9 Mayıs 2017 Salı

Plaj Futbolu'nda Dünya Kupası heyecanı!


          Kendi coğrafyamızın penceresinden bakacak olursak, Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası gibi büyük turnuvaların olmayacağı bir yaz mevsimine "merhaba" demek üzereyiz. Yani bu yaz milli takımlar düzeyinde ölü geçecek. Hazır yaz gelmişken güpgüzelim sahillere, koylara sahip ülkemizden çok çok uzaklarda, yılın 12 ayında da sıcaklığın 17-20 derece arasında dolaştığı Karayipler'de bir takımada olan Bahamalar'ın başkenti Nassau'da kumsalın en büyüğü olabilmek adına tam 16 ülke çarpıştı. 11 gün süren ve dokuzuncusu düzenlenen turnuva sonunda bu oyunun mucidi olan Sambacılar ipi göğüslerken; Tahiti ikincilik, İtalya'yı 5-3 ile alt ederek adeta tarih yazan komşumuz İran ise üçüncülük kürsüne çıkmaya nail oldu.

          Plaj futbolu, gerek vole, yarım vole ve röveşata..vb. konusundaki zenginliği gerek müsabaka sırasında çalınan müziklerle karnaval havasının yaşanmasıyla gerçek futbolun nasıl olması gerektiğini anlatıyor sanki bize.

          Plaj futbolunun doğuşu 1950'lere kadar dayansa da profesyonelleşme ve popülerleşme aşaması 1990'ların ortasını buluyor. Plaj futbolu, Acun Ilıcalı'nın Survivor çekimleri arasında set ekibiyle oynadığı futboldan biraz farklı. Standart kumsal sahanın uzunluğu 35-37 metre, eni de 26-28 arasında değişiyor ve futbolcuların hepsi de çıplak ayakla oynamak zorunda.Oyun, kaleci dahil 5 kişiyle oynanıyor; yedeklerde de 7 kişi mevcut olup oyuncu değişimi sınırsız. Sarı kart gören oyuncu buz hokeyindeki gibi 2 dakika kenarda duruyor; kırmızı kart görense tıpkı çim versiyonu gibi sahayı tümüyle terk ediyor. Mücadeleleri normal futbolda olduğu gibi 4 hakem yönetiyor: 2'si sahadan, diğerleri de takımların yedek kulübesinin denetlenmesinden ve oyun içindeki zamanın yönetiminden sorumlu. Mücadeleler 3 devreden oluşup toplam 36 dakikadan ibaret. Yani devre başına 12'şer dakika düşmekte. Eğer 36 dakika içerisinde eşitlik bozulmazsa 3 dakikalık uzatma oynanıyor. Eşitlik yine bozulmazsa takımlar üçer seri penaltı çekiyor. Normal sürede galip gelen 3, uzatmada galip gelen 2, penaltılarla galip gelense 1 puan alıyor.


          Turnuvanın en başına dönecek olursak, Türkiye ilk turda bu turnuvaya evsahipliği yapmak için başvuran 10 aday ülkeden biriydi; amma ve lâkin FIFA, Arjantin haricindeki 9 aday ülkeyi yetersiz görünce ikinci turda 11 farklı aday daha başvuru yaptı ve Bahamalar turnuvanın evsahipliğini elde etti.

          28 takımlı Avrupa Elemeleri'ne 3.torbadan katılan Milli Takımımız ise A Grubu'ndan mücadele etti. Belarus'u 3-2, Sırbistan'ı 9-0 yenip İtalya 9-6 yenilerek gruptan ikinci olarak çıksak da bir sonraki grup aşamasında İsviçre'ye uzatmalarda 6-5, İspanya'ya 8-2 ve Azerbaycan'a 3-1 yenilip Bahamalar'daki finallere erkenden mendil salladık. Klasman maçlarında Moldova'yı 7-1, Yunanistan'ı da 7-5 yenip Avrupa 13.cüsü olduk. Turnuva sonunda Polonya şampiyon, İsviçre ikinci, Portekiz üçüncü ve İtalya da dördüncü olup Bahamalar'daki finallerin vizesini alan ekipler oldu. Bizim açımızdan tek teselli ise İzmir Süper Amatör Küme takımlarından Güraltay forması giyen Barış Terzioğlu'nun attığı 15 golle Avrupa Elemeleri'nin en golcü üçüncü futbolcusu olmasıydı.
Turnuvaya Asya'dan İran, Japonya, BAE; Afrika'dan Nijerya ve Senegal; Kuzey Amerika'dan Meksika ve Panama; Güney Amerika'dan Brezilya, Ekvador ve Paraguay katıldı.

          Yazımıza burada noktayı koyarken; merak edenler tam 267 gole sahne olan bu turnuvanın ayrıntılarını buradan inceleyebilirler: http://www.fifa.com/beachsoccerworldcup/matches/index.html

Hazırlayan: Erkan ADAY
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder