17 Eylül 2015 Perşembe

Rakip Analizi: Molde

        Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde Ermeni temsilcisi Pyunik’i eledikten sonra Hırvat Dinamo Zagreb’e elenmesinin ardından, 1 buçuk yılda çıktığı 65 maçtan 42 galibiyet 12 beraberlik ve 11 mağlubiyet çıkartan ve geçtiğimiz sezonu Norveç Ligi’nin puan rekorunu egale ederek takımını şampiyon yapan hocaları Skullerud ile yolları 6 Ağustos itibariyle ayrıldı.

        Bunun ardından, 7 Ağustos’ta “Toparlayıcı Antrenör” kisvesinde göreve getirilen Erling Moe, takımıyla eşit güçte gördüğü rakiplerin karşısına net 2 forvetle 4-4-2 , favori olduğu veya rakibin favori olduğu maçlara da daha çok 4-5-1 gibi gözüken, ortasaha karakterli bir forveti savunma yerleşiminde orta sahanın içinde bulunduran bir düzenle sahaya yayılan bir hoca.

        Takımı ile 1’i kupa, 5’i lig ve 2‘si de Avrupa Ligi önelemesi olmak üzere 8 maça çıktı. Avrupa Ligi'nde Standard Liege karşısında aldığı içeride 2-0 ve dışarıda 3-1’lik skorlarla gruplara kalifiye oldu. Ligdeki karnesi ise 5 maçta 3 beraberlik ve 2 galibiyet. Ligdeki galibiyetlerin ikisi de deplasman galibiyeti, ligde 9 attı, 6 yedi. Çıktığı tek kupa maçı olan Viking maçında 3-0’lık bir mağlubiyetle ziyan oldular.

Oyuncu tercihleri ve bu oyuncuların ne yapabileceklerinden biraz bahsetmek gerekirse;
  • 18 yaşındaki forveti Sander Svendsen’i ne olursa olsun oynatmaya çalışıyor. Yedek bıraktığı tek tük maçlarda da muhakkak çok geçmeden oyuna dahil ediyor. Büyük potansiyel görüyor olsa gerek. Fenerbahçe aleyhine bir durum teşkil edeceğini düşünmüyorum, umarım oynatır.

  • Austria Wien’den satın alma opsiyonuyla kiraladıkları Ola Kamara takımın en etkili gol silahı. Çok muhtemelen satın alırlar. 21 lig maçında 11 golü ve 5 asisti var. Solak. Genellikle bir oyuncuya önlem için öneride bulunulurken “geniş alanda boş bırakmayın” denir fakat bu oyuncu için bunun tam tersini düşünüyorum. Önünde top sürebileceği, birkaç opsiyondan birini tercih edip uygulaması icap eden durumlarda genelde saçmalıyor. Yakınlarında didişebileceği birileri olmadıkça oyundan kopan bir yapıya sahip.  Sıkı marke edilmesine gerek yok. Mümkünse erken dakikalardan itibaren sert müdahalelerle oyuna küstürülmesi Fenerbahçe lehine olacaktır. İşini yakaladığı az fırsattan fayda sağlayarak değil de, kalitesizliğini örtbas edecek kadar aşırı gayret sarfedip, birşeyler yapacağı varsa ancak sürümden kazanarak yapabilen bir oyuncu. Birine benzetmek icap edecekse Shabani Nonda diyeyim.
  • Kanat oyuncuları Mohamed Elyounoussi, takımdan ve kompakt düzenden kopukluğu sık gözlemlenebilen, fakat öyle olmadığını göstermeye gayret ettiği anlarda da topla çok etkili işler yapabilip, skoru her an değiştirecek o kilit eyleme imza atabilecek kumaşa sahip, işin tamamen hücum tarafına engaje edilmiş büyük bir potansiyel. Organize savunmalar karşısında zaten kendi kendini imha edip oyundan düşen bu tarz demode oyuncuları hiç beğenmememe rağmen, yine de fazla geniş alan bırakmamak lazım.
  • Pakistan kökenli solak oyun kurucuları Etzaz Hussain, Manchester United altyapılıdır. Zaten Molde, Manchester United’ın Norveç’teki outlet’i gibidir. Alırlar, verirler. Aralarındaki köprü sanırım Solskjaer. Etzaz, United altyapısının, oyuncuları tespit edip bünyelerine dahil etme aşamasından sonra kıymet katıp pazarlayamadığı bir çok kaliteli isimden biridir. Paul Pogba, Ravel Morrison, Mats Daehli, Dong Fangzhuo, Bojan Djordjic gibi. Sakatlanıp çıktığına ender rastlanır, kendine dokundurmayı fazla sevmemesine rağmen yine de sertliğe davet eden, topla rakibin sinirini bozan durağanlıkta bir münasebeti vardır, kolay kart aldırır. Ara pas göreceği pas kanalları kapalı tutulduğu müddet pek bir şey yapamaz.
  • Muhtemelen Etzaz’ın yanında oynayacak olan Hindistan kökenli Harmeet Singh, kalifiye bir yancıdır. İki ayağını da aynı  etkide kullanır. Feyenoord’a €600.000’e pazarlanıp, tutunamayıp geri gelmiştir.  Hücum namına pek bir şey yapmaz. Orta sahanın eşik tutucusudur. Vazifesi %50 bertaraf etme, %50 de etken takım arkadaşlarına destek olmaktır diyebilirim.
        Bahsettiğim oyuncular dışında Premier Lig’e 3.5 milyon Euro’ya pazarlayıp, 1 sene sonra 2 milyona geri aldıkları Vegard Forren, uzun süre Beşiktaş'ın gündemini meşgul eden sağ bek Martin Linnes ve neden yedek olduğunu bir türlü anlayamadığım Ruben Gabrielsen de, kadro derinliklerine dahil, üzerine konuşulmayı hakeden önemli oyuncular.

        Net favorilere ters gelecek şeyler yapabilen takımlar vardır. Mesela Stoke City gibi çok kötü bir takım, üstün hava hakimiyeti ile psikolojik avantajı eline alacağı 20 dakikalık bir periyotta, paralize ettiği dev rakibine karşı 1-2 gol bulup, kalan 70 dakika boyunca da kalesini gole kapatabilir.

        Fakat Molde’nin, favoriyi rahatsız edecek, herhangi beklenmedik bir kapasiteye sahip olduğunu düşünmüyorum. Kuzey takımı olmasına rağmen istikrarlı bir hava hakimiyetinden bile bahsedebilmek güç. Ne yapmaya çalışıyorlarsa ancak o yollarla gol bulabilirler. Kestirilebilirliği yüksek, sağ gösteriyorsa sağ vurmaya, sol gösteriyorsa sol vurmaya çalışacak bir takım.

        İlk 35 dakikadan sonra Fenerbahçe’nin hükmedeceği bir oyun ve çok rahat olmayacaksa bile 1 veya 2 farklı Fenerbahçe galibiyeti bekliyorum.

Hazırlayan: Yiğit Can ERTUNÇ
Transfer Merkezi Başyazarı
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder