinden aşırtmaya çalıştığı anda Metin alttan faul üstten ise topa elle müdahale edince ceza sahası üzerinde serbest atışa sebep oldu. Günün başarılı oyuncusu Shukurov çok etkili vurdu ve takımını öne geçiren golü buldu. Manisaspor gole yaklaştığı an Milijas'ın ortasına Subasic vurdu fakat omzuna da çarpan top üst direkten dışarı çıktı. Karşıyaka'ın hücumdaki kombine oyununda Juninho solda boşta kalan Ofoedu'ya çok iyi bir pas çıkardı ve Ofoedu'nun vuruşu pas kadar güzeldi ve skoru ikiye çıkaran gol geldi. Mikic ve Kahe karşılıklı net pozisyonlardan yararlanamayınca ilk yarı sona erdi. İkinci yarıda Karşıyaka çok daha etkili başladı ve Ahmet Arı ile pozisyonu değerlendiremedikten sonra etkili hızlı hücuma ders olacak bir pozisyonda Ofoedu'nun vuruşu yan direğin yanından dışarı çıktı. Manisaspor, stoper Ramazan Sal'ın büyük hatasını Dimitrov ile değerlendiremedi. Maçın son bölümleri de karşılıklı pozisyonlar ile geçti ve başka gol olmayınca kazanan Karşıyaka oldu.

Denizlispor 0-3 Boluspor
       Ligde henüz mağlubiyeti bulunmayan Denizlispor'a karşı Boluspor aradığı golü İsmail Haktan'ın kullandığı kornerde Denizlispor'un yaptığı büyük hatayı affetmeyen Emre ile buldu. Boluspor duran topları etkili kullanmaya devam etti ve sağ çaprazdan serbest atışı etkili kullanan Emre oldu ve kalecinin boşa çıkması ile Serkan kale alanı üzerinde etkili yükseldi ve takımının ikinci golünü buldu. Boluspor için duran toplar gol demekti bu maçta ve yine aynı köşeden yine aynı isim İsmail Haktan korneri etkili kullandı ve boş pozisyonda vuruşu yapan yine Serkan'dı ve maçın üçüncü kendisinin ikinci golü geldi. Maçın ikinci yarısında Burak Karaduman'ın İshak'a yaptığı faul direk kırmızı kart getirdi ve farklı skorun yanında sahada sayıca da eksik kalmak Denizlispor'un tüm umudunu kaybetmesini sağladı. Boluspor farkı artırmak için çaba sarf ederken, kalesinde gördüğü nadir pozisyonlarda kaleci Özkan başarılıydı. Boluspor'da günün en başarılı isimlerinde biri Emre'ydi ve deplasmanda farklı kazanılan bu maç Boluspor'un toparlanması için yeniden moral ve birliktelik sağlatacaktır.

Osmanlıspor 3-0 Orduspor
       Osmanlı Futbol Kulübünün farklı kazandığı ve liderliği tekrar aldığı bir maç oldu. Muhammet Reis'in serbest atışları, şutları, verdiği ve vermediği paslar maçta çok göze batan olaylardandı. Muhammet Reis'in kullandığı serbest atışta Volkan topu uzaklaştırmada sorun yaşayınca top Galip'in önüne düştü ve Galip'in ceza sahası içinde etkili vuruşu ilk golü getirdi. Osmanlıspor'un çok oyuncu ile hücum ettiği bir pozisyonda Muhammet Reis kaleciyi geçip boş kaleye atmayı düşününce savunma araya girdi ve gole engel oldu. Orduspor'un nadir geliştirdiği ataklarda Volkan'ın kullandığı uzun taç atışında Görkem Ümit'e kontrolsüz girdi ve arkadan yaptığı müdahaleyi hakem es geçti. Serdar'ın soldan taşıdığı toplarda iki pozisyon buldu Osmanlıspor fakat Fomichev başarılıydı bu pozisyonlarda. Orduspor'un gole yaklaştığı dakika ise Ali Güzeldal'ın serbest atışta topun direkten döndüğü an oldu. Bu pozisyonda Ümit'e atılan derin pasta Soro'un yaptığı müdahale çok kritikti ve bariz gol şansı olduğu halde maçın hakemi bunu bariz gol şansı olarak değerlendirmedi ve Soro'ya sarı kart vermekle yetindi. İkinci yarıda Osmanlıspor savunmasının yaptığı hatada Yusuf'un pası kısa düşmesine rağmen Ziya vurdu fakat savunmaya çarpıp dışarı çıktı. Erdal sol kanadı etkili kullandı ve atılan uzun topa iyi koşu yaptı Serdar'a verdiği pası Serdar düzeltim takımının ikinci golünü attı. Osmanlıspor arka arkaya Erdal ile geliştirdiği birçok pozisyonu değerlendiremedi. Geriden atılan uzun pasa savunma arkasına koşu yapan Erdal oldu, kaleci Fomichev'in boşa çıkması ile Erdal boş kaleye gönderdi ve skoru üç farka çıkardı. Dilaver'in kullandığı serbest atışı Fomichev dokundu ve direkten döndü bu maçın son pozisyonu oldu. Orduspor güçlü rakibi karşısında pozisyon bulmasına rağmen takım savunmasını inanılmaz kötü yaptı ve birçok pozisyonda rakibi daha fazla oyuncu ile hücum ederken görüldü. Hakem hataları olmasına rağmen Ankaraspor rakibine göre çok daha üstün olan taraftı.

Altınordu 0-2 Kayserispor
       Maçtan bir gün önce Göztepe'nin maç yaptığı Atatürk stadı zemini inanılmaz kötüydü ve Altınordu'nun maçını oynamak istediği haftada yağışın olması ve öncesinde statta maç olması saha zemini bozuk bir maça neden oldu. İlk yarıda maçta etkili olan takım Kayserispor'du özellikle Bobo'nun çabası ile pozisyon buldu. Kenardan gelen ortada kalabalık savunmanın arasında Nobre iyi yükselde ve kafa vuruşu golü getirdi. Maçın ikinci yarısında oyunu Kayserispor yarı sahasına yığmayı başaran Altınordu istediği golü ve pozisyonları bir türlü gerçekleştiremedi. Kayseri takımı orta alandan rakip savunma arkasına attığı topta Turgut Doğan Şahin kaleci ile baş başa kaldı ve düzgün bir vuruş ile farkı ikiye çıkardı. Altınordu'nun gole en çok yaklaştığı an Mertan'ın Taha'ya verdiği pasta Taha'nın net pozisyonda yararlanamadığı pozisyon oldu.

Samsunspor 1-1 Elazığspor
       Maçta ilk net pozisyonu Elazığspor Onur ile buldu, içeride çok net pozisyonda forvet oyuncuları bulunurken Onur'un kale tercihi golün kaçmasına neden oldu. Birol'un kullandığı kornerde, ceza sahası üzerine yüksek gönderdi ve boş bırakılan Mehmet Çakır bekletmeden vurdu ve haftanın golüne imza attı. Samsunspor'un ceza sahası üzerinde oyuncu bulundurmaması büyük hataydı. Golden sonra ilk yarıya hakim olan takım Samsunspor'du fakat aradığı golü bir türlü bulamadılar. İkinci yarıda Samsunspor'un yaptığı değişiklik sonuç getirdi ve Mbilla'nın topla hızlanıp Musa'ya verdiği pasta Musa iyi vurdu ve skora eşitlik getirdi. Samsunspor atağında Adilovic iki oyuncunun arasında yerde kaldı fakat hakem devam dedi. Yine başka bir pozisyonda Umar'ın vuruşunda kaleci Ivesia zorlukla çıkardı. Serbest atıştan dönen topu Adilovic vurdu yine savunmadan döndü ve Ercan çok net pozisyonda topu dışarı vurdu. Samsunspor taraftarının skora büyük tepkisi oldu. Elazığspor ise bulunduğu kötü durumdan aldığı iyi sonuçlar ile çıkıyor.

Hazırlayan: Namet ATEŞ
UEFA A Lisanslı Teknik Direktör

       PTT 1.Lig'in 7. haftasında Antalyaspor deplasmanda Adana Demirspor ile berabere kalınca, Altınordu'dan 3 puan alan Osmanlıs...

KKTC Süper Lig ve 1.Lig Panorama (5.Hafta)

       Geçen haftaki işlerimin yoğunluğundan ötürü 4.hafta panoramasını es geçmek durumunda kalmıştım. Bundan ötürü sizlerin affına sığınıyorum.

       Süper Lig'in 5.haftası 4 cumartesi ve 3 pazar müsabakasıyla geride kaldı. Söz konusu karşılaşmalarda fileler tam 26 kez sarsıldı. Böylece 5.hafta, sezonunun en gollü haftası olarak zirveyi ilk haftadan devraldı. Bu haftanın bir diğer ilginç özelliği de hiçbir evsahibinin maç kazanamaması ve golsüz beraberliğin yaşanmamasıydı. Hafta içi haraketli günler geçiren Çetinkaya, Yeni Boğaziçi ile 1-1 berabere kalarak bu sezon ilk kez puanla tanıştı. Gönyelispor'u rakip sahada 3-0 yenen Mormenekşe Gençlerbirliği'nin çıkışı dikkatlerden yine kaçmadı. Ayrıca yeşil-kırmızılılar, tam 284 dakikadır kalesinde gol görmüyor.

Haftanın Takımı: Yenicami Ağdelen
       Haftanın en önemli karşılaşmasında şampiyonluk yolundaki önemli rakiplerinden biri olan Lefke Türk Spor'a konuk olan Karakartallar; Serhan, Halil ve Ngwoke'nin golleriyle rakibini 3-1 yenerek hem zirvedeki yerini korudu hem de mor-beyazlılara Süper Kupa'nın rövanşını da vermemiş oldu. Siyah-beyazlılar yollarına kayıpsız devam ederken; Küçük Kaymaklı ve Doğan Türk Birliği onları 2 puan geriden takip ediyor. Özellikle de 2. golü atan ve penaltıdan gelen 3. golün de bir nevi hazırlayıcısı olan Halil Turan'ın performansını da es geçmemek gerek. Haftanın futbolcusu ise, Doğan Türk Birliği'nin Cihangir'i deplasmanda 4-0 yendiği müsabakada 2 asist yapan Aydın Aygın oldu.


K-PET 1.LİG
       Süper Lig'de olduğu gibi 1.Lig'de de 5.hafta geride kaldı. 14 takımın mücadele ettiği ligde ağların sarsılma sayısı 13'te kalırken, sürpriz sonuçların yaşanmadığı haftada 3 konuk, 2 evsahibi ekip sahadan zaferle ayrıldı. Ligde Limasol Türk Ocağı 5'te 5 ile yoluna devam ederken, Binatlı Yılmaz ve Değirmenlikspor sarı-siyahlıları 3 puan geriden takip ediyor. Ligin dibinde ise Geçitkalespor henüz puanla tanışamadı. Türk Ocağı'na rakip sahada tek golle boyun eğen Akıncılarspor'un 1 puanı var; fakat şu ana kadar ligde gol atamayan tek takım konumunda.

       Merak edenler için ligin statüsünden de söz edelim: Ligi ilk iki sırada tamamlayan takımlar Süper Lig'e doğrudan yükselirken; 3. ile 6.sırada tamamlayan takımlar, tek devreli play-off grubuna kalacak ve o grubu lider tamamlayan takım,Süper Lig'e yükselen üçüncü son takım olacak. Ligi son iki sırada tamamlayan takımlar 2.Lig'e doğrudan düşerken; 9. ile 12.sırada yer alan takımlar da play-out grubuna kalacak ve o grubu son sırada tamamlayan takım, 2.Lig'in yolunu tutacak. Play-off ve play-out müsabakaları tarafsız sahada oynanacak. Takımlar lige, normal sezonda aldıkları puanların yarısıyla başlayacak. Eğer normal sezonda takımların aldıkları puanın yarısı buçuklu olursa, bir üst sayıya tamamlanacak. (Örneğin: 32,5 ise 33'e tamamlanır)

Haftanın Takımı: Düzkaya Kültür Ocağı
       Haftaya 12. sırada giren Girne ekibi, rakiplerinin zirve adaylarıyla oynadığı ve puansız kapattığı haftada Geçitkale'yi 3-0 yenerek hem bu sezon ilk kez galip gelmenin sevincini yaşadı hem de tehlikeli bölgeden uzaklaşma adına umutlarını yeşertti. Kırmızı-beyazlıları galibiyete taşıyan golleri Bekir Yıldız (2) ve Cemal Keşanlı attı.


Hazırlayan: Erkan ADAY

       Geçen haftaki işlerimin yoğunluğundan ötürü 4.hafta panoramasını es geçmek durumunda kalmıştım. Bundan ötürü sizlerin affına sığını...

27.10.2014 İddaa Tahminleri

25 Ekim 2014 Cumartesi

Avrupa Kartalı

       Ligde iddialı çıkışını, UEFA Avrupa Ligi’ndeki namağlup süreciyle birleştiren Beşiktaş geçtiğimiz günlerde deplasmanda karşılaştığı Partizan’ı 4-0 gibi net bir skorla mağlup etmişken; Avrupa maçları sonrası Kara Kartal’ın 2008-09 sezonundaki şampiyonluğundan sonraki Avrupa karnesini çıkarmak istedik.

       Geçtiğimiz sezon Norveç temsilcisi Tromsö’ye elenmiş olan Beşiktaş, oynadığı ve galip bitirmesine rağmen elenmekten kurtulamadığı play off maçı sonrası ligde çıktığı Gaziantepspor maçından 2-0 galip ayrılmıştı.

       Avrupa’ya gittiği bir önceki sezon olan 2011-12’de ise UEFA Avrupa Ligi’nde E Grubu’nda mücadele eden Beşiktaş grup maçlarında galip kapattığı Maccabi Tel Aviv, Dynamo Kiev, Maccabi Tel Aviv ve Stoke City maçlarından sonra ligde sırasıyla Ankaragücü’nü 3-1 yendi, Gençlerbirliği’ne 4-2 yenildi, Orduspor’u 2-1 yendi ve Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı. 2. Tur’daki Sporting Braga galibiyeti sonrası ise ligde Gençlerbirliği’ni bu kez 3-2 yendi.

       2010-11 sezonunda ise 2. Eleme, 3. Eleme, Play Off ve L Grubu mücadeleleri akabinde 2. Tur’a yükselmişti. Bu süreçte 3. Eleme Turu’nda Viktoria Plzen’i 3-0 mağlup ettikten sonra ligde çıktığı Bucaspor maçından 1-0 galip ayrıldı. Play Off’ta galip ayrıldığı iki HJK Helsinki maçından sonra sırasıyla İBB (Şimdiki adıyla Başakşehir) maçını 2-0 kaybetmiş ancak Karabükspor’u ise 4-1 mağlup etmişti. Gruplarda galip kapattığı ikişer CSKA Sofia ve Rapid Wien maçlarından sonra ligde karşılaştığı Fenerbahçe’yle 1-1 berabere kalmış, Trabzonspor’a 1-0 kaybetmiş, Bursaspor’u 1-0 yenmiş ve Gaziantepspor ile 1-1 berabere kalmıştı.

       2009-10 sezonunda Şampiyonlar Ligi’nde mücadele eden Beşiktaş’ın tek galibiyeti Manchester United’a karşı olmuştu. Kara Kartallar bu maçtan sonra ligde çıktığı Fenerbahçe derbisini 3-0 galibiyetle noktalamayı başardı.

       Süper Lig’de son şampiyon olduğu yılda, yani 2008-09 sezonunda Avrupa’da 2. Eleme Turu ve 1. Tur maçları oynayan Beşiktaş bu süreçte Siroki Brijeg’i iki maçta yenmiş, Metalist Kharkiv’e ise ilk maçta 1-0 galip gelmesine rağmen ikinci maçta elenmişti. Bu maçlardan sonra ligde çıktığı MP Antalyaspor’u 3-2, Konyaspor’u 2-0 ve Gaziantepspor’u 3-0 mağlup etmişti.

Sonuç ortada:
       Ligde yaşadığı son şampiyonluktan bu yana Avrupa’da 16 kez galip gelen Beşiktaş, ligde bu maçlardan sonra karşılaştığı rakipleri karşısında 10 galibiyet, 3 mağlubiyet, 3 de beraberlik aldı.

       En çok karşılaştığı rakip Gaziantepspor oldu! Üç maçtan ikisini galip, birini berabere kapattı Beşiktaş. Fenerbahçe’yle de iki kez karşılaşan Beşiktaş bu karşılaşmalarda bir galibiyet, bir beraberlik aldı. Ankara takımlarıyla da iki kez karşılaşan Beşiktaş, Ankaragücü’nü yenerken Gençlerbirliği’ne yenildi.

Hazırlayan: Alper KAYA

       Ligde iddialı çıkışını, UEFA Avrupa Ligi ’ndeki namağlup süreciyle birleştiren Beşiktaş geçtiğimiz günlerde deplasmanda karşılaştı...

25.10.2014 İddaa Tahminleri

Cumartesi İddaa Kuponu

BANKO KUPON                                                  SÜRPRİZ KUPON

BANKO KUPON                                                  SÜRPRİZ KUPON

23 Ekim 2014 Perşembe

Oyuncu Raporu: Tugay Gündoğan

Kariyeri
       28 Temmuz 1995 tarihinde Almanya'nın Lengerich şehrinde doğdu. Futbola şu an Almanya 3.Lig'inde mücadele eden VfL Osnabrück takımında başladı. Kendini futbola veren ve sürekli gelişim kaydeden Tugay Gündoğan, 16 yaşında yani 2011-12 sezonunda U17 takımında forma giymeye başladı ve sezon içinde biri U19 takımıyla olmakla beraber 22 maçta 4 gol attı. 2012-13 sezonuna başlarken SC Preussen Münster'in U19 takımına transfer oldu, 19 maça çıktı fakat maalesef skora katkı yapamadı. 2013-14 sezonuna başlarken bu sefer durağı Rot Weiss Ahlen U19 takımı oldu. Burada yarım sezon forma giyip 7 gol attı. 2014 Ocak ayında altyapısından yetiştiği VfL Osnabrück takımına geri döndü ve U19 takımında forma giymeye başladı. Sezonun ilk yarısında gösterdiği başarılı performansın üstüne koyarak takımının en önemli silahlarından biri oldu. VfL Osnabrück, Tugay Gündoğan transferinden önce ilk devreyi sadece 5 puan ile kapatmıştı, Tugay Gündoğan transferinden sonra ligin 2. yarısında tam tamına 17 puan aldı. Ligin ikinci yarısında takımın toparlanmasının ana sebeblerinden biri Tugay Gündoğan'dı ve sezonun 2. yarısında da 7 gol atmayı başardı. 2014-15 sezonuna başlarken VfL Osnabrück 2 takımına yükselen Tugay Gündoğan başarılı futboluna burada da devam ettiriyor. Şu ana kadar takımıyla 11 maça çıktı ve 3 gol atmayı başardı.

Güçlü Yönleri
Versatil Oluşu: Tugay Gündoğan bir forvet oyuncusu fakat her iki ayağını da etkili kullanması nedeniyle hücum bölgesinde her noktada onu düşünmeden kullabilirsiniz .Sağ kanat, sol kanat ya da forvet arkası. Bu bölgelerde sırıtmadan forma giyebiliyor. Versatil oluşu onu öne çıkaran en önemli özelliği.

Hız, Teknik: Tugay, öncelikle takımın en yetenekli futbolcularından biri ve teknik direktörünün vazgeçilmezi. Kanatta ve 10 numara mevkilerinde forma giyebildiğini yukarıda söylemiştik. Kanatta oynadığında hızını ön plana çıkarırken, 10 numara mevkinde oynadığında tekniğinin ne kadar iyi olduğunu görebilirsiniz.

İş Disiplini: Bu hususu özellikle belirtmek istedim. Tugay Gündoğan'ın müthiş bir iş disiplini var. Çok çalışıyor, sürekli önceki günden daha iyi olmaya gayret ediyor. Antremanlardan kalan boş zamanlarında kendini daha çok geliştirmek için yüzme ve fitness gibi başka spor dallarıyla uğraşıyor. Yani mesleğine büyük bir saygısı var. Bu durum, bu yaştaki genç bir futbolcu için çok önemli. Bunda heralde eski futbolcu olan babasının payı büyük.

Fiziksel Üstünlük: Futbol, yüzme ve fitness. Bir futbolcunun güçlü olması için daha hangi spor dallarıyla uğraşması gerekir? Şu an yaşıtlarına göre oldukça iyi bir fiziğe sahip, giderek daha da güçleniyor.

Zayıf Yönleri
Fazla Yardımsever: Şaşıralabilirsiniz. Tugay Gündoğan takım oyununa bazen fazlasıyla kendini kaptırabiliyor, şut/pas tercihlerinde yanlışlar yapabiliyor. Müsait olduğu ve golle sonuçlandırabileceği pozisyonlarda yardımseverliği devreye giriyor ve pas tercihini kullanıyor. İyi bir golcünün yeri geldiğinde biraz bencil olması gerektiğini de unutmamalı. Bu konuda biraz kendini düşünmesi yararına olacağını düşünüyorum.

Defansif Anlayışı: Hücumsal anlamda çok tehlikeli bir futbolcu fakat defansif anlamda kendini geliştirmesi gerek. Özellikle kanatlarda oynadığı zamanlarda bu eksikliği göze çarpıyor. Bunu zaafını biraz olsun geliştirebilirse ortaya çok daha iyi bir futbolcu profili çıkacağı gayet net.

Transfer ve Sözleşme Durumu
       Tugay Gündoğan'ın VfL Osnabrück ile sözlemesi bu sezon bitiyor fakat kulübü ona 3 yıllık sözleşme önerdi. Geçen sezon gösterdiği başarılı performans nedeniyle Hollanda 2.Lig takımından teklif aldı fakat şartlar olmayınca kendi takımında devam kararı aldı. Bu sezonda başarılı performansını sürdürünce Bundesliga, İngiliz ve İtalyan kulüpleri Tugay Gündoğan'ı izlemeye başladı.

Milli Takım Tercihi
       Tugay Gündoğan henüz ne Almanya ne de Türkiye Milli Takımı'nda forma giydi. Fakat her iki ülkeden teklif gelmesi halinde Türkiye Milli Takım forması giymek için can atıyor, benden söylemesi.

Gelecekte ne olur?
       Bu şekilde işine saygı ve önemle yaklaşmaya devam ettiği takdirde diğer genç futbolculardan bir tık öne çıkacağı kesin. Bu iş disiplinine, yeteneğini de kattığımızda önümüze gayet iyi bir futbolcu profili çıkıyor. Hocası bunu bildiği için takımda en çok güvendiği isimlerin başında geliyor. Önünde parlak bir gelecek var, bu şekilde devam ettiği takdirde onu yakında zamanda profesyonel liglerde görebileceğimizi düşünüyorum.

Hazırlayan: Muhammed EKTİ

Kariyeri        28 Temmuz 1995 tarihinde Almanya'nın Lengerich şehrinde doğdu. Futbola şu an Almanya 3.Lig'inde mücadele eden V...

Taner Taşkın, Manisaspor için doğru isim mi?

       Taner Taşkın Manisaspor‘a hayırlı olsun. Futbolculuk döneminde uzun yıllar forma giydiği, kaptanlık yaptığı memleketinin takımında şimdi teknik direktör olmanın gurunu yaşayacak Taner Taşkın. Taner hocaya ve ekibine hoş geldin diyorum ve bu zorlu görevlerinde başarılar diliyorum.

       "Taner Taşkın doğru isim mi?" diye soran birçok kişi oldu son günlerde. Evet Taner Taşkın, Manisaspor teknik direktörlüğü için son derece doğru bir isim bence. Fakat keşke takımın başına şu an değil de sezon başında gelseydi. Ama Manisaspor Yönetimi ve Sportif Direktörün çok ilginç bir özelliği var ki, tüm doğruları 2-3 ay gecikme ile gerçekleştiriyorlar. Gerçekten bu konuda çok istikrarlılar. Tebrik etmek bile gerekir bu istikrarlarından dolayı!

       Manisaspor ve Taner Taşkın birlikteliği için ben şöyle bir garanti verebilirim. Kesinlikle ama kesinlikle her şey Manisaspor için daha güzel olacak. Taner Taşkın‘ın takımı,  Tahir Karapınar‘ın takımından daha kötü bir takım görüntüsü çizmez, daha kötü bir futbol oynamaz ve en önemlisi daha kötü mücadele etmez.

       Alanya maçının ardından Manisaspor‘un zaten yeteri kadar sorunu var ve bari teknik direktörü Manisaspor için sorun olmasın diye bir ifade kullanmıştım. Karşıyaka maçından itibaren Manisaspor‘un teknik direktör sorunu çözülmüş olacak. Belki Taner Hoca gelir gelmez bir artı sağlayamayacak Manisaspor için ama en azından Tahir Karapınar gibi Manisaspor‘un hanesine eksiler de yazdırmayacak. Yani kısacası Taner Hoca‘nın ilk maçtan Manisaspor‘a faydası olmayabilir ama zararı da kesinlikle olmayacaktır.

       Taner Taşkın’ın  yaptığı ilk açıklamalarının  benim bir önceki yazdığım yazı ile örtüşüyor olması beni oldukça sevindirdi. Hedefler konusunda oldukça realist bir hoca. İlk yarı sonuna kadar belirlemiş olduğu 20 puan barajı da son derece doğru. Taner Taşkın. Tahir Karapınar gibi olmayacak şeylerden, hayallerden bahsetmiyor ve bahsetmeyecek gibi görünüyor.

       Taner Taşkın nasıl bir sistem ile oynayacak, hangi oyuncuları tercih edecek, nasıl bir mantalite tercih edecek bunların hepsini gelecek haftalarda net bir şekilde göreceğiz. Umarım haftalar geçtikçe Taner Hoca hakkında söylediğim bu olumlu sözler de artarak devam eder.

       Ben gerçekten Manisaspor‘un ligin son sırasında olacak kadar kötü bir kadrosu olmadığına inanıyorum.  Özellikle Hakan Turan – Hakan Barış – Mustafa Sarp – Nenad – Dmitrov – Gökhan gibi bu ligin üst düzey takım standartlarında orta saha ve ofansif orta saha oyuncularına sahip bir Manisaspor takımı var. Umarım Taner Hoca bu saydığım oyunculardan en yüksek verimi alır. Tahir Karapınar‘ın yapmış olduğu en büyük hatalardan biri de oyuncu seçimleri konusunda olmuştu. Taner Hoca, Tahir Hoca‘nın yaptığı hataları yapmaz ve Amerika‘yı yeniden keşfetmeye çalışmazsa kısa vadede ligin ilk yarısının sonuna kadar hedeflediği puana ulaşacaktır.

       Taner Taşkın Manisaspor‘a hayırlı olsun. Futbolculuk döneminde uzun yıllar forma giydiği, kaptanlık yaptığı memleketinin takımında ...

Futbola Adanmış Hayatlar: Murat Bozdemir

       İşi bağırmak çağırmakla halletmeyi başarı sananlar, bilmeliler ki; bağırıp çağırmak tribünlere has. Oysa ki bağırıp çağırmak skora tesir etmiyor.

       Hayat futbola fena halde benzer. Futbol, şahsi beceri gerektirir; ama aslında toplu oynanan, insanların bir takım halinde oynadıkları bir oyundur. Hayat da öyle değil mi? İstediğin kadar yetenekli ol, iyi bir takımın yoksa kaybedersin. (Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filminden.)

       Kayseri'de genç neslin değerli teknik adamlarından Hacılar Erciyesspor'un teknik direktörü Murat Bozdemir ile futbolculuk hayatının erken bitmesi ve teknik direktörlük hayatına girişi, kısacası futbol/hayat ekseninde keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Erken yaşta UEFA B lisansına sahip olan Bozdemir, Türkiye'de Bölgesel Amatör Lig'de en genç teknik direktör. Henüz 28 yaşında olmasına rağmen birçok tecrübeye sahip olan genç teknik adam, Kayseri'de de yerel bir efsane haline geldi. Galatasaray Futbol Okulları İç Anadolu Bölge Sorumluluğu yapan, Futsal Milli Takım seviyesine yükselen ve Erciyes Üniversitesi Futsal takımı ile Avrupa Şampiyonası Gol Kralı ünvanını elde eden Murat Bozdemir ile sohbetimiz başlıyor.

Kısaca Murat Bozdemir'i tanıyalım...
       1986 yılında Kayseri'de dünyaya geldim. 7 yaşında Kayseri Erciyesspor'da futbola başladım. Futbola başlamamda Amatör Milli futbolcu olan amcam Recai Bozdemir'in çok katkısı var. Kayseri'de DSİ, Özel İdare, Şekerspor, Talasspor ve Sağlıkspor'da forma giydim. Sağlıkspor'da yaşadığım sakatlık nedeniyle futbolculuk hayatıma son vermek zorunda kaldım. Futbola bağlılığım ve hayatımın her alanında futbolu nefes almak gibi bir zorunluluk haline getirdiğim için Teknik Direktör olarak futbolun içinde kalmayı tercih ettim.

Futbola adanmış bir hayat, zorluklar ve talihsizliklere rağmen pes etmemek, sevdiği işin içinde kalmak nasıl bir duygu?
       Futbol bir aşk benim için, vazgeçilmez bir tutku. Her şeye rağmen pes etmemek ve var olabildiğini göstermek futbolun doğasında var. Maddi olarak yaşanan sıkıntılara rağmen sevdiğimiz işi yapmamız bizi ayakta tutan yegane neden.

Hedefleriniz neler?
       Kariyer planlaması yapmadım. Ama merdivenleri teker teker çıkmak istiyorum. Şu andaki ilk hedefim takımımı 3.Lig'e çıkarabilmek. Her teknik direktörün hayali, bir gün A Milli futbol takımını çalıştırmaktır. Ben de bu yolda ilerlemeye devam edeceğim.

Türk Futbolu ve Milli Takım hakkındaki düşünceleriniz?
       Alt yapı hocalarına önem verilmesi ve sistematik çalışma ile Avrupa standartlarına ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Örneğin Galatasaray-Anderlecht maçında rakip takım 17 yaşında bir oyuncuya devler arenasında şans verebiliyor ama bizde 25-26 yaşındaki bir oyuncuya genç nitelendirmesi yapabiliyoruz. Milli takım içinse kötü başladık ama Fatih Terim hocamıza güveniyorum. Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılacağımıza inanıyorum.

Teknik direktör olarak bir idolünüz var mı?
       Teknik Direktörlüğüme katkısından dolayı alt yapılardan itibaren desteğini çekmeyen Doğan Doğan hocama teşekkür ederim. İdolüm var diyemem ama Türkiye'den Ertuğrul Sağlam ve Osman Özköylü, Avrupa'dan ise Diego Simeone ve Andre Villas-Boas'ı beğeniyorum.

Röportaj: Harun YAPAR
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. 

       İşi bağırmak çağırmakla halletmeyi başarı sananlar, bilmeliler ki; bağırıp çağırmak tribünlere has. Oysa ki bağırıp çağırmak skora ...

23.10.2014 İddaa Tahminleri

22 Ekim 2014 Çarşamba

PTT 1.Lig Panorama (6.Hafta)

       PTT 1.Lig'de 6.Hafta sonunda, Antalyaspor ve Osmanlıspor ligin zirvesinde yer aldı. Kayserispor sahasında Bucaspor'a, Karşıyaka ise G.Antep BŞB.Spor takımına 5 gol atmayı başardı. İki maçta atılan 13 gol, bu hafta atılan gol sayısını otuza çıkardı. Önceki haftalara oranla seyir zevki yüksek maçlar gerçekleşti ve atılan goller izleyenleri gayet memnun etti. Adana derbisinde kazanan ev sahibi takım Adanaspor oldu. Adana'da maç temposu gayet yüksekti ve her iki takımının ortaya koyduğu oyun futbol adına sevindiriciydi. Hakem hatalarının da ve bireysel oyuncu hatalarının da olduğu haftada, Manisaspor teknik direktör değişikliğine giden bir diğer PTT 1.Lig takımı oldu.

Haftanın Takımı: Karşıyaka
Haftanın Teknik Direktörü: Levent Eriş (Adanaspor)
Haftanın Futbolcusu: Mehmet Eren Boyraz (Kayserispor)
Haftanın Formsuzu: Armand Deumi  (Gaziantep Bş.Bld.Spor)
Haftanın Gölü: Ümit Tütünci (Orduspor) Erdal Güneş (Gaziantep Bş.Bld.Spor)

Şanlıurfaspor 2-1 Orduspor
       Ş.Urfaspor iç saha maçlarını Elazığ'da oynamasına rağmen kazanmasını biliyor. Ligde sıkıntılar yaşayan Orduspor Teknik Direktör Sebahattin hoca ile çıktığı maçta güçlü rakibi karşısında istediği oyunu ortaya koyamadı ve sahadan puansız ayrıldı. Ş.Urfaspor özellikle ilk yarıda topa daha fazla sahip olup organize ataklar ile hücum etmeye çalıştı. Maçın henüz başı sayılabilecek dakikalarda Orduspor sol kanattan Ziya ile hücum etti, Ş.Urfaspor stoperi Veli baskıya gidince, bir diğer stoper Onur kale sahası içinde kaldı ve geriye çıkarılan topta Ümit çok müsait pozisyonda ayak içi ile iyi vurdu ve Orduspor'u deplasmanda öne geçiren gölü buldu. Golden sonra Ş.Urfaspor takımı çok daha fazla topa sahip oldu ve aradığı golü Abdülkadir'in verdiği pasta Kenan ile buldu. İkinci yarıda Ş.Urfaspor takımının temposu iyice düştü, yapılan oyuncu değişiklikleri gayet yerindeydi ve aradıkları golü Abdülkadir ile buldular. Orduspor, gol çabaları sonuç vermeyince sahadan mağlup ayrılan taraf oldu.

Antalyaspor 3-1 Samsunspor
       Maçın başlaması ile Antalyaspor'un golü bulması aynı ana denk geldi. Emrah Başsan savunmanın hatasını affetmedi ve 37. saniyede bu yılın en erken golünü buldu. Samsunspor, hücum hattında çok etkili olmasına rağmen savunmada bir türlü problemi çözemedi ve savunmada yaptıkları hatalar ile mağlup olmaktan kurtulamıyorlar. Maçın ikinci yarısında Tuna'nın rakip ile ikili mücadelesinde Sakıp yerde kaldı ve iki farklı skor ile geriye düştüler. Mbilla kendisine özgü vuruşlarından birini yaptı ve çaprazdan iyi vuruşu golü getirdi fakat bu güzel vuruşun yanında kaçan penaltı maçın kaderini belirledi. Emrah Başsan savunmada kontrolsüz girince penaltıya neden oldu ve Samsunspor eşitliği yakalama şansını değerlendiremedi. Antalyaspor rakibin bıraktığı boşlukları iyi değerlendirdi ve Zeki'nin güzel vuruşu skoru belirleyen gol oldu. Antalyaspor ligde istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor, Samsunspor ise yaşadığı sıkıntılar ile kötü günler yaşıyor.

Kayserispor 5-1 Bucaspor
       Kayserispor Cüneyt hoca ile çıkışını sürdürüyor. Sürekli dile getirdiğimiz konu, ligi ve takımları iyi bilmenin bu ligde başarıya etkisinin fazla olduğuydu. Kayserispor yönetimi Mutlu hocanın ayrılması ile birçok isim hoca ile görüştü fakat bu anlaşma olmadığı her hafta Kayserispor'un faydasına oldu ve kendisine verine şansı Cüneyt hoca çok iyi değerlendirdi ve üst üste galibiyetler aldı. Maç içinde yaptığı değişiklikler de çok yerindeydi ve Mehmet Eren oyuna girdikten sonra attığı gol ve yaptığı asistler ile haftanın futbolcusu oldu, Anıl oyuna girdikten sonra yine gol bulan oyuncu oldu. Bucaspor orta alanda formsuz oyuncularının ve savunmada alternatifsizliğin kurbanı oluyor. Bu oyuncuların temposu Kayserispor takımını durdurmaya yetmedi ve aradaki fark belirgin bir şekilde ortaya çıktı

Boluspor 0-0 Altınordu A.Ş.
       Ligde istediği istikrarı bir türlü yakalayamayan Boluspor iç saha maçında ligin "beraberlikler takımı" Altınordu ile golsüz berabere kaldı. Boluspor'un savunmada alternatifsiz oluşu ve maçta sakatlanan Rekho'nun da uzun süre olmayacağı düşünüldüğünde savunmada daha büyük problem yaşayabilirler. Orta alanda defansif anlamda bir sıkıntı yaşamadılar fakat hücuma çok fazla katkı sağlayan oyuncu olmayınca üçüncü bölgeye yani gol bölgesine top taşıyan ve oynayan tek oyuncu Emre oldu. Kenan ve Prijovic pozisyonlarda birbirlerine çok uzak kaldılar ve Prijovic topa sahip olduğunda en yakın oyuncu Ali Dere'ydi ve o da pas verme mesafesinin dışındaydı. Kenan ve Prijovic, her ikisi de kenar toplarda başarı sağlayabilir fakat özellikle birinci ve ikinci orta bölgesinden neredeyse hiç orta gelmedi. Altınordu takımı kendi oyun yapısını sahaya yansıtmaya ve topa sahip olup ofansif bir oyun ortaya koymaya çalışıyor. Gol yollarında pozisyonlar bulmalarına rağmen istedikleri oranda bunları gole dönüştüremiyorlar. Altınordu takımı altı haftada aldığı beş beraberlik ile kolay kolay yenilmeyeceğini gösteriyor fakat önümüzdeki üç hafta performansları yüksek olan takımlar ile karşılaşacaklar ve Altınordu'nun asıl gücünü ortaya koyacağı maçlar bunlar olacaktır.

Elazığspor 2-0 Manisaspor
       Elazığspor evinde ligde kötü günler yaşayan Manisaspor'u Birol ve Cangele'nin ayağından bulduğu iki gol ile mağlup etmeyi başardı. Maçın ilk yarısında her iki takım adına da net pozisyon yoktu fakat oyuna hakim olan tarafta yoktu. Manisapor'da Subasic etkili olurken, Elazığspor takımında Cangele etkili bir oyun ortaya koydu. Maçın ikinci yarısında Gökhan'ın Mehmet Çakır'a yaptığı kontrolsüz hamle  penaltıya sebep oldu ve Birol Hikmet takımını öne geçiren golü penaltıdan buldu. Cangele maçtaki etkili oyununu ikinci yarıda da sergiledi ve attığı gol ile maçın skorunu belirledi. Manisaspor kötü gidişe dur demek için her kulübün yaptığı en kolay yöntemsizliği yaptı ve hocası Tahir Karapınar'ın görevine son verip, ikinci ligden eski oyuncusu Taner Taşkın ile anlaştı. Elazığspor'da oyuncuların bireysel performansı artıyor, hala kolay pozisyon veriyorlar fakat takım oyunlarında belirgin bir iyileşme var.

Karşıyaka 5-2 G.Antep BŞB.Spor
       Karşıyaka sahasında haftanın sürprizlerinden birine imza attı ve lige iddialı başlayan rakibine 5 gol atıp mağlup etmeyi başardı. Dikkat, konsantrasyon ve psikolojik olarak kötü bir dönem geçiren rakibinin bu zaafını avantaja dönüştürecek hamle rakip ceza sahası içine olabilecek en fazla sayıda top taşımaktı ve Karşıyaka takımı maçın başlaması ile birlikte bunu fazlası ile gerçekleştirdi. Karşıyakalı oyuncular, rakibin yaptığı hataları affetmeyince ortaya farklı bir oyun ve farklı bir skor çıktı. Karşıyaka adına gelen erken goller ve Deumi'nin atılması Karşıyaka'nın maçı rahat kazanmasını sağladı. Maçta atılan 7 gol ve Erdal Güneş'in attığı gol maçın en güzel taraflarıydı. Karşıyaka takımı kadro derinliği çok fazla olan bir takım değil ve oyuncuların bireysel performansları değişkenlik gösteriyor, bu nedenlerden dolayı istikrarlı sonuçları alması zor görünüyor. G.Antep BŞB.Spor her hafta alacağı bir galibiyet ile yeni bir başlangıç yapmak istiyor fakat milli takım maçlarından dolayı oynanmayan haftayı çok da iyi geçirmedikleri görüldü. Takım oyunlarında büyük sıkıntı mevcutken bu zamanı fiziksel antrenmanlar ile geçirmek zaten psikolojik çöküntü içinde olan takımın daha da kötü gitmesini sağlamaktan başka işe yaramamış.

Albimo Alanyaspor 1-1 Denizlispor
       Albimo Alanyaspor ligde henüz mağlubiyeti bulunmayan Denizlispor karşılaşmasına dengeli başladı ve karşılıklı ataklar ile oyun devam ederken, Denizlispor'da Erçağ'ın kullandığı kornerde Bülent ceza sahası içinde boş kaldı ve rakibin bu hatasını affetmeyip takımını öne geçiren golü buldu. Maçı kısaca yorumlamak gerekirse Albimo Alanyaspor yediği golden sonra bitiş düdüğüne kadar onlarca pozisyon buldu ve tek golü bitiş düdüğünden hemen önce ceza sahası üzerinde kazandıkları serbest atıştan Timuçin ile buldular. Alanyaspor'un bu maçta bu kadar çok pozisyon bulup gol bulamamasının nedeni hücum hattında oyuncuların bireysel denemeleri ve sürekli uzaktan şutlar ile gol aramaları. Önceki maçlarda yaptıkları üçüncü bölgede paslar ve kombine oyunları bu maçta neredeyse hiç göremedik.

Adanaspor 2-1 Adana Demirspor
       Haftanın en önemli maçında kazanan ev sahibi Adanaspor oldu. Levent hoca orta sahayı rakibe göre daha kalabalık ve genç oyuncular ile kurarak bu bölgede üstünlüğü sağladı. Adana Demirspor'un sağdan ortasına Mulenga stoper Abdullah ile birlikte yükseldi, vurduğu kafa vuruşunda Abdullah Karmil'in kolu açık ve yüksekteydi, hakemin görüş açısında olmasına rağmen bu pozisyonu çarpma olarak değerlendirdi ve vermesi gereken penaltıyı vermeyerek maçın başında büyük bir hata yaptı. Bir diğer hata ise Attamah'tan geldi ve Adana Demirspor oyuncusu Attamah'ın verdiği hatalı pası Tiago affetmedi ve ceza sahası üzerinde iyi vurdu ve takımını öne geçiren golü buldu. Maçın temposu yüksekti ve karşılıklı ataklar ile oyun devam ederken Adanaspor net pozisyonlardan yararlanamadı. Cem, Sami Can ve Tiago performansı en yüksek oyunculardı. Adana Demirspor ise Oğuz Han'ın ceza sahası içinde bireysel becerisi ile içeriye çıkardığı topa Özgür Can vurdu ve skora eşitlik getirdi. Maçın ikinci yarısında yine tartışma yaratan bir pozisyonda Adanaspor'lu oyuncu Cem kale çizgisinde kayarak müdahale etti ve yardımcı hakemin hem geride kalması hem de Cem'in hakemin önünü kapatmasından dolayı pozisyonu net göremedi ve Cem'in kayarak içeri çıkardığı topu savunma uzaklaştırmakta problem yaşayınca Luiz rahat bir pozisyonda yaptığı vuruş ile takımını yeniden öne geçirecek golü buldu. Adana Demirspor takımı beraberlik şansını bulduğu pozisyonu değerlendiremeyince maçın kazananı Adanaspor oldu.

Giresunspor 1-2 Osmanlıspor FK
       Haftanın kapanış maçında oyunun büyük bir bölümü Osmanlıspor takımının kontrolü altında geçti. Muhammet, Tisdell, Erdal ile ilk yarıda net pozisyonları değerlendiremediler. İkinci yarıda Erdal, Berkant ile mücadelesinde yerde kaldı ve hakem bunu penaltı olarak değerlendirdi. Yoğun tartışmalardan sonra Reis top ve kaleciyi farklı köşelere göndererek takımı adına golü kaydetti. Forvette sıkıntı yaşayan Giresunspor oyuna Abdülaziz'i aldı ve maçta ilk pozisyonunu 64.dakikada buldu. Arka arkaya rakip kaleye ataklar gerçekleştirdi ve Abdülaziz ile beraberlik golünü buldu. Giresunspor skoru koruma adına geriye yaslanınca Osmanlıspor ataklarını yeniden sıklaştırdı ve sağdan Caner'in ortasına Cihan yanlış ayak ile müdahale edince kendi kalesine golü attı ve takımı yeniden geriye düştü. Her iki takımın da bu maçta eksiklikleri vardı fakat Osmanlıspor'un kadro derinliği Mehmet Yıldız'ın eksikliğini fark ettirmezken Giresunspor Jones'un yokluğunu çok aradı.

Hazırlayan: Namet ATEŞ
UEFA A Lisanslı Teknik Direktör

       PTT 1.Lig'de 6.Hafta sonunda, Antalyaspor ve Osmanlıspor ligin zirvesinde yer aldı. Kayserispor sahasında Bucaspor'a, Karş...

Erciyes Cup'ın Ardından...

       Bu sene sekizincisi düzenlenen ve artık geleneksel hale gelen Erciyes Cup Basketbol Turnuvası'nda kadın basketbol takımlarımızın sezon öncesi son provalarını izledik. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ile tamamlanan turnuvada Canik Belediyesi, Orduspor, Beşiktaş, Abdullah Gül Üniversitesi ve Osmaniye Gençlik spor mücadele etti. Şimdi sezon öncesi takımların son durumunu değerlendirelim.

Fenerbahçe
       Geçen sene hem ligde hem Avrupa'da final oynamasına rağmen kaybedilen takımın Galatasaray olması Roberto Inıguez'i Fenerbahçe yönetimi tarafından günah keçisi ilan etmek için en güzel bahaneydi. Tina Charles ve Angel'ın yokluğunda izlediğimiz Fenerbahçe, Esmeral'den aldığı yerli oyuncu katkısını bu sene Tuğba Palazoğlu ile doldurmaya çalışacak. Pondexter'ın takımdan gitmesi ve Bojoviç'in tam anlamıyla 1 numara olmaması Birsel'in yükünü daha da artıracağı benziyor. Sarı-lacivertlilerin güç kaybettiği ortada ama sonuçta Fenerbahçe.

Abdullah Gül Üniversitesi
       Belki de son yılların en iddialı takımı ligin en iyi 5 numarası Sanders, Avrupa'nın en iyi 4 numarası Laura Nicholls, Yunanistan milli takımının lideri Kaltsidou, Amerikalı  Tanisha Wright, 2.02cm boyundaki Aleksandra Khomenchuk ve yerli kaliteli oyuncular... Hatta bazı dedikodulara göre Lindsay Whalen transferi de bitmek üzere... Belki de son yılların gördüğü en iyi kadro ama takım olabilirler mi orası soru işareti bekleyip göreceğiz...

Canik Belediyespor
       Sezon öncesi tam anlamıyla hazır olmasa da sahaya yüreğini koyan bir takım Canik Belediyespor. Kendi sahasında oynayacağı tüm maçlarda rakip kim olursa olsun favori Canik Belediyesi olacaktır. Tau Ceramica'yı hatırlayanlar bilir Luis Scola'lı Planinic'li o meşhur takım gibi her topa atlayan topu ısıran bir takım oluşturulmuş.E ksik kadrolarına rağmen maç içinde kalmayı başarıyorlar.S orulacak tek soru şu; dar rotasyondan dolayı mı yoksa maç sonu tecrübeleri olmamasından dolayı mı maç sonunu kötü oynuyorlar.

Beşiktaş
       Ömer Buharalı'yı takımın başına getirerek alt yapı ateşini A takım seviyesine çıkartmaya çalışan Beşiktaş, tecrübeli oyuncular ve genç oyuncularla bir harman oluşturmaya çalışmış. Tabi ki sezona hazır değiller. Tuğba Taşçı ve Gülşah Akkaya yerine Begüm Dalgalar çevresinde kurulacak bir takım en azından gelecek açısından daha fazla umut verir. Bu arada Begüm Dalgalar'ın babasının vefatı nedeniyle Begüm'e ve ailesine başsağlığı dilerim. Kısacası Beşiktaş her zamanki Beşiktaş. Umarım play-off'u görebilirler.

Osmaniye Gençlik
       Klasik yeni lige çıkan takım profili çizdiler. Aydın Uğuz takıma kendi şablonunu daha yerleştirememiş; ama kesinlikle kötü takım değiller. Sadece alt yapı sorunu olduğu kesin, tecrübeli oyunculardan faydalanmaya çalışmışlar. Erciyes Cup Turnuvası'nda alan savunmasına karşı her zaman zorlandıkları görüldü.

Orduspor
       Geçen sene kaldıkları yerden devam etmeye çalışacakla,r hızlı ama kendilerini bilerek oynamaya devam ediyorlar. Savunma setleri halen oturmamış durumda, amatör takım imajı verdiler bazı pozisyonlarda. Chantelle Handy gibi iyi sayılabilen bir dış atıcıları var, ligin sürpriz takımı olabilirler.

Hazırlayan: Harun YAPAR

       Bu sene sekizincisi düzenlenen ve artık geleneksel hale gelen Erciyes Cup Basketbol Turnuvası'nda kadın basketbol takımlarımızı...

Şampiyonlar Ligi Çarşamba Kuponu

22.10.2014 İddaa Tahminleri

16 Ekim 2014 Perşembe

KKTC Süper Lig Panorama (3.Hafta)


Haftanın Takımı: Magusa Türk Gücü
         Küçük Kaymaklı ve Mormenekşe randevularının son dakikalarında yediği gollerle sahadan yenik ayrılan Mağusa, 2-1 geriye düştüğü mücadelede Gönyelispor'u 3-2 yenerek şeytanın bacağını kırdı ve puan cetvelinde 13.sıradan 9.sıraya tırmandı. İşin ilginç olan tarafı, Gargalar'a galibiyeti getiren gollerin 89. ve 90.dakikada gelmesiydi.Sarı-yeşillilerin genç forveti Uğur Naci Gök bu müsabakada hat-trick yaparak galibiyetin mimarı olurken, bu sezon ilk kez rakip fileleri sarsmayı başardı. Haftanın Futbolcusu ise Lefke Türk Spor formasıyla 1 gol atıp 2 asist yapan Kasım Tağman oldu.

Genel Bakış
       K-Pet Süper Lig'in 3.haftasında oynanan 7 müsabakada toplam 18 gol kaydedildi. Böylece ligin ilk 3 haftasında atılan gol sayısı 59'a yükselmiş oldu. Ayrıca bu hafta rakip sahadan utkuyla ayrılan takımın sayısının da 5 olması dikkatlerden kaçmazken,Gençlerbirliğililerin buluşmasında Larnaka'yı 1-0 yenen Serdarlı hem kendi sahasında kazanan tek takım oldu hem de bu sezon ilk kez 3 puanı kesesine indirmenin sevincini yaşadı. Mormenekşe deplasmanından 0-0 ile dönen "Forest" Küçük Kaymaklı bu sezon ilk kez puan kaybetti.11 Ekim'de oynanması gereken fakat kötü hava koşulları nedeniyle düne ertelenen Çetinkaya-Yenicami müsabakasında Karakartallar, rakibini 3-1 yenerek ikinci sıradaki yerini korurken; "Efsane" Çetinkaya bu haftayı da puansız kapattı. Sarı-kırmızılılar ligde puanı bulunmayan tek takım konumunda...





Hazırlayan: Erkan Aday

Haftanın Takımı: Magusa Türk Gücü          Küçük Kaymaklı ve Mormenekşe randevularının son dakikalarında yediği gollerle sahadan yenik ...

16.10.2014 İddaa Tahminleri

Euroleague İddaa Kuponu

15 Ekim 2014 Çarşamba

Bir Alt Yapı Ürünü Olarak Malmö

       2006 ile 2009 yılları arasındaki 4 sezonda 6 ile 9.sıralar arasında gidip gelen bir takımdı Malmö. 2004’de şampiyon olan takım o dönemde yeni bir stadyum kararı alınca mali açıdan fazlasıyla zorlu bir döneme girdi. Tabii o kararı almak yetmiyor, işin farklı boyutları var. O boyutların tamamlanması 2007 senesini buldu. Gerek takımın bu yükün altından kalkmasının kolay olmaması, gerekse ülke – futbol paralelinde ortaya çıkan tablo.. Nisan 2009’da stadyum açıldığında ise yepyeni bir takım oldu Skane ekibi.

       2010’un Şubat ayında başkan değişti, kulüp 100. yılını kutladı, Nisan ayında Malmö Stadion’dan Swedbank Stadion’a geçiş yapıldı ve rüya gibi geçecek 4 yılın ilk adımları atılmış oldu. O sezonu yeni stadyumunda, yeni başkanıyla şampiyon tamamlayan takımın başında şimdilerde İsveç U17 takımını çalıştıran ve 2011 yılında takımı bırakıp Kopenhag’a gidecek olan Roland Nilsson vardı.

       Şimdi Roy Hodgson’lı Malmö’yü falan anlatmadan nerelere geldin hemen diyenler olabilir ama hem uzak bir dönem Hodgson’un dönemi hem de ben takipte olduğum yakın zamana daha fazla hakim olduğumdan böyle bir girizgah yapayım dedim. Pek tabii ki sahanın dışında yaşananlarla saha içinde bazı aşamaları geçti Malmö ama saha içinde de fazlasıyla değişim oldu...

       Filip Helander, Amin Nazari, Simon Kroon, Erdal Rakip, Andreas Blomqvist, Pawel Cibicki, Pa Konate, Petar Petrovic, Jasmin Sudic, Dardan Rexhepi gibi alt yapıdan A takıma kazandırılan gençler. Robin Olsen, Simon Thern, Tokelo Rantie, Mathias Ranegie, Miiko Albornoz, Emil Forsberg, Erik Johansson, Magnus Eriksson, Johan Hammar, Jimmy Durmaz, Jiloan Hamad, Markus Rosenberg, Isaac Thelin, Anton Tinnerholm, Enoh Adu gibi ya bedavaya ya da cüz-i miktarlara takıma katılan oyuncular. Değeri bulanı hiçbir zaman elinde tutmadı yönetim. Daniel Larsson, Guillermo Molins, Jiloan Hamad, Jimmy Durmaz, Miiko Albornoz, Tokelo Rantie vs. Hiçbiri vazgeçilmez olarak görülmeyip gönderildi. Yerlerine gelenlere soru işareti koydukça biz, onlar bizi yanılttı...

       Çok basit bir örnekle açıklayayım Malmö’nün bu işi ne kadar iyi yaptığını. Şu an kadroda yer alan 15 isim zaten bu takımın alt yapısından yetişme. Bazısı döndü dolaştı geldi kadroya, kimisi A takımla antrenmanlara çıkıyor, kimisi kadroda şans buluyor, kimisi 11’in vazgeçilmezi ama oradalar bir şekilde.

       Markus Rosenberg, Agon Mehmeti, Amin Nazari, Filip Helander, Simon Kroon, Pa Konate, Petar Petrovic, Sixten Mohlin, Erdal Rakip, Pawel Cibicki, Johan Hammar, Guillermo Molins, Robin Olsen, Alexander Blomqvist, Piotr Johansson. Bahsettiğim isimler bunlar. Nasıl oluyor peki bu diye soruyor olabilirsiniz. Biraz uzun olacak ama meraklısına Malmö’nün alt yapısından bahsetmek istiyorum. Konuyu böyle bağlayalım...

       9-15 yaş arası gençleri alt yapısına kabul eden bir takım Malmö. Daha küçük yaşlar için yapılanı pek futbol eğitimi olarak tanımlayamayız. Buraya gelen çocuklar umutlu çünkü önlerinde fazlasıyla pozitif örnekler var. Biliyorlar iyi durumda olurlarsa A takıma çıkabileceklerini. Biliyorlar bir gün o Avrupa kokusunu yakından alacaklarını. 2 sene önce Gençlerbirliği’ne gönderilen Jimmy Durmaz da bugün İsveç A milli takımında, onun yerine Malmö’ye transfer edilen Emil Forsberg de. Zlatan’ın nereden nereye geldiğini de biliyorsunuzdur. Varın gerisini siz düşünün.

       Hedef şu alt yapıda; Üretmek! Kendi ağızlarıyla bir yayın haline getirdikleri kitapta söylüyorlar bunu. Her sezon alt yapıdan en az 2 iki ismi A takıma çıkarmak hedef. U19 ve U17 kategorilerinde İsveç şampiyonu olmak hedef. Alt yapıda her maçı kazanmak hedef. Hedef her genci maksimum potansiyeline ulaştırmak...

       Eğitim programları var, aile ile ortak hareket var, okullar, sponsorlar ve diğer paydaşlarla ortak hareket var. Futbol eğitiminin her adımını Malmö’de öğrenmek var. Müfredatı sadece sosyal hayat eğitimi üzerinden oluşturmamak var. Futbol eğitimi ile hayatın eğitimini aynı anda vermek var. Bizde olmayan çoğu şey Malmö alt yapısında var kısacası... Tam potansiyele erişmenin neşeli bir toplum ve antrenmanlardan geçtiğini de büyük harflerle yazıyorlar. Hani  söyleyeyim dedim...

       Dil eğitimini bile kendisi veriyor takım alt yapıda. İşini iyi yapan antrenörler var tabii bunun için. Burada bildiğimiz gibi değil antrenör olmak. 11 yaş altında, 12 yaş altında, 15 yaş altında, 17 yaş altında, 19 yaş altında görev alabilmeniz için farklı diplomalara sahip olup, farklı aşamalardan geçmeniz gerek. Olay şu;

5-8 yaş arası futbol okulu,

9-11 yaş arası 7 kişilik futbol takımları,

12-15 yaş elit futbol yani 11 kişilik futbol takımları...

       Bundan sonrası ise tamamen profesyonel futbola yönelik hazırlıklarla geçiyor. Futbol eğitimini ise genel anlamda 3’e ayırıyor takım alt yapıda. Teknik, taktik ve fiziksel-mental antrenmanlar...

       Yahu yazmak istemiyorum ama adamlar ‘Neden antrenman yapmak zorundayız’ ın bile cevabını arıyor alt yapıda. Ülkemizin en iyi sağ bekinin en kötü huyu olarak antrenman yapmaması gösterilirken biz ne hedefinden bahsediyoruz Allah aşkına? Neyse...

       Takım önemli ama uzun vadede amaç bireyden faydalanmak. Alt yapıda 3 anahtar kelime var antrenmanlarda; Glädje, Utmanande, Lyckas. Yani; Mutluluk, Mücadele ve Başarı...

5-8 yaş arası öğretilenler;
Taktik olarak;
Teknik ve top kontrolü, basit egzersizler, eğlenmeye yönelik aktiviteler, bireysel öğretiler.

Teknik olarak;
Pas, şut, top sürme ve benzeri şeyler.

Mental olarak;
Yaptığı işten mutlu olma ve çevreye karşı var olan sorumlulukların bilincinde olma...

9-11 yaş;
Taktik olarak;
Teknik ve top kontrolü, basit egzersizler, hücum yaparken nasıl bir anlayışta olunacağı, eğlenceye yönelik aktiviteler ve bireysel antrenmanlar.

Teknik olarak;
Pas, top sürme, şut, top çalma ve benzeri direktifler.

Oyun içi taktik olarak;
Mesafe, genişlik, derinlik.

Mental olarak;
Takım oyunu, konsantrasyon ve yaptığı işten mutlu olma ve çevreye karşı var olan sorumlulukların bilincinde olma...

12-13 yaş;
Taktik olarak;
Top kontrolü, hücumda ve savunmada nasıl hareket edileceği, koordinasyonu ve kişisel beceriyi geliştirme adına egzersizler.

Teknik olarak;
Pas, top sürme, dripling, şut, kaleci yetiştiriciliği.

Ofansif olarak;
Duvar oyunları, mücadele ve benzeri ofansif detaylar.

Oyun içi taktik olarak;
Mesafe, genişlik, derinlik ve oyunun gerek yukardan aşağıya gerekse sağdan sola yönünü değiştirebilme.

Defansif oyun taktiği olarak;
Markaj, pres, müdahale, savunmanın esasları ve benzeri defansif yükümlülükler.

Mental olarak;
Takım oyunu, iletişim, artan sorumlulukların bilinci ve beslenme ile dinlenmeye yönelik bilgi aktarımı.

14-15 yaş;
Taktik olarak;
Top kontrolü, hücumda ve savunmada nasıl hareket edileceği, dayanıklılık, hız ve benzeri taktik bilgiler.

Teknik olarak;
Pas, top sürme, dripling, şut, top kontrolü, pres, markaj, mücadele, kapılan topun kullanımı.

Ofansif olarak;
Duvar oyunları, mücadele, kanat bindirmeleri, markajdan kurtulma, alternatif pas olanağı, çapraz koşular, kontra atak.

Oyun içi taktik olarak;
Mesafe, genişlik, derinlik, topla tam ve yarım dönüşler, risk alma, yerleşim.

Defansif olarak;
Savunma, markaj, top kapma, yerleşim.

Kollektif olarak;
Oyunu merkezden ve kanatlardan oynama, yüksek ve alçak savunma oyunu.

Mental olarak;
Takım oyunu, bireysel oyun, sorumluluklar, kendi antrenörün olabilme, yeme-içme ve dinlenmeye dair bilgiler, özel ekstra eğitimler, pozisyon eğitimleri, özgüven.

       Dahası tabii ki var. İş bitmiyor burada ama tek bir yazıda bunları anlatıp kafanızı şişirmek istemedim. Kısmet olursa 2. yazımızda da işin diğer taraflarına bakarız. Bu düzen hiçbir yerde yok tezi üzerinden yazmıyorum bunları, sakın yanlış anlaşılmasın. Ülkemizde yok diye yazıyorum. Bu sene tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’ne katılan Malmö’nün geldiği noktanın sürpriz olmadığını göstermek için yazıyorum. Beğenmediğimiz İsveç futbolunda bile bazı takımların belli bir program dahilinde bu işi yaptığını anlatabilmek için yazıyorum. Yazıyorum, yazıyoruz, yazıyorsunuz da, dinleyen kim. Bir kulağından girip, bir kulağından çıkıyor bizimkilerin. Sonra oturuyorlar koltuğa, kalkmak falan hak getire. Selametle...

Hazırlayan: Emrah ÇETİN
Transfer Merkezi İsveç Temsilicisi

       2006 ile 2009 yılları arasındaki 4 sezonda 6 ile 9.sıralar arasında gidip gelen bir takımdı Malmö. 2004’de şampiyon olan takım o dö...