31 Ocak 2015 Cumartesi

Galatasaray, Pana'ya direnemedi.

        Gruptaki direkt rakibimiz ve karşılaşma öncesinde galibiyet mağlubiyet sayılarımızın eşit olduğu Panatinaikos ile Atina'da oynadığımız karşılaşmayı ne yazık ki maçın başından sonuna kadar verdiğimiz ühücum ribaundları ve pota altı sayıları ile kaybettik.

        Özellikle Blums ve Demarcus Nelson'ın ilk periyotta çok rahat turnikeler atması 2.periyot'tan itibaren James Gist'in savunmada ve hücumda efektif oyunu maçın başında oluşan 10 sayılık farkın uzun süre devam etmesinin en önemli nedenleriydi.

        İkinci yarının başında yanlış şut tercihlerimiz ve oyun temposunu hızlandırırken yaptığımız pas hataları 3.periyotun başında farkı 20 sayıya kadar çıkardı.

        Yaş ortalaması yüksek bir takıma sahip olmamız ve dar rotasyonumuzun verdiği dezavantaj ile ne yazık ki 3.yenilgimizi almış olduk.

        Carlos Arroyo'nun maçın içine neredeyse hiç girememesi ve özellikle Young-Kerem Gönlüm ikilisinin sahada olduğu anlarda Panathinaikos'un Fotsis ve Gist gibi dış şutörleri tercih etmesi kapanan uzun oyuncularımızın rakip uzunlarına boş üçlük atmalarına neden oldu.

        Yunanistan basketbolunun temel taşı olan tepeden oyunlar ve sürekli değişen savunma oyunlarına ne yazık ki çözüm üretemeyen Galatasaray Liv Hospital ilk 4 umudunu da azaltmış oldu.

        Maçın sonunda Ender ve Micov'un takımı ateşlemelerine rağmen el yakan topları Diamantidis ve Blums ile iyi kullanan ev sahibi ekip, karşılaşmadan 86-77 galip ayrıldı.

Hazırlayan: Harun YAPAR

        Gruptaki direkt rakibimiz ve karşılaşma öncesinde galibiyet mağlubiyet sayılarımızın eşit olduğu Panatinaikos ile Atina'da oyn...

31.01.2015 İddaa Tahminleri

30 Ocak 2015 Cuma

Anadolu Efes, Olympiakos karşısında sınıf atladı.

        Geçen haftaki yazımda söylediğim gibi Anadolu Efes’in bir  kademe daha atlaması için dış oyuncu savunmasını daha iyi yapması gerektiğini dile getirmiştim.

        Abdi İpekçi Spor Salonundaki muhteşem atmosfer ile birlikte maça etkili başlayan Anadolu Efes, Vassilis Spanoulis’i  Matt Janning ile durdurmayı başarınca aslında takımı çok iyi tanıyan Dusan Ivkovic’in kehaneti de tutmuş oldu.

        Olympiakos’un en etkili silahının oynadığı tepeden oyunları Lasme’nin etkili oyunu ve uzayan kolları ile çözen Anadolu Efes, pick’n roll oyunlarında Janning ve Lasme’nin hızlı ayaklarını Spanoulis’e karşı kullandı. Yunan oyun kurucunun olmadığı dakikalarda Kristic’i oyuna alarak strateji değiştiren ekibimiz aslında kullandığı oyun planı ile maçta üstün taraftı.

        Maçın daha ilk yarıdan kopması gerekirken Mantzaris’in ekstra katkı sağlaması ve 3-4 şans topunun Pire ekibinin avucuna düşmesi Olympiakos’un oyunda kalmasını sağladı. Tabiki Saric ve Bjelica’nın yanlış tercihleri de bu durumda oldukça etkili oldu.

        Atletiklik açısından bizden oldukça üstün olan Yunan ekibi  baskılı alan savunmamız karşısında zorlanıp Anadolu Efes’in hücumda sıkıntı yaşadığı anlarda Perperoglou’nun post up hücumları karşılaşmanın kritik noktalarıydı.

        Maçın başından sonuna kadar Draper, Thomas Heurtel ve Doğuş Balbay ile 1 numara pozisyonundan daha önceki karşılaşmalara göre oldukça fazla verim alan Anadolu, Efes bir ara 20 sayılara kadar çıkardığı maçı 84-70 kazanarak haklı bir galibiyet aldı.

Hazırlayan: Harun YAPAR

        Geçen haftaki yazımda söylediğim gibi Anadolu Efes’in bir  kademe daha atlaması için dış oyuncu savunmasını daha iyi yapması gerek...

30.01.2015 İddaa Tahminleri

Cuma Günü İddaa Kuponu

28 Ocak 2015 Çarşamba

Altyapı Sporcusunda Aile Baskısı

        Seneler önce, U12 liginde iddialı bir maçtaydık. Şehrin iki güçlü takımı, “derbi” maçına çıkmıştı. Abilerinden öğrendikleri kazanma yeminleriyle maça çıkan gençler, deyim yerindeyse canlarını dişlerine takmış, gol mücadelesine girmişlerdi.

        İlk yarının sonlarına doğru, sağ bek olan takım kaptanı kendisine yapılan kayarak müdahale sonucunda sakatlandı. Sağlık ekibi oyuncuyu kenara aldığında, tam gözümün önünde oyuncunun ağrıdan kıvrandığını görebiliyordum. Bir yandan hıçkıra hıçkıra ağlıyor, bir yandan da “beni çıkarmayın” diye antrenörüne bağırıyordu. Sağlık ekibi ise değişiklik olması gerektiğini öneriyordu.

        Telin arkasından bu yaşananları izlerken, oyuncuma “Kaptan” diye seslendim; “Biliyorum takımını yalnız bıraktığını düşünüyorsun. Ama ayağın bu haldeyken devam etmeye zorlarsan takımdan daha uzun süre ayrı kalacaksın. Takımın senin adına da en iyi mücadeleyi verecek, onlara güven.”

        Yerde kıvranan oyuncum kafasını kaldırdı ve hala unutamadığım bir bakışla cevap verdi; “Hocam, biliyorum takım en iyi şekilde oynar. Ama ben babama bu maçta gol atacağım için söz vermiştim. Şimdi onun yüzüne nasıl bakarım?”

        Sanırım oyuncuların üzerinde hissettiği aile baskısını daha iyi anlatan bir cümle olamazdı. Oyuncumun babası –diğer pek çok baba gibi- çocuğunun çok yetenekli olduğuna ve ileride büyük bir futbolcu olacağına inanıyordu. Önemli maçlarda tam süre almasının hatta gol atmasının şart olduğunu düşünüyor, bu konuda çocuğuna baskı yapıyordu. Peki bu baskılar nasıl sonuç veriyordu?

        Ailelerin çoğu kabul etmeye yanaşmasa da, çocuklar –yaşları kaç olursa olsun- etraftan verilen mesajları doğru şekilde yorumlarlar. Örneğin “Önemli olan iyi oynaman, sonuç umurumda değil” diyen bir veli, maçın sonunda ilk tepki olarak “O gol de kaçar mı, sağ ayağına alıp vursaydın ya..” dediğinde aslında skorun kendisi için daha önemli olduğunu hissettirmektedir. Oyuncu da bunu o kadar iyi hisseder ki, söylenen cümlelerin altında yatan gerçek mesajları üzerinde bir baskı unsuru olarak hisseder.

        Üzerinde bir baskı unsuru olarak hisseder. “Ben onun iyiliğini düşünüyorum” diyen velilere ise şunu söylemek isterim; Her sporcu birbirinden farklıdır. Dolayısıyla her sporcunun motive olma biçimi de birbirinden farklıdır. Siz çocuğunuzu kendi doğrularınızla motive etmeye çalışırken aslında onun üzerinde bir baskı oluşturuyor olabilir misiniz? Onu “iyi bir futbolcu/sporcu/öğrenci vb" olmasa da çok seveceğinizden emin mi? Bunları ona söylüyor musunuz yoksa hissettiriyor musunuz? Diğer bir deyişle, diliniz ve davranışlarınız aynı şeyi mi söylüyor?

        Kuşkusuz tüm bu sorularım, özellikle alt yapılarda çalışan antrenörlerimiz için de geçerli. Unutmayalım ki, gerçek performanslar, sporcu üzerinde olumsuz bir baskı hissetmediğinde ortaya çıkar. Sporcuyu dışarıdan zorlamalar ve yönlendirmelerle bir yere kadar taşıyabilirsiniz. Ancak yaşamı boyunca tutkuyla bu sporu sürdürmesini istiyorsanız, o zaman onun önünde ya da arkasında değil, yanında yürümeyi önemsemelisiniz.

Klinik ve Spor Psikoloğu

        Seneler önce, U12 liginde iddialı bir maçtaydık . Şehrin iki güçlü takımı, “derbi” maçına çıkmıştı. Abilerinden öğrendikleri kazan...

Fransa'da Transferin Nabzı

        Transfer sezonunda son adımlar atılırken, yazarımız Kaşif Yavaş, Fransa’da gerçekleşen tüm transfer gelişmelerini sizin için derledi.

MONACO’DAN 19’LUK OYUNCUYA SON ŞANS
        Monaco'nun rezerv takımında forma giyen 19 yaşındaki Gineli kanat Cherif Tafsir alt lig ekibi Orleans'a kiralandı. Monaco cephesi, sözleşmesi Haziran'da bitecek olan Tafsir'in kulüpteki geleceğine Orleans'taki performansına göre karar verecek. Genç kanat oyuncusu, sezonun ilk yarısını da Auxerre’de kiralık olarak geçirmiş ve forma aldığı 410 dakikada 1 gol kaydetmişti.

        Öte yandan Monaco sezon başında Serie A ekibi Verona'ya kiraladığı 31 yaşındaki ön liberosu Mounir Obbadi'yi geri istiyor. Ancak bu girişime ret cevabı alınsa da girişimler sürüyor.

CHELSEA, RENNESLİ GENCİN PEŞİNDE
        Chelsea ve Hull City scoutları, Fransa'da bu hafta Rennes'in Caen'ı konuk ettiği maçta Abdoulaye Doucoure'yi tribünde izledi. 22 yaşındaki Mali asıllı orta saha, Rennes alt yapısından A Takıma kadar yükselme başarısı göstermişti.

        Chelsea'ye peşine takan genç oyuncu, bu sezon Rennes formasıyla 26 resmi maça çıktı ve 3 gol 4 asist kaydetti. Oyuncunun milli takım kariyeriyse şöyle: Fransa U17,18,19,20,21 takımlarında toplam 36 maç, 3 gol...

TOPÇULAR’DAN 2 GENCE KANCA
        Arsenal'ın scout ekibi, Lyonlu Nabil Fekir ve Metzli Yeni N'Gbakoto için Lyon-Metz mücadelesini tribünden takip etti. Arsenal'ın takibindeki 21 yaşındaki Lyonlu hücumcu Nabil Fekir bu sezon 18 lig maçında kaydettiği 8 gol 6 asistle göz dolduruyor. Arsenal'ın takibindeki Metzli kanat oyuncusu Yeni N'Gbakoto (23) ise bu sezon 18 lig maçında 4 gol 1 asist kaydetti.

PSG VE LYON 12 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU İZLEMEYE ALDI
        2 Fransız devi Lyon ve Paris SG, Barcelona minikler takımında forma giyen 12 yaşındaki Kais Ruiz’i izlemeye aldı. İspanyol yayın organı Mundo Deportivo’nun haberinde iki kulübün yaklaşık 1 aydır Ruiz’i izlediğine ve transfer etmek için sezon sonuna kadar raporlama yapmayı sürdüreceklerine de yer verildi.
Öte yandan Ruiz’in ailesi, olası transfer durumunda Lyon’dan ziyade Paris SG ile anlaşmayı seçeceklerini belirtti.

SWANSEA VE KIEV, TABANOU İÇİN YARIŞIYOR
        Premier Lig ekibi Swansea, St. Etienne’in 25 yaşındaki sol beki Franck Tabanou için 4 Milyon Euro’luk teklifte bulundu. Ancak Yeşil-beyazlılar, aynı zamanda Dynamo Kiev’in de ilgilendiği oyuncusu için İngiliz ekibinin teklifini reddetti.

LILLE 2 OYUNCUSUYLA KONTRAT TAZELEDİ
        Lille, Malili genç oyuncusu Adama Traore’nin sözleşmesini 2019 yılına kadar uzattı. 19 yaşındaki genç kanat, sezon başında takıma katılmış ve ligde 9 maçta forma giyerek kendini kanıtlamayı başarmıştı. 
Kırmızı-beyazlıların sözleşme uzattığı bir başka isimse Kevin Koubemba oldu. Daha çok rezerv takımda forma giyen 21 yaşındaki santrafor, 2017’ye kadar Lille forması giyecek.

ST. ETIENNE’E BREZİLYALI FORVET
        St. Etienne, Gremio forması giyen 21 yaşındaki hücumcu Luan Vieira’yı Fransa’ya getirmek için resmi teklif gerçekleştirdi. Yeşil-beyazlıların teklifine sıcak baktığı öğrenilen Gremio’nun, genç oyuncusunu Fransız ekibe satmasına kesin gözüyle bakılıyor. Öte yandan bazı Fransız yayın organları, oyuncunun kısa bir süre içinde Etienne’e ineceğini iddia etti.

BORDEAUX TEKLİF İÇİN ZARF ATTI
        Bordeaux’nun 25 yaşındaki kaptanı Gregory Sertic’in geçtiğimiz günlerde Sevilla kıskacında olduğu Fransa basınında geniş yer bulmuştu. Kulüp başkanı Jean Louis Tiraud, Sertic’in kendileri için önemli bir oyuncu olduğunu; ancak İspanyol ekipten resmi bir teklifin taraflarına ulaşmadığını açıkladı. Sevilla’nın kaptanlarıyla ilgilendiğini kendilerinin de gazetelerden öğrendiğini belirten Tiraud, eğer teklif gelirse oturup düşünürüz diyerek transfere de yeşil ışık verdi.

NANTESLI KANATA 3 KULÜP TALİP OLDU
        Nantes’ın sezon sonunda serbest kalacak oyuncusu Serge Gakpe’ye teklif yağıyor. 27 yaşındaki kanat oyuncusu için Premier Lig ekibi Crystal Palace’ın uzun süredir girişimlerde bulunduğu biliniyor. Togolu futbolcunun son talipleri ise Torino ve Genoa oldu.
Gelen son bilgiler ise; Torino’nun Gakpe ile ön protokol imzaladığı yönünde oldu.

CAEN’A BİR RET DAHA
        Ligde 18. sırada yer alan Caen, transfer sezonunda istediği oyunculardan tek tek ret aldı. Ekonomik darlıktan ötürü alt lig ekiplerine yönelen yöneticiler, teknik ekipten gelen rapor doğrultusunda önce Nancyli kanat Lossemy Karaboue’ya teklif götürdü. Ret kararı alan ekibin ikinci adresiyse Alres’te top koşturan Wilfried Domoraud oldu. Ancak bu girişiminden de olumsuz sonuç alan Kırmızı-mavililer, böylece kanat oyuncusu hedeflerine ulaşamadılar.
Öte yandan Caen’ın, 24 yaşındaki Bordeauxlu forvet Emiliano Sala ile anlaştığı ve transferin kısa süre içinde açıklanacağı öğrenildi.

LILLE’İN SOL BEKİ PREMİER LİG YOLUNDA
        Lille, 24 yaşındaki Senegalli sol beki Pape Souare’yi Crystal Palace’a sattı. Bonservisine 4.6 Milyon Euro ödenen Senagalli oyuncu, Premier ekibiyle 3,5 yıllık kontrat için ön sözleşme imzaladı. An itibariyle Afrika Uiuslar Kupası’nda bulunan Souare’nin, resmi sözleşmeyeyse turnuvadan sonra imza atması bekleniyor.

NICE, LE HAVRE’Yİ KAPTANSIZ BIRAKTI
        Lig 1’de 8. sırada bulunan Nice, alt lig ekibi Le Havre’nin 25 yaşındaki stoperi Maxime Le Marchand’ı transfer etmek üzere... Yer yer ön libero lokasyonunda da oynayabilen Marchand, bu sezon Le Havre formasıyla çıktığı tüm lig maçlarında da 90 dakika sahada kalarak devamlılığıyla dikkat çekti.

ALT LİGLER
ISTRES
Fransa alt liginde mücadele eden Istres, Arles'ten Brahim Daoud'u kiraladı. 20 yaşındaki Cezayirli kanat gelişime açık ve takibe değer bir oyuncu  olarak kabul görüyor.

CLERMONT
Clermont, Chateauroux’un 23 yaşındaki Tunuslu Jonathan Rivas’la anlaşma sağladı.

Hazırlayan: Kaşif YAVAŞ

        Transfer sezonunda son adımlar atılırken, yazarımız Kaşif Yavaş , Fransa’da gerçekleşen tüm transfer gelişmelerini sizin için derl...

PTT 1.Lig Panorama (17.Hafta)


        PTT 1.Lig'de ilk devrenin son maçı, ikinci devrenin ilk maçı olarak oynandı. Orduspor, Bucaspor ve Karşıyaka takımları transfer yasağından dolayı transfer yapamadılar. Orduspor'da 23 futbolcu takımdan ayrıldı ve yerine U21 takımında takıma takviye yapıldı. Bucaspor'da Luiz Henriqe ayrılan oyuncu oldu. Karşıyaka'da ise Ofoedu, Berkan Emir, Deniz Pıtır ve David Loria ayrılan oyuncular oldu. Bu hafta oynanan maçlarda yeni transferlerini en etkili kullanan takım Kayserispor oldu, oynadığı futbol ve aldığı sonuç ile ligin tartışmasız şuan en iyi takımı konumunda. İkinci devreye hayal kırıklığı ile başlayan takım Şanlıurfaspor ve Gaziantep BBSK takımları oldu. Yaptığı transferlerden sadece Adilovic'i kullanabilen Şanlıurfaspor ilk devrede yaşadığı ofansif oyun sıkıntısını yaşamaya devam etti. 

Haftanın Takımı: Kayserispor
Haftanın Teknik Direktörü: Hüseyin Kalpar (Albimo Alanyaspor)
Haftanın Futbolcusu: Jonathan Ayite (Albimo Alanyaspor)
Haftanın Formsuzu: Gaziantep BBSK
Haftanın Golü: Hüsamettin Tut (Orduspor) ve Kibong Mbamba (Boluspor)

Kayserispor 3-0 Şanlıurfaspor
        İkinci devrenin ilk haftasında, haftanın en önemli maçlarında biri olan Kayserispor - Ş.Urfaspor maçı ile başladı. Kayserispor transferde büyük fark yarattı ve maddi konuların ötesine geçip, her noktaya çok iyi oyuncular transfer etti ve hala Mehmet Batdal transferi konuşuluyor. Yeni transferlerinden Serdar Kulbilge, Cem Can ve Murat Akın'ı direkt oynattılar. Şanlıurfaspor ise sadece Adilovic'i oynattı.

        Kayserispor aradığı golü çok beklemedi ve 18.dakikada yeni transferi Murat Akın'ın asistini Okay çok iyi değerlendirdi, köşeye bıraktığı top ile takımını öne geçiren golü attı. Şanlıurfaspor bu gole karşılık vermek için organize ataklar geliştirmeye çalışırken, hücum organizasyonu eksiklikleri çok belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Volkan ve Zenke'nin kenarda aldığı topla ile içeri girme isteği o bölgelerin gereklerinden sadece biriydi, fakat Kayserispor takımı zaten yönlendirmeleri içeri doğru yapıp bu oyuncuları kalabalığı yani desteğin oldu bölgeye yönlendirdi. Çizgileri kullanamayan Şanlıurfaspor takımı üçüncü bölgede etkinlik sağlayamadı. İkinci yarıda Kubilay'ın yerine Abdülkadir girdikten sonra kenardan ortalar ile ceza sahasına top taşımakta yine sıkıntı çektiler. Bir sıfır geride olmaları aslında oyunu dengede tutup maç sonuna kadar beraberlik aramaları için iyi bir sonuçtu fakat çok erken risk aldılar beraberlik golü için, Kayserispor bu savunma zafiyetini affetmedi, Turgut Doğan ve Okay ile farkı üçe çıkardı.

Giresunspor 2-1 Manisaspor
        Giresunspor kaldığı yerden devam ediyor, yenilmezlik serisini ligde 10 maça çıkardı ve bununla beraber Ziraat Türkiye Kupası'nda çok iyi bir performans gösteriyor. Yeni transferlerinden sadece Alaattin'i oynatabildiler. Manisaspor ise transferi bitti diye açıklanan birçok oyuncunun bu hafta kendi takımlarının maç kadrosunda olması bizleri şaşırttı. En flaş transferleri Şaban Genişyürek'in yedek olması ise taraftarı şaşırtmış olmalı.

        Maçın ilk pozisyonu maçın ve haftanın en etkili oyuncularından olan Abwo'dan geldi. Topu çaprazdan ceza sahası içine kadar taşımayı başaran Abwo gol açısını kaybedince top kaleciden oyun alanına döndü. Sekizinci dakikada yakaladığı bu pozisyondan sonra Giresunspor kalecisi eser ceza sahası üzerine kadar çıkıp topu İsmail'e oynadı, İsmail'in geriden uzun topuna koşuyu yapan Ergün mükemmel bir pas ile Abwo'ya sadece dokunmayı bıraktığında dakikalar henüz on dörttü. İsmail geriden etkili paslar atmaya devam etti ve bu defa ileride Ergün, Alican ve Abwo kombine oyununda Abwo yine topu kaleciye isabet ettirince ikinci golden oldular. Manisaspor hızlı çıktığı hücumda Dimitrov soldan içeri girdi ve açısı çok dar olmasına rağmen yerden kaleye vurmayı tercih etti, Eser üzerine gelen topta büyük hata yaptı ve skora eşitlik geldi.

        Maçın ikinci yarısında bu defa büyük hata Manisaspor'lu Erdi'den geldi, ayağının altından kaçırdığı topu günün başarılı ismi Ergün müthiş bir pas attı ve Abdülaziz düzgün bir vuruş ile takımının ikinci golünü buldu. Maçın 87.dakikasında Giresunspor'lu Alican'ın orta alanda topla dönüşü, pası ve içeri koşusu, devamında ceza sahasındaki çalımları sonucunda eğer vuruşu gol olsaydı her halde yılın golüne aday olurdu. Buna rağmen etkili çalımlardan sonra içeride daha uygun takım arkadaşları vardı, finali pas olarak değerlendirebilirdi. 

Bucaspor 1-1 Osmanlıspor
        Rakiplerine göre transferin sesiz takımlarıydı her iki takım da. Bucaspor'da sadece Luiz ayrıldı. Osmanlıspor'da Şaban Genişyürek Manisaspor'a giderken, Samsunspor'dan Umar'ı kadrosuna kattı. İkinci devrede aldığı kötü sonuçlar ile Osman Özköylü'den lider alınan takım aldığı bu sonuç ile liderin üç puan gerisinde ligde dördüncü sıraya geriledi. Maç karşılıklı iki cılız pozisyon ile geçerken, 17. dakikada Muhammet Reis'in kullandığı serbest atışta kafa ile dokunan Mehmet Yıldız oldu ve takımını öne geçiren gölü buldu. Golden sonra Bucaspor geliştirdiği ataklar ile üç tane net gol pozisyonu buldu fakat, ikisinde Erkan, diğerince çağrı yararlanamayınca ilk yarı bu sonuç ile bitti.

        İkinci yarı Osmanlıspor için tam sıkıntılı dakikalar oldu, Erdal'ın yerde kalmasına penaltı diye itiraz eden Uğur hoca tribüne gönderildi, ardından Erkan'ın yüksek ortasına çok iyi kafa vuran Çağrı tam bir santrfor golü kaydetti. Osmanlıspor iki stoperi de yerini kaybetti ve topa doğru baskıya çok fazla gidip ceza sahasını, santrforu boş bıraktılar. Maçın son anlarında iki takımda galip gelecek pozisyonu buldu fakat değerlendiremeyince maç bu sonuç ile bitti.

Denizlispor 1-2 Samsunspor
        Samsunspor ikinci devreye bir yönetim başarısı ile başladı. Devre arası bu takımda kimse kalmaz diyen takımdan daha önce ayrılan Umar ile birlikte Adilovic ve Serdar Eyilik gitti. Sezer ve Ofoedu ikinci devrenin çok iyi transferleri olarak yer aldı ve ikisi de takımdaki yerlerini hemen aldılar. Denizlispor'da bir hareketlilik yaşanmadı ve Engin hocanın gelişinden sonra takımın nasıl bir ivme kazanacağı merak uyandırıyordu. Samsunspor'da Adilovic'in gidişi ile Mbilla gerçek yerine kavuştu ve santrforda görev aldığı maçta iyi bir futbol ortaya koydu. Recep'in pasında Ofoedu topu çok iyi taşıdı ve içeri çıkardığı topa Mbilla sadece dokundu. Denizlispor ilk pozisyonunu taç organizasyonunda buldu, Gökhan'ın kafa vuruşunda top kalecide kaldı. İlk yarının bitimine yakın Denizlispor ceza sahası üzerinde kazanılan serbest atışta topun başına Recep Niyaz geldi ve uzun zamandır görmediğimiz güzellikte bir vuruş yaptı. Kazım'ın kapattığı köşeye topu gönderdi, takımının ikinci gölünü buldu. Samsunspor ataklarına ikinci yarıda devam etti, Mbilla'nın sağdan taşıyıp çıkardığı topa Ofoedu kale çizgisi üzerinde topa vuruşunu yapamadı. Bir başka pozisyonda Recep topu taşıdı ve vuruşu farklı auta çıktı. Denizlispor aradığı golü Şevki'nin çabası ile buldu. Geçen sezon büyük çıkış yapan ve her kesimin dikkatini çeken Şevki bu yıl istediği formu bir türlü yakalayamadı. Soldan ceza sahasına girip ortaladı, ortasını Genkov çok iyi değerlendirdi ve farkı bire indirdi. Maçın son dakikalarında Denizlispor ataklarını artırdı golü bulamadı fakat Fatih bariz gol şansını engellediği için Genkov'a yaptığı hareket sonucu kırımızı kart gördü.

Altınordu 1-3 Adana Demirspor
        Altınordu ikinci devrenin ilk maçından önce 6 oyuncusunu gönderdi ve 4 oyuncu takviye etti. A.Demirspor ise çok önemli oyuncuları olan Serdar, Mulenga, Ali Tandoğan ve Alaattin'i kaybetti. Gelen oyuncular ise Hakan Çinemre, Erman Taşkın, Artun Akçakın, Umut Gündoğan ve Ablaye Mbengue fakat bu iki oyuncunun yazıyı yazdığımız anda henüz lisansları çıkmamıştı. Artun ve Erman maç kadrosundaydı.

        Altınordu kupa maçından sonra lige çokta adapta olmadığı görüldü, alışık olduğumuz topa sahip oyununu oynayamadı ve istediği performansı ortaya koyamadı. Yeni transferlerden Bahattin Köse takıma büyük fayda sağlayacakken kırmızı kart görmesi üzücü oldu. Oğuzhan Berber transferi çok doğru bir transfer olduğunu alışık olduğumuz performansı ortaya koyunca göreceğiz. Adana Demirspor'un en büyük kazancı Mulenga'nın gidişinden sonra Özgürcan'ın gösterdiği performans oldu. Fiziki durumu çok fit ve iyi durumda, öne yaptığı koşular ile takımına iki gol kazandırdı, oynama isteği ve attığı goller ile haftanın oyuncusu olmayı fazlası ile hak etti. Adana Demirspor'da kaleci Serdar'ın gidişi ile kale, genç kaleci Emre Selen'e kaldı. Sabır gösterilirse iyi olacak bir kalece, buna rağmen kenar toplarda yaptığı hatalar eksikliği olarak bizde kaldı. İki yan top hatası kalesinde gölü görmesine neden oldu.

Albimo Alanyaspor 3-0 Gaziantep BBSK
        Transferde takımlarına takviye yapan ve bazı oyuncular ile yollarını ayıran iki takımın mücadelesinde ev sahibi takım Albimo Alanyaspor haklı bir galibiyet aldı ve playoff için iddiasını ilk maçtan ortaya koydu. Albimo Alanyaspor'da çapraz bağları yırtılan Koray Çölgeçen'e arkadaşları gol sonrası büyük sevgi gösterisinde bulundular ve golü Koray'a hediye ettiler. Maç içinde öyle anlar oldu ki, takım birlikteliğine çok güzel örnekler teşkil ediyordu. Ayite'nin sağdan koşu yapan çok müsait pozisyondaki Emre'ye topu çıkarmak yerine kaleye vurmayı tercih etmesine sesini çıkarmayan ve Ayite'ye sürekli asist yapan Emre, daha sonra Ayite'den öyle bir pas aldı ki topa sadece dokunması kaldı. Ayite maç boyuncu çok iyi performans gösterdi ve  iki gol bir asist ile takımını çok önemli üç puan aldırdı. Maçın kırılma anı ilk yarı biterken ceza sahası içine giren Sinan'ın Ali Tandoğan'a takılıp düşmesi oldu. Ali Tandoğan kırmızı kart ile oyun dışı kalırken, Ayite ilk yarının temdit penaltısı ile golü buldu. 57.dakikada ikici golü de bulunca Antep takımının bütün umutları sona erdi. Antep'in büyük umutlar ile aldığı oyunculardan olan Alanzinho maç içinde zaman zaman çok ön plana çıktı özellikle takımı iki farklı geriye düştüğünde.

Boluspor 3-1 Orduspor
        Boluspor transferde mevcut takımını korudu ve Luiz, Murat Gürbüzerol, Javadov gibi isimlerle takviye yaptı. Orduspor transfer yasağı yüzünden transfer yapamadı ve mevcut kadrosundan 23 oyuncuyu kaybetti. U21 takımından takviyeler ile maça çıkmaya devam edecekler. Boluspor yeni transferleri Luiz'i ilk onbirde başlatırken Murat Gürbüzerol 54.dakikada Bilal'in yerine oyuna dahil oldu ve bu değişiklik ileriki haftalarda kadro yapısının nasıl olabileceğine dairde bir işaretti. Boluspor genç kadrosu bulunan rakibine karşı aradığı golü Kibong, İsmail ve Emre işbirliği ile buldu. Orduspor pozisyona girmekte sıkıntı yaşadığı dakikalarda Hüsamettin rakip yarı sahasının ortasında topu önüne çok iyi aldı ve uzak mesafede topa o kadar iyi vurdu ki kaleci Özkan'ın yapabileceği çok şey yoktu. Kibong önceki haftalara göre çok daha önde oynadı ve maç boyuncu birçok pozisyon buldu. Değerlendiremediği pozisyonlardan sonra dönen topa öyle bir vurdu ki haftanın en güzel gollerinden birine imza attı. Boluspor Prijovic ile üçüncü golü de bulunca Reha hoca rahat bir şekilde hücum oyuncularında değişikliğe gitti. Boluspor, Orduspor'un içinde bulunduğu durum gereği ilk maçını rahat kazandı ve Orduspor ile ikinci devre bir maçı daha var ki bu da Boluspor için diğer takımlara nazaran bir avantaj çünkü ligin son maçını Orduspor'a karşı oynayacak.

Adanaspor 3-1 Karşıyaka
        Adanaspor'da belirsizlikler ortadan kalkmak üzere, Güvenç Kurtar'ın gelişi ile başkanın devam edeceği anlaşıldı. Beşiktaş ile işbirliği nasıl sonuç getireceği bekleyip görmekte yarar var. Detayları ve Adanaspor'a etkileri ortaya çıktıkça daha net fikir belirtebiliriz. İlk devre kadro dışı bırakılan oyunculardan sonra Luiz ile de yollar ayrıldı. Alt yapıdan Berk Tömek alındı, Mersin İdmanyurdu'ndan iyi bilinen Nduka ve Azerbaycan liginden savunmanın her mevkisinde oynayabilen Jemshid Maharramov transfer edildi. Yeni transferleri maça iki gün kala takıma katıldıkları için kadroda bulunmadı. Ahmet Dereli santrforda görev alırken Tiago kenarda daha serbest oynadı ve Karşıyaka'yı yıkan oyuncu da Tiago oldu. Karşıyaka Tiago'ya ödemesi gereken parayı zamanında ödemediği için yasal faizi ile bu para üç katına çıktı ve bu Karşıyaka'ya transfer yasağı getirdi. Maç içinde istek arzusu ve attığı gol ile Karşıyaka'yı yıkan oyuncu oldu. Adanaspor'da oyuncu değişiklikleri sonrası Cem'in Tevfik'e attırdığı gol haftanın en güzel asistlerinden biriydi. Tevfik öne koşuları ve attığı iki gol ile maçın en iyi oyuncularından biriydi. Karşıyaka puan almaya çok yaklaştığı dakika maçın son dakikalarıydı, maç 2-1 giderken son dakikada stoper Mehmet Yiğit topu önünde buldu, ceza sahası içinde bunu gol yapmayı başaramayınca kalesinde üçüncü golü gördü ve puan almadan sahadan ayrıldı.

Antalyaspor 2-1 Elazığspor
        Antalyaspor devre arası yaptığı takviyeleri direkt oynattı, Can Arat, Erman ve Ahmet Aras sahaya ilk onbirde çıktı. Elazığspor ise ligin ilk devre kadrosunu koruyarak çıktı. Cangele'nin gelişi ile daha güçlü bir orta sahaya sahip oldu. Antalyaspor ilk golü bulan taraf oldu ve Diarra ile öne geçti. Elazığspor bu gole Noyan ile karşılık verdi ilk yarı böle biterken ikinci yarı çok daha zevkli heyecanlı ve olaylı devam etti. Ümit hocanın itirazları sonucunda tribüne gönderilmesi sahada gerginlik yarattı ve Hami Mandıralı ile Ümit Özat karşı karşıya geldi. Maç içinde her iki takımda buldukları pozisyonları değerlendiremeyince maçın bitiş düdüğüne yakın dönen topu Emrah çok iyi değerlendirdi ve düzgün vuruşu hem golü hem de üç puanı getirdi. 

Hazırlayan: Namet ATEŞ
UEFA A Lisanslı Teknik Direktör

        PTT 1.Lig'de ilk devrenin son maçı, ikinci devrenin ilk maçı olarak oynandı. Orduspor , Bucaspor ve Karşıyaka takımları tra...

28.01.2015 İddaa Tahminleri

Çarşamba İddaa Kuponu

26 Ocak 2015 Pazartesi

KKTC Süper Lig ve 1.Lig Panorama (14.Hafta)

K-Pet Süper Lig
        Yavru Vatan'da liglerin ikinci yarısı bu hafta sonu oynanan karşılaşmalarla başladı. 2015'in ilk lig karşılaşmaları oldukça bol gollü geçti ve fileler tam 30 kez sarsıldı. 4 müsabakanın beraberlikle sonuçlanması gözlerden kaçmadı. Ligin açık ara lideri konumundaki Yenicami Ağdelen, Lapta Türk Birliği'ni 13-0 ile geçerek ikinci yarıya görkemli bir giriş yaptı. Ligin ilk yarısında forma giydiği lig karşılaşmalarında yalnızca 5 golü bulunan Esin Sonay, bu maçta patlama yapıp rakip fileleri 4 kez sarsmayı başardı.

        Mağusa Türk Gücü'ne konuk olan Küçük Kaymaklı ise rakibiyle golsüz berabere kalarak şampiyonluk yolunda yara alırken, Yenicami ile olan puan farkının 11'e çıkmasına engel olamadı. Play-out hattını yakından ilgilendiren mücadelede ise Cihangir, Bostancı Bağcıl'ı 3-2 yenerek bu haftanın tek deplasman fatihi oldu.

Gol Krallığı
21 gol: Ikechukwu Kenneth Ngwoke (Yenicami)
20 gol: Kasım Tağman (Lefke)
11 gol: Halil Turan (Yenicami)
9 gol: Juvenal Uzor (L.Gençlerbirliği), Esin Sonay (Yenicami) ve Makusa (Doğan Türk Birliği)
8 gol: Ammoel Anna (Mormenekşe), Kenan Oshan (Doğan Türk Birliği) ve Mete Sağır (Cihangir)

K-PET 1.Lig
        Haftasonunu oynanan mücadelelerde fileler 17 kez sarsıldı. Lider Limasol Türk Ocağı, Dumlupınar deplasmanında; Esentepe de kendi sahasında Görneç karşısında 2 puan bırakarak ikinci yarıya başladı. Değirmenlikspor da Hamitköyspor'u Şevki, Rıfat ve Sercan'ın golleriyle 3-0 geçerek 2.sıradaki yerini korudu.

        Haftanın tek deplasman fatihi Düzkaya Kültür de Göçmenköy'ü 4-2 ile geçerek 4.sıraya tırmandı. Alt sıraları yakından ilgilendiren mücadelede ise Gençlikgücü'nü 3-0 ile geçen Akıncılarspor rakibinin 2 puan önüne fırlayıp ateş çemberinden sıyrılmayı başardı.

Gol Krallığı
12 gol: Yağış Gençay (Düzkaya Kültür Ocağı)
11 gol: Bekir Yıldız (Düzkaya Kültür Ocağı)
10 gol: Sercan Çoban (Değirmenlikspor)
9 gol: Özgür Ongun (Limasol Türk Ocağı)
8 gol: Celal Habeşoğlu (Hamitköyspor), Mustafa Arnavut (Görneç Kültürspor), Şenol Hızlıoğlu (Limasol Türk Ocağı)


Hazırlayan: Erkan ADAY

K-Pet Süper Lig         Yavru Vatan'da liglerin ikinci yarısı bu hafta sonu oynanan karşılaşmalarla başladı. 2015'in ilk lig kar...

26.01.2015 İddaa Tahminleri

23 Ocak 2015 Cuma

Devre Raporu: Karşıyaka

        Uzun yıllardır Süper Lig hasreti çeken Karşıyaka, bu sezona geçen sezonda takımın başında olan Yusuf Şimşek ile başladı. Karşıyaka'da sezon başı hedef play-off'a kalmak ve buradan Süper Lig'e çıkmaktı. Takım ilk yarıyı 25 puanla 6. sırada bitirerek ilk yarıda play-off sıralamasında yer alıyordu. İlk yarıda Karşıyaka 16 maçta 22 gol attı, 17 gol yedi. Açıkçası Karşıyaka'nın ilk yarıda attığı gol sayısı beklediğimin altında kaldı diyebilirim. Karşıyaka iyi hücum oyuncularına sahip fakat ilk yarıda bu oyuncuların form tutamaması gol sayısının 22'de kalmasına sebep oldu. Yusuf Şimşek taktik, teknik ve motivasyon bakımından çok beğendiğim bir hoca. Oyuna müdahale konusunda da kendini geliştirdiği taktirde Süper Lig'de rahatlıkla takım çalıştırabilecek kapasitede bir antrenör. Oyuna müdahale konusunda sıkıntı yaşanan 8. ve 9. haftalardaki Samsunspor ve Adana Demirspor maçları öne geçilmesine rağmen kaybedilmesi rekabetin kızışacağı sezon sonunda aranacak puanlar olabilir. Özellikle Samsunspor maçının 87 ve 90+3'te yenilen gollerle kaybedilmesi büyük üzüntüye sebep olmuştu. Ancak takım bu mağlubiyetlerden sonra kalan 7 maçta 14 puan alarak (ilk 9 haftada 11 puan alınmıştı.) kendini play-off potasına soktu.

        Oyunculara ödeme konusunda sıkıntı yaşayan kulüp henüz ilk yarı bitmeden Ofoedu'nun takımdan ayrılmasıyla bana göre önemli bir futbolcusunu kaybediyordu. İlk yarının tamamlanmasının ardından David Loriya, Berkan Emir ve Deniz Pıtır (forma şansı bulamamıştı.) takımdan ayrılan diğer isimlerdi. Berkan Emir sol bekte beğendiğim ve duran topları çok etkili kullanan bir isimdi ve Süper Lig takımlarından Balıkesirspor'a transfer oldu. Ayrılan isimlerin yerine transfer yasağı sebebiyle takviye yapamayacak Karşıyaka ikinci yarıda  rotasyonu genç oyuncularla sağlamak zorunda.

İLK YARI OYUNCU PERFORMANSLARI
KALECİ
David Loriya: Türkiye'ye geldiği ilk dönemde Rizespor'da başarılı bir sezon geçiren Kazak kaleci 1 sezonluk aranın ardından döndüğü 1.Lig'de başarılı bir performans ortaya koyamadı. İlk 8 haftadan sonra formasını kaptırdı ve transfer döneminde takımdan ayrıldı.

Behram Zülaloğlu: Loriya'dan formayı kapan Behram, fena olmayan bir performans sergiledi. Ligde 8 maçta forma giyen kaleci 7 gol yerken, 4 maçta ise kalesini gole kapatmayı başardı. Loriya'nın takımdan ayrılması ve yeni transfer yapılamaması sebebiyle ikinci yarıda da kale onun.

Aykut Kıratlı: Ligde forma giymedi. Türkiye Kupası maçında Behram'ın kırmızı kart görmesi sebebiyle bir tek o maçta kaleye geçebildi. İkinci yarıda Behram'ın ardında forma bekleyecek.

DEFANS
Ramazan Sal: Orduspor maçıyla beraber forma giymeye başlayan Ramazan, takımı savunmada toparladı ve defans oyuncularına liderlik yaparak önemli bir performans ortaya koydu. Savunmada yaptığı katkının yanında attığı 3 golle hücumda da büyük katkı sağladı. İkinci yarıda da başarılı performansına devam etmesini bekliyorum.

Cenk Güvenç: Cezalı olduğu Kayserispor maçı dışında tüm maçlarda 90 dakika sahada kalmayı başardı. Rizespor'dan kiralık olarak kadroda bulunan Cenk benim beğendiğim bir futbolcu ve Ramazan ile stoperdeki ideal ikili olduklarını düşünüyorum.

Mehmet Yiğit: Geçen sezonda takımda olan Mehmet bu sezon formasını kaptırdı ve sadece 3 maçta forma giyebildi. İkinci yarının ilk maçında cezalı olan Ramazan'ın yerine oynamasını bekliyorum ama ilerleyen haftalarda Ramazan ve Cenk'ten formayı alması için çok çalışmalı.

Mahir Shukurov: Asıl mevkisi sağ bek olan Azeri futbolcu zaman zaman stoperde de görev yaptı. Ancak sağ bekte daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Duran topları iyi kullanıyor. Manisaspor maçında serbest vuruştan 1 gol attı ayrıca 1 asisti var.

Rıdvan Şimşek: Altınordu maçından önce kadro dışı bırakılan ancak daha sonra affedilen Rıdvan ilk yarıda istikrarlı bir performans ortaya koyamadı. Sağ bekin yanı sıra zaman zaman sağ önde de oynayabiliyor. Formayı alması için çalışması gerek.

Berkan Emir: Başarılı sol bek ilk yarıda üst düzey performanslar ortaya koyamasa da devre arasında takımdan ayrılarak Balıkesirspor'a transfer oldu. Karşıyaka için kayıp olduğunu düşünüyorum. Özellikle yerine transfer yapamayacak olmaları sebebiyle.

Yenal Tuncer: Sezon başında 1.Lig'de kalmasına şaşırmıştım. Zaman zaman vasat zaman zaman vasatın altında performanslar ortaya koydu. 1 gol atarak skora katkı yaptı. İkinci yarıda Berkan'ın da takımdan ayrılmasıyla sol bekte alternatifsiz diyebilirim ancak performansını arttırması iyi olacaktır.

ORTA SAHA
Erdi Kasapoğlu: Geçen sezonun ikinci yarısında yaşadığı ağır sakatlıktan sonra bu sezon U-21 maçları ile eski formunu yakalamaya çalışıyor. İlk yarıda sadece Giresunspor maçında sonradan oyuna dahil oldu.

Mustafa Aşan: Şanlıurfaspor'dan kiralık olan futbolcu ilk yarıda 15 maçta forma giydi. İlk yarıda tutarsız performans sergilediğini söyleyebilirim. Bazı maçlarda çok iyiydi bazı maçlarda ise kötü performansıyla şaşırttı. İyi performansını genele yayabilirse ikinci yarı formayı vermez.

Mehmet Ayaz: 7 maçta oynayabildi. Kötü performanslar ortaya koydu. İlk yarıdaki performansıyla takımda kalmasının sebebi transfer yasağının olması diyebilirim.

Onur Alkan: Onur orta sahada dinamik bir oyuncu ve oyunu iki yönlü oynayabiliyor. İlk yarıda beklediğimden daha az süre aldı. Demek ki aldığı süreyi arttırması için çalışması gerekiyor. Çalıştığı takdirde Yusuf hocanın orta sahada gözünü kapatıp yazacağı ilk futbolcu olacağını düşünüyorum.

Onur Okan: Orta sahada teknik kapasitesi en yüksek isim fakat gerekli katkıyı yapamadı. Bunda yeterli süre alamamasının da etkisi var. Skoru değiştirebilecek özelliklere sahip. Fizik olarak kendini geliştirmesi onu formaya yaklaştıracaktır.

Servan Taştan: Geçen sezon geldiği Karşıyaka'da bu sezonda kadroda yer alıyor. Hücuma katkısı yok denecek kadar az. Öne pas denemiyor diyebilirim. Defansif anlamda da tecrübe eksikliğinden kaynaklanan hatalar yapabiliyor. Kendisini geliştirmeli.

Ahmet Arı: Her iki kanatta başarıyla oynayabiliyor. Topu ileri taşıyıp takımı adına etkili pozisyonlar yaratabiliyor. 15 maçta 2 gol attı, 1 asist yaptı. Skora katkısını arttırması gerekiyor. İkinci yarıda formaya yakın isimlerden.

Mehmet Sıddık İstemi: Karşıyaka kadrosunda ancak alternatif olabilecek düzeyde olduğunu düşünüyorum fakat kanatta görev alan hücum oyuncusu eksikliğinden dolayı beklenenden fazla forma şansı bulacaktır. Bu şansı iyi değerlendirmesi hem kendisi hem Karşıyaka için iyi olacaktır.

Ali Say: İlk yarıda A takımda forma şansı bulamayan futbolcu rotasyonun dar olması sebebiyle zaman zaman şans bulacaktır. Eline gelen bu fırsatı iyi kullanmalı.

Chikeluba Ofoedu: Oynadığı 8 maçta 3 gol atıp 2 asist yapan futbolcu henüz ilk yarı bitmeden takımdan ayrıldı. Yaptığı dribblinglerle rakip savunmaları tedirgin eden bir yapıya sahip. Sergilediği başarılı performansla Karşıyaka için önemli bir kayıp olduğunu düşünüyorum. İkinci yarıda yokluğu hissedilecektir.

FORVET
Carlos Kahe: Uzun yıllardır ülkemizde forma giyen Kahe seneler ilerledikçe aldığı kilolar ve oluşan göbeğiyle bir futbolcudan daha çok bir güreşçiyi andırıyor diyebilirim. İlk yarıda 16 maçta sadece 2 gol atıp 2 asist yapabildi. Onun zayıflaması ve form tutması Karşıyaka takımı için ikinci yarıda çok önemli.

Juninho: Geçtiğimiz iki sezonda Adana Demirspor formasıyla attığı gol sayılarının çok uzağında kalan Juninho sezonun ilk yarısında ligde sadece 1 gol atabildi ve 4 asist yaptı. İlk yarının sonuna doğru bir de sakatlık yaşayan futbolcunun form tutması tıpkı Kahe gibi Karşıyaka için çok önemli.

Can Erdem: Kahe ve Juninho'nun formsuzluğu sebebiyle şans bulan Can 11 maçta 6 gol atarak takıma katkı yaptı. İkinci yarıda forma rekabetinin içinde olacaktır.

        Takviye yapan rakipleri karşısında ikinci yarıdaki şanslarını fazla görmüyorum ancak formsuz oyuncularının form tutmasıyla bu açığı kapatabilirler. Play-off hedefi şuan için kolay değil ancak zorlayacaklarından eminim. İkinci yarıda Karşıyaka takımına ve Yusuf Şimşek hocama başarılar dilerim. Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkürler..

Hazırlayan: Utku YASTIKCI

        Uzun yıllardır Süper Lig hasreti çeken Karşıyaka, bu sezona geçen sezonda takımın başında olan Yusuf Şimşek ile başladı. Karşıyak...

Devre Raporu: İnegölspor

        İnegölspor, geçtiğimiz sezon camianın içinden gelen eski futbolcu İsmail Güldüren yönetiminde ligi 7. sırada bitirerek 1. lig hedefinden çok uzakta kalmıştı. Sezonun bitimiyle beraber kongreye gidildi. Kongrede 2 başkan adayı kıyasıya bir mücadele verdi. Başkan adaylarının ikisininde hedefi şampiyonluktu. Adaylardan Eşref Güç'ün teknik direktör adayı Şaban Yıldırım, diğer başkan adayı Yücel Demir'in ise Beyhan Çalışkan'dı. Kongrede kazanan Eşref Güç oldu ve takımın başına Şaban Yıldırım getirildi. Hocanın raporları doğrultusunda harekete geçen transfer komitesi; Eray Açıkgöz, Berk Baran, Mehmet Can Işık, Erdinç Karakaş, Berkay Günay, Mehmet Menderes Önkuzu, Çağdaş topal, Samet Gül, Ercan Güç, Ali Akburç, Emre Hasan Balcı, Gökhan Arslan, Cem Demir, Gökhan Güleç ve Metin Akan ile yollarını ayırdı.

        Şampiyonluk için transfer harekatı başlatan yönetim Kartalspor'dan Yasin Görkem Arslan ve Muharrem Efe, eski Gaziantepsporlu Uğur Kavuk, Tepecikspor'dan Cenk Demirel ve Yılmaz Özeren, Bursaspor pilot takımından Semih Durmuş, Tavşanlı Linyitspordan Emrah Dağ ve Ömürcan Yıldırımlı, Gölbaşıspor'dan Emre Pehlivan ve Balıkesirspor'dan Okan Deniz'i alarak transferi bitirdi. Sezona kendi seyircisi önünde 3-1'lik Pazarspor galibiyetiyle başlayan İnegölspor'da maçın sonucu her ne kadar net bir skor gibi görünse de takımın uyum sürecini atlatması için zamana ihtiyacı olduğu açık bir şekilde görünüyordu. Sonraki hafta deplasmanda Ankaragücü maçında kaçan penaltı oynanan istekli futbola rağmen maçtan bir puanla ayrıldı. 3. hafta Şampiyonluk yolundaki en önemli rakiplerinden Göztepe'nin yüksek bütçeli kadrosuna rağmen maç İnegölspor'un çok farklı galibiyetiyle sonuçlanabilecekken bana göre Şaban Hocanın bir değişikliği maçı Göztepenin lehine çevirdi ve sonuç 3-1 den 3-3 e geldi. Bu maçtan sonra İnegölsporlu taraftarların aklında soru işareti kalırken Şaban Yıldırım maç sonu yaptığı açıklamada: " Daha iyi olacağız biraz zaman kimse merak etmesin " dedi.

        9. hafta Kocaeli Birlik deplasmanında çapraz bağları kopan Raif Demir için büyük şok yaşandı. Raif, 5 haftada attığı 6 golle sezona müthiş bir başlangıç yapmıştı. Bu ligin en iyi oyuncularından biri olduğunu bir kez daha ispatlarken sakatlanması herkesi üzdü. Raif'in sakatlığından sonra takımın elinde tek forvet Mümin Aysever kalmıştı. İlerleyen haftalarda Mümin'in düşük performansı ve Okan Deniz'in bekleneni verememesi nedeniyle İnegölspor'un skor üretme anlamında sıkıntı çektiği apaçık ortadaydı. Hatay deplasmanından alınan galibiyet sevindirirken Bandırmaspor'a karşı kendi sahasında oynanan kötü futbol ve alınan 1-0 lık mağlubiyet taraftarda transfer yapılması gerektiği gerçeği gün yüzüne çıktı.

        İnegölspor, ilk yarıyı 8 galibiyet 4 beraberlik 2 mağlubiyetle kapadı. Transfer sezonunun açılmasıyla beraber eksik bölgelere hocanın raporu doğrultusunda Göztepe'den orta saha oyuncusu Cihan Yılmaz ve Gençlerbirliği'nden forvet oyuncusu Ersel Aslıyüksek transfer edilirken, Cenk Demirel, Emre Pehlivan ve Ömer Keskin ile yollar ayrıldı. İlk yarıda bazı aksilikler yaşanmış olsa da Raif Demir sahalara dönmesi ve yeni transferlerin gerekli katkıyı yapması halinde İnegölspor'un yine şampiyonluğun en büyük favorilerinden biri olacağını düşünüyorum.

Hazırlayan: Şükrü KARAASLAN

        İnegölspor, geçtiğimiz sezon camianın içinden gelen eski futbolcu İsmail Güldüren yönetiminde ligi 7. sırada bitirerek 1. lig hed...

Haftasonu Basketbol Tahminleri


23.01.2015 İddaa Tahminleri

22 Ocak 2015 Perşembe

Senegal Ligi'nden Notlar

        Lunaparklardaki çarpışan otoların çalışma prensibini andıran taktiksel derinlik ve fiziksel kapasitelerin sınanmasıyla ortaya çıkan seyir vaadi ile devam eden Senegal Ligi'nden birkaç not derledim.

        AS Pikine takımının oyuncusu 92 doğumlu Pape Sangoné Sarr için ligin en iyisi demekte bir beis yok. Hücumun her bölgesinde verimli olabilen 1.72 boyunda ve kalın kemikli oyunkurucu, İsviçre'nin Zürich takımı ile dirsek temasında. Daha önce ASC Jeanne d'Arc ve Dakar merkezli Rönesans takımlarının formasını giyen Sarr, bu transferlerinin birini kanat, birini de santrafor kisvesiyle yapmıştı. Geçtiğimiz sezon AS Pikine formasıyla forvet arkası mevkinde faydalanılan Sarr, 22 maçı 8 gol ile tamamlamıştı.

        Ligin en iyi kalecisi demek belki zor ama en iyi 3 kalecisinden biri denebilecek Matar Deme, mevcut kulübü Mbour Petite Coté'ye Yeggo Foot Pro takımından dahil olmuştu. Yaşı epey var, 1980 doğumlu. 1. kalecilik için yine kendisi gibi veteran olan 1982 doğumlu Ousseynou N'Diaye ile yarışıyor.
       Eski ismi Touré Kunda de Mbour olan, şimdinin Mbour Petite Coté takımı; geçmişinde Avrupa tecrübeleri bulunan, gerektiğinde sağ bek, nadiren sol bek ve çoğunlukla stoper mevkinde hizmetinden faydalanılan 1979 doğumlu Pascal Mendy'i transfer etmişti. Senegal milli takımı için de abilik rolünü üstlendiği dönemler bulunan Mendy, 2003-2006 yılları arasında Rus Dinamo Moskova, 2007-2008 arası Litvanya temsilcisi Kaunas ve 2009'daki kafa tatilinin ardından 2010 ve 2013 arasında 3 Beyaz Rus ekibinde forma giymişti (FC Partizan Minsk, FK Dinamo Brest ve FK Torpedo Zhodino) . Mendy, 31 Aralık 2014'te Mbour Petite Cote adına ilk resmi golünü attı, takımın önemli bir oyuncusu ve büyük bir tecrübe.

         ASC La Linguére takımının sağ beki Valentin Keny, tekmeye kafa sokan yapıda bir aidiyet temsili olmasına rağmen maç kaçırdığına rastlamak çok mümkün değil. Ligin izlemeye değer oyuncularından.

Mohamed Remi Gomis
        Gurbette geçirdiği 2 yılın ardından ASC La Linguére formasıyla Senegal'e dönüş yapan 1990 doğumlu atletik santrfor Mohamed Remi Gomis, ligin önemli oyuncularından. Son olarak Portekiz 2. liginde SC Portimonense formasıyla 8 maçta 0 gollük bir sezon performansı ve Tunus 2. lig ekiplerinden ES Beni Khalled formasıyla yine yaralı parmağa merhem olamadığı bir sezonu tamamlamıştı.

GOL İSTATİSTİKLERİ
3 golü bulunanlar
Aristide Simon Diedhiou – Diambars
Lamine Fanné – ASC Diaraf
Mouhamed Sene – Olympique de Ngor
Mamadou Niang – ASC Niary Tally

2 golü bulunanlar
Aliou Badji – Casa Sports
Baye Gadio Cissé – US Ouakam
Seyni Diagne – US Ouakam
Mamadou Aly Diouf – ASC La Linguère
Kingsley Elechi – Guédiawaye FC
Mouhamadou Lamine Kané – ASC Suneor
Sory Keita – AS Douanes
Abdoulaye Ndiaye – ASC Niary Tally
Alioune Ndiaye – ASC Diaraf
Ousmane Lamine Ndiour – Stade de Mbour
Ugochukwu Nwachukwu – Guédiawaye FC
David Sambou – ASC Suneor

(  *Son haftasına bakamadım, Asya & Afrika Kupası'nın, konsantrasyonumun ve vaktimin büyük bölümünü alması sebebiyle. Ligin 7. haftası tamamlandı. )


        Oyuncu fabrikası Diambars'ın gol yükünü üstlenen Aristide Simon Diedhiou'ya kitlenmiş kamerayla önemli pozisyonlar kolajı göz atmaya değer. (Highlight'ı çevirmeye çalışıyorum, enstantane denmiyor, onu da çevirmek icap ettiğinden)

Hazırlayan: Yiğit Can ERTUNÇ
Transfer Merkezi Başyazarı

        Lunaparklardaki çarpışan otoların çalışma prensibini andıran taktiksel derinlik ve fiziksel kapasitelerin sınanmasıyla ortaya çı...

Acayip Armalı Kulüpler


        Flying Dutchman nam-ı diğer Fırat Topal'ı duymuşsunuzdur. Hayatım Futbol e-dergisinin kurucusu ve BirGün Gazetesi'nde futbol yazarı.. Futboldan bu kadar söz edildiği fakat kaliteli ve değişik işlerin hiç ama hiç işe yaramadığı ülkemiz için bir veli nimet... Gerçi lakabından da anlaşılacağı gibi kendisi Hollanda'da yaşıyor...

        Kişisel blogundaki zümrüt kadar değerli bilgilere uzun uzun değinmeyeceğim; zira bloğa sizin girip görmenizi tercih ederim. İnanın bana hak vereceksiniz.. Sadede gelecek olursak, Sevgili Topal bundan 7 yıl önce "En Kötü 10 Arma"yı değerlendirmişti; ancak benim bu yazıdan haberdar olmam 3-4 sene öncesine dayanıyor. O yazıyı en az 15-20 kez okudum desem yalan olmaz; çünkü şu ana kadar okuduğum en ilginç ve en güzel yazılardan biriydi. Arma bir takımın simgesidir; ona sahip olmayan bir kulüp bayraksız ülkeye benzer desek sanırım abartmış olmayız. Yeryüzünde belki de milyonlarca takım var ve bir o kadar da arma... Kimisi gerçekten etkileyici, kimisi de "bu ne ya" dedirtecek kadar berbat... Ben de "Uçan Hollandalı"dan esinlenip radarıma yakalanan 10 arma belirledim. Lafı uzatmadan o armalara geçelim:

LA ROYALE ENTENTE BERTRIGEOISE
        İsminin nasıl telaffuz edildiğine dair inanın en ufak bir bilgim yok. 80 yıllık mazisi bulunan bu ekip, Belçika'nın 4.kademesine denk gelen Yükselme Ligi'nde mücadele ediyor. Kulüp armalarında genelde aslan ve kartal gibi gücü simgeleyen hayvanların ayaklarının altında top olurdu; fakat kırmızı-mavililer sevimli bir sıpayı tercih etmişler; bu da sempatimi fazlasıyla kazanmalarına yetti. Allah'tan bu toprakların takımı değiller; yoksa rakip takım taraftarlarına fena malzeme olurlardı.

AVENNIR BEGGEN
        Yaklaşık 20 yıl önce Galatasaray ile Şampiyon Ligi Ön Eleme turunda eşleşmiş, temsilcimiz kendisine 2 maçta toplam 9 gol atıp gruplara kalmıştı. Lüksemburg futbolunun önde gelen kulüplerinden biri olan Büyücüler, şimdilerde 3.Lig'de mücadele ediyor. Flying Dutchman'e hak vermemek elde değil. Bu at hırsızı kılıklı herifi nereden buldunuz? Hayır yani herifin altına süpürge koysan Tatlı Cadı Sementa'dan farkı kalmayacak o derece yani...

PERSEBAYA SURABAYA
        Adları bir hayli kâfiyeli... 1927 yılında kurulan yeşil-beyazlılar, Endonezya Süper Ligi'nde mücadele ediyorlar. Lakapları da yeşil timsahlarmış. İyi de kardeşim o köpekbalığı nereden çıktı? "Köşe kapmaca mı oynasınlar diye mi koydunuz o hayvanı?" diyeceğim de o Orhun Kitabeleri'nden hallice sütunda ne köşe kapmacası oynanır ya!! Bu hayvanlar benim bildiğim batalık ya da deniz kenarında birbiriyle didişir, o sütun ne arkadaş?

MISSILE FC
        Gabon ekibinin armasında uçak olsa "Arkadaş siz havayollarının takımı mısınız" diye soracağım da o uzay mekiği nedir? "Biz jet gibi ekibiz; kelebek gibi uçar, arı gibi sokarız" mesajı mı veriyorsunuz. Yoksa NASA'ya "logo böyle yapılır" mesajı mı veriyorsunuz pek anlayamadım doğrusu...

FK GELEŽINIS VILKAS
        Yemin ediyorum rüyamda görsem köşe bucak kaçarım. Hayatımda gördüğüm en korkunç köpek mi desem kurt mu desem karar veremedim. Laff A Lympic çizgi filmde Gerçek Kötüler (Really Rottens) takımındaki Mumbly bile daha sevimli lan bundan.. Artık photoshop var, Adobe Illustrator var. Kardeşim Minnesota Timberwolves'un kurdu kadar olmasa da ona eş değer kurt ya da köpek çizemez miydiniz Allah'ınızı severseniz?

S.C. FAETANO
        Avrupa'nın futbolda en zayıf ülkelerinden biri olan San Marino'nun takımı S.C. Faetano. İki göz koyarak ağaca insani özellikler katıp bir de futbol aşkı aşılaşmışlar. "Futbol doğayla iç içedir" mesajı veriyorlar sanırım. Bari forma da giydireydiniz de tam olsaydı.

AMERICA DE CALI
        Kolombiya 2.Lig takımlarından biri olan America De Cali'nin logosu da bir hayli değişik. Valla hayatımda gördüğüm en ilginç şeytan figürü. Arkadaş bildiğin insan bu be? Elindeki mızrağı anladık da kuyruklu insan nerede görülmüş ve duyulmuş. Armayı çizen arkadaş mitolojiden fena mı etkilendi acaba?

THANH HOA F.C
        Kulüp logosundan çok reklam afişine benzemiş doğrusu. Bir kral ya da padişaha yaraşır at kaldırış ve taaruz geçiş. Çok etkileyici doğrusu... Hadi dağları anladık da o köprü ne arkadaş? Bobiler.org'a özenip zaman kaydırması mı yapayım dediniz. Bir de köprünün dibinde biten kocaman bir topu... İyi de siz futbol takımı mısınız yoksa polo takımı mı? Bir karar verin yahu!!

ANG THONG FC
        Allah Allah!! This is Sparta!! Uzakdoğu'nun savaşçı ruhu bu kadar güzel resmedilemezdi. Çektik kılıçları dosta güven,düşmana korku verdik!! E iyi de o arkada biten buğday taneleri ne? Aklıma Eti Burçak reklamı geldi doğrusu. Yoksa siz çiftçisiniz de çaktırmıyor musunuz? Orak vereydik de biçeydiniz buğdayları...

TOT SC
        Kalıbımı basarım, kesin Graham Bell'in teşviğiyle kurulmuşlar. Rakibe hello deyip golleri mi sıralıyorlar n'apıyorlar? Ya da rakibi bu telefonla arayıp maç mı ayarlıyorlar n'apıyorlar? Ben de takım kurup logosuna akıllı telefon koyacağım!! İmrendim valla!!

Hazırlayan: Erkan ADAY

        Flying Dutchman nam-ı diğer Fırat Topal 'ı duymuşsunuzdur. Hayatım Futbol e-dergisinin kurucusu ve BirGün Gazetesi 'nd...

Devre Raporu: Gençlerbirliği

        Ligin ilk yarısını 22 puanla 8. sırada tamamlayan Başkent ekibi, sezon başında yaşadığı sıkıntıları aşarak iyi bir takım görüntüsü verdi. Türkiye Kupası’ndaki yürüyüşünü de sürdüren Gençlerbirliği, teknik direktör İrfan Buz yönetiminde ligin en sıkı takımlarından biri oldu.

        Sezona Kemal Özdeş yönetiminde (1 günlüğüne) merhaba diyen Gençlerbirliği, devam eden dönemde sıkıntılı günler geçirdi. Başkan İlhan Cavcav’ın, sezonun ilk antrenmanının ertesi günü Kemal Özdeş’le yolları ayırdıklarını açıklamasının ardından göreve, Gençlerbirliği’nin pilot takımı Hacettepe’yi 3.Lig’de şampiyon yapan Mustafa Kaplan getirildi. Beştepe’nin dinamiklerini çok iyi bilen Kaplan, İrfan Can Kahveci, Berat Tosun, Artun Akçakın, Ahmet Oğuz, Uğur Çiftçi, Halil İbrahim Pehlivan gibi Beştepe’de yetişmiş oyuncuları “Kırmızı-Karaların” kadrosuna dahil etti. Takımın ana iskeletinden Jimmy Durmaz, Ante Kulusic, Ermin Zec gibi önemli oyuncuların ayrılmasının ardından, Liviu Antal gibi sürpriz, Guido Koçer, Taylan Antalyalı ve Hikmet Balioğlu gibi genç ve tecrübesiz oyuncuların transfer edilmesiyle takımın yeni sezonda düşme adaylarından biri olacağı düşünülüyordu.

Lige fırtınalı bir başlangıç
        Ligin ilk haftasında Çaykur Rizespor’la deplasmanda 1-1 berabere kalan Başkent ekibinde, kopacak olan fırtınanın belirtileri Rize’de görülmüştü. Gençlerbirliği, Rize deplasmanında mücadele ederken Başkan İlhan Cavcav’ın kafasındaki teknik direktör adaylarından bazılarının takımı izlemek için statta yer aldığı iddia edildi. Ertesi hafta fırtınanın kopacağı Bursaspor maçından önce ise kulübün eski oyuncularından Zlatko Krmpotiç Beştepe’ye davet edildi. Öncelikli olarak takımdaki Sırp oyuncularla iletişimi sağlamak amacıyla göreve getirilen Sırp isim, Başkan İlhan Cavcav tarafından ileride teknik direktör olarak düşünülüyordu. Ancak kulüp içinde Krmpotiç’e olan tepkilerin artmasının ardından Başkan İlhan Cavcav bu düşüncesinden vazgeçti. Bursaspor’la Ankara’da oynanacak olan maç öncesinde yabancı bir teknik direktörün getirildiği ancak tepkilerden çekinildiği için bu ismin İstanbul’da konaklatıldığı da iddialar arasındaydı. Bursaspor maçında ise 1-0 öne geçen Gençlerbirliği, ikinci yarıda adeta dağıldı. Bursaspor’un sayısız gol fırsatından yararlanamamasına rağmen 2-1 kazanmayı başardığı karşılaşmanın devre arasında Başkan İlhan Cavcav’ın soyunma odasın haber göndererek oyuncu değişikliği konusunda teknik direktör Mustafa Kaplan’a uyarılarda bulunduğu öğrenildi. Maçın ardından ise Başkan İlhan Cavcav, protokol tribününün önünden arabasına binmeden önce Mustafa Kaplan’ın görevine son verdiğini ve haftaya takımı kendisinin hazırlayacağını söyleyerek tarihe geçti.

        Ertesi hafta altyapı antrenörlerinden Osman Nuri Işılar yönetiminde zorlu Eskişehirspor deplasmanına çıktı Başkent ekibi. Eskişehirspor maçının öncesinde hafta arasında da kulüpteki kriz devam etti. Hatta Başkan İlhan Cavcav’ın antrenmanda Hakan Aslantaş, Mervan Çelik ve İsveçli kaleci Johan Dahlin ile tartıştığı söylendi. Eskişehirspor karşısında muhtemelen Başkan İlhan Cavcav’ın isteği sonucu, genç Berat Tosun, İrfan Can Kahveci ve sezon başı Vaslui’den transfer edilen Liviu Antal ilk 11’de yer aldı. Ev sahibi Eskişehir’in baskılı futbolu ve direkten dönen iki şutuna karşın Gençlerbirliği, biri Es Es savunmasının uzaklaştırmak isterken tesadüfen Uğur Çiftçi’ye çarpan, diğeri de savunma hatasıyla Stancu’dan olmak üzere attığı iki şans golüyle beraberlik için geldiği Eskişehir’den krizden çıkarak döndü.

        Ligin 3.haftasında oynanan Balıkesirspor karşılaşmasına ise Başkent ekibi yeni teknik direktörüyle çıktı. İrfan Buz ile anlaşan Gençlerbirliği, Balıkesirspor’u evinde 3-1 mağlup ederek çıkışın ilk sinyallerini verdi. Sivasspor deplasmanında 1-0, Fenerbahçe deplasmanında da 2-1’lik mağlubiyetler alan İrfan Buz’un ekibi, Kayseri Erciyesspor ile de evinde golsüz berabere kalarak 3 haftalık bir duraklama dönemine girdi. Bu dönemde takımın oynadığı futbol o kadar üretkenlikten uzaktı ki, Başkan İlhan Cavcav’ın İrfan Buz’un yerine başka birini getirmek için çalışmalara başladığı da söyleniyordu.

        Ancak ligin 8.haftası itibariyle kırmızı-karalar çıkışa geçti. İstanbul Başakşehir’i Nemanja Tomic’in 90+3’te attığı harika frikik golüyle mağlup eden Gençlerbirliği, Kasımpaşa ile deplasmanda, Karabükspor’la da evinde 2-2 berabere kalsa da oynadığı futbol ve mücadelesiyle takdir topladı. Eksik gittikleri Trabzonspor deplasmanında 4-1 yenilse de Gençlerbirliği’nde İrfan Buz önderliğinde bir oyun anlayışı oluşmaya başladı. Takip eden haftada Gaziantepspor’u 2-0, Torku Konyaspor’u kupada 2-0, ligde de 5-0 mağlup eden Başkent ekibinde artık takımın da özgüveni bir hayli yükseldi. Galatasaray’la 19 Mayıs Stadı’nda karşılaşan Gençlerbirliği, 1-0 geriye düşmesine karşın dinamik futbolu ve enerjisiyle 1 puanı kurtarmayı başardı. İlk yarının son haftasında deplasmanda Mersin ile 1-1 berabere kalan Gençlerbirliği, ilk yarıyı 22 puanla 8.sırada tamamladı ve ligin kolay kaybetmeyen takımlarından biri olduğunu gösterdi.

Her hafta üstüne koydular.
        İrfan Buz’un takımın başına geçmesinin ardından, 4 galibiyet, 3 mağlubiyet, 6 beraberlik alan Başkent ekibini diğer takımlardan ayıran ve fark yaratan özelliği dinamizm. Genç oyuncuların fazlasıyla şans bulduğu Gençlerbirliği, son derece sıkı bir takım. Kolay kaybetmeyen ancak çok da üretemeyen bir ekip görüntüsü verse de mücadeleleri ve iştahları sayesinde puanları aslanın ağzından söküp aldılar.

        İrfan Can Kahveci ve Berat Tosun faktörü burada kuşkusuz ön plana çıkıyor.  Rumen oyuncu Bogdan Stancu attığı 7 golle ön plana çıksa da, İrfan Can Kahveci, 18 resmi maçta 1109 dakika sahada kaldı 4 gol ve 5 asist yaptı. Berat Tosun ise 14 maçta 6 gol kaydetti. Özellikle bu iki isim takımı kupa maçlarında sırtlayan isimler oldu.

        Rakibi kim olursa olsun Gençlerbirliği, topu her kaptırdığında 9 kişiyle topun arkasına geçti. Savunma ve orta saha hatlarını birbirlerine mümkün mertebe yakın tutan İrfan Buz’un bu taktiği baskıya davetiye çıkartsa da stoper tandemindeki Ahmet Çalık ve genellikle ekürisi olan Dusko Tosic’in yükselen performanslarıyla Başkent ekibi fazla sıkıntı yaşamadı.

        Hücum planlarını ise Gosso’nun orta sahadaki çift yönlü oyunu üzerine kuran Gençlerbirliği, topu geriden alarak çabuk bir şekilde ileriye taşıdı. Oyunun yönünü ters kanada doğru çok çabuk değiştiren Başkent ekibi, bu taktikle rakip savunmaların dengesini bir hayli bozdu. Atakların devamında da pasın geldiği kanadın tersine doğru yapılan ortalarla ters kanattaki oyuncuyu ceza sahasına sokmaya çalıştılar. Özellikle Guido Koçer bu planın önemli bir parçası oldu. Nitekim iyi bir ilk yarı geçiren Koçer, 15 maçta 3 gol, 3 asistle oynadı.

        İrfan Buz yardımcısı Naci Şensoy’la birlikte elindeki malzemeden en üst düzeyde verim almayı başardı. İrfan Can ve Berat gibi gençleri ilk 11’in gediklilerinden yaparken, takımdan gönderilmesi planlanan Radosav Petrovic ve Nemanja Tomic’i de yeniden hayata döndürmeyi başardı ve bu isimlerden de katkı alarak rotasyonu genişletmeyi başardı. Belki takımın katkı alamadığı tek isim olarak Antal’ı belirtebiliriz.

        Nizamettin Çalışkan ve Özgür İleri’den sakatlıkları nedeniyle neredeyse hiç yararlanamayan Başkent ekibi, duayen başkan İlhan Cavcav’ın memnun kalacağı bir transfer yaparak Orduspor’dan Michel Landel’i kadroya kattı ve bu bölgedeki rotasyon sıkıntısı en azından şimdilik sayısal olarak çözdü. Petrovic’in de zaman zaman bu bölgede kullanabilecek olan İrfan Buz, genç oyuncuların iştahı ve dinamizmiyle ligin ikinci yarısında daha üst sıralara oynamak istiyor.

        İsveçli kaleci Johan Dahlin takımdan ayrıldı ve kale ligin ikinci yarısı için tamamen Ramazan Köse’ye emanet edildi. Bu yabancı sınırlaması düşünüldüğünde teknik heyetin elinin rahatlaması anlamına geliyor. Genç forvet Artun ise Adana Demirspor’a kiralandı.

        Gençlerbirliği’nde sezonun ikinci yarısında alarm veren bölge ise defansın göbeği. Hikmet Balioğlu’nun sakatlanmasıyla bu bölgede kalan tek ikili Ahmet Çalık ve Dusko Tosic. Bu bölgede alternatif oluşturabilecek isimlerden Sedat Bayrak’ın ilerlemiş yaşı ve yaşadığı sakatlıklar nedeniyle son iki sezonda çok az lig maçında oynamış olması (bu sezon 3 lig maçı 85 dakika) nedeniyle İrfan Buz’un tercihlerinde yer almayacağını düşünüyorum. Kısacası Ahmet Yılmaz ve Tosic ikilisinden birinin yaşayacağı bir sakatlık tüm planları alt üst edebilir.

Takımın gemini serbest bırakacaklar mı?
        Landel dışında transfer yapmayan ve iskeleti de korumayı başaran Gençlerbirliği, kuşkusuz bu dinamik ve iştahlı futboluyla ikinci yarıda da etkili bir görüntü çizecektir. Ligin ikinci yarısında oynayacakları (Beşiktaş maçı ilk yarıdan kalma) 4 maçtan üçünü evlerinde oynayacaklar. Her ne kadar Passolig uygulamasıyla tribünleri yok denecek kadar az hale gelse de, Beşiktaş, Rize ve Eskişehir maçlarından çıkaracakları muhtemel 7 puan onları Avrupa Kupaları sınırına dayandıracaktır. Ancak bundan sonrası ise yönetime kalacak bir iş. Takımın gemini çekerek, “Bu kadar yeter” mi diyecekler yoksa bu mücadeleci ve sıkı takımın her geçen gün büyüyen futboluna izin mi verecekler göreceğiz.

Hazırlayan: Anıl YAZAR

        Ligin ilk yarısını 22 puanla 8. sırada tamamlayan Başkent ekibi, sezon başında yaşadığı sıkıntıları aşarak iyi bir takım görüntüs...