11 Eylül 2014 Perşembe

Röportaj: Recep Niyaz

       Transfer Merkezi dergisinin bugünkü konuğu Fenerbahçe'nin genç yıldız adayı Recep Niyaz. Bu sezon Samsunspor'da kiralık olarak forma giyecek olan Recep, geçtiğimiz sezon da Bucaspor'da kiralık oynamıştı. Milli takımın tüm alt yaş kategorilerinde başarıyla mücadele eden genç oyuncu ile geçmişini, Fenerbahçe kariyeri ve Samsunspor'a transferiyle birlikte gelecek planlarını da konuştuk.

Merhabalar Recep Niyaz, futbola olan sevgin çok küşük yaşlarda başlamış. Futbolcu olmayı seçmenin nedeni neydi? Ailende futbol oynayan başka biri var mı?
       Çocukluğumda futbola çok düşkündüm. Her anımda futbol oynamak istiyordum. Tabi ki çoğu zaman futbol topum olmuyordu ama hep çok meraklıydım. Sabah kahvaltı etmeden çıkardım evden, akşam yemeğine gelirdim, açlık susuzluk hiç umrumuzda olmuyordu o zamanlar. Futbolcuların devamlı deplasmanlar için o şehirden o şehire gitmeleri, yurt dışına çıkmaları da bana çok cazip geliyordu. Ailede babam 8 sene futbol oynamış. Sagolsunlar annem de babam da çok fazla destek verdiler. Yokluk içindeydik gerçekten, o yokluğu bilenlerden biriyim. Yok kelimesini çok iyi bilenlerdenim. Babamın desteği tabi ki daha da heveslendiriyordu.

Memleketinin takımı Denizlispor’da başlayan futbol yaşamın, 2010 senesinde Türkiye’nin en büyük takımlarından Fenerbahçe’ye transfer olarak bir anda değişti. Bu transfer nasıl gerçekleşti?
       Benim transferimde çok karışıklıklar oldu, çok uzadı. Bir takım sorunlar oldu ama sonra nihayetinde anlaşma sağlandı ve transferim gerçekleşti. İstedigimiz şekilde, istediğimiz renklere transfer olmuş olduk.

Genç yaşlarda ailenden uzak olmak seni nasıl etkiledi peki?
       Aslında bunun sıkınıtısını benden çok annem ve babam çekti. Çünkü benim abim ve kardeşim de futbol oynuyor. Çok küçük yaşlarda uzak kaldık ve abimle beraber turnuvalar, maçlar, kamplar derken hep uzaktık. Ancak bir yandan da şanslıyım çünkü abim Bilal Niyaz hep yanımdaydı ve bana destek oldu.

Denizli'de yaşadığın ilginç bir olay var, ona da değinelim. Denizlispor alt yapısında forma giyerken, 14 Mayıs 2006'daki Denizlispor- Fenerbahçe maçında top toplayacı olarak görev yapmışsın. Kenardan izlediğin o oyuncuların ileride takım arkadaşı olabileceğin hiç aklına gelmiş miydi?
       Evet, o maç hem benim hem Türkiye’nin unutamayacağı bir maçtı. Türkiye için en kritik maçlardan biriydi ve ben de o anların canlı şahitlerinden biriydim. Kendi adıma bambaşka bir ortam, bambaşka bir heyecandı. Fenerbahçeli'ydim ama aynı zamanda Denizlisporlu'ydum. Biri şampiyon olacak diğeri ise kümede kalacaktı . Küçüktüm ama o karışık duyguları gerçekten yaşadım. Tabi ki sahada canlı izlediğim o yıldızların takım arkadaşlarım olmasını hayal etmiştim tabi ki. Hep keşke diyordum kendi kendime. Sonrasında bu hedefe ulaşmak tabi ki tarif edilemez bir duygu benim için.

Fenerbahçe formasıyla ilk profesyonel maçına 16 Ocak 2012 tarihinde Manisa’da Manisaspor karşısında çıktın. Bizlere öncelikle o anları anlatır mısın?
       Aslında anlatılacak çok şey var ama o duyguları kelimelerle ifade etmek zor. O duygular, o heyecan, o anlar tarif edilemez. İlk forma giydiğim, ilk kadroya girdiğim maçtı. Ayrıca o maçı 90+5'te attığımız golle kazanmıştık, o an yaşadığım duygular tarif edilemez.

Ertesi sezon Fenerbahçe formasıyla daha fazla sahada kalmaya başladın ve bir anda Avrupa futbolunda dikkatleri üstüne çekmeyi başardın. UEFA'nın resmi internet sitesi uefa.com'da, turnuvanın izlenmesi gereken en iyi 10 oyuncusundan biri listesinde yer aldın. O dönemki çıkışını, yükselen grafiğini ve şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsun?
       Evet, sağolsun Aykut hocam daha fazla şans verdi bana ama ben o anlarda bekleneni veremediğimin farkındaydım. Bunun üzüntüsünü tabi ki yaşıyorum. Çok fazla tecrübesizdim. Bence en büyük nedeni bu. Çünkü bunu gerçekten yaşamayan anlıyamaz, o sahaya çıkmayan anlayamaz ama dışardan konuşmak, yorum yapmak çok kolay. UEFA'nın sitesinde yer aldığım zaman bu çıkışı milli takımla Avrupa Şampiyonası'nda yapmıştım. Sürekli yükselen bir form grafiğim yoktu aslında ama bundan sonra olacak. Geçen sene Bucaspor’da gösterdiğim performans ortada. Çok daha iyisini yapmak içinde Samsunspor’dayım ve daha fazla üzerine koyacağıma kimsenin şüphesi olmasın. Bundan fazlasıyla eminim.

Sana ilk kez profesyonel anlamda forma şansı veren Fenerbahçe kulübünün efsane isimlerinden Aykut Kocaman ile ilişkinizden bahsedebilir misin?
       Tabi ki çok iyiydi Aykut hocayla ilişkilerim. Çünkü benim profesyonel düzeydeki ilk hocamdı, ilk adımı onunla attım. Bendeki yeri çok farklı ve öyle olmaya da devam edecek. Çok emeği var bende. Onunla tekrar çalışmayı gerçekten çok isterim.

Ülkemiz de 9 sezon başarıyla forma giymiş önemli bir isme gelmek istiyorum Recep. Alex De Souza. 2 sezon birlikte forma giydiğin Brezilyalı yıldızı senin gözünden okuyucularımıza anlatır mısın?
       Alex’in kişiliğini, karakterini, futbol zekasını, kariyerini tartışmaya, anlatmaya gerek bile yok. Benim gözümde bambaşka biri o. Çok şükür ki onun gibi bir yıldızla oynama fırsatı buldum. Çok fazla sey öğrendim Alex’den. O konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

Milli takımlarda sürekli yükselen başarılı performansını 2013 Mersin Akdeniz Oyuncları'nda da gösterdin. Takım olarak genç bir ekiptik ve ikinci olma başarısını göstermiştik. Bu genç takımın kaptanı olarak kısa bir Akdeniz oyunları değerlendirmesi istiyoruz senden?
       Akdeniz oyunları benim hafızamda hep yerini koruyacak, çok yeni bir ekiptik. Dünya Kupası'yla aynı ana denk geldiği için çoğu arkadaşım Dünya Kupası'nda forma giydiler. O yüzden yeni arkadaşlar geldi milli takıma ama sanırsınız ki yıllardır beraberiz. Sımsıkı kenetlenmiştik, birlik olmuştuk. Şampiyonluk için mücadele ettik ama 2.olmakla yetindik. İyisiyle kötüyle harika bir deneyimdi benim için.

Sezon başında PTT 1.Lig'de şampiyonluğun güçlü adaylarından Samsunspor’a 1 yıllığına kiralandın. Bu sezon itibariyle kendi adına ve takım olarak hedefleriniz neler?
       Evet, Samsunspor’a geldim ve benim için en doğru yer olduğuna inanıyorum. Bu sene kesinlikle şampiyonluk hedefimiz var. Geçen sene çok yaklaşılmıştı ama inşallah bu sene nasip olacak, ben inanıyorum. Benim hedefim ise Süper Lig yolunda Samsunspor’a çok faydalı olmak. Beklentileri fazlasıyla karşılamak, üzerine koyarak kendimi geliştirmek öncelikle hedeflerim. Her geçen gün kendimi geliştiriyorum, bu Samsunspor’da da devam edecek.

Samsun şehri için neler düşüyorsun? Ülkemizin ticari ve sosyal açıdan önemli bir şehri. Taraftarla olan ilişkilerinden okuyucularımıza bahsedebilir misin?
       Samsun’u çok beğendim gerçekten. Sahili kumsal olan şehirler çok azdır. Burası tam tatil yeri bana göre. Sakin ve çok keyifli bir yer. İnsanları çok sıcakkanlı. Taraflarla aramda sağlam bir bağ olmasını istiyorum, tabi ki bu da zamanla olacak.

Fenerbahçe Kulübü'nün senden ve eski takım arkadaşın Salih Uçan'dan büyük beklentileri var. Bu sezon ikiniz de kiralık olarak farklı takımlarda oynayacaksınız. Kendi adına, Fenerbahçe’ye geri dönüşün ve geleceğinle ilgili planların neler?
       Benim illa ki geri dönüş planlarım var. Belki 2. kez uzaklaşıyorum Fenerbahçe’den ama böylesi nasipmiş. Bazen görüyorum forumlarda, twittırda, sokakta beni göre insanlar "bu fizikle olmaz, şunla olmaz" diye anlatıp duruyorlar. Ben her geçen gün daha çok çalışıyorum. Benim hedeflerim ve hayallerim var. Ben para düşkünü biri değilim. Ben kariyer ve başarı düşkünüyüm. Ben hayallerime düşkünüm. Bunun içinde çok çalışıyorum ve çalışmaya devam edeceğim. Bunlardan biri de Fenerbahçe’ye geri dönmek ve kalıcı olmak. O formayı sonuna kadar terletmek. Bunu yapacağıma da kesinlikle inanıyorum. Sadece bu hayallerimi birkaç sene ertelemek zorunda kaldım. Ben öyle düşünüyorum. Ama Salih için inşallah böyle olmaz, çünkü ben isterim ki Salih Roma’da kalsın. Roma o parayı ödeyerek Salih'i satın alsın, o da kariyerini daha da başarılı bir şekilde sürdürsün.

Futbolun dışında hayatında neler var? Nelerden hoşlanırsın, boş zamanlarında neler yaparsın?
       Çoğu zaman evde geçiriyorum boş vakitlerimi. Samsun'da ise tesiste geçiriyorum bu boş zamanlarımı. Çok güzel, üst düzey tesislere sahip Samsunspor. Denize yakın bir yer, canımız sıkıldığı zaman balık tutuyoruz göle giriyoruz, çok keyifli oluyor.

Bu keyifli sohbet ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak senin okuyucularımıza iletmek istediğin bir şey var mı?
       Ben çok teşekkür ederim asıl size derginizde yer verdiğiniz için. Söylenecek pek bir şey kalmadı. Yavaş yavaş ama sağlam ve emin adımlarla geliyorum. Taraftarımızdan desteklerini esirgememelerini diliyorum. Sizlere de iyi yayınlar.

Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder