19 Haziran 2013 Çarşamba

Röportaj: Ali Güneş

     Transfer Merkezi Dergisi'nin bugünkü konuğu Fenerbahçe ve Beşiktaş formalarıyla hatırladığımız eski milli futbolcu Ali Güneş. İsterseniz Oğuzhan Arslan'ın yaptığı bu keyifli röportajı hep birlikte okuyalım.

Öncelikle merhaba bize futbola başlama hikayenden bahsedebilir misin?

     5 yasimda Almanyada Braunlingen'de basladim. Ailemden izinsiz yazılmıştım. Maddi durumumuz iyi olmadığı için krampon ve eşofmanlarımı gizlice antrenörüm almıştı. Ailem futbol oynadığımı 2 sene sonra öğrendi.

Genç yaşlarda Freiburg forması giyme fırsatın oldu, bunu nasıl yorumluyorsun?

     Freiburg'ta Volker Finke bana güvendi ve bende onun güvenini boşa çıkarmadım. Bana 17 yaşımda A takımda şans vermişti, tabiki çok gurur verici bir olaydı. O zamana kadar alt yapıdan çıkan ilk Türk futbolcuydum.

Türkiye'ye transferin nasıl gelişti? Transferinin arka planını anlatır mısın?

     Mustafa Denizli beni aradı ve takımda görmek istediğini söyledi, ben de hiç düşünmeden kabul ettim. Babam fanatik Fenerbahçeli olduğu için karar vermek zor olmadı.

O dönemde Fenerbahçe dışında birçok talibin vardı değil mi?

     Evet, Almanya'da Borussia Dortmund, Hamburg, Wolfsburg ve Eintracht Frankfurt, Türkiye'de ise Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş ve Kocaelispor benimle ilgileniyordu ama ben terchimi Fenerbahçe'den yana kullandım.

Fenerbahçe'de 4 sezon oynadın ve şampiyonluk yaşadın. Fenerbahçe yıllarını okuyucularımıza aktarır mısın?

     Fenerbahçe'de çok güzel anılarım oldu. Şampiyonluk yaşadım, 2 kez Şampiyonlar Ligi'nde oynadım, Fenerbahçe formasıyla milli takıma kadar yükseldim. Kariyerimin en güzel dönemini Fenerbahçe'de geçirdim diyebilirim.

Daha sonra Beşiktaş'a transferin gerçekleşti. Bu transferini nasıl değerlendiriyorsun?

     Beşiktaşa transfer olmam bir anda gelişti. Ben milli takım ile uzakdoğudaydım, o dönem takımın başında olan Daum ile yıldızımız barışmadığı için Beşiktaş'ın teklifini kabul ettim.

Almanya'dan Türkiye’ye geldiğin ilk yıllarda zorluk çektiğin noktalar oldu mu?

     Türkiye'de zorluk yaşamadım, takım arkadaşlarımla uyumum çok çabuk gelişti. Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi büyük camialardan sonra yeniden Freiburg ve diğer takımlarda oynamak zordu.

Kariyerinden karşılıklı oynanarken zorlandığın oyuncular kimlerdi?


     Xavi ve Nicholas Anelka.

Kariyerinde asla unutamayacağın bir anın var mı?

     Benim içinçıktığım her maç büyük bir anı olarak kaldı ama en güzel ma. Fenerbahçe'de oynarken Galatasaray'ı 2-1 yenerek şampiyon olduğumuz maçtı, ben de gol atmıştım. Bir de Beşiktaş'ta oynarken Pancu'nun kaleye geçtiği ve 4-3 kazandığımız Fenerbahçe maçını sayabilirim.

Biliyorsun gurbetçi oyuncuların milli takım tercihleri çok tartışılıyor. Sen Türk Milli takımında forma şansı buldun. O dönemde Almanya Milli takımından teklif gelmiş miydi?

     Alman Milli takımından da teklif geldi ama Türk Milli takımının formasını hiçbir takıma değişmem.

Türk futboluyla Alman futbolu arasında ne gibi farklar var sence?

     Alman futbolu daha tempolu ve daha çok güce dayalı. Türk futbolunda teknik ön planda ama futbolumuzda disiplin ve kondisyon sorunu var bence.

Senin gibi profesyonel futbolcuları örnek alan gençlerimize verebileceğin öğütlerin neler olur?

     Eger iyi topçu olmak istiyorlarsa gençlerimiz önce iyi bir insan olmak için çalışmaları gerek, karakter olarak çevrelerine örnek olmalılar. Çok çalışıp asla pes etmemeli ve hatayı hep önce kendinde aramalılar.

Röportaj için çok teşekkür ederiz, son olarak senin eklemek istediğin bir şey var mı?

     Ben teşekkür ederim, çalışmalarınızda başarılar..

Röportaj: Oğuzhan ARSLAN
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. 
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder