10 Eylül 2015 Perşembe

İnceleme: Fenerbahçe 2015-16

       Fenerbahçe, geçen sezon kaçan şampiyonluğun ardından bu seneye çok farklı giriş yaptı. Sportif Direktörlük görevine İtalyan Giuliano Terraneo'yu getiren Fenerbahçe yönetimi, futbolla ilgili tüm işleri ona emanet ederken transferde de alışılmışın dışında bir yol izledi. Uzun yıllardır Fenerbahçe forması giyen Selçuk Şahin, Bekir İrtegün, Emre Belözoğlu, Egemen Korkmaz, Mert Günok gibi isimlerle yollarını tek kalemde ayıran Fenerbahçe, bu sezon farklı bir yol izleyeceğini belli ediyordu. Teknik direktörlüğe Portekizli teknik adam Vitor Pereira'yı getiren sarı-lacivertliler, transfere 42,75 milyon Euro harcadı ve oyuncu satışlarından da 20 milyon Euro gelir elde etti. Bu rakamlar Fenerbahçe tarihinin de en yüksek rakamlarıydı.

       Robin van Persie, Nani gibi iki önemli yıldızı kadrosuna katan Fenerbahçe, Bursaspor'un geçen seneki başarı futbolunda büyük etkisi olan gol kralı Fernandao, birçok takımın peşinde olduğu genç yetenek Ozan Tufan, Şener Özbayraklı ve Volkan Şen'i de transfer etti. Bunların dışında Simon Kjaer ve Josef de Souza'nın transfer edilmesi, Liverpool'un 25 milyon Euro'ya aldığı Lazar Markovic'in kiralanması da oldukça önemli hamlelerdi. Ayrıca, kaleci Fabiano ve stoper Abdoulaye Ba da Porto'dan satın alma opsiyonuyla kiralandı.

       Fenerbahçe, transferde belkide tarihinin en hareketli dönemini yaşarken gönderdiği oyuncularla da önemli hamleler yaptı. Moussa Sow'un 16 milyon Euro'ya satılması, takım içinde soruna dönüşen Emenike'nin 3,5 milyon Euro'ya kiralanması en az transferler kadar önemli hamlelerdi. Ayrıca Bekir İrtegün, Selçuk Şahin gibi her ne kadar iyi niyetli olsalar da bu takımda oynayabilecek kapasiteye sahip olmayan adamlarla yollarını ayırmaları da oldukça doğruydu. Geçen sezonu tamamen boş geçiren Krasic'in satılması ve Stoch ile Holmen'in kiralanmaları da doğru hamlelerdi. Holmen'in sözleşmesi seneye biteceği için satılmış gibi düşünebiliriz. Stoch için ben de umutluydum ama bu sezon öncesi hazırlık maçlarında olduğu gibi her seferinde bu umutları boşa çıkardı. Bursaspor'a kiralanmasını da doğru buluyorum çünkü Katar ya da Yunanistan'a kiralamak yerine göz önünde bir takıma kiralayıp bu ligde ve sertlik düzeyinde neler yapabileceğini görmek ve ona geleceğine ona göre karar vermek en doğrusuydu.

       Gönderilen isimlerden Emre Belözoğlu, Egemen Korkmaz ve Mert Günok, taraftarı ikiye böldü diyebiliriz. Mert'in gönderilmesi bir tercih meselesiydi, ne kadar doğru ne kadar yanlış bunu zaman gösterecek. Emre ve Egemen için ayrı birer paragraf açmak istiyorum. Emre Belözoğlu, her ne kadar bu ülkenin son dönemde yetiştirdiği en yetenekli orta saha oyuncusu olsa da seveninden çok sevmeyeni olan bir isimdi. Maç içinde sinirlerini kontrol edememesi de zaman zaman başına işler açıyordu. Bana kalırsa futbol olarak en az 2 yıl daha iş yapabilecek yeteneklere sahip bir isimdi, o açıdan gönderilmesi yanlış. Ancak diğer açıdan bakacak olursak Emre'nin takımda kalması demek birçok farklı sorunu da beraberinde getirebilirdi. Ne kadar doğru bilemiyorum ama Diego'nun "Geçen sene takımı Emre kuruyordu, onun istediği oynuyor istemediği yedek kalıyordu." şeklinde dert yandığı da konuşuluyor. Büyük resme bakıldığında gönderilmesinin doğru olduğunu görünüyor. Egemen Korkmaz, benim Türk futbolunda en beğendiğim stoperlerden biri. Yaşı ilerlemesine rağmen hala onun seviyesine çıkabilen bir yerli stoper yoktu ligde. 1-2 sene daha üst düzey katkı verebilirdi. Fenerbahçe, her ne kadar güçlü ve geniş bir kadro kursa da savunmanın ortasında sıkıntılar var, daha da önemlisi uyumlu bir ikiliye sahip değiller. Kjaer, Alves, Abdoulaye Ba hepsi birbirine benzer özelliklere sahip sağ ayaklı stoperler. Egemen kalsaydı hem oyun karakteri açısından hem de sol stoper olması açısından Kjaer'e en iyi partner o olurdu. Yaşının ve geçirdiği sakatlıkların da gönderilmesinde etkisi vardır elbette ama yerinin doldurulamadığını söylememiz gerek.

KALECİ
        Fenerbahçe sezona başlarken Volkan Demirel'i kadroda tutup sözleşmesi biten Mert Günok ile yollarını ayırmayı tercih etti. Herkes Mert'in Volkan'dan sonra kaleye geçecek isim olduğunu düşünüyordu ancak teknik kadro Mert'i birinci kaleci olmak için yeterli görmedi sanırım. Bu konuda haklı olmadıklarını zaman gösterecek. Volkan Demirel'in rekabete girmesi için bir yabancı kaleci almaya karar veren yönetim, ilk hedef David Ospina olmayınca Fabiano'yu satın alma opsiyonuyla kiraladı. Bence burada yanlış bir yol izlendi çünkü yabancı kaleci alınacaksa Ospina, Ochoa gibi Volkan'ı kesebilecek bir isim alınmalıydı. Fabiano transferi bu açıdan gereksiz oldu, çünkü o pek onu kesebilecek ya da risk oluşturabilecek gibi görünmüyor. (Bu transferin tek olumlu yanı ücretsiz kiralanmış yani maliyetsiz bir hamle olması.) Yedek kaleci olarak düşünülüyorsa 3 yıldır Süper Lig'de 1. kaleci olarak oynayan Ertuğrul Taşkıran da iyi bir 2. kaleci olurdu. Ben Ertuğrul'u en az Mert Günok kadar beğeniyorum, uzun vadede Fenerbahçe kalesini koruyabilecek yeteneklere sahip. Ayrıca kadroda genç kaleci Erten Ersu da var.


DEFANS
        Fenerbahçe, sezonun transfer kralı olup her mevkide alternatifli bir kadro kurdu ama defansın ortası için aynı şeyi söylemek biraz zor. Simon Kjaer çok önemli bir transfer ama partnerinin kim olacağı soru işareti. Bruno Alves zamanında Avrupa'nın önemli stoperlerinden biriydi ama artık yaşının da etkisiyle eski günlerinden uzak, arkaya çok adam kaçırıyor, savruk ve her an kart görmeye müsait bir yapısı var. Alves, hava toplarında etkisi ve gücünden bir şey kaybetmiş değil ama geride güven vermiyor. Abdoulaye Ba da aslında bir stoperde olması gereken birçok özelliği barındıran bir isim ama maç içinde konsantrasyon sorunu yaşayıp önemli hatalar yapabiliyor. Baktığımız zaman Kjaer, Alves ve Abdoulaye'nin uzun boylu, güçlü benzer özelliklere sahip isimler olduğunu görüyoruz. Ayrıca üçü de sağ ayaklı stoper. Aslında Kjaer'e en iyi partner Egemen Korkmaz olurdu. Hem sol stoper olması ve hem de meziyetleri açısından onu en iyi tamamlayacak isim Egemen'di. Eldeki duruma göre en iyi ikilinin Kjaer-Abdoulaye olacağını düşünüyorum. Alves, Kadlec ve geçen sezonu Adana Demirspor'da kiralık geçiren Hakan Çinemre de bu bölgedeki diğer alternatifler. Kjaer, Alves ve Abdoulaye'nin sakat olduğu şu günlerde Mehmet Topal'ı stoper oynatmak yerine gerçek bir stoper olan Hakan Çinemre'ye şans verilmesi daha doğru olur bence.

        Sağ bekte yıllardır alternatifsiz olan Gökhan Gönül, bu sezon formayı Şener Özbayraklı'ya kaptırabilir. Gökhan'ın Şener'e göre farklı meziyetleri var elbette, geriden topu çıkaran isim olması (bi nevi oyunu geriden kuran isim olması) ve top tekniğiyle Şener'den daha iyi ancak Şener'in de oyun temposu ve gücüyle Gökhan'dan daha iyi durumda olduğunu görmek zor değil. Bu sene iki oyuncunun forma şansı eşit, Gökhan'ın sık sık sakatlıklar yaşıyor olduğunu göz önüne aldığımızda Şener'in daha çok maça çıkması da muhtemel. Sol bekte Caner Erkin ülkenin en iyisi. Dünya futbolunda bile hücum yönünde ondan daha iyi sol bek bulmak zor. Sinirlerine hakim olamama sorunu ve oyunun savunma yönünde eksikleri var tabi ama takımın belki de önemli isimlerinden biri. Yedeği Hasan Ali Kaldırım da yedek olarak yeterli bir isim ama Fenerbahçe seviyesinde bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum. İyi yanları sol koridorda sürekli gidip gelmesi,  fizik/kondisyon olarak iyi olması ve yedek kalsa bile bunu kaybetmemesi. Ancak hücumda yetenekleri sınırlı bir oyuncu, oyunun savunma yönünde ise gayretli ama pozisyon almasını bilmediği için sıkıntılar yaşayabiliyor.

ORTA SAHA
        Fenerbahçe'nin en alternatifli bölgesi burası, birbirine yakın kalitede çok fazla isim var. Hepsi ayrı ayrı bakıldığında çok önemli isimler ama Emre'den doğan boşluğun doldurulduğunu söylemek biraz zor. Mehmet Topal, defansif açıdan bu ligin en iyi isimlerinden birisi, belki de en iyisi. Josef de Souza da oynadığı maçlarda çok önemli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Hem maç boyunca enerjisini koruması, tüm açıkları kapatmaya çalışması hem de çaldığı toplarla oyunun savunma yönünde çok önemli bir isim. Birebirde neredeyse hiç çalım yemiyor. Hücum yönünde çok üst düzey olmasa da Mehmet Topal'a göre ayakları daha iyi, ihtiyaç olduğunda 8 numarada da kullanılabilecek bir oyuncu. Meireles, performansı ve sakatlıklar/cezalar nedeniyle takımını çok fazla yalnız bıraktığı için eleştirilse de takımda onun yaptığını yapabilecek başka isim yok. Meireles olmadığında Nani geriye gelip stoperlerden top almak zorunda kalıyor. Emre Belözoğlu'nun ayrılmasından sonra orta sahada top yön verebilecek bir oyuncunun eksikliği hissediliyor. Meireles, savunma ile hücum arasındaki bağlantıyı kurmak ve pas dağıtımı konusunda önemli bir isim. Orta sahanın ortasında Souza, Mehmet Topal ve Meireles maça ve rakibe göre değişerek oynatılacaktır muhtemelen. Bu bölgeye yapılan son transfer Ozan Tufan çok önemli bir potansiyel ve yatırım olarak doğru bir transfer ama orta sahada asıl ihtiyaç olan isim değil. Yine de sürekli mobil olması ve ceza sahasına koşular yapmasıyla farklı meziyetlere sahip olan Ozan'ın takımın durağan futboluna olumlu katkısı olacağını düşünüyorum. Ozan, zaman zaman sağ kanatta da kullanılabilir.

        Kanatlarda Nani, Alper Potuk ve transferin son günlerinde kadroya katılan Volkan Şen ile Lazar Markovic'i görüyoruz. Nani, bu lig için gerçekten üst düzey bir isim. Sadece top tekniği ve süratiyle değil mücadeleciliği ve lider karakteriyle de çok önemli bir oyuncu. Şu an için Nani ile birlikte oynayan diğer isim Diego ama bunun değişeceğini sol kanatta Markovic ya da Volkan Şen'in oynayacağını düşünüyorum. Markovic, Benfica'daki performansını sergilerse bu ligde karşısında durabilecek bek yok. Tabi takıma uyumu ve katkısı nasıl olacak onu zaman gösterecek. Volkan Şen de farklı meziyetlere sahip önemli bir kanat oyuncusu. İdeal kadroda sol kanatta Markovic'i yazsam da Volkan'ın da burada oynama şansını yüzde 50/50 görüyorum. İlk 11 başlamasa da ikinci yarılarda oyuna girip skora etki edebilecek bir isim. Alper Potuk'un daha çok hamle oyuncusu olarak kullanılacağını düşünüyorum. İkinci yarılarda oyuna girip hırsı ve süratiyle takıma ve skora katkıda bulunabilir. Mehmet Topuz'u hiç saymadım çünkü bu kadroda forma şansı bulması çok çok zor. Zaten sözleşmesinin son senesi, sezon sonunda yollar ayrılacaktır.

        Gelelim Diego'ya. Oynaması da oynamaması da sorun olan Brezilyalı yıldız için hocanın da karar vermesi zor. Baktığımız zaman koşmuyor, mücadele etmiyor diye eleştirmemiz zor çünkü bu sezonki birçok maçta en çok koşan, ikili mücadele kazanan isim oldu. Diğer taraftan baktığımızda kaleden uzaklaştıkça skora katkısı da düşüyor. Vitor Pereira, kanat oyuncusu olmamasının da etkisiyle onu şu ana kadar her maçta oynatmaya çalıştı ama bundan sonraki dönemde 11'deki yerini kaybedeceğini düşünüyorum. Robin van Persie'nin forvet arkasında ikinci forvet gibi kullanılması daha mantıklı. Diego-RVP-Fernandao-Nani aynı anda oynarsa takımın savunma gücü de düşüyor. O açıdan RVP ya da Diego'dan birinin forvet arkasında diğerinin kulübü de olması daha mantıklı. Diego, hamle oyuncusu olarak oyuna sonradan girebilir ya da Fernandao'nun olmadığı maçlarda RVP en uçta, Diego onun arkasında oynayabilir. Hazırlık döneminde çok iyi bir performans sergileyen genç oyuncu Uygar Mert Zeybek de önemli bir kazanım ama yapılan transferlerden sonra şans bulması zor, daha çok Türkiye Kupası'nda oynayacaktır.


FORVET
        Forvette Robin van Persie ve Fernandao gibi çok önemli iki isim var. Ben ikisinin de sahada olmasından yanayım. Fernandao'nun geçen sezon gol kralı olması tesadüf değil çünkü bu ligin dinamiklerine çok uygun bir isim. Fenerbahçe, Van Persie'yi Diego'nun yerine forvetin arkasında kullanırsa daha çok verim alabilir. Zaman zaman Fernando'nun yanına giderek zaman zaman geriye ve sola kayarak gezici forvet rolünde daha etkili olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe lige 2 forvetle başladığı için taraftarlar ve medya tarafından eleştirildi ama ben bunun pek sorun olacağını sanmıyorum. RVP ve Fernandao çok önemli iki forvet oyuncusu. İkisi birden sakat/cezalı olmadıkça burada sıkıntı olmaz. Futbolda mevkilerin çok fazla önemi yok, önemli olan oyuncuların meziyetleri. Forvetsiz oynayıp başarılı olan çok takım da var. Barcelona, Neymar ve Suarez gelmeden önce senelerce gerçek bir forvet oyuncusu olmadan şampiyonluklar yaşadı. Sivasspor da forvetlerinin yokluğunda Aatif'i forvet gibi kullanıp neredeyse bütün sezon forvetsiz oynadı ama başarılı oldu. Yani RVP ve Fernandao 1-2 maçta aynı anda sahada olmasalar bile bu da çözülemeyecek bir sorun değil.

GENEL BAKIŞ
        Yukarıda da belirttiğim gibi Fenerbahçe bu sezon çok geniş, alternatifli ve kalite olarak üst düzey bir kadro kurdu ama bazı mevkilerdeki eksiklerin tam anlamıyla giderildiğini söylemek zor. Defansın ortasındaki uyum sorunu ve orta sahada Emre Belözoğlu gibi topa yön verebilecek bir oyuncu eksikliği mevcut. İkinci bir dezavantaj da hoca değişikliği ve çok sayıda transferden sonra oyuncuların takıma ve birbirine uyumu olacak. Shakhtar'a elenilmesi ve ligdeki Rizespor maçında puan kaybından sonra eleştiriler olsa da Vitor Pereira'nın iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum. Oyuna müdahaleleri ve oyuncu değişiklikleri konusunda biraz eksiği var ama genel olarak oynattığı futbolu beğeniyorum. İlerleyen haftalarda hoca ligi, takımı ve oyuncuları daha iyi tanıdıkça, oyuncular da birbiriyle uyumu yakalayıp gerçek anlamda takım hüviyetini kazanınca Fenerbahçe'nin çok daha iyi bir takım olacaktır. Tabi bunun için sabır gerekiyor, taraftarlar ve medya alınan ilk kötü sonuçta hocaya ve futbolculara karşı tavır alırsa işler kötüye gidebilir. Ülkemizdeki en büyük eksiklik istikrar bence. Kulüpler, yönetimler ve taraftarlar sabretmeyi öğrenir, verdiği kararlarda ısrar ederse başarıya ulaşmamız daha kolay olacaktır. Yoksa alınan her kötü sonuçta birilerini kurban edip herşeye sıfırdan başlamaya kalkarsak olduğumuz yerde saymaya devam ederiz.

 Hazırlayan: Çetin KUZU
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder