30 Eylül 2016 Cuma

Nereden nereye? Süper Lig'den alt liglere..


        Yabancı kontenjanın açılması  ile Süper Lig ekiplerinin yabancı oyuncu sevdası, yerli oyuncuların birçoğunun 2.Lig, 3.Lig ekiplerinde boy göstermesine sebep oldu. Bu isimlerin başlıcalarına hep birlikte bakalım.

Mert Nobre
        Fenerbahçe forması ile Türkiye kariyerine başlayan Marcio Nobre, 2003-2004 devre arasında kiralık olarak gelmiş ve ilk Süper Lig maçında Çaykur Rize ağlarına 2 gol atarak iyi bir giriş yapmıştı. Ligde ve Avrupa Kupası maçlarında iyi bir performans gösteren Marcio Nobre, bir anda tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış, ertesi sezon da takımda kalmıştı ancak 2005-2006'da beklenen performansı veremeyince bonservisi alınmadı.

        2006-2007 sezonu başında Beşiktaş tarafından 1,8 milyon Euro bonservisle transfer edilen Nobre, ilk resmi maçında Galatasaray karşısında attığı gol ile Beşiktaş'ın Süper Kupa'yı müzesine götürmesinde pay sahibi oldu. Beşiktaş macerası, 2010-2011 sezonu sonunda bitti ve Mersin İdmanyurdu'na transfer oldu. Mersin formasıyla Süper Lig'de oynadığı 40 maçta 19 gol atmayı başardı.

        2013-14 sezonu öncesinde adı Fenerbahçe ve Eskişehirspor ile anılsa da Kayserispor'a transfer olan Nobre, 2015-2016'da İsviçre'nin 2.Lig ekibi FC Wil 1900'da forma giydi. Geçen yıl büyük yatırımlar yaparak 2.Lig'e çıkma başarı gösteren BB Erzurumspor, sezon başında Brezilya asıllı golcüyle anlaşarak yeniden ülkemize getirdi. Bir zamanlar 3 büyüklerde oynayan Nobre'yi bu sezon 2.Lig'de izliyoruz.


Gökhan Ünal
        Petrol Ofisi'nde futbola başlayan Gökhan Ünal, Gençlerbirliği, Kayserispor, Trabzonspor, Fenerbahçe, Karabükspor, Karşıyaka gibi takımların formasını giydi. Süper Lig'de "Gol Kralı" ünvanını alan golcü, 2009-2010 sezonunda Trabzonspor’dan Fenerbahçe’ye Burak Yılmaz + 3.2 Milyon Euro karşılında transfer olmuştu. Süper Lig'de oynadığı 261 maçta 99 gol atan, çeşitli kategoriler de 32 defa Milli formayı giyen golcü oyuncu, bu sezon 2.Lig ekibi Menemen Belediyespor'da forması giyiyor. Menemen Belediyespor'un kadrosunda Erman Kılıç, Ertuğrul Arslan, İbrahim Dağaşan, Ahmet Arı gibi Süper Lig'de uzun yıllar forma giymiş birçok isim bulunuyor.

İbrahim Akın
        Futbolcu bir aileden gelen İbrahim Akın Göztepeli kaleci Erdoğan Akın‘nın oğludur. Futbola İzmir Gençlikspor’da başlamış olsa da futbol severler kendisini Altay forması ile tanıdı. 7 yıl formasını giydiği Altay’dan Beşiktaş'a transfer olan oyuncu sırası ile Başakşehir FK, Gaziantepspor ve Sivasspor formalarını terletti  250 Süper Lig maçında 45 golü bulunan oyuncu, çeşitli kategorilerde 43 defa Milli formayı giydi. Beşiktaş'ın Süper Lig'deki 2500. golünü atarak kulüp tarihine geçen tecrübeli oyuncu, 2016-2017 sezonu başında 3.Lig'de mücadele eden eski takımı Altay'a geri döndü.

Deniz Naki
        Gurbetçi oyuncunun Almanya'da başladığı futbol hayatının Türkiye evresi pek iç acıcı değil. 2013-14 sezonunda transfer olduğu Gençlerbirliği forması ile 21 maça çıkan oyuncu, siyasi görüşü nedeni ile devamlı gündem olmayı başardı. Gençlerbirliği forması giydi dönemde 3 kişi tarafından saldırıya uğrayan oyuncu, bu olayın üzerine kulübü ile anlaşarak sözleşmesini fesih etti. 6 ay futboldan uzak kalan oyuncui 2015-16 sezonunda 2.Lig ekibi Amed Sportif Faliyetler ekibine transfer oldu. Amedspor forması ile iyi bir sezon geçiren oyuncu, Bursaspor ile oynanan Türkiye Kupası maçı sonrası yaptığı açıklama nedeni ile 12 maç ceza almıştı. Deniz Naki, hala 2.Lig ekibi Amedspor'da forma giyiyor.

Murat Hacıoğlu
        1979 Ardeşen doğumlu oyuncu futbola Şekerspor'da başladı sırası ile Bursaspor, Diyarbakırspor formalarını giyen deneyimli oyuncu 2004-2005 sezonu da Fenerbahçe‘ye transfer oldu. Fenerbahçe forması ile çok fazla forma şansı bulmayan oyuncu, daha sonra Konyaspor, Ankaraspor, Kocaelispor, Altay, Çaykur Rizespor gibi birçok takımda oynadı. 2014-2015 sezonunda transfer olduğu 3.Lig ekibi Etimesgutspor formasıyla ligin son haftasında attığı gol ile takımın ligde kalmasını sağlayan tecrübeli oyuncu, ertesi sezon da takımının 2.Lig'e yükselmesinde büyük rol oynadı. Murat Hacıoğlu, bu sezon başında 3.Lig'de mücadele eden Sakaryaspor'a transfer oldu, takımda düzenli olarak forma giyiyor.


Gökhan Süzen
        Düzcespor'da futbola başlayan ve daha sonra Galatasaray alt yapısına transfer olan Gökhan Süzen, Abdullah Avcı’nın Galatasaray alt yapı teknik direktörlüğü yaptığı dönemde en gözde oyunlarından biriydi. Abdullah Avcı’nın Başakşehir teknik direktörü olması ile Süper Lig kariyeri başlayan oyuncu, Başakşehir'deki iyi performansı ile 2012-2013 devre arasında 1,1 milyon Euro'ya Beşiktaş’a transfer oldu. Beşiktaş'ta beklenen performansı gösteremeyen oyuncu, önce Gaziantepspor ve Sivasspor'a kiralandı daha sonra da serbest bırakıldı. Süper Lig'de 142 maça çıkan Gökhan Süzen, 2016-2017 sezonunda 2.Lig ekibi Tokatspor'da forması giyecek.

Ahmet Görkem Görk
        Galatasaray altyapısında futbola başlayan oyuncu Konyaspor, Elazığspor, Sivasspor, Adanaspor, Boluspor, Osmanlıspor formalarını giydi. 2010-2011 sezonunda transfer olduğu 1.Lig ekibi Elazığspor ile Süper Lig'e çıkma başarı gösteren oyuncu, 2014-2015 sezonunda da aynı sevinci Osmanlıspor forması ile aynı sevinci yaşadı. U21 Milli takımında da forma giyen Ahmet Görkem Görk, bu sezon başında Osmanlıspor'dan 2.Lig ekibi Eyüpspor'a transfer oldu ancak hazırlık kampında sakatlandığı için henüz ligde forma giyemedi.

Aytaç Ak
        Güngörenspor, Sakaryaspor, Malatyaspor, Ankaragücü, Şekerspor. Sivasspor, Diyarbakırspor ve 1461 Trabzonspor formaları giyen oyuncu, 2014-2015 sezonunda 1461 Trabzon ile 2.Lig Play Off şampiyonluğu yaşamıştı. Süper Lig'de 26 maça çıkan 5 kez de U20 Milli Takım forması giyen Aytaç Ak, 2016-2017 sezonunda memleketi ve eski takımı olan 3.Lig ekibi Sakaryaspor forması terletecek.

Serhat Akyüz
        Dönemin Süper Lig ekibi İstanbulspor altyapısından yetişen oyuncu, Çaykur Rizespor ve Başakşehir FK formaları da giydi. Süper Lig'de 128 maça çıkan deneyimli oyuncu kariyerinde bir anda düşüşler yaşadı ve 2.Lig'de Ankaragücü ve Sarıyer formaları giydi. Daha sonra Bölgesel Amatör Lig'den 3.Lig'e yükselen ve kadrosuna Gökhan Emreciksin gibi yıldız oyuncuları katan Cizrespor’a transfer olarak kariyerindeki en sert düşüşü yaşamış oldu. Cizre bölgesinde yaşanan sıkıntılar dolayısı Cizrespor’un maçlarını şehir dışında oynaması oyuncuların bir bölümünün takımdan ayrılması ile lige devam etmem kararı alan Cizrespor’dan ayrılarak 3.Lig ekibi BB Erzurumspor’a transfer olan oyuncu, Erzurumspor forması ile 2015-2016 sezonunda 3.Lig'de şampiyonluk yaşadı ve 2.Lig'de de Erzurumspor ile yola devam ediyor.



Gökhan Emreciksin
        Nereden nereye? Ankaragücü forması ile göstermiş olduğu performans bir anda gözlerin üzerine çevrilmesine neden olan oyuncu Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin kıskacına girmiş ve her geçen gün gelişen performansı Fenerbahçe’ye transferi ile taçlanınca Gökhan Emreciksin için yeni bir sayfa açılmıştı. Fenerbahçe forması ile istenilen performansı bir türlü gösteremeyen oyuncu, İstanbul gece hayatındaki hızı ile gazetelere çoktan manşet olmuştu. 2009-10 sezonunda Mehmet Topuz‘a karşı takas edilen oyuncu için düşüş vakti gelmiş çatmıştı. Kayserispor, Manisa, Konyaspor, Boluspor gibi takımlarda oynayan oyuncu pek forma şansı bulamadı, bulduğunda da iyi kullanamadı. 2015-16 sezonunda 3.Lig'e yeni yükselen Cizrespor’a transfer oldu. Cizre'de yaşanan olaylar sonucu devre arası takımdan ayrılarak Tekirdağspor’a transfer oldu ancak burada da pek fazla forma şansı bulamadı. Gökhan Emreciksin, bu sezon başında bir başka 3.Lig ekibi Kütahyaspor forması giyecek. Bir zamanlar geleceğin yıldızı olarak gösterilen Gökhan, şimdilerde 3.Lig takımları arasında mekik dokuyor, gittiği yerlerde de hayal kırıklığı olmaktan öteye gidemiyor.

Fahri Tatan
        Fenerbahçe alt yapısında futbola başlayan oyuncu, Süper Lig'de ilk resmi maçına Fenerbahçe forması ile Gençlerbirliği karşında çıktı. Fenerbahçe'de forma şansı bulamadığı için 2003'te Çaykur Rizespor'a transfer olan Fahri, burada gösterdiği başarılı performansla 2006-07 başında Beşiktaş'a transfer oldu. Beşiktaş'ta çok fazla şans bulamayan oyuncu sırası ile Konyaspor, Eskişehirspor, Denizlispor, Adanaspor formalarını giydi. Süper Lig'de 157 maçta 10 golü bulunan oyuncu, 2015-2016 sezonunda 3.Lig ekibi BB Erzurumspor’a transfer olarak kariyerinde ilk kez 3.Lig'de forma giydi. Erzurumspor ile lig şampiyonluğu yaşayarak 2.Lig'e çıkma sevinci yaşayan Fahri Tatan, halen Erzurumspor forması giyiyor.



Engin Baytar
        Eski Vansporlu futbolcu Adnan Baytar’ın oğlu olan Engin Baytar, doğup büyüdüğü Almanya'da futbola başladı. 2004'te Maltepespor'a transfer olan Engin, ülkemizdeki kariyerine vukuatlar ile başladı ve 6 ay men cezası aldı. Ceza aldığı dönemi iyi değerlendiren gurbetçi oyuncu, sonrasında gösterdiği performansla İlhan Cavcav’ın radarına girdi ve Gençlerbirliği'ne transfer oldu. Gençlerbirliği forması ile iyi bir sezon geçirse de disiplinsiz hareketleri kadro dışı kalmasına sebep olmuştu. Yarım sezon Eskişehirspor'da geçen kiralık döneminin ardından 250 nin Euro +2 oyuncu karşılığında Trabzonspor’a transfer oldu.. Trabzonspor forması ile iyi performans gösterse de yine rahat durmayan oyuncu, Burak Yılmaz ile yaşadığı tartışma sonucu Şenol Güneş tarafından kadroda pek düşünülmemiş ve akabinde oyuncu 1,1 milyon Euro bonservis bedeli ile Galatasaray’ın yolunu tuttu. Galatasaray'daki macerası da bir inişli bir çıkışlı olan oyuncu Cüneyt Çakır’a yaptığı hareket ile 11 maç ceza alması uzun süre gündemi meşgul etmişti. Engin Baytar, Galatasaray ‘ın ardından Çaykur Rizespor ve Karşıyaka formaları giydi ve bu sezon başında 2.Lig'in yeni ekibi BB Erzurumspor‘a transfer oldu.

Hazırlayan: Haydar BULACA

        Yabancı kontenjanın açılması  ile Süper Lig ekiplerinin yabancı oyuncu sevdası, yerli oyuncuların birçoğunun 2.Lig, 3.Lig ekiple...

14 Eylül 2016 Çarşamba

Devler Ligi’ne Merhaba!


        Beşiktaş Aralık 2009’da oynadığı CSKA Moskova karşılaşmasından 7 sene sonra Devler Ligi grup aşamalarında ilk sınavını Benfica karşısında verdi. Karşılaşma öncesi merak edilen konuların başında Şenol Güneş’in ilk 11 tercihi geliyordu. Geçen seneye göre çeşitlenen ve derinliği artan kadro, içerisinden farklı 11'ler çıkmasına elverişli haldeydi. İlk on birler açıklandığında Şenol Güneş’in orta sahada İnler- Atiba ikilisini kullanarak güçlü rakibine karşı bir set çekme çabası içerisinde olduğunu gördük. Rakip hücuma çıkarken bu ikili tarafından durdurulacak ve çalınan toplar, Caner, Oğuzhan ve Quaresma tarafından Aboubakar’a servis edilerek hızlı hücumlar ile gol aranacaktı. Formda Cenk Tosun yerine, savunma arkası koşu yapmaya daha müsait, patlayıcı gücü olan bir santrafor olan Aboubakar’ın tercih edilmesi de bu planın bir göstergesiydi. Geçen sezonki rakamlara göre rakip yarı sahada en çok top kazanan oyuncular sıralamasında oldukça yukarılarda olan Beck tercihi de rakibe yapılacak şok presler ile top kazanmanın planlandığını gösteriyordu.

        Açık konuşmak gerekirse kadroyu gördüğümde bu planın gayet rasyonel ve işlevsel olduğunu düşünmüştüm. Ancak erken yenilen gol tüm bu planı alt üst etti. Skor üstünlüğünü eline geçiren Benfica, Beşiktaş’ın üzerine gelmeyince top Beşiktaş’ın ayağında kaldı. Aslında Beşiktaş bu durumun üzerinden gelebilecek bir oyun tecrübesine sahip ancak Oğuzhan Özyakup daha faydalı olduğu orta sahada (Atiba’nın yanında) değil de ön tarafta on numarada oynadığından hücum akıcılığı ve hızı sağlanamadı. Gökhan İnler’in oyundan çıkarak Oğuzhan’ın asıl yerine, Talisca’nın ise ön tarafa geçeceğini beklerken Oğuzhan’ın oyundan çıkışı beni oldukça şaşırttı ve Şenol Hoca’nın yanlış yaptığını düşündüm. Karşılaşma sonrası ise Oğuzhan’ın sakatlığı sebebiyle oyundan çıktığını ve mecburi bir değişiklik olduğunu öğrendim. İkinci yarı başlarken sadece Talisca-Oğuzhan değişikliği olmadı, Adriano önce Caner ile yer değişerek sol önde, daha sonra Quaresma ile yer değişerek sağ önde mücadele etti ve ardından yerini Cenk Tosun’a bıraktı. Talisca ve Cenk’in girişi Beşiktaş’ı hareketlendirse de beklenen ceza sahası aktiviteleri ve bitirici hamleler gelmedi. Benim bu konudaki görüşüm, Beşiktaş’ı geçen sene Şampiyon yapan ve çok beğenilen hızlı hücumlarının arkasında aklın Oğuzhan olduğu ve onun bu konuda olmazsa olmaz destekçisinin ise Olcay olduğu yönündedir. Bu sebeple Olcay ve Oğuzhan birlikte sahada değilken özellikle Aboubakar’lı Talisca’lı Caner’li yeni hücum hattının belki daha iyi sonuç getirecek şeyler yapabileceğini ancak geçen sezon ki Sosa ve Gomez katkılı karakteristik Beşiktaş hücumlarını bu sene çok sık izleyemeyeceğimizi düşünüyorum. Nihayetinde gol de bir hücum varyasyonu ile değil Talisca’nın bireysel yeteneği ile kullandığı serbest vuruş sonucunda geldi. Her ne kadar Devler Ligi sahnesinde Benfica gibi güçlü bir deplasmanda neredeyse tüm karşılaşmayı rakip sahada oynamak başarı olsa da, hücum ve işi bitirme konusunda Beşiktaş’ın daha etkili olması gerektiğini düşünüyorum.

Tosic, Quaresma ve Tolga
        Genel maç değerlendirmesinden bağımsız olarak bireysel değerlendirme yapmak istediğim üç isim var.

        Tosic geçen sezon şampiyonluk yolunda son maçlarda olduğu gibi görevini başarı ile yaptı. Tosiç’in stoper performansı sol bek performansına göre kesinlikle açık şekilde önde. Ancak bu denli hamleli oynaması büyük risk taşıyor. Benfica karşılaşmasında rakibin ayağına atladığı neredeyse her topa dokunmayı başarması marifet ancak en ufak ıskasında pozisyonun ya kırmızı kart ya da gol ile sonuçlanması çok büyük ihtimal. Beşiktaş’ın yediği golde ise ağır bir stoper olmasının dezavantajını yine yaşadı ve görece kendisinde epey geride olan rakibi Tosic’in önüne geçerek topu kaleye gönderdi. Gerçi Tosiç bana dönüp Tolga’nın topu o noktaya sektireceğini bilemedim derse bir şey de diyemem ya neyse.

        Quaresma benim çok beğendiğim zevkle izlediğim bir oyuncu. Ancak üzerinde Beşiktaş forması yokken. Hala internetten Porto’da oynarken yaptığı cambazlıkları izlediğim doğrudur ama Beşiktaş taraftarının ona olan sevgi ve hayranlığını hiçbir zaman anlayamayacağım. Bir oyuncu düşünün iyi oynarsa şımarıp bireysel hareketler deneyecek, top kaptırırsa rakibe “dalıp” kırmızı kart görecek, oyundan çıkarsa tavır yapıp herkesin sinirini bozacak. Ben bir Beşiktaş taraftarı olarak Quaresma sahadayken bu gerginlik ile maç izlemekten gerçekten oldukça rahatsızım. İşin kötü tarafı gençken kafasından geçenleri yapabiliyorken artık yapmasına fiziği de elvermiyor. Her zamanki özgüveni ile son adam olduğu halde rakibe bacak arası atmaya çalışmasının açıklanacak, özür dilenecek hiçbir tarafı yok. Çünkü bu hata değil düpedüz şımarıklıktır. Gerçi karşılaşma o pozisyonla 2-0’a gelseydi belki puansız kalırdık ama Tolga’sız ve Quaresma’sız da kalabilirdik, ki bu ihtimal maalesef beni oldukça heyecanlandırıyor.

        Gelelim Tolga Zengin konusuna, yalan değil iki sene üst üste bizi Avrupa’dan eleyen adam olma başarısı CVsinde yazıyor. Çok iyidir, dürüsttür kaptandır amenna lakin olmuyor. Kale demek savunulması gereken yer demektir. Kalenin koruyucusu da en çok güvenilen kişi olmalıdır. O güven bir kere kırılırsa yerine getirilmesi de maalesef ki çok ama çok zordur.

        Beşiktaş taraftarı bir umut Fabri diyor ancak gözden kaçan bir konu var. Geçen sezon Sebastien Frey verdiği bir röportajda Tolga Zengin’in neden oynadığını açıkça ifade etmişti aslında. Fransız kaleci, Bursaspor’da geçen ilk sezonunun harika olduğunu neredeyse her maç forma giydiğini ancak ikinci yıl Şenol Güneş göreve geldiğinde, kendisine; “Bak ben hiç yabancı kaleciyle çalışmadım. Bu durum burada da değişmeyecek” dediğini öne sürdü. Hatırlayacağınız üzere o yıl Bursaspor’un kalesini Harun Tekin korumuştu. Bu röportajı ilk okuduğumda Şenol Hoca’nın böyle bir tercihi milliyete göre yapacak bir insan olmadığını düşünsem de Tolga inadı bu konuda fikrimi değiştirmeye başladı. Gerisini zaman gösterecek.

Hazırlayan: Ahmet DUMLU

        Beşiktaş Aralık 2009’da oynadığı CSKA Moskova karşılaşmasından 7 sene sonra Devler Ligi grup aşamalarında ilk sınavını Benfica ka...

9 Eylül 2016 Cuma

Anadolu kulüplerinden dikkat çekici 10 transfer!


        Son yıllarda Anadolu kulüplerinin üst sıralarda yer alması için yurt dışından kaliteli futbolcuları getirdiğini görüyoruz. Ben de 4 büyükleri hariç tutarak, diğer takımların yaptığı ve performansıyla dikkat çekecek 10 ismi belirledik. Ancak istenirse bu listenin 10 kişi ile sınırlı olmayacağını; Patrick Etoundi, Cheick Diabate, Frantisek Rajtoral, Daniel Kolar, Milan Jevtovic gibi isimlerin de rahatlıkla bu grupta yer alabilecek futbolcular olduğunu düşünüyorum.

10-) Renan Diniz (Bragantino ~ Adanaspor)
        Renan Diniz, Adanaspor'un kadrosunda bulunan 7 sambacıdan sadece bir tanesi. Özellikle yabancı transferlerini kapalı kutu olarak nitelendirdiğim Adanaspor'un geride kalan iki hafta da en çok göze batan futbolcusu oldu. Ligin ilk haftasında stoper mevkinde gösterdiği güzel performansın ardından, ligin ikinci haftasında sol bek olarak görev yaptı. Bek performansı, stoper performansı kadar ön planda olmasa da o bölgede elinden gelen en iyisi yaptı ve ligin ilk haftasında olduğu gibi golünü atarak takımına ilk puanı kazandırdı. Başarılı defansif oyunun yanı sıra attığı 2 gol ile taraftarın güvenini kazanan Renan Diniz'i ligin bundan sonraki kısmında sol bek olarak görmemiz çok büyük olasılık. Bunun nedeni de Adanaspor'un kadrosunda Renan Diniz haricinde 5 stoper ve sadece 1 sol bekin bulunması.

9-) Lamine Gassama (Lorient ~ Alanyaspor)
        Olimpik Lyon altyapısında yetişen ve yaklaşık 4.5 senedir Lorient forması giyen Lamine Gassama, bonservis bedeli ödenmeden transfer edildi. Lorient'te oynadığı dönemde sürekliliği, çalışkanlığı ile dikkat çekse de ofansif anlamda sınırlı kaldığını söylemeliyiz. Transfer sezonunu açılmadan önce adı Omanlıspor ile anılan Lamine Gassama, Alanyaspor tarzı takımlarda öne çıkabilecek bir futbolcu. Transferin son gününde Vagner Love ve Kenneth Omereu ile birlikte transfer edilen Lamine Gassama'yı; Ingolstadt, Kaiserslautern, Alaves, Young Boys ve Olimpiakos'un istediği iddia edilmişti.

8-) Jean Armel Kana Bıyık (Toulouse ~ Kayserispor)
        Yaklaşık 2 sene önce Rennes forması giyerken takımının aldığı kötü sonuçlar ve taraftarla yaşadığı sıkıntı nedeniyle kadro dışı kalan Jean Armel Kana Biyik'ı bonservissiz alınabileceğini ve ligimiz için gayet uygun olduğunu yazmıştım. Nitekim o dönem devre arasında hiçbir bonservis bedeli ödenmeden Toulouse'a transfer oldu. Benim açımdan rötarlı bir şekilde ülkemizi gelen Jean Armel Kana Biyik'ın Kaysersipor için oldukça iyi hamle olduğunu düşünüyorum. Zaten ligin ilk maçında Kaysersipor'un yenilmesine rağmen iyi performans göstermişti. Kariyerinin düşüşte olduğu gerçek ama Türkiye onun için yeni bir meydan okuma olabilir.

7-) Miguel Lopes (Sporting ~ Akhisarspor)
        Akhisar Belediyespor'un sezon sonua kadar kiraladığı Miguel Lopes kariyerinde Porto, Real Betis, Braga, Olimpik Lyon, Granada gibi takımların formasını giymiş bile olsa sürekli kiralanması nedeniyle ''gezgin'' bir futbolcu olduğunu söylemek yerinde olur. Kötü bir futbolcu değil, hatta Akhisar Belediyespor tarzındaki takımlar için oldukça iyi hamle olduğunu söylemek gerekir. Ligin ilk haftasında hem savunma hem de hücumda gösterdiği performans ile adeta parmak ısırttı. Attığı golde topu kaptığı andan itibaren alanı iyi kullanıp hızlı çıkması ve son vuruşuyla golü adeta kendi yarattı. Çıktığı ilk maçta kalitesini belli etti, nitekim Akhisar Belediyespor'un son senelerde yaptığı başarılı transfer hamlelerine bir yenisi eklendi diyebiliriz.


6-) Nabil Ghilas (Porto ~ Gaziantepspor)
        2012-13 sezonunda Moreirense'de gösterdiği performans nedeniyle Porto'ya transfer olan Nabil Ghilas, kar odaklı çalışan Porto'nun yanıldığı hamlelerinden sadece biri oldu. Porto'ya transfer olduğu ilk sezonun ardından ''yıldız adayı'' statüsünden çıktı ve son 2 sezonda Cordoba ve Levante'ye kiralandı. Cordoba kariyeri hallice olmasına rağmen, Levante kariyerinde beklenilenin oldukça altında kaldı. "Adamı bu kadar yerdin, niye o zaman bu listeye aldın?" diyen mutlaka çıkar. Çünkü Nabil Ghilas'ın tarzı bizim ligimize oldukça uygun. Fiziksel anlamda çok güçlü, sezon içinde stoperleri sırtında taşıma ihtimali çok yüksek. Son vuruşları da fena değil. Toparlarsak; Geçen sezon gösterdiği performans nedeniyle kapalı kutu olarak geliyor ancak formunu yakaladığı takdirde özellikle fiziksel anlamda fark yaratabileceğini düşünüyorum.

5-) Tokelo Rantie (Bournemouth ~ Gençlerbiriliği)
        22 yaşına kadar 4 aylık kısa bir Avrupa macerası haricinde Afrika'nın çeşitli liglerinde forma giyen Tokelo Rantie, Malmö'ya transfer olmasıyla kariyerinde dönüm noktası yaşadığını söyleyebiliriz. Malmö tarafından önce kiralanan, daha sonra bonservisi alınan Tokelo Rantie; 2013 yılında 4 milyon Euro bonservis bedeliyle İngiltere Championship ekiplerinden Bournemouth'a transfer oldu. Takımıyla Premier Lig'e çıkma başarısı gösteren, ancak kişisel anlamda kötü bir İngiltere kariyeri geçiren Tokelo Rantie'nin yolu bu sezon itibariyle ligimize düştü. Hızı, gücü ve atletik yapısıyla dikkat çeken fakat bazen gereğinden fazla topla oynayan Tokelo'nun hazır olduğu takdirde ligimizde dikkat çekeceğini düşünüyorum. Gençlerbirliği'ne hücum anlamında bir opsiyon kazandıracak nitelikte bir isim fakat son 1-1.5 senedir maç sürekliliği olmayan futbolcunun kendi adına hazırlık sürecini çabuk atlatması verimini doğrudan etkileyecektir.

4-) Jakob Jantscher (FC Luzern ~ Çaykur Rizespor)
        Çaykur Rizespor'un transferin son gününde kadrosuna kattığı ve  bu sezon performansıyla dikkat çekecek isimlerin başında gelme olasılığı  yüksek bir isim olduğu düşünüyorum. Kariyerinde Sturm Graz, RB Salzburg, Dinamo Moskova ve NEC Nijmegen gibi takımarın formasını giymiş, aynı zaman da Avusturya Milli Takım formasını da giyen Jakub Jantscher daha çok sol kanat ve orta sahanın solunda forma giyiyor. Sol ayağı baskın olmakla beraber her iki ayağını da kullanabilen, duran topları tehlike kullanan, ve oldukça yetenekli olan Jakob Jantscher'in adı Juventus'a transfer olan Marko Pjaca'nın yerine transfer yapmak isteyen Dinamo Zagreb ile de anıldı. Çaykur Rizespor'un oldukça iyi hamle yaptığı özellikle duran toplarda oldukça etkili olabilecek bir ismi kadrosuna kattığını düşünüyorum.


3-) Andre Biyogo Poko (Bordeaux ~ Karabükspor)
        Geçtiğimiz sezon Bordeaux formasıyla 4 kulvarda toplam 39 maça çıkan Andre Biyogo Poko, sezonun dikkat çekmeye aday futbolcuların başında geliyor. Karabükspor'un ligde oynadığı maçlarda gösterdiği başarılı performansın kilit noktalarından bir tanesi. Oyun tarzının tek yön ile sınırlı olmaması, çalışkanlığı ve henüz Karabükspor'da tercih edilmemesine karşın birkaç mevkide alternatif yaratacak olması oyuncunun öne çıkan önemli detayları. Özellikle son Çaykur Rizespor maçında oyunun her iki yönünde gösterdiği başarılı performans resmen ''ben buradayım'' dedi. Şu oyun çizgisini bozmadığı takdirde taraflı tarafsız herkesin gıpta ile izleyeceği bir isim olacağını düşünüyorum.

2-) Adam Maher (PSV ~ Osmanlıspor)
        Adam Maher, Osmanlıspor'un bu sezon yaptığı iyi ve mantıklı transfer hamlelerinin çileği oldu. Kimilerine göre Osmanlıspor, Fenerbahçe'ye transfer çalımı yaptı; kimilerine Fenerbahçe bu oyuncuya hiç talip olmadı. Bu tartışmalara girmek gereksiz, doğru olan tek şey Osmanlıspor'un önemli bir yeteneği kadrosuna katmış olması. Bu transferin bir açıdan kapalı kutu olduğunu söyleyebiliriz çünkü mental anlamda sıkıntıları olduğu söyleniyor, yani yeteneğin bir anlamda en büyük düşmanı. Ancak burayı kariyerinde yeni bir sayfa olarak görüyorsa faydalı olmaması için bir neden yok. Teknik ise teknik, yetenek ise yetenek hepsi var. Henüz 18 yaşında, 50 küsür maça çıkmak kolay değil. Adam Maher bunu başarmış bir futbolcu. Geleceğin yıldızı olması beklenirken o seviyeye ulaşamasa da sahip olduğu yetenekleri istikrarlı bir şekilde sergileyebilirse ligimizde fark yaratması hiç sürpriz olmaz.

1-) Vagner Love ( Monaco - Alanyaspor)
        Yıllardır 4 büyüklerle anılan ha geldi ha gelecek diye beklediğimiz Vagner Love, Alex de Souza gibi futbolcuların yardımı ve kulüp yönetiminin çalışmalarıyla sonunda ligimizde forma giyecek. Transferin son gününde Aytemiz Alanyaspor ile sözleşme imzalayan, Süper Lig'in en önemli transfer hamlelerinden biri olabilecek Vagner Love; Aytemiz Alanyaspor'a tecrübesi ve golcülüğüyle önemli katkılar verebilecek bir futbolcu. Antalyaspor - Samuel Eto'o ilişkisinin bir benzeri Aytemiz Alanyaspor - Vagner Love ile yaşanabileceğini düşünüyorum.

Hazırlayan: Muhammed EKTİ

        Son yıllarda Anadolu kulüplerinin üst sıralarda yer alması için yurt dışından kaliteli futbolcuları getirdiğini görüyoruz. Ben de...