Devre arasında Gaziantepspor’dan ayrılıp Giresunspor ile anlaşan Süleyman Özdamar, daha fazla forma şansı bulabilmek adına geçen sezonu tamamladığı Bayrampaşaspor ile kiralık olarak anlaştı. Şu ana kadar 39 kez milli formayı giyen başarılı stoper ile yazarımız Berkay Küçük'ün yaptığı keyifli röportajı hep birlikte okuyalım.
Süleyman merhaba bize biraz kendinden bahseder misin?
İzmir, Konak doğumluyum. Futbola Altay akademisinde başladım. U-17 Dünya Kupası’nda şans buldum. Talihsiz bir sakatlık yaşadım ve futboldan bir süre uzak kaldım. Sonrasında Gaziantepspor, Bozüyükspor, Gölcük ve Bayrampaşa’da oynadım. Ara transfer döneminde Giresunspor ile anlaştım ve Bayrampaşa’ya kiralık olarak geldim. Tanıdığım camiada kendimi göstererek kariyerimi, başarımı yükseltmek istiyorum.
Kariyerinin henüz başında büyük bir sakatlık yaşadın. Bu durum nasıl etkiledi seni?
Profesyonelliğe adım adım giderken ve gerçekten belirli bir seviyeye çıkmışken böyle bir durumun olması beni geriye itti. Uzun bir süre topa dokunamadım bile. Sakatlık yaşadım bir de ameliyattan sonra yaram enfeksiyon kaptı. Benim dışımda gelişen bu talihsizlikler, yetersizlikler süreyi uzattı. Moralim çok bozulmuştu ama ailem ve menajerim Fırat Özdemir hep yanımda oldu. Onlar sayesinde toparlandım ve güçlü bir şekilde futbola geri döndüm
Sakatlığı atlattıktan sonra neler yaptın? Kariyerini nasıl şekillendirdin?
Avrupa Şampiyonası’nı kaçırmam kötü oldu ama Abdullah Ercan hocamız moral olsun diye beni de turnuvaya takım ile götürdü. Altay’da sözleşmem bitiyordu ve sakatlık dönemimde ilgisizliklerine kızdığım için sözleşme uzatma tekliflerini reddettim. Tolunay Kafkas, beni Milli Takım’da alt yaşlardan tanıyordu ve beni Kayserispor’a istiyordu fakat Tolunay Kafkas, Gaziantepspor ile anlaşınca hoca ile Gaziantepspor’a transfer olduk.
Gaziantepspor’da zaman zaman forma şansı buldun ve bunu iyi değerlendirdin. Çeşitli sebepler ile Antep temsilcisiyle yollarını ayırıp Giresunspor’a transfer oldun. Bu süreci biraz anlatır mısın bize?
Gaziantepspor’da özellikle kupa maçlarında şans buluyordum. Bende iyi değerlendirdiğimi düşünüyordum fakat forma şansı fazla verilmedi. Gaziantepspor’u severim ve bana katkıları da olmuştur fakat yolları ayırma zamanım gelmişti. Kendi kariyerimi de düşünerek Giresunspor ile anlaştım.
Giresunspor seni Bayrampaşaspor’a kiraladı. Üst ligde yedek kulübesinde oturmaktansa sahada olmayı tercih ettin. Bu davranışının sebepleri neler?
Genç oyuncuların kendilerini geliştirmeleri için mümkün olduğu kadar uzun süreler alması gerektiğini düşünüyorum. Ben de hem daha öncesinde oynadığım, bildiğim bir camia olması nedeniyle hem de daha fazla süre alabilmek adına Bayrampaşaspor’a kiralık olarak geldim. Umarım bana güvenenleri haksız çıkartmam.
Kariyerinde belirli kritik kararlar alman gerekti. Çok şükür hep sağlıklı şekilde döndün ve etkili performans sergiledin. Özel olarak bu konuda teşekkür etmek istediğin birisi var mı?
En başta menajerim Fırat Özdemir’e teşekkür etmek istiyorum. Kariyerimin başında yaşadığım sakatlıkta, yaşadığım her durumda yanımda oldu. Ona özel olarak teşekkür ettikten sonra; Milli Takımda, oynadığım kulüplerde bana bir şeyler katan her hocama, takım arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum.
Altay alt yapısında yetiştin. Ligimizde Okay Yokuşlu ve Aytaç Kara ile oradan tanışıyorsun. Trabzonspor’da oynayan iki oyuncu hakkında neler söylemek istersin?
İkisiyle beraber büyüdüm diyebilirim. Üçümüz beraber okuduk, beraber futbol oynadık.İkisinin de geldiği nokta bana mutluluk veriyor. Performanslarını arttırarak oynarlar ve inşallah Euro 2016 kadromuzda yer alırlar.
Sert stilin ile dikkat çekiyorsun. Profesyonel kariyerinde 18 sarı kartın var ama hiç kırmızı kart görmedin. Bu konuda tedbirlerin neler? İlginç bir istatistik..
Öncelikle bu bilgiyi bulduğunuz için teşekkür ederim (gülüyor) Evet ben sert bir oyuncuyum ve mücadeleyi seviyorum. Sarı kart beni biraz durduruyor, hamlelerimi yumuşatıyor ama dikkatli oynuyorum. Dikkatli davranıp bu konuda hata yapmıyorum. Umarım bu istatistik uzun sürer.
İzmirli olarak Spor Toto Süper Lig’de senelerdir İzmir’den temsilci olmaması hakkında ne düşünüyorsun? Neden çıkamıyor takımlar?
Stadyum eksikliği var en başta. İzmir takımları bu sıkıntıyı uzun zamandır çekiyor. Taraftar desteği, sponsorluklar var fakat sahaya bu başarı yansımıyor. Ben İzmir’den takımlarımızın da Spor Toto Süper Lig’de yer almasını isterim. Hem İzmir hem lig kazanır.
Süleyman bir idolün, kendine örnek aldığın birisi var mı?
Galatasaray’dan Semih Kaya benim idolümdür. Karakteri mükemmeldir. İstanbul’a geldiğimde beni evinde ağırladı, evini açtı. Gerçekten tam bir ağabeylik yaptı. Futbolunu da beğeniyorum karakterini de o yüzden bu sorunuza cevabım Semih Kaya’dır.
Peki Süleyman arkadaşlarının sana taktığı bir lakap var mı?
Sert oyunumdan dolayı bana ‘’Kemik’’ diyen var sakallarımdan ilham alıp ‘’Muhteşem Süleyman’’ diyen var. İki lakabımı da seviyorum . Bu tarz seslenmeler, yaklaşımlar bana hep samimi geliyor.
Taraftara bir mesajın var mı?
Taraftarlarımız bize hep destek oluyor. İnşallah bizde onların destekleriyle daha iyi olacağız. Desteklerini esirgemesinler biz onlar ile daha güçlüyüz.
Sohbetimizin sonunda bizim sosyal medya hesaplarımız hakkında ne düşünüyorsun?
Çok başarılı işler yapıyorsunuz. Samimi söylüyorum sayenizde duyduğum,öğrendiğim çok bilgi oluyor. Alternatif medya görevi görüyorsunuz ve gerçekten bu konuda çok başarılısınız.
Süleyman Özdamar ile yaptığımız röportajın sonuna geldik. Umarım Süleyman tekrardan kiralık olarak geldiği Bayrampaşaspor’da başarılı olur ve her iki tarafta durumdan kazançlı çıkar. Röportajımızı okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
Transfer Merkezi Dergisi'nin bugünkü konuları Balıkesirspor'un başarılı futbolcuları Eray Ataseven ve Kerim Avcı. Muhammed Ekti ile keyifli sohbeti hep birlikte okuyalım.
Öncelikle Balıkesirspor kariyerinizin nasıl başladığı öğrenmek istiyoruz. Balıkesirpor'a transferiniz nasıl gerçekleşti ?
Kerim Avcı: Benim buraya gelmemin en büyük sebebi Erkan Sözeri'ydi. Sürekli konuşuyorduk kendisiyle zaten, fakat yüksek bonservisim nedeniyle baştan transferim gerçekleşmedi. Daha sonra bonservis bedelim düştü ve transfer döneminin sonlarına doğru buraya transferim gerçekleşti.
Eray Ataseven: Benim transferimde ise önce kulüpler kendi aralarında anlaştı. İlk önce biz Volkan Babacan, Bülent Cevahir, Murat Gürbüzerol ve ben 4 oyuncu olarak Balıkesirspor'a transfer olduk. Daha sonra Volkan abinin transferi olmadı, o Başakşehir'i tercih etti. Biz 3'ümüz Balıkesirspor Süper Lig'e çıkınca buraya transferimiz gerçekleşti.
Bu sezon çok çekişmeli bir lig izliyoruz. Her hafta lider değişebiliyor,yükselme potasına yeni takımlar giriyor. Peki bu sezonki lig hakkında düşünceleriniz neler?
Eray Ataseven: Ben daha önce 2 sezon oynadım PTT 1.Lig'de. Fakat böyle bir sezon görmediğimi söyleyebilirim. Neredeyse 10-11 takımın şampiyonluk şansı devam ediyor. Geriye kalan 7 takım düşme potasında gibi gözükse de 2 galibiyet aldıklarında üst sıralara tırmanabiliyor, play off şansına sahip oluyorlar. Biz lige kötü başlasak da, toparlanma sürecinden sonra zirvenin en önemli adayları arasına girdik. Dediğimiz gibi çok değişik bir lig var, yani 2 hafta galip olmak seni tekrar şampiyonluk potasına sokabiliyor, 2 hafta mağlup olduğunda da bakış açısı, heyecan değişebiliyor insanlarda. Ama biz sonuna kadar bunun devam edeceğini, bir golün bile önemli olduğunu biliyoruz. Bizim hedefimizde bu sezon bu zorlu ligden üst lige çıkmak.
Kerim Avcı: Çok karışık bir lig zaten, herkes herkese karşı kazanabiliyor. Giresunspor dışında 5-6 maç üst üste kazanabilen yok. Geçen senelerde Osmanlıspor, Kayserispor gibi takımlar ligi alıp götürmüştü. Şimdi böyle bir durum yok. Her şey olabilir.
Sizin gözünüzde şampiyonluk yolundaki en büyük rakibiniz kimler peki?
Kerim Avcı: Kesinlikle Karabükspor ve Adana Demirspor.
Eray Ataseven: Bence ilk aday Alanyaspor. Diğerleri de Karabükspor ve Adana Demirspor.
Sezon başından şu ana dek hem kendi hem de Balıkesirspor'un performans değerlendirmesini yapabilir misiniz?
Kerim Avcı: Sezon bizim istediğimiz gibi başlamadı. Epey beraberlik almıştık, bunlardan en az 6 tanesini kazanabilirdik. Herşey bizim elimizdeydi, konsantrasyon eksikliği, pozisyonları değerlendiremememizden dolayı berabere kaldık. Kesinlikle daha iyi olabiliriz, kolay olmayacak ama önümüzdeki maçların hepsini kazanmak istiyoruz. Bunu başarabilecek bir kadroya sahibiz. Kendimden bahsedecek olursam biraz daha fazla asist yapabilirim.
Eray Ataseven: Biraz önce de söylediğim gibi lige takım olarak kötü başladık. Kaybetmiyorduk ama kazanamıyorduk da. Daha sonra yönetim değişikliği olsun, teknik direktör değişikliği olsun bir havaya girdik ve ilk yarının son 7-8 haftasında yenilmedik. O süreçte de epey maç kazandık ve takım olarak iyi duruma geldik. 2. yarıya da iyi başladık. 2 galibiyet aldık, daha sonra kötü oynamamamıza rağmen nazarlık bir mağlubiyet aldık. Sonuna kadar devam edeceğiz, kendimize ve takıma inanıyoruz. Bu ligden çıkacağımızın farkındayız. Buna yürekten inanıyoruz. Kendi performansımdan bahsedecek olursam, sezona iyi başlamadım. Çünkü kalıp kalmayacağım son 3 günde belli oldu. Ligde başladığı için, kabul ediyorum kafam karışıktı ve kötü başladım. Zaten birkaç maçta oynamamıştım. Daha sonra kafamı toparladım, tekrar adapte oldum ve şuan performansıma yaklaşıyorum. Tabiki daha çok gole katkı yapmam lazım bir orta saha oyuncusu olarak. Bunun için de kendime bir hedef koydum ve inşallah bunu başarırım.
Balıkesirspor'a baktığımızda ligin en az yenilen ve en az gol yiyen ekiplerinden birisi. Aynı zamanda da en çok berabere kalan takımı. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
Eray Ataseven: Bizim bazen şanssız maçlarımız oldu. Çok gol kaçırdığımız, iyi oynayıp kazanamadığımız maçlar oldu. Buna rağmen her maçta sahaya savunma anlamında bir direnç koymaya çalışıyoruz. Bunu takım olarak alışkanlık haline getirdik. Zaten bu ligde de gol yemediğimiz sürece her dakika gol bulabilirsiniz, bu lig böyle bir lig. Savunmasını iyi yapan takım kazanıyor ve amacına ulaşıyor genelde. Bizde bunu her dakika bunu sahaya yansıtmaya çalışıyoruz, sonuna kadar mücadele ediyor, birlikte savunma yapıyoruz. Dediğim gibi prensip haline getirdik bunu, mesela Boluspor maçında 5-0 önde olmamıza rağmen hala gol yememek için uğraştık. Takımda gol yememeye karşı ciddi bir taktik bir disiplin var.
Kerim Avcı: Eray'a katılıyorum kesinlikle, her şeyi güzel özetledi.
Balıkesirspor he taraftarıyla öne çıktı. Peki siz ne düşünüyorsunuz hem taraftar hem de şehir hakkında?
Kerim Avcı: Daha fazla destek bekliyoruz taraftarımızdan. Maçtan maça sayı artsa da geçen sezonkiler gibi olmadı. Geçmiş dönemlerde Balıkesirspor'u takip ettiğimde statlar hep doluydu. Hangi takımlar alt ligde böyle stadı dolduruyor? Bu desteği biz hep bekliyoruz. Taraftarımızın stadı doldurması bizim için de bir güç oluyor. Buradan sizin aracılığınızla taraftarlarımızı da önümüzdeki maçlara davet ediyorum.
Eray Ataseven: Ben Manisaspor ile buraya ile geldiğim zaman, Passolig'in ilk uygulandığı zamanlardı. Stad fule yakındı ve çok etkilenmiştim açıkcası. Geçen sezon da Süper Lig'de mücadele ederken taraftarlarımızla çok iyi maçlarımız oldu. Bu sezon biraz azalma oldu, lig düşünce bizim gibi hayal kırıklığına uğradılar. Ama stadı bu doldurmak bizim elimizde, ülkemizde futbol skor odaklı olduğu için kazandıkça stadımızın dolacağını düşünüyorum. Önümüzdeki haftalarda stadımızın daha çok dolacağını düşünüyorum. Geçtiğimiz sezonlarda birçok maç seyirci sayesinde alındı. Biz bu havayı tekrar yakalarsak, hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorum.
Peki yeni yabancı kuralını nasıl buluyorsunuz?
Kerim Avcı: Kesinlikle yanlış buluyorum. Ama Samuel Eto'o gibi bir yabancı futbolcu niye gelmesinki. Böyle yabancı gelecekse 100 tane gelsin.
Eray Ataseven: Ben de aynı şekilde düşünüyorum.
Peki gelecekteki hedefleriniz neler?
Eray Ataseven: Öncelikli hedeflerim arasında Milli Takımımızın forması giymek var. Bunu gerçekleştirmek için bir an önce Süper Lig'de oynamalıyım ve bu inşallah Balıkesirspor ile olur. Bunun haricinde Avrupa hedefim de var fakat bunlara ulaşmam için kısa vadede ilk hedefim Süper Lig.
Kerim Avcı: Benim de ilk hedefim ay-yıldızlı forma. Bunun için de ilk hedef Süper Lig'de mücadele etmek. Bunun dışında her sezon başlagıcında kendime 8 gol hedefi koyarım. Her sezon 8'in üstüne çıkmaya çalışırım.
Kerim, seninle devam edelim. Almanya'da doğdun, futbola Almanya'da başladın. Almanya son 15 senedir futbolda bir ekol. Almanya futbol kültürü sana neler kattı?
Kerim Avcı: Futbolda kaptığım şeylerin yüzde 90'ını Almanya'da öğrendim. Çalışma, disiplin, motivasyon, konsantrasyon vs. Bunların hepsini Almanya'da öğrendim. Fakat tecrübeyi Türkiye'de yaşadım, tanıştım. Almanya'da antrenman olsun, başka şeyler olsun çok farklı bu konuda. Burada mesela antrenman eksikliğim olduğunda, Almanya'da öğrendiklerimi uyguluyorum. Evime bisiklet, Spin-Bike aldım, lastik var. Bunların sayesinde Almanya'da öğrendiklerimi burada uygulayabiliyorum.
Almanya'daki son sezonunda Essen takımıyla oldukça iyi bir performans gösterdin. O dönemde Trabzonspor'un transfer listesinde olduğun iddiaları vardı. Bu doğru muydu?
Kerim Avcı: Evet gelmişti, hatta Beşiktaş'tan da teklif vardı o dönem. Teklifler geldiğinde devre arasıydı ve takımımla şampiyonluğa gidiyorduk haliyle beni bırakmak istemediler. Hatta devre arasında Bundesliga 2'den VfL Bochum ve Köln'den de teklif gelmişti.
İzlediğimiz, gördüğümüz kadarıyla ayaklarına hakim ve uzaktan etkili şutlar atabilen bir futbolcusun. Hatta bu etkili şutların takıma puan olarakta döndü.Bunun için özel olarak çalışıyor musun?
Kerim Avcı: Çalışıyorum ama eskisi kadar değil, ayağım alıştı artık. Fakat önceden idmanlardan sonra bunun için çok çalışırdım, bir kaleci tutup, topları dizer ardı ardına 20-30 tane şut çalışması yapardım. Bunun için okula gitmediğim anlar bile olmuştu.
Şimdi özeleştiri sorusu. Türk futboluna ilk adımın Kayseri Erciyesspor ile Süper Lig'e oldu fakat Süper Lig'de kalıcı olamadın. Bunun nedeni neydi sence?
Kerim Avcı: Fuat Çapa'dan dolayı Erciyesspor'u seçmiştim o zamanlar. Beni çok istemişti o dönemde. Hatta benimle aynı mevkide oynayan oğlu Ferhat Çapa da vardı, ikimiz de o dönem oynayamamıştık. O dönemde Erciyesspor'da bizim bölgemizde oynayabilen İbricic, Azofeifa ve Traore gibi 3 futbolcu vardı. Fazla forma şansı bulamadım haliyle. Daha sonra takımın başına Hikmet Karaman geldi, kampa katıldım, yeni transferler geldi ve kadro dışılar oldu. İlk 3 maçta 90 dakika oynadım, daha sonra zaman zaman forma şansı buldum ama kadroda hep yer aldım. Küme düşmemeye oynuyorduk, kazanmaya başladık. Sonraki sezon Bülent Korkmaz geldi ve bana hiç şans vermedi.
Almanya altyapısında yetiştiğini söyledik.S enin gözünden Alman futbolu ve Türk futbolu arasındaki farklar neler?
Kerim Avcı: Kesinlikle tempo, oyun disiplini ve taktik. Buraya geldiğimde burada yaptığım idmanları ben 5-6 sene önce Almanya'da yapıyordum. Burada antrenmanlarda kontrol pas oynarsın mesela ve hocanın bunu belirtmesi gerekir. Ama Almanya'da bunu hocanın söylemeden yapman gerekir. İki ülke arasında epey farklar mevcut yani.
Alman futbolu demişken, şu anda ülkemizde altyapıya verdiği önemle epey popüler olan Altınordu var. Sen de burada 1 sezon forma giydin. Altınordu'nun futbol anlayışı, kültürü sence Almanya'ya yakın mı?
Kerim Avcı: Mesela disiplin konusu var. Bu konuda neredeyse aynı olduklarını söyleyebilirim. Ama çoğu şeyler Almanya'daki gibi değil farklar mevcut fakat bu konuda Türkiye'de ki en yakın kulüplerden biri olduğunu söyleyebilirim.
Altınordu'nun yabancı futbolcu oynatmama kararını destekliyor musun?
Kerim Avcı: Kesinlikle destekliyorum. Orada herkes aynı dili konuşuyor ve abi kardeş gibi. Kesinlkle saygı duyuyorum. Bu senede iyi gidiyorlar, hepsi Türk. Helal olsun diyorum.
Kendinde geliştirmen gereken noktalar olduğunu düşünüyor musun?
Kerim Avcı: Eray'a biraz daha yardım etmem gerektiğini düşünüyorum :) Sağolsun arkamda her topu kapıyor, mücadele ediyor ama bir gün farklı takımda olursak bu konuda biraz daha çalışmam gerek. İkili mücadelelerde biraz daha konsantre olmam lazım. Yani defansif yönden biraz daha kendimi geliştirmem gerektiğini düşünüyorum.
Örnek aldığın futbolcular var mı?
Kerim Avcı: Bir çok futbolcu var. En çok beğendiğim ve sevdiğim Alex de Souza var. Sergen Yalçın'ı beğeniyordum. Avrupa'dan Zinedine Zidane ve benden bir yaş büyük olmasına rağmen dünyanın en iyi 10 numarası Mesut Özil var bir de.
Kariyerinde unutamadığın anlar var mı?
Kerim Avcı: Kayseri Erciyesspor'da forma giyerken hedefimiz ligde kalmaktı ve devre arasındaki puan farkı 12'ydi. Herkes düşeceğimizi düşünüyordu. Sonra Hikmet Karaman geldi, toparlandık ve ligde kalmıştık. Kimse inanamamıştı.
Peki, Balıkesirspor 5-6 senedir kendisine gelen çoğu futbolcuyu parlattı. Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında? Sen de ileride Balıkesirspor sayesinde daha iyi yerlere gelebileceğini düşünüyor musun?
Kerim Avcı: Tabi ki. Burada bir taraftar kitlesi var ve gerçekten itici bir güç. Taraftarın gücü ve kendi futbolumu birleştirdiğim takdirde yükselebileceğimi düşünüyorum.
Eray, seninle devam edelim. Henüz 22 yaşındasın, kariyerine baktığımızda 18 yaşından bugüne dek hep Süper Lig'de, PTT 1.Lig'de forma şansı buldun. Bu konuda kendini şanslı hissediyor musun?
Eray Ataseven: Tabi ki bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Manisaspor'da küme düştüğümüz sezon 2 maçta forma giymiştim. Sonra maddi imkansızlıklardan dolayı, Manisaspor'da altyapıya yönelim oldu ve yaklaşık 16-17 tane altyapıdan futbolcu alındı kadroya. Yeni transferlerle birlikte bizim oynayacağımız düşünülmüyordu ama kadroda yer alıyorduk ve bu bize verilen bir fırsattı. Ben de o dönem çok çalışmıştım, fakat bir şanssızlık yaşadım ve Milli Takım kampında kolum kırıldı, 9 hafta forma giyemedim. Sakatlığımı atlattıktan sonra, kupa maçında şans buldum, formayı kaptım. Ben sürekli oynamamın nedenini şanslar geldiğinde iyi değerlendirmeme bağlıyorum. Geçen sene de ilk 9 hafta forma giyemedim ama sürekli kendimi hazır tuttum, çalıştım. Forma şansı yakaladığımda iyi değerlendirdim ve sezon sonuna kadar şans buldum.
Peki senin gözünden Süper Lig ve PTT arasındaki farklar neler?
Eray Ataseven: Tabi ki kalite farkı var ve Süper Lig hata kaldırmıyor. Küçük bir hatada seni cezalandırıyorlar. Bu konuda biraz daha rahatsın PTT'de. Süper Lig biraz daha tempolu ve hızlı. Ama PTT 1.Lig, daha çok güce dayalı, mücadeleci ve birbirini yakın takımların olduğu bir lig.
Geçmişe baktığımızda adın bir dönem Rubin Kazan ile anıldı. Geçen sezon da Süper Lig ekipleriyle anıldın, hatta Trabzonspor ile anlaştığın haberleri çıktı. Bu iddialar doğru muydu?
Eray Ataseven: Bana böyle bir teklif gelmedi, iddialar çıkınca pek ilgilenmedim açıkcası. Bursaspor ve Trabzonspor'dan teklif vardı geçen sene. Kulübe teklif gelmiş fakat ben sonradan öğrendim. Açıkcası olmadı diye de üzülmedim, tekrardan burada çıkış yapabileceğimi düşünmüştüm. Bu sezon ise herhangi bir teklif gelmedi.
Sahada çok mücadele ediyorsun, çalışkansın ve tempolusun. Yorulmak nedir bilmiyorsun. Bunun bir sırrı var mı?
Eray Ataseven: Kendime iyi bakıyorum, iyi çalışıyorum. Allah'ın da verdiği bir ciğer var. Açıkçası altyapıda daha yetenekliydim, forvet arkası falan oynuyordum, goller atıyordum ama bir sabah bir uyandım onlar yok olmuş, başka futbolcu olmuşum (Gülüşmeler) Şaka bir yana dediğim gibi kendime iyi bakıyorum. Başka bir sırrı yok.
Milli Takımımızın farklı yaş gruplarında forma giydin. İlk olarak çağrıldığında neler hissettin?
Eray Ataseven: Çok heyecanlanmıştım. İlk olarak U18'e çağrılmıştım fakat bu hazırlık kampıydı, bundan dolayı ilk resmi maçımı U19'da oynadım. Çok farklı bir duygu, İstiklal Marşı'nın okunması ve senin ülkeyi temsil etmen çok özel duygular tabi ki.
Milli Takıma çağrıldığın dönemlerde ülkemizde U-20 Dünya Şampiyonası yapılmıştı. Hiç kadroya çağrılmayı bekledin mi?
Eray Ataseven: Ben o dönem U20 ve U19'a sürekli çağrıldım, Feyyaz Uçar hocaydı o zaman. Fakat o dönemde belimden bir sakatlık yaşadım ve sezon sonuna doğru 10 hafta oynayamamıştım. Play Off'lara yetişmiştim ligde ama yetmedi. En büyük hayalimdi kadroda yer almak ama çağrılmadım. Çağrılmadığım zamanki ağlayışım ve üzüntümü hiç bir zaman unutamam.
''Beyaz Zenci'' lakabı nereden geliyor peki ?
Eray Ataseven: Manisaspor forması giyerken dönemin kulüp başkanı Emrah Hasgör, o dönem gazetecilerle söyleşi yapıyordu. Benden o şekilde bahsetti, kuvvetimle öne çıktığım için bana bu lakap takıldı.
Örnek aldığın futbolcular var mı?
Eray Ataseven: Selçuk İnan örneği var. Mevkimden bağımsız olarak ise neredeyse herkesin idolü olan Arda Turan ve her ne kadar benim tarzım olmasa da Andreas Iniesta.
Kendinde geliştirmen gereken noktalar olduğunu düşünüyor musun?
Eray Ataseven: Var tabi ki. Pas yüzdemi arttırmayalım. Duran toplarda biraz kendimi geliştirmem lazım ve son olarak hücuma daha fazla çıkıp skora katkı vermem gerek.
Kariyerinde unutamadığın anlar var mı?
Eray Ataseven: Manisaspor'da forma giyerken Boluspor'a karşı attığım gol var, ilk gölümdü kariyerimde. Bir de Play-off finali var, kaybettiğimize gerçekten çok üzülmüştüm. Çünkü biz orada altyapıdan bu kadar futbolcu varken ve maddi zorlukla da üst lige çıkarak bir şey ispat edecektik ama olmadı. Son olarak yukarıda bahsettiğim gibi Milli Takım kadrosuna çağrılmadığım zaman çok üzülmüştüm.
Manisaspor demişken, o dönem kadroda altyapıda birçok futbolcu vardı ve bu bir nevi mesajdı. Biraz önce değindin ama biraz genel olarak ele alırsak neler düşünüyorsun?
Eray Ataseven: Türkiye'nin kurtuluşu altyapıda bence. Çok değişik şeyler oluyor, yabancılara gereğinden fazla para veriliyor. Bu paranın yarısı altyapıya verilse şu an çok farklı yerlerde oluruz. Takımımızda da altyapıdan Oğuzhan var, Çağatay var. Onları bekliyoruz, ama bunlar süreç meselesi. Uzun lafın kısası altyapılara çok daha yatırım yapılmalı.
Kerim Avcı: Avrupa ile buranın farkı da o zaten. Almanya'da altyapıya verilen değer burada kesinlikle yok. Burdaki çoçuklar nerede oynayacaklar ki gerekli ve yeterli sahaları yok. Almanya'ya baktığımızda köyde bile en az 2 halısaha var. Nerede gelişecekler bu çocuklar?
Peki sitemizi takip etme şansınız oldu mu ? Neler düşünüyorsunuz ?
Kerim Avcı: Twitter'dan sizi takip ediyorum ama sosyal medyaya çok fazla zaman ayıramamıyorum açıkçası.
Eray Ataseven: Ben takip ediyorum. Genelde alt liglere ve altyapıya önem verdiğiniz için bu bizim gibi futbolcular için önemli birşey. Sonuçta Süper Lig'in gölgesinde kalan bir ligde forma giyiyoruz. Sizin sayenizde insanlara kendimizi anlatabiliyoruz, desteğinizin devam etmesini diliyorum. Bu bizim için önemli ve güzel bir şey. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Son birkaç aydır futbol başlığı altında en çok konuşulan konulardan biri hiç şüphesiz: Çin futbolu ve ülke futbolunun tanınması/gelişmesi adına yaptıkları fahiş transfer harcamaları. Bu dikkat çekici birliktelik, haliyle birçok futbolseverin dikkatinin o noktaya çekilmesini sağladı. Aslında biraz geçmişe sararsak Çin'in futbolunun gelişmesi adına yaptığı yatırım/reklamın sadece bu seneyle sınırlı olmadığını açıkça görebiliriz.
Gelişen, sürekli büyüyen ve dünyanın en büyük 2. ekonomisine sahip ülke olan Çin ekonomisi, devlet başkanı Xi Jinping'in teşvik çalışmalarıyla ülkede bulunan büyük şirketlerin sponsorluklarıyla bir süredir ülke futboluna yatırım yapmaya ve bunun sonucunda ülke futbolunun tanınması, gelişmesi ve en önemlisi yaptıkları harcamalarla dikkatin kendilerine çekilmesini sağladılar. Mesela Çin'in en büyük şirketlerinden Evergrande'nin Guangzhou'ya, Suning'in Jiangsu'ya, SIPG'ın Shanghai'ye ve Greenland grubu'nun Shanghai Shenhua'ya gibi çoğu takımın zengin bir sponsoru ya da sahibi var.
Ülke futbolu adına yapılan hamleler özellikle bu dönemde ödedikleri fahiş bonservis bedelleriyle sınırlı değil elbette. Kulüplere tanınan 4+1 yabancı hakkı nedeniyle altyapıya da önemli ölçüde önem verildi. Hatta eğitim-futbol birlikteliği sonucunda ülkede yaklaşık 20.000 futbol sahası açılması öngörüldü, futbol okullarda zorunlu hale geldi ve Wanda Projesi ile ülke futbolunda seçilen genç isimlerin İspanya'da eğitim alınması sağlanarak, gelecek adına önemli adımlar atıldı.
Bu yatırımlar ülkeyle sınırlı mı? Değil elbette.
1) Henüz 2 ay önce, Şeyh Mansur bin Zayed sahibi olduğu Manchester City'nin yüzde 13'lük hissesini aldığı fiyata Çinli yatırımcılara sattı. Bu anlaşmanın en büyük amacı Çin'de her geçen gün gelişen futbol potansiyelinden yararlanmak ve City Futbol Grubu'nun arzulanan Asya pazarına açılması olarak öngörüldü. Tabi Machester City-Çin ilişkisi bununla son bulmuyor. Henüz birkaç gün önce Manchester City, resmi twitter adresinden Çin'de 8 Şubat'ta başlayacak Çin yılını kutlarken Sergio Agüero ve Joe Hart, kamera karşısına geçip Çin yemeklerinin tadına baktı.
2) Ülke medyasında da çıkan bir haber sıradaki. Bu haber Çin'in en büyük şirketlerinden Ledman'ın Portekiz 2.Ligi'ne sponsor olması. Fakat sponsor olmasından ziyade asıl dikkat çeken husus yerine getirilmesi istenen zorunluluk(lar). Bu zorunluluklardan en dikkat çekeni ligde yer alan takımlara Çinli futbolcu oynatma şartının getirilmesi. Peki Avrupa'dan Çin'e yıldız furyası ne zaman başladı?
Çin'de futbola henüz bu kadar ilgi yokken Asya ülkeleri dışında daha çok Güney Amerika pazarını kullandıklarını söylemek mümkün. Hatta 2011 yılında Fluminense'den GZ Evergrande takımına transfer olan Dario Conca o dönem alacağı ücret epey konuşulmuş, aylık 2.5 milyon Euro alacağı iddia edilmişti. Fakat yavaş yavaş futbola aktarılan para artıkça Avrupa futbolunda büyük yer etmiş, ama hafiften kariyeri düşüşte veteran futbolcularla reklam yapmaya başlayarak; artık futbol sektöründe biz de varız imajı sergilemeye çalıştılar. Bunun için ayağının tozunu Çin'e ilk sürten Nicolas Anelka oldu. 2011'in son günlerinde Chelsea'den Shanghai Shenhua'ya transferi gerçekleşen Anelka Çinli futbolseverler de büyük heyecan yaratmıştı.
Şimdi de 2012 yılından itibaren transferde hangi önemli isimleri kadroya kattıklarına bakalım. Dipnot: Çin Süper Ligi'nde sezon Mart ayında başlayıp, Kasım ayında bitiyor.
2012
Bu transfer sezonu Çin Ligi'nin, Avrupa'dan önemli futbolcuları kadrosuna kattığı ilk sezon oldu. İlk keşfettikleri Güney Amerika kıtasından da birkaç önemli transfer yaparak gelecek sezonlarda ne yapabileceklerinin ilk sinyallerini verdiler.
Didier Drogba - Shanghai Shenhua (Bonservis yok) Lucas Barrios - GZ Evergrande (8.5 milyon Euro bonservis) Giovanni Moreno - Shanghai Shenhua (4.5 milyon Euro Bonservis) Frederic Kanoute - Beijing Guoan (Bonservis yok) Yakubu Aiyegbeni - Guangzhou R&F ( 1.4 milyon Euro Bonservis)
GZ Evergrande takımın başına Marcelo Lippi'yi, Shanghai Shenhua önce Jean Tigana sonra Arjantin Milli Takımı'nda da görev alan Sergio Daniel Batista'yı göreve getirdi.
2013 Elkeson - GZ Evergrande (5.5 milyon Euro Bonservis) Edu - Liaoning FC (Bonservis yok) Wagner Love - SD Luneng (6 milyon Euro Bonservis)
Ayrıca Guangzhou R&F takımın başına Sven-Göran Eriksson'u, SD Luneng ise Barcelona ve Atletico Madrid gibi takımları çalıştıran Radomir Antic'i getirdi.
2014 Alessandro Diamanti - GZ Evergrande (7.5 milyon Euro Bonservis) Rene Junior - GZ Evergrande (5.1 milyon Euro Bonservis) Walter Montillo - SD Luneng (7.5 milyon Euro Bonservis) Pablo Batalla - Beijing Guoan (3.5 milyon Euro Bonservis) Aloisio - SD Luneng (5 milyon Euro Bonservis) Alberto Gilardino - GZ Evergrande (5.5 milyon Euro Bonservis) Rafael Marques - HN Jianye (2.5 milyon Euro Bonservis) Nenad Milijas - Hebei China Fortune (600 bin Euro) Paulo Henrique - Shanghai Shenhua (4 milyon Euro Bonservis) Szabolcs Huszti - CC Yatai (1.5 milyon Euro Bonservis)
Ayrıca Sevilla, Atletico Madrid gibi takımları çalıştıran İspanyol teknik direktör Gregorio Manzano, Beijing Guoan tarafından göreve getirildi.
2015 Sammir - Jiangsu Suning (5 milyon Euro Bonservis) Ricardo Goulart - GZ Evergrande (15 milyon Euro Bonservis) Alan - GZ Evergrande (11 milyon Euro Bonservis) Tim Cahill - Shanghai Shenhua (Bonservis yok) Avraam Papadopoulos - Shanhai Shenhua (285 bin Euro Bonservis) Diego Tardelli - SD Luneng (5.5 milyon Euro Bonservis) Dorio Conca - Shanghai SIPG (3 milyon Euro Bonservis) Paulinho - GZ Evergrande (14 milyon Euro Bonservis) Robinho - GZ Evergrande (Bonservis yok) Demba Ba - Shanghai Shenhua (13 milyon Euro Bonservis) Mohamed Sissoko - Shanghai Shenhua (Bonservis yok) Jucilei - SD Luneng (Bonservis yok) Asamoah Gyan - Shanghai SIPG (9 milyon Euro Bonservis) Kleber - Beijing Guoan (4.5 milyon Euro Bonservis) Eidur Gudjohnsen - SJZ Ever Bright (Bonservis yok)
Ayrıca GZ Evergrande önce İtalya'nın efsaneleşmiş futbolcusu Fabio Cannavaro'yu, daha sonra Luiz Felipe Scolari'yi takımın başına getirirken, Jiangsu Suning ise Dan Petrescu'yu göreve getirdi.
2016
Bu dönemde şu ana kadar yapılan transfer neredeyse tüm futbolseverlerin dikkatini Çin'e çekilmesini sağladı. Yapılan yatırımlar sonucunda yayın hakkının 1 milyar Euro'ya yakın bir paraya satıldığı iddia edildi. Yani yıldızlar biraz cepleri boşaltsa da bereketiyle geldiler diyebiliriz.
Alex Teixeira - Jiangsu Suning (50 milyon Euro Bonservis) Ramires - Jiangsu Suning (28 milyon Euro Bonservis) Jo - Jiangsu Suning (2 milyon Euro Bonservis) Jackson Martinez - GZ Evergrande (42 milyon Euro Bonservis) Gervinho - Hebei China Fortune (18 milyon Euro Bonservis) Ersan Gülüm - Hebei China Fortune (7 milyon Euro Bonservis) Stephane Mbia - Hebei China Fortune (6 milyon Euro Bonservis) Gael Kakuta - Hebei China Fortune (5 milyon Euro Bonservis) Fredy Guarin - Shanghai Shenhua (11 milyon Euro Bonservis) Gil - SD Luneng (8.5 milyon Euro Bonservis) Burak Yılmaz - Beijing Guoan (8 milyon Euro Bonservis) Renato Augusto - Beijing Guoan (8 milyon Euro Bonservis) Ralf - Beijing Guoan (1 milyon Euro Bonservis) Fredy Montero - Tianjin Jeda (5 milyon Euro Bonservis) James Troisi - Liaoning FC (Bonservis yok) Assani Lukimya - Liaoning FC (2 milyon Euro Bonservis)
Ayrıca SD Luneng, takımın başına bir dönem Brezilya Milli Takımı'nı çalıştıran Mano Menezes'i getirirken, Beijing Guoan ise Alberto Zaccheroni'ye takımı emanet etti.
Peki Çin 2011/2012 sezonundan itibaren yaptığı bu transferlere ne kadar harcadı?
2011/2012 sezonunda toplam 45 milyon Euro
2012/2013 sezonunda toplam 63 milyon Euro
2013/2014 sezonunda toplam 90 milyon Euro
2014/2015 sezonunda toplam 142 milyon Euro
2015/2016 sezonunda yaz transfer döneminde 62 milyon Euro, kış transfer döneminde -şimdilik- 269 milyon Euro para harcadılar.
Peki Çin ligleri bu kış döneminde transfere harcadığı para sıralamasında kaçıncı?
Çin Süper Ligi: 269 milyon Euro
İngiltere Premier Ligi: 247 milyon Euro
İtalya Serie A: 86 milyon Euro
Çin 1.Ligi: 49 milyon Euro
Almanya Bundesliga: 47 milyon Euro
Çin 1.Ligi'nde de bir dönemin yıldız isimleri forma giyiyor. Peki, 2.Lig seviyesinde forma giyen bu yıldızlar kimler? Jadson, Geuvanio ve Luis Fabiano (Tianjin Quanjian), Sejad Salihovic ve Zvjezdan Misimovic (Beijing Evergreen), Danko Lazovic (Beijing Enterprises) gibi isimler forma giyerken, Tianjin Quanjian'ın teknik direktörlüğü bir dönem Brezilya Milli Takımı'nı çalıştıran Vanderlei Luxemburgo yapıyor.
Çin ekipleriyle başka hangi yıldızların ismi anılıyor?
Hulk: Bir süredir Çin ekiplerinin gündeminde olduğu söylenen Hulk'a Shanghai Shenhua'nın 80 milyon Euro'luk bir teklif yaptığı fakat teklifin Zenit tarafından reddedildiği iddia edildi.
Ezequiel Lavezzi: Çok büyük ihtimalle Çin yolcusu. Serie A ve Premier Lig'den teklif olmasına karşın yıllık 10 milyon Euro'luk ücreti kabul edip Shanghai Shenhua'ya imza atacak.
Yaya Toure: Gelecek sezon Manchester City'nin başına Pep Gardiola'nın geçecek olması nedeniyle takımdan ayrılacağı konuşulan Yaya Toure'ye, Jiangsu Suning'in yıllık 40 milyon Euro teklif ettiği iddia edildi.
Oscar: Chelsea'nin 25 milyon Euro'ya transfer ettiği Oscar için Jiangsu Suning'in 74 milyon Euro'luk teklifinin kabul edilmediği iddia edildi.
Wesley Sneijder: Türk basınını bir süredir meşgul eden bu habere göre Jiangsu Suning'in Sneijder için Galatasaray'a 16 milyon Euro teklif ettiği iddia edildi.
Wayne Rooney: Bu iddia olduça ilgi çekici. Çin'den bir takımın Wayne Rooney'e senelik 25 milyon Pound teklif ettiği ve Wayne Roone'in Çin Super Ligi'nin tanıtım yüzü olacağı konuşuluyor.
Son olarak...
Çin'in futbola yaptığı yatırımların kısa vadede meyve verdiğini söyleyebiliriz. Yukarıda da bahsettiğim gibi yapılan transferle bu kış döneminde çoğu kez Çin Ligi konuşuldu, tartışıldı. Birçok futbolseverin ilgi alanına girdiğini ve ligin başlayacağı Mart ayı ile birlikte sıkı takipçilerinin olacağı net bir şekilde görüldü.
Çin'in futbol adına kısa vadede hedeflerinden biri de seyirci sayısı. Bu sezon hedeflenen seyirci sayısı ortalama 25.000. Önümüzdeki 5 senede de seyirci sayısında Premier Lig ve Bundesliga seviyesine yükselmesi öngörülüyor.
Çin Devlet Başkanı'nın futbol adına hedefleri büyük, verdiği destek ve kulüplerinin neler yaptığı da çok açık. Bu şekilde devam eder, yıldızları Çin'e getirirlerse Dünya'da en çok takip edilen futbol liglerinden biri olacakları açık.
Unutmadan, Çin'de transfer sezonu 26 Şubat'ta bitiyor. Yani sürpriz ve bomba transferlerin gerçekleşmesi için epey uzun süre mevcut.
Bayrampaşaspor'un en çok göze çarpan oyuncusu ve takımın gelecek vaad eden ismi olan Feridun Kıroğlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Belki klişe gibi olacak ama gerçekten zaman nasıl geçti fark etmedik. İşte o keyifli röportajın detayları.
Feridun merhaba. Bize biraz kendinden bahseder misin?
25 Ekim 1994 Trabzon doğumluyum. Futbola Karagümrük’te başladım. Bir sene alt yapısında oynadıktan sonra Başakşehir’e transfer oldum. Başakşehir’den sonra Eyüp ve Merter ‘de oynadım. Merter’den Bayrampaşa’ya transfer oldum ve burada profesyonel oldum.
Sende de payı olan Başakşehir Futbol Kulübü’nün alt yapısı hakkında ne söylemek istersin?
Çok güzel bir yapılanma var. Tesisler ve çalışma şartları futbolcu için büyük bir şans. Bu konuda Türkiye’de en iyi kulüplerinden biri.
İki sene önce profesyonel oldun. Türkiye’de bu konuda çok sıkıntılar yaşanıyor. Birçok yetenekli genç altyapıdan A takıma çıkarken sorunlar yaşıyor. Amatör liglerden gelip profesyonel bir takıma transfer olmak çok daha zor zaten. Sen de bu konuda sorun yaşadın mı?
Evet, gençlere duyulan güven az ve cesur hamleler yapabilecek kişi sayısı da yeterli değil. Sami Aydın ve Akın Topgül hocalarım benim için çok uğraştı ve Bayrampaşa kulübünde de en büyük destek onlardan aldım. Bu konuda kendimi şanslı görüyorum.
Alt liglerde sıkıntı yaşayan takımların sayısı bir hayli fazla. Sen bu durumu nasıl değerlendiriyorsun? Ne gibi sorunlar ile karşılaşılıyor?
Hemen hemen her takımda belli dönemlerde maddi sorunlar yaşanıyor mutlaka. Tesisler yetersiz, oyunculara yardımcı olabilecek tesisler çoğu takımda yok. Bunlarda birleştiğinde büyük bir sorun haline geliyor.
Peki Bayrampaşa ile yolların nasıl kesişti?
Biraz önce bahsettiğim gibi Akın Topgül ve Sami Aydın hocalarım Merter’den transfer ettiler. Onlarla çalışma fırsatı beni cezbetti ve Bayrampaşa’ya transfer oldum.
Bir semt takımında oynuyorsun ve bu ilçeden çıkan bir isim var. Arda Turan, çok büyük bir futbolcu oldu ve sana da iyi bir örnek. Nasıl yorumlarsın Arda Turan’ın transferini?
Arda Turan çok büyük bir futbolcu ve Bayrampaşa’dan yetişmiş olması bizim için mutluluk verici. Bizde bu semtin takımında oynuyoruz ve onun geldiği yere gelebilmeyi hayal ediyoruz.Umarım onun gibi çok oyuncumuz olur ve böyle futbolcularımızın sayısı artar.
Evet sen de bu semt takımında en çok gelecek vaad eden oyuncu durumundasın. Beklentilerin yüksek olması üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Taraftarların, semt esnafının ve genel olarak izleyenlerin beni beğenmeleri ve destek olmaları beni çok mutlu ediyor. Üzerimde bir yük değil omzumda destekleyici bir el olarak görüyorum. Umarım onları ve kendimi mutlu edecek yerlere gelirim.
Hızın ve çalımların ile futbolseverlerin beğenisini kazandın. Geçmekte zorlandığın ve sana zor dakikalar yaşatan bir oyuncu var mı?
Bayrampaşa’da bir dönem takım arkadaşım olan İlker Cihan’ı söyleyebilirim. Antrenmanlarda takım değiştiriyordum. Sabrımı fazlasıyla zorlamıştı (Gülüyor). İnegölspor’da şu an, ona da selam olsun. Başarılar diliyorum ona.
Senden asıl beklenilen gol atmak değilken bu sene gol yollarında da etkilisin. Bu performansını neye bağlıyorsun?
Çok çalışıyorum, bitiricilikte eksiklerim hala var. Fakat kendi adıma fena sayıda gol atmadım. Umarım daha da etkili olurum.
Kendinde eksik olarak gördüğün bir özelliğin var mı?
Kesinlikle vardır ve her konuda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. İlk aklıma gelen güç ve dayanıklılık ama. Onları arttırdığımda daha iyi olacağım.
Birçok Spor Toto Süper Lig ve PTT 1 .Lig takımlarının radarındasın.Bu durum seni nasıl etkiliyor?
Kesinlikle olumlu etkiliyor. Yaptığım işin beğenilmesi ve transfer edilmek istenmem kendime güvenimi arttırıyor. Daha çok çalışıp o teklifleri neden aldığımı bir kez daha kanıtlayıp o seviyelere transfer olmak istiyorum.
Bu sene takım ile taraftarın arası fazla iyi değil. Taraftara bir mesajın var mı?
Bizi her zaman desteklesinler. Biz onlardan güç alıp onlar içinde oynuyoruz. Bu bir takım oyunu ve taraftar desteği olmazsa gücümüz azalıyor. İnşallah bize tekrardan desteklerini arttırırlar ve bizde sıralamada yükselişe geçeriz
Feridun sen bir kanat oyuncususun. Kendine örnek aldığın, beğenerek izlediğin bir isim var mı?
Napoli’den Lorenzo Insigne hayranıyım. Kariyerinin başından itibaren onu izleyerek kendime çok ders çıkarttım. İnşallah bir gün o yeteneklere çıkabilirim.
Gonzalo Higuain! Büyük bir golcü. Ona asisst yapmayı isterdim.
Yaklaşan Avrupa Şampiyonası hakkında ne düşünüyorsun? Favorin var mı?
Türkiye olarak inşallah iyi bir turnuva geçiririz. Senelerdir katılamıyoruz böyle turnuvalara. İnşallah bu hasret kalışımız bize büyük bir başarı olarak geri döner. Favorim ise Belçika. Çok iyi bir kadroları var ve izlemek için sabırsızlanıyorum.
Feridun, son olarak sosyal medya hesaplarımız hakkında ne düşünüyorsun? Takip ediyor musun?
Evet özellikle Transfer Merkezi hesabını çok beğeniyorum. Sizlerden öğrendiğim çok haber ve transfer var. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Bölgesel Amatör Lig 8.Grup’ta dün kendi sahasında lig sonuncusu Karasuspor’u ağırlayan Paşabahçe, deyim yerindeyse rakibine gol olup yağdı ve sahadan 11-0 gibi çarpıcı bir sonuçla ayrılarak Bölgesel Amatör Lig’de bu sezonun en açık farklı galibiyetine imza attı. Beykoz ekibinin aldığı bu galibiyet 2010-2011’den bu yana düzenlenen Bölgesel Amatör Lig’in en açık farklı 6. galibiyeti olarak kayıtlara geçti.
Bu zorlu ligin tarihinde alınan en farklı galibiyetleri araştırırken, kıstas olarak 7 ve 7 farkın üstü koydum ve karşıma tam 113 müsabaka çıktı. Ligin 2.sezonunda 28, 3.sezonunda 42, 4.sezonunda 22, geçen sezon 14, bu sezon da 7 karşılaşma 7 ve 7 farkın üstünde bitmiş. Lafı daha fazla uzatmayalım ve BAL tarihine geçen müsabakalara bir göz atalım;
İhsaniye Belediyespor - Emirdağspor (0-16)
8 Şubat 2012 tarihinde Afyon Atatürk 1 Nolu Yan Saha’da oynanan bu mücadeleyi izleyenler, Bölgesel Lig tarihinin en açık farklı galibiyetine şahit olacaktı. 7.Grup’ta lider ve sonuncunun mücadelesinde gol perdesi henüz 4.dakikada açılacak ve konuk Emirdağspor ilk yarıyı 6-0 önde tamamlayacaktı. İkinci yarıda da hızını kesmeyen kırmızı-beyazlı ekip sahadan 16-0 galip ayrılacaktı. Mücadelenin gollerini ise Erhan Börklü (5), Cüneyt Aytürk (2), Nevzat Öner (2), Mustafa Şen (2), Lütfü Berk Osmancık, Deniz Budak, Erdal Yüksel ve Mehmet Özen’in ayağından gelecekti.
Yurtbaşı Belediyespor - 44 Malatyaspor (1-17)
O sezon (2012-2013) ligin ikinci haftasında 4-1 kazandığı Kadirlispor maçında cezalı oyuncu oynattığı için Payasspor ile girdiği şampiyonluk yarışını kaybeden Doğu Anadolu ekibi, 4 Mayıs 2013’te Elazığ Atatürk Yan Saha’da oynanan ve ilk yarısını 9-0 önde tamamladığı bu mücadeleden 17-1 galip ayrılacaktı. Sezon boyunca 6 gol atan Engin Bilici bu maçta 8 gol birden atacak; Turgut Ulutaş (2), Zafer Sağdıç (2), Salih Altıparmak (2), Erdoğan Oluk, Cumali Kılınç ve Mustafa Uçar (kendi kalesine) ona eşlik edecekti. Lige haftalar öncesinden veda eden evsahibini ekibin şeref sayısını ise Erdal Çureban kaydedecekti.
Bursa Zaferspor - Simav Gençyurdu (15-0)
Ligde umduğunu bulamayan Marmara ekibi, lig sonuncusu rakibi karşısında ilk yarıyı 2-0 önde tamamlıyordu. 71.dakikada durum 6-0 iken 10 kişi kalan Kütahya ekibi iyice dağılacak ve 90 dakika sonunda 15-0 gibi fantastik bir sonuç ortaya çıkacaktı. 26 Şubat 2012 tarihinde Merinos Sahası’nda oynanan müsabakanın gollerini Sinan Yıldırım (4), Serkan Baytaş (2), Nihat Türkileri, İbrahim Çulğatay, Özer Dönmez, Şuayip Taç, Mustafa Emrah Ünsal, Erdem Kör, Cihan Kazzaz ve Okan Aşık atacaktı.
Genç Muratspor - Kızıltepe Barışspor (0-15)
13 Nisan 2013 tarihinde Diyarbakır’da oynanan ve prestijten öteye geçmeyen mücadelede Şahin Çakar (4), Selahattin Kurtay (3), Mahmut Kurtay (2), Mazlum Oral (2), İlhan Çelik (2), Ekrem Çakar ve Rıdvan Kahraman golleri kaydedecek ve Barışspor ligden düşmesi çoktan kesinleşen rakibi karşısında sahadan 15-0 galip ayrılacaktı. Mücadelenin ilk yarısı ise 6-0 tamamlanacaktı.
Muğlaspor - Isparta Gönenspor (14-0)
Yıllardan beri 3.lige dönme hesapları yapan fakat bir türlü o ereğine ulaşamayan Muğlaspor, sonu kendisi açısından yine hüsranla bitecek 2012-2013 sezonunda bu müsabaka ile teselli bulacaktı. 27 Ocak 2013 tarihinde oynanan ve ilk yarısı 8-0 tamamlanan karşılaşmada goller Gökhan Kabayel (4), Volkan Duru (2), Süleyman Çelik (2), Cemil Şen (2), Polat Ertek, Mustafa Karlı, Deniz Yumurtacı ve Sinan Çetin’in ayağından gelecek ve yeşil-beyazlı ekip kulüp tarihinin en farklı galibiyetine ulaşacaktı.
Bölgesel Amatör Lig tarihindeki en farklı galibiyetler
Alvin Fortes / FC Oss'tan geldi. / 1,5 yıllık sözleşme. / Profil Sayfası
Orhan Gülle / Sivasspor'dan geldi.
Kemal Tokak / Elazığspor'dan geldi. / Bonservis ücreti yok.
Özgür Özkaya / Konyaspor'dan geldi. / Bonservis ücreti yok.
Arif Şahin / Giresunspor'dan geldi. / Bonservis ücreti yok.
Cumali Bişi / Çaykur Rizespor'dan geldi. / Bonservis ücreti yok.
Hasan Hatipoğlu / Balıkesirspor'dan geldi. / Bonservis ücreti yok.
Özgürcan Özcan / Adana Demirspor'dan geldi.
Hüsnü Başkurt / Şanlıurfaspor'dan geldi.
Edward Ofere, Henri Belle, Jonahtan Reis, Petr Janda ve Eren Aydın serbest bırakıldı.
Mehmet Can Işık Turgutluspor'a, Muhammed Enes Yılmaz Sivas Belediyespor'a, Eren Pamuk Niğde Belediyespor'a, Gökhan Akıllı Zonguldak Kömürspor'a kiralandı.
DENİZLİSPOR
Leozinho / Sözleşmesi feshedildi, Iraklis'e gitti.
Kazım Sarı / Menemen Belediyespor'a gitti.
Anmar Almubaraki 'nin sözleşmesi feshedildi.
ELAZIĞSPOR
Serdar Özbayraktar ve Cleyton, Göztepe'ye gitti. / Bonservis ücreti yok.
Muhammed Ali Doğan / Balıkesirspor'a gitti.
Kemal Tokak / Boluspor'a gitti. / Bonservis ücreti yok.
Murat Akyüz / Adana Demirspor'a gitti. / Bonservis ücreti yok.
Mehmet Cansın Çiçek / Kayseri Erciyesspor'a gitti.
Mücahit Atalay / Hatayspor'a gitti.
GAZİANTEP BBSK
Foxi Kethevoama / Astana'dan geldi. / 1,5 yıllık sözleşme.
Francis Litsingi / Sparta Prag'dan geldi. / 1,5 yıllık sözleşme.
Benjamin Fuchs / Göztepe'den sezon sonuna kadar kiralandı.
İskender Alın / Yeni Malatyaspor'dan geldi. / 6 aylık sözleşme / Bonservis ücreti yok.
Şehmus Kaya / Batman Petrolspor'dan geldi. / 1,5 yıllık sözleşme.
Soner Örnek / Hatayspor'a gitti. / Bonservis ücreti yok.
Mert Sinan Pekesen ve Yücel Candemir, Aydınspor 1923'e kiralandı.
GİRESUNSPOR
İsmail Haktan Odabaşı / Gaziantepspor'dan kiralandı.
Bruno Alves / Brezilya'nın Nautico takımından geldi. / 1,5 yıllık sözleşme.
Vedat Bora / Torku Konyaspor'dan kiralandı.
Emre Can Coşkun / Galatasarayay'dan kiralandı.
Tugay Kaçar / Osmanlıspor'dan kiralandı.
Mertcan Aktaş / Giresunspor'dan geldi. / 1,5 yıllık sözleşme.
Süleyman Özdamar / Gaziantepspor'dan geldi. / Bayrampaşaspor'a kiralandı.
Arif Şahin / Boluspor'a gitti. / Bonservis ücreti yok.
GÖZTEPE
Lamine Diarra / Antalyaspor'dan sezon sonuna kadar kiralandı.
Serdar Özbayraktar / Elazığspor'dan geldi. / Bonservis ücreti yok.
Cleyton / Elazığspor'dan geldi. / 6 aylık sözleşme. / Bonservis ücreti yok.
Kerem Şeras / Kasımpaşa'dan geldi. / 6 aylık sözleşme. / Bonservis ücreti yok.
İsmail Köse / Manisaspor'dan geldi. / 2,5 yıllık sözleşme. / Bonservis ücreti yok.
Gençer Cansev / Başakşehir FK'dan sezon sonuna kadar kiralandı.
Serkan Kurtuluş / Karşıyaka'dan geldi. / 1,5 yıllık sözleşme.
Atacan Öztürk / Sarıyer'den geldi. / Sezon sonuna kadar sözleşme.
⚽ TransferMerkez.com, bağımsız & doğru habercelik mottosuyla 2012 yılı Temmuz ayında yola çıkan bir oluşumdur. Türk Spor medyasına alternatif olma amacı ile kurulan sitemizde transfer haberleri, röportajlar, scout raporu, analiz ve araştırma yazıları bulabilirsiniz.
Soru, sorun, görüş ve önerilerinizi e-posta adresimiz info@transfermerkez.com ya da buradan iletebilirsiniz.
TransferMerkez.com sitemizde yayınlanan istatistik, bilgi, fotoğraf, grafik ve diğer içeriklerin tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Unauthorized publishing and copying of this website's content and images strictly prohibited!