Türkiye, "Spor Hukuku" kavramı ile çok yeni tanıştı. İlk tanışması meşhur 6222 sayılı "Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun", net tarihler hatırlamak gerekirse büyük kulüp başkan ve yöneticilerinin de yargılandığı, toplumda Şike Davasu diye bilinen davanın başlamasından az evvel.
Ülkemizde kanun yapma kültürü maalesef ki zayıftır. Bir kanun taslak haline getirilir, okunur tartışılır, bu esnada bazı aksaklıklar yaratabileceği konuşulur tartışılır, ama bu aksaklıklar bilinse de giderilmez. Artık yasayı yapanın üşengeçliğinden midir bilinmez “yahu bir uygulansın da aksaklıkları zaten yargı giderir” deyip apar topar yürürlüğe konur. Tabi aksaklıklar yargıda giderilemez, sorunlar çığ gibi büyür ve artık idare edilemez hale gelir. Bu sefer de bir torba yasa hazırlanır değişiklik yapılarak giderilmeye çalışılır.
Şimdi bu anlattıklarımın spor hukuku ile ne alakası var ona gelelim. Meşhur 6222 Sayılı kanun 31 Nisan 2011'de yürürlüğe girdi, tam 4 ay sonra bu kanun neredeyse baştan aşağı değiştirildi. Yetmedi bir daha, yetmedi bir daha ve bu son e-bilet uygulaması da dahil tam 14 defa değişerek geldi. Bu kadar fazla değiştirilmiş bir kanun ne kadar düzgün işleyebilir? Son yapılan değişiklik e-bilet uygulaması, bu uygulamada tıpkı daha önceki uygulamalar gibi, altyapısı olmadan, hukuki dayanağı olmadan yapılmış bir düzenlemedir. Kanun, tüzük, yönetmelik vb. yapmak, çıkarmak kolaydır. Asıl olan bu yapılan değişikliğin kamu vicdanında da kabul görür nitelikte olmasıdır. Ancak bu uygulama kamu vicdanında da kabul görmemiş gibi duruyor. Taraftarın uymak istememesini bırakın uymakla yükümlü kulüpler dahi uymak istemedi (haklı olarak). Süper Lig de oynanan Kayseri Erciyesspor maçını tam 285 e-biletli taraftar izledi, PTT 1.Lig ekiplerinden Adana Demirspor e-bilet uygulamasını uygulamadı bile…
Önceden izin almaksızın herkes gösteri ve toplantı yürüyüşü yapabilir, bu Anayasal bir haktır. Bu madde herkesçe bilinmektedir. Kimin toplantı ve gösteri yürüyüşüne katıldığının da bilinmesine gerek yoktur, ki zaten bilecek bir düzenleme getirdiğiniz zaman bunun adına fişleme denir. E-bilet uygulaması da tam bir fişlemedir. Stadyumlarda hangi taraftar grubunun hangi tribünde olduğu bilinir. Gecekondu’nun, GençFenerlilerin, UltrAslanın, Çarşı’nın, Yalı’nın bellidir…. Hangi vatandaş, hangi taraftar grubunun içinde artık devletimizce rahatlıkla tespit edilebilecek. Bir gün sabaha karşı 6’da sen falanca maçta şu tribündeydin, gel bakalım sen devleti yıkmaya çalıştın deyip gözaltına alınabilirsiniz, adil bir fişleme! adil bir gözaltı! ve adil bir yargılama! Sonunda tutuklanarak ceza evine dahi konabilirsiniz. Yaşasın E-Bilet yaşasın Kamu Güvenliği….
Yazar: Av.Burak MENGÜ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder