5 Eylül 2013 Perşembe

Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde ne yapar?

     Geçen sene Şampiyonlar Ligi grubundan çıkmayı, bir tur daha ilerleyerek çeyrek final oynamayı başaran ve çeyrek final maçında tur atlamasa bile dev rakibine karşı oynadığı heyecan verici futbol ile taraftarını mutlu eden Galatasaray'ın bu sezon işi oldukça zor. Çünkü grubundaki takımlar tam anlamıyla devler. Devler Ligi diye de anılan Şampiyonlar Ligi'nde Cluj, Braga ve gruptan çıkmayı garantilemiş olarak Arena'ya gelen Manchester gibi çok da dev olmayan takımlarla karşılaşan Galatasaray için asıl sınav bu sene olacağa benziyor.

     Gruptaki rakiplerimiz herkesin fazlasıyla yakından tanıdığı Real Madrid, İtalya da ligi aynı Galatasaray gibi son iki yıldır sürklase eden Juventus ve stadı dışında tanıdığımız herhangi bir özelliği bulunmayan Kopenhag. Rakipler oldukça zor, ancak bu gruptan çıkmak imkansız değil. Hatta bu grubun Türk takımlarının en büyük sorunlarından biri olan rakip küçümseme için elverişli olmaması bir avantaj bile olabilir. Peki rakiplerimizin kadrolarında ne durumda, transfer dönemlerinde ne gibi değişiklikler yaşadılar?

     Real Madrid transfer sezonun son anlarına kadar sakin görünse de son anda hem gidenler, hem kalanlar bakımından oldukça hareketli saatler yaşadı. Tottenham'dan Gareth Bale transfer tarihinin en pahalı transferi olup bir rekora imza atarak Barnebau'nun çimlerine ayak bastı. Malaga'nın genç yıldızı Isco Arsenal'e giden Mesut Özil'in yerini aldı. Ayrıca alındığından beri isteneni veremeyen Kaka, kendisini Kaka yapan teknik adamın takımın başına gelmesi ile birlikte kendisini Kaka yapan takıma geri döndü. İllaramendi varisi olarak görüldüğü Xabi Alonso gibi Sociedad'dan ciddi bir rakama transfer edildi. Higuan, Raul Albiol ve Callejon Rafa Benitez için Napoli'nin yolunu tuttular. Kadroda yer bulamayan Carvalho da Monaco'ya gitti. Ancak bunların dışında takımı en çok etkileyebilecek ayrılış kulübede yaşandı. Kimilerine göre en iyi teknik direktör olan Jose Mourinho eski aşkı Chelsea'ye geri dönerken, geçmişte Fatih Terim ile kötü bir hukuku olan Carlo Ancelotti takımın başına geçti.

     Juventus'ta transfer dönemi sonrası takımın daha da güçlendiğini söylebiliriz. Şampiyon takımdan forvet Alessandro Matri dışında göze çarpan önemli bir ayrılık yaşanmazken, zaten güçlü olan savunma Torino'dan Ogbonna ve Atalanta'dan Peluso ile takviye edildi. Forvet hattı ise Carlos Tevez ve Fernando Llorente ile farklı bir çehre kazandı. U-20 Dünya Kupası'nın yıldızı Paul Pogba, aynı performansını sezon başı itibariyle kulübünde de göstermeye devam ediyor. Kısacası Juventus yeni stadı, başarılı teknik adamı ve iki sezondur yakaladığı istikrarla grubun bir diğer ağır  topu.

     Danimarka temsilcisi ve stadında UEFA Kupası kazandığımız Kopenhag ise görünürde en zayıf rakibimiz. Kadrolarındaki tanıdık isimler; İsveçli tecrübeli defans oyuncusu Mellberg ve geçen seneki Şampiyonlar Ligi maçlarından hatırladığım Brezilyalı orta saha oyuncusu Claudemir. Takımın en önemli ismi olan forvet Cornelius ayrılarak Premier Ligin yeni takımı Cardiff'in yolunu tuttu. Ancak kuzey takımlarının disiplinli yapısı ve nispeten kış aylarına denk gelecek deplasman maçı Kopenhag'ında hafife alınmaması gerektiğinin kanıtı.

Galatasaray bu gruptan nasıl çıkar?
     Fikstüre baktığımızda aslında çıkış için uygun olduğunu söyleyebiliriz. Gala içerde Real Madrid maçı ile yapılacak. Galibiyet ya da beraberlik sürpriz olur. Yani buradan hanemize puan yazmayalım. Juve deplasmanda Kopenhag'ı yener. İkinci hafta ise Cim Bom Juventus deplasmanına giderken, Real içerde Kopnehag'a fark atacaktır. İlk maçta puan alınanaması durumunda bizim için grupta havlu atma ya da devam etme maçı deplasmandaki Juventus maçı olacak. Burada alacağımız bir beraberlik bizim önümüzü açacaktır. Böylece iki hafta sonunda durum: Madrid:6 Juve:4 Gs:1 Kopenhag:0 olacaktır.

     Sonraki iki haftada gruptan çıkmak gibi bir niyet varsa Kopenhag maçlarında kesinlikle puan kaybedilmemeli. Biz Kopenhag'ı her iki maçta da yenerken, grubumuzdaki devler de birbirleriyle oynayacaklar. Barnebau'da Real Madrid'in kazanacağını varsayarsak, Torino'daki Juve-Madrid maçından çıkacak beraberlik bizim için çok çok iyi olsa da Juve'nin Madrid'i yendiği varsayalım. Bu durumda Arena'daki Juventus maçı bizim için final yapacaktır. Juve-Real maçından beraberlik çıkarsa bize beraberlik, Juve yenerse bize galibiyet gerekiyor. Biz yine kötüye göre kendimizi hazırlayalım ve Juventus'un Real Madrid'i yendiğini düşünelim. Dört maç sonunda puan durumu: Real:9 Juve:7 Galatasaray:7 Kopenhag:0

     Gelelim son iki maça. Los Galacticos'un Barnebau'da bizi yenip gruptan çıkmayı garantileceğini, Juventus'un da Kopenhag'ı yeneceğini varsayarsak son maç öncesinde Juventus bize 3 puan fark atarak Arena'ya gelecektir. Ancak ikili averaj alacağımız bir galibiyette bizden yana olacağı için gruptan Madrid ile birlikte çıkacak takım biz olacağız. Kısacası bu sezonki Real Madrid maçlarından 0, Juventus maçlarından 4 ve Kopenhag maçlarından da 6 puan alırsak gruptan çıkıyoruz. Devler Ligi böyle birşey olsa gerek. Hadi bakalım çık çıkabilirsen...

Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

1 yorum: