31 Ocak 2014 Cuma
30 Ocak 2014 Perşembe
Kayseri'de öğlen saatlerinde başlayan yağmur ve hafta sonunda alınan Fenerbahçe mağlubiyetinden sonra Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'ne taraftar desteğinin pek fazla olmayacağı düşünülüyordu. Ben de maçın başlamasına 30 dakika kala bu düşüncelerin ne kadar haklı olduğunu düşünmeye başladım. fakat karşılaşma başladığında salonda 4.000 seyirci vardı ve aslında galibiyet için her şey hazırdı.
Geçtiğimiz 2 sezonda Kayseri KASKİ'nin Eurocup'da üst üste Final oynaması ve trajik bir şekilde kupaya uzanamaması ve Euroleague'nin daha üst düzey takımların yer aldığı bir lig olması, Kayseri KASKİ'nin hedef küçültmesine ve daha rahat basketbol oynamasını sağladı diyebilirim.
Baş Antrenör Ayhan Avcı'nın yerli oyuncuların gelişimi konusunda gösterdiği başarı ve takımın ekonomik olarak küçülmesine rağmen yabancı transferi konusundaki isabetli adımları belki de KASKİ'nin sırrı diyebiliriz.
Sonuç olarak KASKİ'nin ilk kez katıldığı Avrupa'nın en üst düzey basketbolunun oynandığı bir ligde 7 maçta 4 galibiyet alması çok önemli bir başarı. Sanayi ve ticaret şehri özelliğini taşıyan ve bir basketbol şehri olmayan Kayseri'nin 90'lı yıllarda Meysuspor'un yaşattığı heyecanı yeniden yaşatması gelecek adına biz basketbolseverleri umutlandırıyor.
Kadınlar Euroleague'deki 3 temsilcimizden biri olan Kayseri KASKİ, Euroleague'de bu sezon oynadığı 7. maçta 4. galibiyetini...
29 Ocak 2014 Çarşamba
28 Ocak 2014 Salı
KKTC Süper Lig'te heyecan, yaklaşık bir aylık ardından yeniden başladı. Ev sahiplerinin çok cömert (!) davrandığı haftanın en dikkat çeken karşılaşması, Lefkoşe Atatürk Stadı'nda oynanan Yenicami Ağdelen-Lefke Türk Spor arasındaydı. İlk yarının son karşılaşmasında "Forrest" lakaplı Küçük Kaymaklıspor'u tek golle yenerek 2014'e lider giren Kıbrıs'ın karakartalı Ağdelen liderliğini sürdürmek, lig üçüncüsü Lefke Türk Gücü ise zirveye daha da yaklaşmak amacıyla sahaya çıkmıştı. Ligin ilk yarısındaki karşılaşmayı siyah-beyazlı ekip Oladeji, Tansel (2) ve Uğur'un golleriyle 4-1 almış ve lige çok iyi bir başlangıç yaptı.
Karşılaşma çok ilginç bir gelişme ile başladı: Yenicami'nin konçlarının siyah, Lefke'ninkiler de mor olunca ev sahibi ekibin bir futbolcusu, renkler karışmasın diye "Lefke'nin çorabı yoksa biz verelim" deyiverdi. Bu sözler konuk Menekşeleri motive etmiş olmalı k, yıldız golcüleri Kasım ve Sherman'ın 40. ve 45.dakikalarda attığı gollerle sahadan 2-0 galip ayrılıp rakiplerinin 8 karşılaşmalık yengi (galibiyet) serisini bozarak Cihangir'i 3-0 yenen Küçük Kaymaklıspor'un yeniden zirveye oturmasını sağladılar. Üst üste 4.maçlarını kazanarak yarışta "ben de varım" diyen Menekşeler, karşılaşma sonrası çoraplarını çıkararak ilginç bir gösteriye imza atmayı da ihmal etmediler. Soyunma odasında ise son dönemlerde popüler olan "güçlü adamlar" pozu yerine zafer pozu vermeyi tercih etti mor-beyazlılar.
Averajla zirveyi kaptıran Yenicamispor, ligteki en son yenilgisini 26 Ekim 2013'te Mormenekşe'ye karşı 3-2'lik sonuçla almıştı; yalnız o Mormenekşe'nin alternatif forması mor olsa da resmi renkleri yeşil-kırmızı. Zirve iddiasını sürdürmek isteyen Lefke, cumartesi günü Cihangirspor'u 16 Ağustos Stadı'nda ağırlarken, 5 Şubat tarihinde de Pepsi Kupası'nın 2.Turu'nda Doğan Türk Birliği'ne Girne'de konuk olacak.
Orduspor, Hacettepe, Keçiörengücü, Yomraspor, Sinopspor, Afjet Afyonspor, Anderlecht, Tennis Borussia Berlin... Bu takımların ortak...
PTT 1. Lig'i tanıyamadığımız bir hafta oldu. Dört maç golsüz bitti ve toplamda sadece dokuz gol atıldı. Alt sıralardan kurtulma...
27 Ocak 2014 Pazartesi
Umut Gündoğan’la başlayan sürpriz yerli atağı Salih Dursun’la devam etti. Umut Gündoğan’ın ve Salih Dursun’un eski takımlarında ilk 11’in banko oyuncuları oldukları görülüyor. Ancak bu isimlerin direkt Galatasaray’ın oyuncusu oldukları ise bir hayli şüpheli. Üstüne Mancini’nin defans oyuncusu olan Salih Dursun’u Elazığspor ve Gaziantepspor maçlarının bir bölümünde sağ açık olarak kullanması işleri iyice içinden çıkılmaz bir hale soktu.
Altyapıdan takıma dahil edilen İbrahim Coşkun da transfer olarak lanse edilse de bu genç ismin en azından sezonun geri kalanında kullanılmayacağı çok açık. Alex Telles’e ise “ha bugün ha yarın” sürecinden sonra kavuşan Galatasaray, sol bek sorununu çözdüğünü düşünüyordu. Ancak Dany, Amrabat ve Riera konusunda oyuncularla anlaşamayan ve bu isimleri gönderip yeni yabancılarına yer açamayan Galatasaray kadro planlaması konusunda yine sınıfta kaldı . Sezon başında da yerli pazarıyla yeterince ilgilenmeyen Galatasaray, tek transferi Erman Kılıç’ı da ligin ilk haftalarında Eskişehirspor’a göndermişti.
Elazığspor ve Antalyaspor karşılaşmalarında kademe hataları yapan ve çok ağır olan Chedjou da bence elden çıkarılması gereken yabancılardan biri. Elazığspor maçında Serdar Özkan’ın karşı karşıya kaçırdığı bir pozisyonda rakibinde en az 2 metre önde olan Chedjou, pozisyonun sonunda daha ceza sahasına bile girmemişti. Sürekli 2. viteste oynuyor ve koşuyor. Standartlarının bu olmadığını düşünüyorum ancak geçen sezon belinden yaşadığı sakatlık performansını etkiliyor kuşkusuz.
Ligin ikinci yarısını Fenerbahçe’den 7 puan geride Gaziantep’te açan Galatasaray, mesaj maçında oynadığı tatsız futbol ve aldığı b...
Kayseri'de Büyükşehir Belediyesi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin de destekleriyle Kayseri takımları modern bir stadyum ve Anadolu takımlarında olmayan imkanlara sahiptiler. Ağustos ayında Kayserispor'un hedefi şampiyonluk Erciyesspor'un hedefi ise Avrupa kupalarında mücadele etmekti.
Tarih 27 Ocak Pazartesi ve Kayseri takımları 12'şer puanla ligde 17 ve 18.sırada yer alıyor. Oynadıkları 18 karşılaşmadan Erciyesspor 3 galibiyet 3 beraberlik ve 12 mağlubiyet alırken, Kayserispor 2 galibiyet 6 beraberlik ve 10 mağlubiyet aldı.
Peki bunun sorumlusu kim? Oyuncular mı, antrenörler mi, yöneticiler mi? Yoksa tamamen Kayseri mi sorumlu bu durumdan...
Antrenör değişiklikleri genelde takımlara olumlu yansır ama ne Erciyesspor ne de Kayserispor için teknik direktör değişiminin bir faydası olmadı.
Devre arası transfer döneminde de her iki takımda şu ana kadar kaderlerini değiştirecek nitelikte oyuncu transfer edemediler.
Böyle giderse önümüzdeki ezon Kayseri 2 takım değil 1 takımla bile Süper Lig’de temsil edilemeyecek.
Kayseri'nin bu sezon öncesinde Spor Toto Süper Lig'de iki takımla temsil edilecek olması özellikle şehri heyecanlandırmıştı...
26 Ocak 2014 Pazar
13:30 Sivasspor - Kayserispor @Lig TV
13:30 Boluspor - Gaziantep BBSK @TRT Spor WebTV
13:30 Kahramanmaraşspor - Şanlıurfaspor @TRT Spor
13:30 Tavşanlı Linyitspor - Bucaspor @TRT Spor WebTV
13:30 Altınordu - Tepecikspor @Yeni Asır TV
13:30 Çankırıspor - Giresunspor @Mavi Karadeniz TV
13:30 Anadolu Selçukluspor - Tokatspor @Kon TV
13:30 Yeni Malatyaspor - Sarıyer @Vuslat TV
13:30 Verona - Roma @Tivibu Spor
13:40 Real Madrid - Unicaja Malaga @Sports TV
15:00 Manisaspor - Adanaspor @TRT Spor WebTV
15:00 Sheffield United - Fulham @Tivibu Spor 2
15:30 Selçuk Üniversitesi - Beşiktaş İntegral Forex @Lig TV 3
15:30 Genk - Gent @TV Net
15:30 Elazığspor - Akhisar Belediyespor @Lig TV 2
16:00 Kayseri Erciyesspor - Medical Park Antalyaspor @Lig TV
16:00 Cagliari - Milan @Tivibu Spor
16:30 Werder Bremen - Braunschweig @TRT Spor
17:30 Chelsea - Stoke City @Tivibu Spor 2
17:30 G.Saray FXTCR - Arkas @Smart Spor
18:00 Fenerbahçe Ülker - Mersin BBSK @Lig TV 3
18:00 Bordeaux - St. Etienne @Tivibu Spor
18:00 Osasuna - Athletic Bilbao @NTV Spor Smart
18:30 Hamburg - Schalke 04 @TRT Haber
18:30 CE Piacenza - Casa Modena @Sports TV
19:00 Anderlecht - Club Brugge @TV Net
19:00 Adanademirspor - 1461 Trabzon @TRT Spor WebTV
19:00 Fethiyespor - Samsunspor @TRT Spor
19:00 Gaziantepspor - Galatasaray @Lig TV
20:00 Miami Heat - San Antonio Spurs @CNN Türk
20:00 Rayo Vallecano - Atletico Madrid @NTV Spor
21:00 Sao Paolo - Oeste @Lig TV 3
21:30 Enel Brindisi - Acea Roma @Sports TV
21:45 Fiorentina - Genoa @Tivibu Spor 2
22:00 Monaco - Marsilya @Tivibu Spor
22:00 Barcelona - Malaga @NTV Spor Smart
23:30 Ituano - Santos @Lig TV 3
01:00 Cleveland Cavaliers - Phoenix Suns @NBA TV
13:00 Almeria - Getafe @NTV Spor Smart 13:00 Fenerbahçe Grundig - Halkbank @NTV Spor 13:30 Sivasspor - Kayserispor @Lig TV 13:30 Bol...
Ersun Yanal takımın başına geldiği ilk günlerde etrafımda futboldan anlamayan tipler ''Ersun Yanal'dan başka hoca mı yok ya!'' diye homurdanmaya başlamıştı. Futboldan anlamayan tipler dediğime de bakmayın ikisi de ikisi de zamanında Almanya'da Eintracht Frankfurt altyapısında top koşturmuş isimlerdi.
Ersun Yanal, Fenerbahçe'ye gelmeden önceki kariyerine baktığımız zaman önemli başarıları bünyesinde bulunduruyordu aslında. Yanal, Gençlerbirliği'ni çalıştırdığı zaman UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanmış ve kupada Blackburn Rovers, Sporting Lizbon ve Parma'yı elemişti. 1/8 final oynamayı başarmış ve o sezon kupayı alan Valencia takımına elenmişti. O sene kupayı kaldıran Valencia'yı turnuva boyunca yenmeyi başarabilen tek takım Ankara'da aldığı 1-0'lık sonuçla Gençlerbirliği olmuştu.
Ersun Yanal, Fenerbahçe’de göreve geldikten sonra da duruşu, disiplini ve adaletiyle tam bir profesyonel teknik adam görüntüsü çizmişti. Antrenmanları oldukça zorlu ancak takım oyuncularını sıkmayan, neşeli bir tarzdaydı. Takım arkadaşlık bakımından zaten en iyi seviyeye ulaşmıştı.
Ersun Yanal takım ile o kadar yakından ilgileniyordu ki; takımın yediği yemeklere kadar karışıyordu. Daha önceleri yemeklerde kullanılan ''İnek sütü ve pirinç pilavı'' yasaklanmış, yerlerine besin değeri daha yüksek olan ''Manda yoğurdu ve bulgur pilavı'' gelmişti. Bunu merak eden futbolseverler için özetle anlatalım; Bulgur, daha yüksek protein içeriği, daha düşük glisemik indeksi, 10 kat dah afazla lif içeriği ile pirinçten çok daha faydalı bir besindir. Birçok uzman doktor ise enerji içeceği yerine manda sütünden üretilen ürünleri önerir çünkü bağışıklık sistemini güçlendirir ve sindirimi kolaylaştırır.
Ersun Hoca, takımın başına geldiği günden beri ''Biz şampiyon olacağız! Diğer takımlar sıralamayı belirleyecek.'' Sözünü kullanırken birçok futbol takipçisi bu söylemi dalgaya alıyordu. Ersun Yanal'a, Arsenal maçlarından sonra tepkiler çığ gibi büyüyor, ''Sen de Aykut Kocaman gibi olacaksın Ersun Hoca'' sözlerini sık sık duyuyorduk. Ancak gelinen nokta onların düşündüğünden çok daha farklı oldu.
Ersun Yanal taraftarlara tempolu, hücum futbolu oynayan, seyir zevki yüksek bir Fenerbahçe izleteceğini söylemişti. Takımın durumuna baktığımızda Ersun Yanal'ın ne kadar haklı olduğunu görüyoruz. Fenerbahçe'nin eskiye nazaran daha hücum ağırlıklı, daha tempolu, maçın her anını değerlendirmesini bilen, maçı bırakmayan, mücadeleci bir Fenerbahçe’ye dönüştüğünü görüyoruz.
Fenerbahçe sezonun ilk yarısını harika bir şekilde kapattı, eğer bu oyun ile devam eder ve kritik deplasmanlardan 3 puanla çıkmayı başarırsa iddia ediyorum 29.haftada şampiyonluğunu ilan edebilir.
Ersun Yanal takımın başına geldiği ilk günlerde etrafımda futboldan anlamayan tipler ''Ersun Yanal'dan başka hoca mı yo...
Özellikle Pondexter'in silik oyunu, McCoughty'nin ise faul sorunu yaşaması Fenerbahçe'nin sıkıntı yaşamasına neden olurken, KASKİ taraftarının da desteğiyle ilk yarıyı önde kapamayı başardı. Fenerbahçe'de Galatasaray ile oynanan Türkiye Kupası finalinden sonra gözle görünen bariz bir performans düşüklüğü var. Özellikle Birsel ve Esmeral'in katkı verememesi Inuguez açısından oldukça sıkıntılı bir durum gibi görünüyor.
Kayseri Kaskispor'un yerli oyuncularının sezon basından beri ilk defa bu kadar etkili olması ve hücumda insiyatif alması maçın beklenenden farklı geçmesinin en önemli sebebiydi.
Fenerbahçe'nin bu kadar kötü ve etkisiz oynamasına rağmen maç sonlarını oynama konusunda ne kadar tecrübeli olduklarını bir kez daha gördük. Fenerbahçe'nin maçın genelinde oynamasına rağmen, KASKİ'nin Angel'i savunmada tutacak bir oyuncusunun olmaması ve Kayseri ekibinin maç sonlarını kötü oynama hastalığı maçı Fenerbahçe'ye getirdi. Fenerbahçe deplasmanda 57-67 kazanmayı başarı.
Ligimizde yerli oyuncu kalitesi açısından sıkıntı olduğu bu maçta bir kez daha açıkça göründü. Koç Ceyhun Yıldızoğlu'nun Dünya Basketbol Şampiyonası'na kadar nasıl bir çözüm üreteceği hepimiz için merak konusu.
Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi 17. hafta maçında Fenerbahçe , Kayseri KASKİ 'yi deplasmanda mağlup etmeyi başardı. KASKİ'...
25 Ocak 2014 Cumartesi
13:30 Gençlerbirliği - Çaykur Rizespor @Lig TV
14:00 İstanbul BBSK - Ankaraspor @TRT 1
14:45 Bournemouth - Liverpool @Tivibu Spor
16:00 Bursaspor - Eskişehirspor @Lig TV
16:30 Borussia Dortmund - Augsburg @TRT Spor
17:00 Real Madrid - Granada @NTV Spor Smart
17:30 G.Saray Daikin - İlbank @Smart Spor
18:00 Guingamp - PSG @Tivibu Spor
19:00 Karşıyaka - Mersin İdman Yurdu @TRT Spor
19:00 Trabzonspor - Beşiktaş @Lig TV
19:00 Valladolid - Villareal @NTV Spor Smart
19:00 Napoli - Chievo @Tivibu Spor 2
19:00 Andreoli Latina - Bre Lannutti Cuneo @Sports TV
19:30 Eintracht Frankfurt - Hertha Berlin @TRT Haber
19:30 Stevenage - Everton @Tivibu Spor 3
21:00 Nantes - Reims @Tivibu Spor 2
21:00 Valencia - Espanyol @NTV Spor Smart
21:45 Lazio - Juventus @Tivibu Spor
22:15 Arouca - Sporting Lizbon @Tivibu Spor 3
23:00 Sevilla - Levante @NTV Spor
01:00 Corinthians - Sao Bernardo @Lig TV 3
13:00 Fenerbahçe - Vakıfbank @NTV Spor 13:30 Gençlerbirliği - Çaykur Rizespor @Lig TV 14:00 İstanbul BBSK - Ankaraspor @TRT 1 14:45 B...
24 Ocak 2014 Cuma
23 Ocak 2014 Perşembe
Spor aç karna yapılmalıdır.
Yanlış. Spor ne aç karnına ne de çok ağır yemek sonrası yapılmamalıdır. Aç karnına yapılan fiziksel aktivite kişinin kan şekerini çok fazla düşürürken, yemeğin hemen ardından yapılan aktivite kalbe yük getirecektir. Bu sebeple hafif bir kahvaltı, bir ara öğün veya ana öğünden yaklaşık 1 saat sonra spor yapılması doğru olacaktır.
Kızarmış ekmeğin kalorisi daha düşüktür.
Yanlış. Ekmek kızartıldığı zaman sadece yapısındaki suyu kaybeder yani kalorisi aynı kalır. Yalnızca yapısında az miktarda da olsa bulunan proteinin kalitesi ısı etkisi ile düşer.
Meyve yemekten 2 saat sonra yenmelidir, yoksa bütün yedikleriniz yağa dönüşür. Yanlış. Eğer doymuyorsanız ikinci tabak yemek yerine, 1 tane meyve yemek daha az enerji almanızı sağlar. O nedenle doymuyorsanız, ikinci tabak yemek yerine 1-2 tane meyve yemek daha iyi bir yaklaşımdır.
Sıcak su içmek zayıflatır.
Yanlış. İçilen sıcak ve soğuk suyun tek farkı midede kalma süreleridir. Sıcak su mideden daha geç atıldığından tokluk hissi oluşturabilir. Ülkemizde su tüketiminin yetersiz olduğu düşünülürse hangi ısıda olursa olsun, yeter ki bol miktarda su tüketin.
Akşam 7’den sonra bir şey yenmemelidir.
Yanlış. Saat sınırlaması bireyden bireye farklılık göstermektedir. Örneğin gece çok geç saatlerde uyuyan bir birey için akşam yemeği saati daha geç bir zamana çekilebilir. Gece açlığı günün en uzun açlığı olduğu ve kan şekeri düzenini sağlamak için gece ara öğünü yatmadan yaklaşık 2 saat önce tüketilmelidir.
Diyet zayıflamak için uygulanan bir beslenme programıdır.
Yanlış. Diyet kelimesi “günlük besin” anlamındadır. Kilo almak, kilo korumak, var olan hastalıkların zararlarını önlemek veya gerçekleşebilecek rahatsızlıkların riskini azaltmak amacıyla da diyet yapılır. Belki sağlıklı belki sağlıksız ama aslında hepimiz her gün diyetteyiz.
Spor aç karna yapılmalıdır. Yanlış . Spor ne aç karnına ne de çok ağır yemek sonrası yapılmamalıdır. Aç karnına yapılan fiziksel ...
22 Ocak 2014 Çarşamba
Nurcan Çelik kimdir? Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1994 yılında futbola başladım. Sırasıyla; Bursaspor, Gemlikspor, Yalıspor, Dostlukspor, Zeytinburnuspor ve Milli Takım'da forma giydim. Şu an ise kendi kulübüm Akdeniz Nurçelikspor’da hem başkan hem oyuncu olarak görev alıyorum.
Futbola başlama hikayeniz nasıl gelişti?
Galatasaray’da bir oyuncuya platonik şekilde aşık olmam ile futbola başladım. O dönem Galatasaray'da forma giyen Kosecki adlı oyuncuya hayranlığım ile kendimi bir anda futbolun içinde buldum.
Maç sırasında futbolcularla komik diyaloglar yaşıyor musunuz?
Çok fazla komik diyalog yaşıyoruz. Sinirlendiğim zaman oyunculara kötü söz söylemek yerine onlara kızgın bir şekilde "prenseslerim" diyorum onlarda bunun anlamı bildiği için ne demek istediğimi çok iyi anlıyorlar.
Hem başkan, hem futbolcu olmanız ülkemizde pek rastlanmayan ilginç bir durum. Bunun artıları ve eksileri neler sizce?
İdari kısmı gerçekten zor. Bizim ülkemizin bayan futboluna yaklaşımı maalesef çok da sıcak değil. Örnek veriyorum; 13-14 yaşında bir yetenek yakalıyorsun ama kulübün bütçesi belli bir oranda olduğundan o çocuğu kulübüme dahil edemiyorum. O yüzden yetenekli oyuncuları alabilmek için ciddi bir ekonomik güce ihtiyaç var. Ailenin de takımın da ekonomik imkanı olamadığından oyuncu gelişimini tamamlayamıyor. Avrupa’ya göre baz alırsak orada sporcular 18 yaşına kadar destek alırken bizim ülkemizde maalesef öyle bir durum söz konusu değil. Kısaca ya aile destekleyecek ya da kulüp. Aksi takdirde gelecek adına iyi oyuncusu yetişmesi şu an için çok zor.
Kadın futbolundan beklentileriniz neler?
Kadın futbolundan beklentilerim; eğer sporcu, sporcu kişiliğini ahlaki değerlerin arkasında tutarsa beklentilerim çok büyük. Şu an gözlemlediğim gibi giderse bayan futbolunun pek gelişeceğini düşünmüyorum.
Kadınların futbola daha çok dahil edilmesi ve kadın futbolunun gelişmesi için nasıl hamleler yapılmalı sizce?
Öncelikle çok güzel idoller seçilmelidir. Kulüplerin yanı sıra federasyonun ciddi atılımlar gerçekleştirmeli ve oyuncuları spora çekmelidir. Amerika ve Almanya bayan futbolunda en başarılı ülkelerin başında geliyor. Daha önce de nitelendirdiğim gibi ekonomi çok önemli. O ülkelerdeki oyuncular istediği gibi spor yapma alanı bulurken bizim ülkemizde maalesef yeterince spor yapacak alanlar yok. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi ekonomisi iyi olan ekiplerin bayan futboluna destek olması ile bayan futbolunun daha da gelişeceğine inanıyorum.
Akdeniz ile İstanbul Nurçelikspor’un birleşme hikayesini bizlere anlatır mısınız?
2010 yılında kendi adıma İstanbul Nurçelikspor’u kurdum. Akabinde ilk kurduğum sezon direkt lige katılmak yerine bir hazırlık dönemi geçirdik. O sırada bende Akdeniz Spor Birliği'nde forma giyiyordum. Oradaki yetenekli oyuncuları nasıl kazanırız diye düşündük ve oradaki oyuncuları buraya almaya karar verdik. KKTC'de ambargo olduğu için Türkiye Ligi'ne giremediler. Biz de kulüpleri birleştirerek Akdeniz Nurçelikspor adıyla mücadele etmeye başladık.
Takım olarak hedefleriniz neler?
Hedefimiz her zaman liderlik olmuştur. Her zaman elimdeki kadroya bakarak en iyisini yapmaya çalışırım. Genç takım olsun, Yıldız Takım olsun, A Takım olsun tüm kategorilerde şampiyonluk isterim. Üst lige çıktığımızda ise ortada sürünen bir ekip olmak yerine orada da şampiyonluğa oynamak için çalışacağız.
Saha içinde rakiplere karşı tutumunuz nasıl?
Öncelikle kendi oyuncularımın rakiplere karşı hal ve hareketleri düzgün olmalıdır. Onun haricinde rakiplerimi en iyi şekilde ağırlarım. Kazansam da kaybetsem de çok büyük bir tepki vermem, rakibi tebrik etmeyi bilirim.
Futbolun dışında kalan boş zamanlarınızda neler yaparsınız?
2008 yılında başlayan bir kanser sürecim oldu. Bu sürecim tedavi ile geçti. O süreci genellikle dinlenerek, yatarak geçirmek zorunda kaldım.Yeni ay ile birlikte tedavim bitti ve kendime lisans çıkardım. Bunda sonraki süreçte de oynamayı düşünüyorum. ”Hem kaleciyim, hem oyuncu, hem başkanım, hem de malzemeci. Onun dışında bol bol gezerim.Yeni yerler yeni mekanlar keşfetmeyi severim.
Son olarak sizin iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Doğru bir idol seçilirse kadın futbolunun gelişeceği inancındayım. Kadın futbolunun bir yere gelmesi için oyuncu dişiliğini kaybetmeden işini en iyi şekilde yapmalıdır. Bu röportajda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizlere de basın hayatınızda başarılar diliyorum.
Transfer Merkezi Dergisi 'nin bugünkü konuğu kadın futbolundan. KKTC'deki ambargo nedeniyle Türkiye Kadınlar 2.Ligi'nde...
Almanya’nın Kuzey şehirlerinden Bochum takımı VfL Bochum'un 1991 doğumlu Alman forveti Sven Kreyer, tanıtacağımız ikinci isim. Futbola Bayern Leverkusen takımında başlayan Sven Kreyer, U-17 liginde 20 maçta 20 gol atma başarısını yakaladı. Sonraki sezonda ayak bileğinden sakatlık yaşayan Sven, 12 maçta 3 golle kapattı. Sakatlığının ardından U-19 takımıyla çıktığı 25 maçta 8 gol 5 asistlik performansı, eski golcü kimliğine bürüneceğinin habercisiydi adeta. 2012 yılının yaz transfer döneminde 200.000 € karşılığında Almanya’nın köklü kulüplerinden Bochum’a transfer olan Sven, ilk sezonunda Bochum'un ikinci takımında 17 maçta 13 gollük başarısıyla alt liglerde kendinden söz ettirmeyi başarmıştı. Bu sezon Bochum formasıyla Bundesliga'da 4 maça çıkan Kreyer, ikinci takımla Regionalliga'da 14 maçta 14 gol atmayı başardı. 22 yaşındaki golcü birebirdeki adam eksiltme özelliği, güçlü fiziği ve pozisyon bilgisiyle futbolseverlere dikkatle izlemesini önerdiğim isimlerden biri.
Almanya alt liglerinde dikkatimi çeken başka bir yıldız adayı Robert Leipertz. 1993 doğumlu ofansif sağ kanat oyuncusu alt yapısından yetiştiği Alemannia Aachen formasıyla U-17 liginde ilk szeon 22 maçta 2 gol attı. Ertesi sezon U-19 liginde 24 gol, 19 asist yapınca tüm dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı. Geçen sezon Alemannia Aachen forması altında A takımdala çıktığı 19 maçta 5 gol 2 asist yaparken, ikinci takımda oynadığı 8 maçta da 7 gol atarak çok iyi bir sezon geçirince Bundesliga takımlarının peşine düştüğü bir oyuncu konumuna geldi. Almanya U-20 milli takımı için davet alan Robert geçen yaz transfer dönemide Schalke 04'e transfer oldu. Şu an Schalke 04 II takımında forma bulan genç oyuncusu, Regionalliga'da 18 maçta 12 gol 4 asistlik performansıyla Schalke taraftarlarıın "Yeni Draxler" yakıştırmaları yapmasına neden oldu. Her iki ayağını da kullanabilen Leipertz, her iki kanatta ve forvet arkasında oynayabiliyor. Futbol zekası ve top kontrolündeki başarısıyla Alman futbolu için önemli potansiyele sahip bir genç yetenek.
Sırbistan liginin her zaman takip edilmesi gereken, düşük maliyetli ve kaliteli sürpriz oyuncuların yer aldığı bir lig olduğu gerçek. Bu yazımızda değineceğimiz isim ise Bogdan Planic. 1.91cm boyundaki 1992 doğumlu stoper OFK Belgrad takımında forma giyiyor. Güçlü fiziği ve uzun boyuna rağmen hızlı ve yerinde müdahaleleriyle fark yaratıyor. Hava hakimiyeti ile hem savunmada hem hücumda etkili olabiliyor. 2012-2013 sezonunda 33 maçta 2 gol atan Bogdan, bu sezon da şimdiye kadar 18 maçta forma giymeyi başardı. Sırbistan U-21 Milli takımından da davet alan Planic, ülkesi adına en çok gelecek vaateden defans oyuncularından biri konumunda.
Çek Cumhuriyeti ülke olarak dünya futboluna önemli yıldızlar kazandırmaya devam ediyor. Pavel Nevded, Jahn Koller, Milan Baros ve daha sayamadığımız birçok isimden sonra sıradaki isim Martin Frydek de onların yolundan gidiyor. 1992 doğumlu Frydek, Çek Ligi’nin Slovan Liberec takımında forma giyiyor. Efsane sol bek Marek Jankulovski’nin yerini doldurabilecek bir veliaht arayan Çek Cumhuriyeti’nin aradığı ismin Martin Frydek olabileceğini düşünüyorum. Müthiş bir sol ayağa sahip olan genç yıldız, zaman zaman orta sahanın solunda da görev yapabiliyor. Milli takımının her kategorisinde forma giyen Martin, kanadını savunması dışında ileriye çıkışlardaki etkinliği ve defanstaki arkadaşlarının kademesine girerek yaptığı katkıyla dikkat çekiyor. Bu sezon Liberec formasıyla 7'si UEFA Avrupa Ligi olmak üzere toplam 21 maçta forma şansı bulan genç yetenek Çek Cumhuriyeti U-21 milli takımında da oynuyor.
Japonya futbolu denince çoğumuzun aklına ilk gelen, çocukluğumuzda odamızın duvarına posteri asılı adam Tsubasa oluyor. Tusubasa'dan sonra hayal ürünü olmayan Shunsuke Nakamura sahneye çıktı ve Avrupa futbolunda herkesin dikkatini çekti. Japonya futbolunu belki de birkaç basamak yukarı çıkarttı. Naki artık 35 yaşında ve milli takımınını belki de yıllarca sırtladı. Sıradaki isim Akimi Barada. Barada, olimpiyatlarda Japonya forması giymiş fakat yeterli forma şansı bulamamıştı. Şimdilerde ise kariyerinin zirvesine çıkmış durumda. 1991 doğumlu oyuncu ülkesinde Kashiwa Reysol takımında formasını terletiyor. 1.73cm boyundaki oyuncu orta sahanın ortasında, sağ kanatta ve forvet arkasında oynayabilme özelliğine sahip. Barada adam eksiltme bakımından Avrupa'da birçok yıldızla yarışacak kapasitede. Topu ayağına aldığı zaman ne yapacağını bilemeyeceğiniz türden bir oyuncu. Tabi ki "bir Alex değil". Peki aday olabilir mi? Neden olmasın...
Bruno'yu en sona saklamak istedim, çünkü bana göre çok özel bir yetenek. Bronuyu okuyucularımızın bir köşeye not almasını özellikle isterim. İsviçre U-21 milli takımında şans eseri izlediğim ve çok beğendiğim oyunculardan biri Bruno. Asıl mevkiisei sağ bek olsa da, stoper ve sol bek pozisyonlarında da, yani defans hattının her yerinde oynayabilme kapasitesine sahip bir oyuncu. İsviçre futbolunun önümüzdeki seneler içerisinde Avrupa futboluna kazandırabileceği en önemli isimlerden biri olduğunu düşünüyorum. İsviçre U21 milli takımında forma giyen oyuncu için federasyonlarının elini çabuk tutması gerek zira oyuncunun İtalyan pasaportu da olması her an ellerinden kaçabilme riskini de beraberinde getiriyor. 1992 doğumlu sağ bek 1.80cm boyunda. İsviçre Süper Ligi'nde FC Aarau takımında forma giymekte ve bu sezon şu ana kadar 16 lig maçında forma şansı yakaladı. İtalyan medyasında çıkan dedikodulura göre Bruno Juventus'un takibinde. Her iki ayağınıda kullanabilen İsviçreli genç yetenek, takımı adına joker oyuncu konumunda. Top tekniği ve ileriye verdiği destekle de aynı mevkiide oynayan oyuncuların bir adım önünde.
JULIAN GREEN Green Alman anne ve Amerikan babanın oğlu olarak 1995 yılında ABD’de dünyaya geldi. Ailevi nedenlerden dolayı küçük ...
Konu oyuncu yetiştirmek ve gelişim sürecini doğru yönlendirmek olduğunda, Hollanda ekiplerinin ipi göğüslüyor olduğu halihazırda dünyaca aşikar. Kimdir bu işin alem-i cihanı dendiğinde eminim hepimiz "Ajax tabi canım" deriz. Evet, hak geçmesin, Ajax bu işte bir mihenk taşıdır ve senelerce bu işe demirbaşlık edişine istinaden gördüğü itibar halen çok büyük.
Lakin bir süredir, Hollanda'da bu meşrebe bayrağını dikmiş bir kulüp süregelmekte, Feyenoord.
Vilhena, bizim büyümüş de küçülmüş diyeceğimiz bir oyun zekasına sahip olan, 1.75 boyunda Angola asıllı bir Hollandalı. Hem doğuştan yetenekli, hem de çok büyük bir özveriyle yeteneklerini geliştiriyor diyebiliriz.Box-to-Box rolündeki orta saha kavramı, dilimize dinamo olarak çevriliyor fakat her nedense dinamo dendiğinde bana defansif yönü daha iyi oyuncu çağrışımı yapıyor, o nedenle ben ofansı da defansı kadar iyi olan oyunculara transistör diyorum. Herşeyi orta üst seviyede yapabilen orta saha oyuncusu yani. Duran top kullanabilen, top kapma becerisine vakıf, pas alışverişini koordine edebilen, topla kaleye dik hareketlenen, şut tehdidi bulunan ortasahalar. Vilhena'nın güçlü ayağı sol ayağı fakat sağ ayağı da en az sol ayağı kadar iyi. Biraz istatistiklerinden bahsedelim.
2012 Ocak ayına gelindiğinde, taraflı tarafsız herkes onun Dünya Yıldızı olacağından bahsetmeye başlamıştı, yerel basınları ve başka takımların da taraftar grupları dahil olmak üzere.
Oyuncunun tek kulüp adamı olarak kariyerini Feyenoord'ta sonlandırması ihtimali çok düşük gözüküyor çünkü onunla ilgilenenler her geçen gün artmakla birlikte, geçmişte bu ilgilerden en aleni olarak yaşananlar Juventus'un ve Arsenal'in girişimleriydi. Oyuncu, o transfer girişimlerinin yaşandığı dönemde menajeri Mino Raiola ile yollarını ayırma kararı alarak "Stellar Group Limited" menajerlik şirketiyle çalışmaya başladı ve halen onlarla yoluna devam etmekte. Şirketin oyuncuyla ilgili görüşleri "Ömürlük Projemiz" kapsamında.
Hollanda'da, "Rinus Michels Award" dedikleri, Hollanda'daki futbol antrenörleri tarafından her yıl ...
21 Ocak 2014 Salı
9 kişi kaldıktan sonra iyice geri çekilen Şanlıurfaspor, Banahene ile kontratağa çıkmaya çalıştı. İkinci yarı Manisaspor'un girdiği ilk pozisyonda ikinci golü bulmasıyla maç da bitti. Maçın hakemi Mustafa'ya gösterdiği ilk sarı kart dışında çaldığı düdüklerde doğru kararlar verdi fakat çalmadığı düdükler ile kendisine yapılan eleştirileri arttırdı. Banahene'nin Fuchs ile girdiği hava topunda ve oyun durduktan sonra hakeme tepki gösterip direkt üzerine vurduğu topta Banahene atılmalıydı. Sankoh'nun sarı kartı olmadığı halde, ikinci sarı karttan atmaya çalışmasını da Şanlıurfasporlu oyuncuların uyarısı ile 4.hakem engel oldu. Kartı gösterdikten sonra Sankoh koşarak oyun alanını terk etseydi ve bir daha dönmeseydi maç ne olurdu acaba? Şanlıurfasporlu oyuncular maçı geri kalanı için Sankoh'yu oyunda tutarak aslında çok tepki gösterdikleri hakemi kurtardılar. Manisaspor deplasmanda rahat ve önemli bir galibiyet aldı ve üst sıralarda yer almaya devam etti.Şanlıurfaspor aldığı bu mağlubiyet ile ilk altı şansını daha da zora soktu. Yapılan transferlerin tamamı oynamaya başlasa bile zamana ihtiyaçları olacak ve seri galibiyetler almaları gerekecek.
PTT 1.Lig'de 21. haftayı geride bıraktık. Ankaraspor aldığı galibiyet ile liderliğini sürdürken Balıkesirspor evinde son haftal...