Süper Lig’den düştüğü sezonun hemen ardından, 2017 Haziran’ında Göztepe’yle, Antalya’da oynadığı ve penaltılarla kaybettiği play-off finalinin travmatik etkilerini hala tam olarak üstünden atamayan Eskişehirspor, geçen sezon da yaşadığı transfer yasağı ve dağ gibi büyüyen borcuna rağmen taraftar-camia bütünleşmesinin getirdiği enerjiyle 1.Lig'de kalmayı başardı. Cefakar taraftarının ve camianın direnciyle üç senedir büyük bir direniş sergileyen Kırmızı Şimşekler, her geçen gün büyüyen kur farkıyla birlikte dramatik boyutlara gelen borç yüküne rağmen 2018-2019 sezonuna yüksek bir enerji ve inançla giriyor. Eskişehirspor’un yeni sezona bu havada girmesinin en önemli sebebi de kuşkusuz kadroya yapılan (bu yazının yazıldığı an itibariyle TFF’deki dosyalar nedeniyle lisans çıkarılamadı ve ilk maça U21 takımıyla çıkma tehlikesi vardı) önemli takviyeler.
Yaz başından itibaren pek çok teknik adamla görüşen ve son olarak Fuat Çapa ile anlaşan Eskişehirspor’un kadrosunda önemli bir sirkülasyon yaşandı. Son iki sezondur kadroda yer alan ve hem kaybedilen play-off finali hem de kulübün yaşadığı ekonomik sıkıntıların etkisiyle fazlasıyla yıpranan isimlerle yollar ayrıldı. Bruno Mezenga, Ofoedu, Kaan Kanak, Dorukhan Toköz, Hasan Hüseyin Acar, Hasan Ayaroğlu, Aykut Akgün, Kayacan Erdoğan, Hürriyet Gücer, Semih Şentürk, Jerry Akaminko, Bilal Aziz Özer ve geçen sezon Boluspor’la oynanan maçta takımı ligde tutan golü atan Andaç Güleryüz takımdan ayrılan isimler oldu.
Takımdan ayrılan bu 13 ismin yerine; başta Altınordu’dan Kerim Avcı transfer edilirken; Marko Milinkovic, Kamal Issah, Hakan Aslantaş, Cristian Tanase, Ferhat Kiraz gibi Süper Lig seviyesinde oynamış isimler de kadroya dahil edildi. Kulübün sembol isimlerinden Sezgin Coşkun da yuvaya geri dönerken alacakları nedeniyle kulübün FIFA’lık olduğu Ibrahim Sissoko’nun da yeniden Eskişehirspor’a dönmesi de yaz döneminin en ilginç transferi olsa gerek. Bu isimlerin haricinde Konyaspor’dan Makedon forvet Erdon Daci ve genç orta saha oyuncusu Emre Can Atila kiralandı ve Gümüşhanespor’dan ayrılan Melih Aga takıma dahil edildi. Yine denenmek için gelen Nijeryalı orta saha oyuncusu Jesse Sekidika ve Senegalli forvet Farid Karim de kadroya dahil edilen isimlerden. Karim uzun boyuyla, Jesse de hem antrenmanlarda hem de oynanan hazırlık maçlarında hızıyla ve driplingleriyle dikkat çekti.
Bu isimlerin dışında Kaan Gül, Feyzi Yıldırım, Fıratcan Üzüm gibi gençler de bu sezon kadro derinliği oluşturması ve katkı vermesi beklenen isimler.
NE YAPARLAR?
Hollanda ve Belçika’daki tecrübeleriyle pozitif futbol anlayışına sahip olması, kendini geliştirmesi ve inovatif fikirler konusundaki açıklığıyla Fuat Çapa şahsım adına kağıt üzerinde iyi bir tercih. Hızlı, seri ve topu iyi kullanabilen futbolcularla geçmişte iyi işler yaptığını biliyoruz. Özellikle topu iyi kullanabilen Kerim Avcı, Tanase, Milinkovic gibi isimlerin varlığı da Eskişehirspor’da oynatmak istediği futbol için hocanın bir şansı bana kalırsa.
Boluspor’da macerasının sonu kötü bitse de Bolu’da yaşadıklarının, öğrenmeye ve gelişime açık olan Çapa’yı olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum. 4-3-3, 4-2-3-1 ve 4-5-1 dizilişlerini kullanarak ve genellikle kalabalık bir orta sahayla oynayarak hızlı ve seri kanat oyuncularıyla rakip kaleye gitmeyi amaçlayan Fuat Çapa’dan, özellikle iç sahada taraftar desteğiyle tempolu bir Eskişehirspor bekliyorum.
Ancak bazı şeyler de Fuat Çapa’nın elinde değil ne yazık ki. Bunların başında da kulübün içinde bulunduğu ekonomik durum geliyor. Resmi sözleşme imzalandı denen ama transfer tahtasının kapalı olması nedeniyle ön protokol yapılan Herve Kage’nin, takımla idmanlara çıktıktan sonra izinsiz olarak ülkesine gitmesini ve sonrasında Adana Demirspor'a transfer olmasını bu sezon yaşanan ilk kriz olarak gösterebiliriz. Yine imza parası bulunamadığı için şehirde kaldıktan iki gün sonra transferi yatan (görüşmelerin sürdüğü de söyleniyor) Günay Güvenç olayı da. Fuat Çapa’nın başarabileceklerini aslında hocanın performansı kadar kulübün ekonomik durumu ve ödemelerin aksatılmayıp futbolcuların mutlu edilmesi de belirleyecek.
Tüm bunların yanında hedefe yürüyecek bir takımın sahip olması gereken; kaleci, stoper, Issah’ın yanında oynayacak, defansif yönü olan bir orta saha ve net bir forvet eksikliği de yaşanıyor. Hücuma yönelik orta saha oyuncularına bakıldığında kadroda bir şişkinlik gözükürken bu mevkilere transferlerin gecikmiş olması Eskişehirspor’un ilk haftalarda başını ağrıtacak gibi. Özellikle savunma tandeminde Sezgin Coşkun-Semih Güler dışında oynayabilecek üçüncü bir isim bulunmuyor. Bu bölge için Murat Akça ile görüşmeler devam etse de savunma merkezi sezon boyunca Eskişehirspor’un başını en fazla ağrıtacak bölge olacak gibi duruyor. Hücuma yonelik orta saha oyuncularının olduğu mevkide bir kadro şişkinliği gözlenirken Hakan Aslantaş ve geçen sezonun ikinci yarısında Yücel Ildiz'in kazandırdığı Bedirhan Altunbaş'ın yer aldığı sağ bek mevkisi sorunsuz tek bölge olarak dikkat çekiyor.
Son olarak Fuat Çapa’nın dikkat etmesi gereken en önemli nokta da takım içi iletişim. Play-off finali oynanan 2016-17 sezonu da dahil olmak üzere özellikle de geçen sezon takımda yaşanan, “Generaller-askerler” ayrımı ve takım içi gruplaşmalar Es Es’in en büyük problemlerinden biri olmuştu.
Tüm bu başlıkları düşündüğümüzde play-off potası içinde yer alacağını düşündüğüm Eskişehirspor’un, eksik bölgelerin takviye edilmesi ve diğer saydığımız etmenlerin onların lehine gelişmesiyle hedefine ulaşması sürpriz olmayacaktır. Bu noktada bu sezonun, son dönemde kariyeri düşüşte olan Fuat Çapa için de önemli bir sınav olacağını söyleyebiliriz.
Yazının başlığında da belirttiğim üzere bu sezon Eskişehirspor için bir umut yolculuğu. Eskişehirspor taraftarları ve camiası takatinin sonuna gelmiş durumda. Bu sezon son kurşunlarını atacaklar. Ama bu sezon da yaşanacak olası bir hayal kırıklığı, yarım asırlık çınarı geri dönüşü olmayan bir yola sürükleyebilir.
Hazırlayan: Anıl YAZAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder