13 Ekim 2013 Pazar

Röportaj: Ersin Aydın (Darıca Gençlerbirliği)

       Transfer Merkezi Dergisi olarak alt liglere ve bu liglerdeki başarılı isimlere yer vermeye devam ediyoruz. Bugünkü konuğumuz Darıca Gençlerbirliği'nin başarılı kalecisi Ersin Aydın. Profesyonel futbol hayatına İstanbulspor'da başlayan 23 yaşındaki kaleci, 3 sezondur Darıca Gençlerbirliği'nin kalesini başarıyla koruyor.

Merhabalar Ersin, bizlere futbola başlama öykünü anlatır mısın?

       Merhaba, ben futbola bir sınıf arkadaşım sayesinde başladım. Okul çıkışında eşofmanlarını giyip hep antrenmanlara giderdi. Ben de çok seviyordum spor yapmayı, futbol oynamayı. Bir gün ona heveslenerek ‘’beni de götürür müsün? Ben de oynamak istiyorum.’’ dedim, o da sağ olsun götürdü. Böylece futbola kulüp bazında Güngören Okyanusspor'da başlamış oldum.

Kaleci olmaya nasıl karar verdin? Çocukluk yıllarında herkes forvet olmak isterken sen kaleciliği seçtin. O yıllarda bu seçiminin nedeni neydi?

       Aslında ben karar vermedim, öyle bir düşünceyle gitmemiştim oraya  ben de herkes gibi forvet olmak için gitmiştim. Kimseyi tanımıyordum. Sadece beni oraya getiren arkadaşımı tanıyordum. Antrenman sahasına gittiğimde hoca daha gelmemişti. Ordaki arkadaşlar boş kaleye şut cekıyorlardı, ben de yeni olduğum için kaleye geç dediler ben de onları kırmadım ve geçtim kaleye. Herkes tek tek vuruyor ben kurtarıyorum elimden geldiğince. Sonra hoca geldi. Ben daha konuşma fırsatını bulamadan herkes ‘hocam kaleci geldi.’ dedi ben sessiz sakin bir yapıya sahip olduğum için yine bir şey diyemedim. Haydi hayırlısı diyerek başladık, öyle kaleci olduk yani (Gülüyor)

Kaleci olmanın zorlukları neler? Dışarıdan bakıldığında çok fazla sorumluluk isteyen ve forma şansı en az olan mevkilerden biri gibi görünüyor. Bunlar seni hiç korkutmadı mı?

       Kalecilik özel bi mevkiidir sizin de bildiğiniz gibi. Hata affetmeyen meslek bizimkisi, 90 dakika boyunca harika işler yaparsınız bir hatalı gol yersiniz bütün o yaptığınız iyi şeylerden kimse bahsetmez, kaleci hata yaptı gol yedik derler. Nankör meslektir bizimkisi, bir kalecinin hata yapma lüksü yok maçta.

       Forma rekabetinden hiç korkmadım. İstanbulspor da önümde 2 değerli büyük isim vardı. Biri Galatasarayın UEFA kupasını kazandığında kadrosunda bulunan Mehmet Bölükbaşı, diğeri  Dünya Kupası görmüş senelerce Süper Lig'de oynamış Alioum Boukar'di. Genç bir kaleci için bu 2 isim velinimetti. Çok yardımları oldu onların bana özellikle Mehmet abi gelişmemde cok faydalı oldu, çok emeği var üstümde. Bu isimlerle calısınca tecrübe kazanmak daha kolay oluyor ister istemez. Sürekli benimle ilgilendiği için rekabet ortamından hiç korkmadım her fırsatta beni cesaretlendirmiştir Mehmet abi. Forma için de cok çalısıp sabretmek gerekiyor. Ben de sadece sabredip sıramın gelmesini bekledim, gelince de en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştım.

Başa dönecek olursak, futbola başladığın Okyanusspor'dan İstanbulspor'a transfer oldun. Bize İstanbulspor’a geliş hikayeni anlatır mısın?

       Okyanusspor'da 4 sene oynadım. Minik, yıldız, B Genç ve A Genç kategorilerinde forma giydim. İstanbulspor'a gelmeden önceki sene iyi bir çıkış yakalamıştım, Beşiktas 14-16 yas grubu takip ediyordu beni. Hatta Beşiktaş ile 3 ay antremanlara çıktım ancak daha sonra Beşiktaş'ın alt yapısı komple değişince benim işim olmadı. Beşiktaş'la 3 ay antremanlara katılınca, artık hedefimi daha çok yükseltmiştim, kafama koymuştum bir profesyonel takıma gidecektim. Bizim amatör lig biter bitmez arayışlara girdim, kendi başıma seçmelere giriyordum. 3  profesyonel takıma da seçilmiştim ama yol olsun, okul durumu olsun bir şekilde olmadı oralar ve sonunda İstanbulspor'a gitmeye karar verdim, öyle başladı İstanbulspor kariyerim.

İstanbulspor forması ile yaşamış olduğun ilginç bir anın var mı?

       İstanbuspor'da pek forma sansı bulamadım. Biliyorsunuz ülkemizde genç kalecilere karşı bir güvensizlik vardır, oynatmaya korkarlar. Ben de İstanbulspor'da 3 sene yedek oturdum, sadece 8 lig maçına çıkabildim. İstanbulsporda unutamayacağım şeyler Elvir Baliç, Mehmet Bölükbaşı, Alioum Boukar, Bülent Akın gibi önemli isimlerle aynı takımda, aynı sahada yer almaktır.

İlk profesyonel imzanı İstanbulspor ile 2008-2009 sezonunda attın. İlk maçını ve duygularını anlatır mısın?

       İlk maçım düştüğümüz sene son hafta Sarıyer maçıydı. Ben çok heyecanlanmıştım ama takım olarak düşeceğimiz belli olduğu için puan açısından çok önemli bir maç değildi açıkçası. Acıklı bir sezon sonu olmuştu bizim için.

İstanbulspor’a 6 yıl boyunca hizmet ettikten sonra senin için yeni bir durak, yeni bir başlangıç Darıca Gençlerbirliği. Bu transfer nasıl oldu, İstanbulspor’dan kopmak senin için zor oldu mu?

       6 sene kolay değil bir çırpıda ayrılmak. İlk aşk gibi İstanbulspor benim için. En büyük tecrübeleri orada yaşadım. Üzüldüm ayrıldığım için ama Darıca Gençlerbirliği gibi bir kulübe geldiğim için de çok şanslı hissediyorum kendimi. Yönetimiyle olsun taraftarıyla olsun hep arkamda durdular destek oldular. Buraya transferim İstanbulspor'da daha önce beraber çalıştığımız futbolcu arkadaşım Arif Morkaya ve Hasan Berber hocam sayesinde oldu. Onlara buradan sizin vasıtanızla teşekkür ederim.

Darıca Gençlerbirliği ile 2011-2012 sezonu kıl payı ile play off şansını kaçırdınız fakat ertesi sezon Altınordu’nun arkasından ligi 2. sırada bitirerek play offlara katılma şansını elde ettiniz. Play off ve final maçına kadar olan maceranızı bize senin gözünle anlatır mısın?

       Geçen sezon hiç beklemediğimiz bi şekilde bitti bizim için. 16 Hafta lider götürdüğümüz devre arasında Türkiye liglerinin en cok gol atan takımı olan Darıca Gençlerbirliği bir üst ligi haketmişti aslında ama sezon içerisinde kırılma anlarında şanssız maçlar oynadık ve arkamızda bizi takip eden Altınordu gibi bir takım vardı. İlk fırsatta da önümüze geçip şampiyon oldular, tebrik ediyorum onları.

       Play offlar Darıca Gençlerbirliği için klasik haline geldi, artık direkt şampiyonluk istiyoruz umarım bu sezon o hedefimize ulaşırız. Benim için geçen sezon dolu dolu geçti ilk defa play-offlarda oynadım. Maça çıkana kadar heyecan üst seviyedeydi, ilk maç penaltılara gitti bir ilk daha yaşıyordum bu forma altında final oynayarak. Harika bir tecrübe oldu benim için keşke şampiyon olarak bitirebilseydik ama kısmet..

Peki Gümüşhanespor ile final maçı 90 dakika sonunda iki takımdan biri 2. Lig'e çıkıyor. Maç öncesi ve maç sonunda duyguların nasıldı?

       Aklımızda sadece 90 dakika sonunda şampiyon olmak vardı. O sevinci düşünüyosun, o kupayı kaldırmayı düşünüyosun. Maç sonrası yıkıldık hepimiz çünkü ligde 2 defa karşılaştığımız ve 2 maçta da üstünlük kurduğumuz rakibimize yenilmiştik. Kimse beklemiyordu, büyük hayal kırıklığı yaşadık maç sonunda..

Gerçekten zor bir durum final maçı 2-0 kaybediliyor ve hayaller bir sonra ki sezona kalıyor 2013-2014 sezonuna Darıca Gençlerbirliği yeni teknik direktör ve yeni kadro ile başladı. Şu an takımdaki hava ve arkadaşlık nasıl?

       Bu sene büyük bir rotasyona gitti takımımız, geçen seneden 4 tane oyanayan futbolcu kaldı benle beraber. İlk haftalarda yeni takım olmanın sıkıntısını yaşadık, yavaş yavaş toparlanmaya çalışıyoruz. Çok kaliteli isimler katıldı aramıza, herkes birbirine saygılı. İyi bir ekip olma yolundayız.

Bu sezon gruptaki şansınızı nedir? Sizi zorlayacak ve play-off şansı olan takımlar hangileri sence?

       Sezona şampiyonluk hedefi koyarak başladık umarım şampiyon olarakbitiririz. Geçen seneden Erzurumspor var, bir de yeni çıkan takımlar şaşırttı beni açıkçası. Düzyurtspor olsun, Aksarayspor olsun lige iyi başladılar. Ama lig uzun bir maraton daha çok sey değişir. Geçen sene biz 16 hafta lider götürmüştük, sonunda Altınordu şampiyon oldu. Lig yeni başladı, çok şeye gebe. Play-offa kalacağını düşündüğüm takımlar; Manavgat Evrenseki, Batman Petrolspor, Çorum Belediyespor. Sandıklı ve Erzurumspor da play-offa kalabilecek takımlar bence..
Bir kaleci olarak en beğendiğin ve örnek aldığın isimler kimler?

       Iker Casillas'ı çok beğeniyorum, sürekli onu izliyorum neler yapıyor maç esnasında nasıl pozisyon alıyor gözlemliyorum. Bir de Atletico Madrid'in kalecisi Courtois'i beğenerek izliyorum.

Kariyerinde bundan sonraki hedeflerin ve gelecek için planların neler?

       Her profeyonel futbolcunun hayalidir Süper Lig'de oynamak. Ben de oralarda oynamak istiyorum, bunun için çalışıyorum. İnşallah bir gün kısmetse oralara giderim..

Okuyucularımıza anlatmak istediğin, benim için dönüm noktası oldu diyebileceğin ilginç bir anın var mı, varsa bizimle paylaşabilir misin?

       13 yaşlarında falan dizimin ağrıması şikayetiyle hastaneye gitmiştim. Doktor 18 yasına kadar spor yapmamı yasaklamıştı. Ailem de dolayısıyla benim sağlığım için gitmemi istemiyorlardı. Ben spor yapmadan, futbol oynamadan yapamazdım, öyle bir hayat düşünemiyordum. Hiç bişey düşünmeden ileride ne olacağını düşünmeden bütün riskleri göze alarak ailemden gizli 2 sene boyunca devam ettim kulübüme.. Arka balkondan kıyafetlerimi aşağıya atıyordum, idmana gidip geliyordum. Sonra çıkıp o kıyafetleri banyoda gizli gizli yıkayıp balkonun en kuytu yerine koyuyordum kuruması için. 2 sene böyle gittim geldim antrenmanlara ve maçlara. Aileme İstanbulspor'a transfer oldum dediğimde çok şaşırmışlardı, onlar beni oynamıyor biliyordu. (Gülüyor) Hayatımda böyle bir dönüm noktam var, iyi ki o doktoru dinleyip futbolu bırakmamışım.

Bu keyifli sohbet ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak senin Transfer Merkez okuyucularına iletmek istediğin bir şey var mı?

       Ben Teşekkür ederim Transfer Merkez ekibine, sayenizde alt liglerdeki arkadaşlarımız gündeme geliyor. Sizin sayenizde alt liglerde olan biten her şeyi öğreniyoruz. Emeğinize sağlık..

Röportaj: Haydar BULACA
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

1 yorum: