17 Ocak 2018 Çarşamba

Süper Lig İlk Yarı Raporu (2)


          Spor Toto Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu’nda ilk devre geride kaldı. İlk bölümde puan tablosunda ilk 9 sırada yer alan takımların analizini sizlerle paylaşmıştık. İkinci bölümde ise puan tablosunun son 9 sırasında yer bulan takımların ilk yarı performansı, yeni transferleri ve sezonun ikinci yarısında neler yapabileceklerini yazarımız Anıl Yazar sizler için değerlendirdi.

Evkur Yeni Malatyaspor
          Geçen sezon TFF 1.Lig’de şampiyon olarak Malatya’nın 11 yıllık Süper Lig özlemini gideren Yeni Malatyaspor, transferde genellikle bonservisi elinde olan Afrikalı oyunculara yöneldi. Ligin ilk yarısını 22 puanla 10.sırada tamamlayan teknik direktör Erol Bulut’un aynı Samet Aybaba gibi elindeki malzemeye oranla iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz. Kendi evlerinde Beşiktaş’tan bir puan alan, Galatasaray’ı da mağlup eden sarı-kırmızılı takım, ilk devrenin son haftasında da Kayserispor deplasmanında 1-0 kazanarak devreyi galibiyetle kapattı. Bu üç zorlu maçtan alınan 7 puan, Malatyaspor’un alt sıralardan uzaklaşarak ilk devreyi rahat bir konumda tamamlamasını sağladı.
İlk yarıda 9 gol kaydeden Faslı forvet Boutaib takımın en sivrilen performansını gösterirken geçen sezon 1.Lig’de mücadele eden kadroda da yer alan stoper Sadık Çiftpınar’ın performansı da dikkat çekti. Bulut’un yine geçen sezonki kadroda yer alan Azubuike’nin yanına monte ettiği Aytaç Kara son iki sezona oranla çok daha istikrarlı bir futbol ortaya koyuyor. Malatyaspor’un ikinci yarı öncesinde en dikkat çeken sıkıntısı gol yollarındaydı. Düşme potasında yer alan takımların ardından 21 golle ligin en az gol atan takımı olan Doğu Anadolu ekibinin sezonun ikinci yarısı öncesinde bir golcü transferi yapması gerekiyor. Gol yollarındaki problemin çözülmesi durumunda Malatyaspor’un dirençli orta sahasıyla ligi korkulu rüya görmeden bitirmesi muhtemel gözüküyor.

Kasımpaşa
          Geçen sezonun ilk haftalarında takımın başına geçen ve takımı düşme hattından kurtararak ligi 10.sırada tamamlayan Kemal Özdeş’le sezonu açan Kasımpaşa, ligin ilk yarısını 19 puanla 11.sırada tamamladı. Geçen sezonki ilk 11’inden 5 ismi kaybeden Özdeş, elindeki malzemeyle iyi iş çıkaran hocalardan bir diğeri. Ancak Özdeş’in farkı oynattığı göze hoş gelen futboldan geliyor. Devrenin sonunda oynanan Fenerbahçe, Trabzonspor, Gençlerbirliği ve Başakşehir mücadeleleri arasından yalnızca Ankara’dan bir puan çıkarabilen Özdeş’in takımı, diğer maçlarda ise genellikle sınıfı geçen bir futbol oynadı. İlk yarıda kalesinde 31 gol gören İstanbul ekibi ligin en çok gol yiyen 4 takımından biri. Bu noktadaki zaaflarını gidermeleri önem taşıyor. Kasımpaşa’nın korkulu rüya görmeden ligi orta sıralarda tamamlayacağını düşünüyorum.

TM Akhisarspor
          Lige çok iyi bir başlangıç yapan ve ilk 9 hafta sonunda topladığı 17 puanla lig tablosunda 3.sıraya yerleşen Akhisarspor, bu 9 hafta boyunca evinde oynadığı 5 maçta 4 galibiyet alırken Fenerbahçe’yi de mağlup etmeyi başardı. Trabzonspor deplasmanında da 6-1’lik tarihi bir zafer elde eden Ege ekibi, 10.haftada oynadığı Başakşehir deplasmanıyla birlikte hem skor hem de oyun olarak ciddi bir düşüşe geçti. Devre arasına kadar oynadığı 8 maçta yalnızca iki puan alabilen Akigolar,  devreyi 19 puanla 12.sırada tamamladı. Geçen sezonun ortasında takımın başına geçen Okan Buruk, Soner Aydoğdu’yu hem hücumda hem de savunmada efektif kullanarak 27 yaşındaki oyuncudan çok iyi verim aldı. (4 gol- 3 asist) Sağ bek Miguel Lopes geçen sezonki başarılı çizgisini bu sezon da devam ettiriyor ve ligin dikkat çeken sağ beklerinden biri. Portekizli oyuncu, önünde oynayan kanat oyuncusunun arkasına yaptığı koşularla hücuma da çok ciddi destek veriyor. Bu isimlerin dışında takımın gol yükünü çeken Henrique ve 2 gol- 3 asistlik katkı veren Olcan Adın da dikkat çeken isimlerdendi. Akhisarspor’un ligin ilk devresinin son haftalarında yaşadığı düşüşte takımın fizik olarak ilk haftaların uzağında olması ve gol yollarındaki problemleri etkili oldu. Ekstrem bir maç olan Trabzonspor maçında attıkları 6 gol dahil ligin ilk yarısını 22 golle tamamladılar ve bu rakam ilk yarıdaki en düşük gol rakamlarından biri. Bu problemi aşamazlarsa ikinci yarıda zorlanabilirler.

Aytemiz Alanyaspor
          Geçen sezonun ikinci yarısında göreve gelen ve aldığı başarılı sonuçlarla takımı ligde tutmayı başaran Safet Susic’le sezonu açan Alanyaspor, ilk 3 maçta istediği sonuçları alamasa da milli aradan sonra toparlandı. Milli aradan sonra oynadıkları 4 maçta 11 gol atarak 9 puan topladılar ve bu periyotta yalnızca evlerinde 4-1’lik skorla Fenerbahçe’ye kaybettiler. Geçen sezonun gol kralı Vagner Love, gollerine bu sezon da devam etti ilk devrede kaydettiği 10 golle takımını sırtladı. Geçen sezonun ardından bu sezon da forvet arkasında çok etkili olan ve 5 gol- 5 asistle oynayan Emre Akbaba da Love’la birlikte takımın hücumunu sırtlayan isim oldu. Love ve Emre Akbaba dışında Junior Fernandes de 5 gol kaydederek bu ikilinin yükünü azaltan isimlerden oldu. Susic’in orta sahada genellikle kullandığı Efecan-Sackey ikilisi de dikkat çeken bir performans ortaya koydu. Ancak ilk yarının son 5 haftasına girilirken Vagner Love’un sakatlığı ile yaşanan süreçte (üstüne bir de Fernandes de sakatlandı), 5 maçta 3 gol atabilen Akdeniz ekibi, son 5 haftada yalnızca 1 puan alabildi. Bu sürecin ardından Alanyaspor yönetimi teknik direktör Safet Susic’le yolları ayırdı ve takımın başına Hikmet Karaman getirildi. İlk yarıda ligin en çok gol yiyen ikinci takımı olan Alanyaspor’un bu noktada kendini geliştirmesi şart. Vagner Love’ın olası ayrılığı halinde Brezilyalı oyuncu kadar net bir golcü bulamazlarsa ve savunmadaki problemlerini de çözemezlerse ligin ikinci yarısında zorlanacaklardır.


Osmanlıspor
          Sezona Bülent Uygun ile başlayan ve ilk 6 haftada yalnızca 1 puan toplayarak ligin dibine demir atan Osmanlıspor, takımın başına İrfan Buz’un geçmesiyle çıkışa geçti. Devre sonuna kadar evinde oynadığı 6 maçta 5 galibiyet alarak kendine geldi ve ilk yarıyı düşme hattının iki puan üstünde 14. sırada tamamladı. Osmanlıspor bu sezon öne geçtiği 9 maçın üçünü kaybetti. Bu istatistiğe paralel bir diğer detay da mor-sarılıların 34 golle ligin en çok gol yiyen takımı olması. Geçen sezonki kadrosundan Badou N’diaye ve Dzon Delarge gibi önemli isimleri kaybeden Başkent ekibinde takımın hücum yükünü yeni transfer Serdar Gürler üstlendi ancak forvetlerden yeterli katkı alabildiklerini söylemek zor. Bu nedenle teknik direktör İrfan Buz’un da yönetimden bir forvet istediği biliniyor. Stabaek’ten transfer edilen defansif orta saha oyuncusu Lumanza’nın, Başkent ekibinin sezonun ilk yarısına orta sahada bulamadığı dinamizmi bulmasına katkı sağlayacaktır. Bunun dışında Osmanlıspor’un iyi bir bitirici forvet takviyesi yapması halinde sezonun ikinci yarısında orta sıralara doğru tırmanacağını düşünüyorum.

Antalyaspor
          Geçen sezon ortasında takımın başına geçen ve gösterdiği performansla ligi 5.sırada bitiren Rıza Çalımbay’ın takımının, sezon başında yaptığı Jeremy Menez ve Samir Nasri takviyeleriyle daha da güçleneceği düşünüldü. Geçen sezonki kadrodan Eto’o ve takımın genel iskeleti korunurken Maicon, Ruud Boffin ve Aydın Karabulut gibi isimlerle kadrosu daha da güçlenen Antalyaspor’dan herkes zirve mücadelesi vermesini bekliyordu. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi ve ilk 6 haftada 6 puan toplayabilen Rıza Çalımbay’la yollar ayrıldı. Çalımbay’ın yerine getirilen ve hem takımı hem de ligi fazla tanımayan Leonardo’nun Antalya günleri de fazla uzun sürmedi. Sekiz maçta 2 galibiyet, 5 mağlubiyet, 1 beraberlik alan Brezilyalıyla da yollar ayrıldı ve devrenin sonuna kadar takımı David Badia çalıştırdı.

          İlk yarıyı 17 puanla 15.sırada tamamlayan Antalyaspor, 19 golle ligin en az gol atan üçüncü takımı konumunda. Teknik adam istikrarsızlığı nedeniyle kadro ve futbol istikrarı da yakalayamayan Akdeniz ekibinde, hem takımın aldığı başarısız sonuçlar hem de kulübün içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle Başkan Ali Şafak Öztürk de görevi bıraktı. Devre arasında takımın başına Hamza Hamzaoğlu getirildi. Hamzaoğlu’nun gelişinden sonra takım içindeki havanın olumlu yönde değiştiğini söyleyebiliriz. Ancak takımın en önemli silahı Samuel Eto’o’nun ayrılması söz konusu. Antalyaspor’un ligin ilk devresinde potansiyelini sahaya yansıtamayan bir kadrosu mevcut. Kamerunlu yıldızın takımda kalması durumunda, Hamzaoğlu yönetimindeki Antalyaspor’un toparlanacağını ve ligin ikinci yarısında tehlike bölgesinden uzaklaşacağını düşünüyorum.

Konyaspor
          Aykut Kocaman’la birlikte son iki sezondur yaptığı çıkışı, önceki sezon lig üçüncülüğü ve geçen sezon da Türkiye Kupası zaferiyle taçlandıran Konyaspor, Avrupa Ligi’nde de iki sezon üst üste mücadele etme başarısı göstermişti. Kocaman’ın Fenerbahçe’ye geri dönmesinin ardından takım Mustafa Reşit Akçay’a emanet edildi. Geçen sezonki kadrodan Barry Douglas, Vukovic ve Bajic gibi önemli isimleri kaybeden İç Anadolu ekibi, sezon başında oynadığı Süper Kupa maçında Beşiktaş’ı mağlup ederek sezona moralli bir giriş yaptı ancak bu maçta çıkan tribün olayları nedeniyle ilk 5 iç saha maçını seyircisiz oynama cezası aldı. Bu maçlarda 2 galibiyet alan Konyaspor, deplasmanlarda ise başarısız sonuçlar aldı. Dış saha performansı olarak Osmanlıspor’la birlikte ligin en kötü performansını sergileyen yeşil-beyazlılarda Akçay ile yollar 9.haftada ayrıldı ve takımın başına Mehmet Özdilek getirildi.

          Özdilek döneminde de takımın deplasman fobisi devam ederken devre arasına kadar iç sahada kazanılan 8 puanla ve son haftadaki Fenerbahçe beraberliğiyle ikinci yarı öncesinde umutlar yeşerdi.
İlk devrede 16 golle ligin en az gol atan ikinci takımı olan Konyaspor, Karabükspor’dan ayrılan Yatabare’yi kadrosuna katarak üçüncü bölgedeki sorunlarını çözmek için önemli bir adım attı. Genel takım savunması olarak Kocaman döneminden kalan anlayışı devam ettirmeleri sebebiyle az gol yiyen yeşil-beyazlılar, ikinci devrede zorlu bir fikstüre sahip. Göztepe, Sivasspor, Kayserispor, Beşiktaş, Başakşehir ve Trabzonspor gibi takımlarla iç sahada mücadele edecek olan Konyaspor; Gençlerbirliği, Alanyaspor, Akhisarspor, Osmanlıspor, Antalyaspor gibi düşme hattından kurtulma mücadelesinde doğrudan rakibi olacak takımlarla ise deplasmanda oynayacak. Bu zorlu fikstüre bir de Galatasaray ve Fenerbahçe deplasmanlarını da eklediğimizde Konyaspor’un ligi tehlike bölgesinden uzak bir yerde bitirmesi için ilk yarıdaki deplasman karnesini 180 derece çevirmesi gerekecek.

Gençlerbirliği
          Geçen sezon ilk yarının son haftalarında göreve gelen ve 5-3-2 dizilişiyle oynattığı futboluyla özellikle iç sahalarda iyi sonuçlar alan Ümit Özat, yeni sezona da Gençlerbirliği’nin teknik direktörü olarak başladı. Geçen sezon Özat’ın göreve gelmesinin ardından iç sahada yalnızca iki maç kaybeden ve 46 puanla ligi 8.sırada bitiren Gençlerbirliği’nde bu sezon başında önemli isimler takımdan ayrıldı. Takımın beyni konumundaki Selçuk Şahin, 13 gol 3 asistle takımın hücum yükünü üstlenen Serdar Gürler ve ona çok iyi eşlik eden Aydın Karabulut’un ayrılığıyla Gençlerbirliği önemli kan kaybetti. Yaz döneminde takıma Elvis Manu, Petar Skuletic, Zeki Yavru, Ahmet İlhan Özek ve Serdar Özkan gibi takviyeler yapılsa da Başkent ekibi sezona kötü başladı. İlk 3 maçta 1 puan alabilen Ümit Özat’la yollar ayrıldı ve takım Mesut Bakkal’a teslim edildi. Ancak Mesut Bakkal da kendi kurmadığı ve tanımadığı bir kadroya uyum sağlayamadı ve 9 maç görevde kalabildi. Bakkal bu süreçte 6 mağlubiyet,1 beraberlik ve 2 galibiyet alırken işin ilginci bu galibiyetlerin iç sahada oynanan Başakşehir ve Beşiktaş maçlarında olmasıydı. Gençlerbirliği topun arkasına geçerek rakibin hatasını beklediği bu iki maçta günlük savunma performanslarının yanında, rakibinin yaptığı hataları da iyi kullanarak sonuca gitti ancak kazanmak için sahaya çıktığı tüm maçlarda puan kaybetti. 19 Kasım 2017’de Kayserispor’a 19 Mayıs’ta kaybedilen maçtan sonra Mesut Bakkal’la yollar ayrıldı ve yönetim şaşırtıcı bir hamleyle 2 aylık bir aranın ardından Ümit Özat’ı tekrar takımın başına getirdi.
Özat takımın başına ikinci kez geçtiğinde Gençlerbirliği 8 puanla ligin dibine demir atmıştı. Ümit Özat’ın kendi transferlerinden olan ancak Mesut Bakkal’ın fazla şans vermediği isimlerden Manu, Skuletic, Diallo ve Jailton gibi isimlerden yavaş yavaş verim alınmaya başlandı. Devre arasına kadar oynanan 5 maçta 6 puan alan Gençlerbirliği bu süreçte sadece bir kez kaybetti ve ligin ikinci devresi öncesi bir hayat belirtisi göstermeyi başardı. Ancak ligin ilk devresinde hem en çok gol yiyen hem de en az gol atan takımlar arasındaydılar. Başkent ekibi ayrıca ilk yarıda ligin en az isabetli pas yapan ve rakip ceza sahasına da en az giren takımı oldu.

          Kırmızı karalarda orta sahada kazanılan her toptan sonra kafasını kaldıran herkes Elvis Manu’yu arıyor. Manu’nun driplingleriyle rakip kaleye gitmeye çalışan Gençlerbirliği’nin hücumları önlem alınabilir bir hal alıyor. Aydın Karabulut’ın geri dönmesiyle bu alternatifsizliğe çare bulunabilir ancak Vedat Muriqi’nin ayrılığının ardından her ne kadar Deniz Yılmaz transfer edilse de, bir forvet ve orta sahada son sezonlarda Hleb ve Selçuk Şahin’in yaptığı yönlendiricilik görevini görecek, topu iyi kullanan bir oyuncu takviyesi şart gibi gözüküyor. İşin bir de saha dışı boyutu var tabii ki. Taraftarla teknik direktör Ümit Özat arasında geçen sezon başlayan gerginlik bu sezon zirveye çıktı. Rahmetli başkan İlhan Cavcav’ın isminin verildiği sezonda, Başkent ekibi düşme adaylarından biri ve Gençlerbirliği’nin sezon sonunda son 3 sırada olması büyük bir trajedi olabilir. Bu nedenle sezon sonuna kadar takımın selameti açısında hem taraftarların hem de Ümit Özat’ın polemikten kaçınması takımın yararına olacaktır. Özellikle genç teknik adamın saha içine odaklanması durumunda bu hem kendi kariyeri hem de kulübün geleceği açısından bir hayli önem taşıyor.

Karabükspor
          Sezona Erkan Sözeri yönetiminde başlayan Karabükspor, ilk 3 haftada topladığı 5 puanla lige fena bir giriş yapmadı. Ancak devamında oynadığı 14 maçta bir kez kazanabilen ve 4 puan toplayan Karadeniz ekibi, geçen sezonki kadrosundan önemli isimleri kaybettiği gibi yaşanan ekonomik sıkıntılar, oyuncuların ödeme problemleri ve yönetim kriziyle birlikte devre arasında da önemli kan kaybetti. Poko Göztepe’ye giderken, Yatabare de Konyaspor’un yolunu tuttu. Seleznov, Ceyhun Gülselam ve Barış Başdaş da takımdan ayrılan diğer önemli isimler olurken; Dany’nin de Akhisarspor'a gitmesi gündemde. Ligin ilk devresinde Erkan Sözeri’nin ardından takımın başına geçen Tony Popovic’le de dikiş tutmazken takım Levent Açıkgöz’e teslim edildi. Açıkgöz’ü ikinci yarıda zorlu bir görev bekliyor. Zira takım şu an birçok önemli oyuncusunu kaybetti ve hala da ayrılanlar var. Karabükspor’un bu şartlar altında ligde kalması çok zor gözüküyor. Kulüp de bunun bilincinde, maliyetli oyuncuları elinden çıkarıp TFF 1.Lig'e uygun transferler yaparak önümüzdeki sezonun hazırlığını yapıyor gibi. Bu şartlarda takım küme düşse bile mali yüklerinden kurtulduğu için geri dönüş için bir umudu olacaktır.

İlk yarının en iyi teknik adamı: Marius Sumudica (Kayserispor)
İlk yarının en iyi 11: Harun Tekin (Bursaspor) - Miguel Lopes (Akhisarspor) - Maicon (Galatasaray) - Epureanu (Başakşehir) - Aziz Behich (Bursaspor) - Fernando (Galatasaray) - Edin Visca (Başakşehir) - Giuliano (Fenerbahçe) - Ryan Babel (Beşiktaş) - Bafetimbi Gomis (Galatasaray) - Adis Jahovic (Göztepe)

Hazırlayan: Anıl YAZAR
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder